İşçi dostu bir yazar.Savaş karşıtı bir yazar.Aşk'ı bilen bir yazar.
Seine sokağı saat on otuz
vakit akşam
köşesinde bir başka sokağın
sendeliyor bir adam...
şapkalı yağmurluklu
genç bir adam
bir kadın sarsıyor onu
sarsarak konuşuyor onunla
başını sallıyor adam
şapkası yan yatmış
ve kadının şapkası düştü düşecek
rengi solgun ikisinde
belli ki adam gitmek...
yok olmak...ölmek..istiyor
ama kadın can atıyor yaşamaya
duymamak imkansız
fısıldayan sesini kadının
bir yakınma
bir emir
bir çığlık...bu ses
o kadar tutkulu
o kadar hüzünlü
ve o kadar hayat dolu ki bu ses
bir mezarın üstünde soğuktan titreyen bir bebeğin
kışın bir mezarlıkta
parmakları giriş kapısına kenetlenmiş bir varlığın çığlığı
bir şarkı
bir cümle
hep aynı cümle
durmadan tekralanan
cevapsız kalan...
dalgın gözlerle bakıyor ona adam
boğulurken
kollarıyla devinen biri gibi bu adam
ve cümle dökülüyor dudaklarından
.... Devamını merak ediyorsanız mutlaka okumalısınız.