Bana kitapların kitapların dünyasını açan kitap diyebilirim. İlk ağabeyimin zoruyla okudum ama bir baktım kitabın içinde kendimi kaybetmişim. O gündür bu gündür okuyorum. Hani her insanın okuma alışkanlığı kazanmasını sağlayan bir kitap vardır ya benim içinde o kitap SUÇ VE CEZA.
Hayatın gerçekleriyle yüz yüze kalmış bir gencin hikayesini Dostoyevski tüm çıplaklaklığıyla anlatmış.Raskolnikovun işlediği cinayet aslında yerleşmiş olan sisteme karşı bir baş kaldırıştır...
"Ben Suç ve Ceza’yı okuduğumda I. Dünya Savaşı yeni bitmişti ve savaşın yıkımı, acısı çok net ve apaçık ortadaydı. Fakat Suç ve Ceza’yı okuduğum zaman, orada anlatılan meselenin I. Dünya Savaşı’ndan daha yıkıcı olduğunu hissettim."
J. L. Borges
Ben bu başyapıtı yıllar önce farklı bir yayınevinden farklı bir çevirmenden okuduğumda kitabı çok zor güç bela bitirmiştim ancak bu kadar kötü çeviriye rağmen konu o kadar ilgimi çekmişti ki birgün daha iyi bir yayınevinden ve daha iyi bir çeviriden bu başyapıtı okuyacağıma söz vermiştim. Biraz gecikmeli de olsa kısmet bugünlere imiş .
Suç ve Ceza hangi türe girer diye sorsanız felsefi derim polisiye derim gerilim derim psikolojik derim ıdeolojik derim sosyolojik derim hatta ucundan azıcık aşk bile derim.
İşin gerçeği böyle bir başyapıta inceleme yapmak bile benim ne haddime bu kitabın usta kalemler tarafından yapılmış çok daha teknik incelemelerini bulabilirsiniz. Benimkisi sadece tavsiyeden öte geçmez
1866 da yayımlanan Suç ve Ceza dönemin Çağdaş Rusyasında hikayenin baş karakteri Raskolnikov'un işlemiş olduğu suçun psikolojik,sosyolojik ve ahlaki yönünü ortaya koymakla beraber Raskolnikov işlediği bu cinayetle vicdanı ve aklı arasında kalmış ve bunun iç çatışmalarını yoğun bir şekilde yaşamıştır. Aslında kitap Raskolnikov'un öğrenciliğinin devam ettiği yıllarda yazmış olduğu süper insanlar ve sıradan insanlar diye gruplandırdığı bir makale çevresinde dönmektedir.makalenin özeti şu şekildedir.süper insanlar tıpkı Napolyon gibi iyi bir amaç uğruna yüzbinlerce insanı öldürebilir ancak bu suç olarak kabul edilmez.sıradan insanlar ise doğası gereği kanunlara uygun yaşamak zorunda olan ve suç teşkil edecek işlerden kaçınacak olan gruptur.Burada Raskolnikov işlemiş olduğu cinayetin suç olup olmadığı konusunda içsel çatışmalar ve buhran yaşamaktadır.
Kitabı okurken Raskolnikov'u o kadar yakından tanımaya başlıyorsunuz ki gündelik hayatınızda karşınıza alıp iç dünyasında dönen girdapları sorgulamak onu anlamak istiyorsunuz.Ayrıca kitaptaki diğer karakterler de oldukça güzel işlenmiş ve çok iyi profil analizi yapılmış.En az ana karakter kadar ilgi çekici karakterlere yer verilmiş.
.
Adaletsiz bir Dünya'da adalet için suç işlemeye karar veren hukuk öğrencisi Raskolnikov'un vicdanın tanımını tekrardan yaptırtan öyküsü...
Sorgulatıyor, düşündürüyor, yaşatıyor. Daha önce bu kadar karmaşık ve de bariz bir karakter okumamıştım. Çocukken kısaltılmış versiyonunu okuyup çok etkilenmiştim. Şimdi tekrar okuduktan sonra insan diyor ki Dostoyevski, sen bir numarasın. Raskolnikov ile beraber hummalı bir hastalığa yakalanmışım gibi içselleştirdim kitabı, tabi ki bunun sebebi yazarın ustalığı.
Dostoyevski hayranı olarak, bitmesin diye,yavaş yavaş,sindirerek okuduğum ama yine de çok çabuk biten kitap. Dostoyevski'nin o her zaman ki ''sert'' temasını yine iliklere kadar hissedebiliyoruz. Eğer bir insan; ''ben roman severim'' diyorsa, mutlaka okuması gereken baş yapıtlardan biridir Suç ve Ceza.
çok eskiden okumuştum... bu şahaserleri yeniden okuma kararı aldım... ve ilk kitap olarak seçtim.... daha olgun bir gözle okumayı hakediyor hepsi.. sevgiyle
Rus Edebiyatı'nın sıkıcıldır, evet. Bir sürü isimler, lakaplar, dönemlerin siyasi olayları v.s..Ama, Dostoyevski bu eseriyle bunların hepsinin üzerine çiziği çekmiştir. Ben ,romanı okuduktan sonra uzun süre etkisinden çıkamadım. Beyazperdeye aktarılmış versiyonlarını araştıtdım ve en başarılı olan 1970 yapımı 'Prestuplenie i nakazanie' yi izledim.Basit bir olay, basit bir kurgu; müthiş analizler, ruhsal betimlemeler. Okuduktan sonra birkaç gün içerisinde Raskolnikov oluveriyor insan. Okumadan ölmeyin.
Hayatımda en çok etkilendiğim kitaptır. Yıllar geçti üzerinden hala hissettiklerim taze..
Okuduğum ilk kalın romandı benim için önemi çok büyüktür meraktan sabaha karşı kalkıp bitirmiştim.
Suç ve Ceza Dostoyevski'nin en büyük 3 romanından bir tanesi.Dostoyevskinin diğer kitapları gibi suç ve insan psikolojisinin derinine indiği bir kitap. Suç ve Ceza suç ve suçun ardındakı nedenleri ortaya koyması bakımından önemli bir eser.Ama Dostoyevski suçun ardındaki nedenler ne olursa olsun o suçun işlenmemesi gerektiğini düşünüyor ola ki Raskolnikov işlediği cinayetten sonra aklının öne sürdüğü bütün teslim olmaması yönündeki argümanlarına rağmen vicdanının sesi aklının sesini susturmuş ve Raskolnikov gidip teslim olmuştur.Derin tasvir ve gözlemleriyle Suç ve Ceza Rus edebiyatının köşe taşlarından biri.
bu kitabı lise 2 de kendimi boşlukta hissettiğim günlerde okumuştum beni kendi içine çekebilen ilk kitap diyebilirim
Çok iyi kurgulanmış bir psikoloji romanı.Kahramanın iç dünyası çok iyi yansıtılmış.
Klasikler içerisinde en beğendiğim kitaplardan. İncelemesine bakmaya gerek yok. Direk okunması gereken bir kitap. Tavsiye ederim.