Çok güzel bir kitaptı. Raskolnikov' un yaşadıklarını dile getirip, anlatıyor. Okumalısınız.
ekonomik yönden sıkıntılı olan birinin bir rehineci kadını öldürerek hayatını karartmasının hikayesini anlatan kitap aynı zaman da okuyucuyu şaşırtarak heyecan ve merakı artırıcı özellik gösteriyor herkesin okuması gereken bir kitap
Kitap ile ilgili henüz güzel bir yorumda bulunamayacağım çünkü elimdeki kitabın çevirisi rezil düzeyde.
Okurken Raskolnikov'un dünyasına kapılacaksınız.Sanki bir arkadaşım bana iç dünyasını döküyor gibi..Roman hayattan bir parça yaşatıyor, en güzel yabancı klasiklerindendir.
dünyanın en iyi romanlarından birisi. sürükleyici ayrıca psiko analizlerle gerçekten okura zevk veriyor.
Muhteşem ötesi.. Okurken kendimi olayların içindeymişim gibi hissettim.Akıp gitti resmen.
O kadar betimleme betimleme ve betimlemeydin ki. Boğulmak nedir bu kitapta yaşadım resmen. Çok ağırdı çok.
Dostoyevski'nin kalemine bayıldım. Sanki ben yaşıyormuşum da o yazıyormuş gibi. Hele başkahraman ile empati kurmadan edemiyorsunuz, yazanın marifeti sayesinde.
Raskolnikov'un yerinde asla olmak istemezdim. Zaten kan dondurucu olay ve sürekli bir yakalanma korkusu. Öyle bir hayata hayat denemez. Rüyamda görsem bile hemen uyanmak isterdim. Bence bu romanın kilit konusu savcı veya yakın arkadaşı Razumihin'in adamın üstüne gelmesi değil. Adamın vicdanının kendi üstüne gelmesi. Vicdandan kaçamazsın.
Sessiz sakin ilerler önce, sanki bir yokluğa sürüklenirsin ama sonra fark edersin ki büyük bir gizemler yumağı içine düşmüşsündür aslında.Kalıplara sığmaz bu kitabı haşmeti, neden biliyor musun?
Çünkü henüz keşfedilmeyi bekleyen o kadar çözülmemiş sorular var ki; bunları idrak ettikçe oturduğun kanepeden biraz daha doğrulmaya başlarsın , neler oluyor lan bana? Falan demeye başlarsın durup dururken.Hikaye ilerledikçe beyninin kıvrımlarına ince ince sarar gizem, ve sarmaya başladıkça da bu akışa müptela olursun. O kaçınılmaz son yaklaştığında kanepeden biraz ve biraz daha doğrulmaya çalışırsın. Ta ki o dehşet varı final gelip çattığında " o lanet olası kanepeden" düşeceğin ana dek, bu akışın damarlarındaki kana zerk oluşunu hissedersin. sessizliğin çağrısına dalıp giderim her satırında,benim için kitaptan çok yaşam kaynağıdır bu akış.Raskolnikov benim düşünce ufkuma damgasını vurmuştur.
.
Bana kalırsa Suç ve Ceza kitabı klasik bir polisiye-gerilim romanıdır,çünkü kitapta bir cinayet ve onun ekseninde sorgulanan bir kurgu vardır.
Uyumadan bir sayfa daha okuyum derken sayfalarca okumaya devam ettiğim, bitmesin diye gözünün içine baktığım bir eser. Yazarın kahramanı oluştururken kendi hayatından bir takım eklemeler yaptığı kanısı oluştu bende. Raskolnikov'un şiddet olaylarını örnek olarak gösterebiliriz.
Suç ve ceza kavramlarına özgürce bir bakış, ağır bir sorgulama, vicdanın yaptırım gücü üzerine bir yaklaşım... Sizi uçuruma düşürecek, en ağır kuşkularınızla cezalandıracak, sizden çok şey alacak ve aynı zamanda size çok şey kazandıracak bir roman. Her satırında içinizden bir şeylerin çözüldüğünün farkına varacak ve iç titremelerinize engel olamayacaksınız. İnsanın iç dünyasını bu kadar gerçek anlatan bir roman karşısında belki de korkacaksınız ve bu romandan sonra Dostoyevski’nin tadı hep damağınızda kalacak.
Çok büyük bir yazar olan Dostoyevski herhalde büyüklüğünden kaynaklanıyor olsa gerek hiç cinsellikle ilgilenmemiş seyircinin cinselliğe meyilli olabileceği yerlerde ise derhal konuyu değiştirerek örnek olmuştur ki bu detay benim için önemlidir
Kitabın başkahramanı Raskolnikov ise belki de yazıyla var olmuş en ilginç karakterlerden biridir. Hatta hayatımda tanıdığım en derin ve beni en derinden etkilemiş üç beş kişiden biridir diyebilirim. Etrafındaki duvarı yıkıp sevgiyi tekrar keşfedene kadar kör kararlılığından en ufak taviz vermemiştir ve kitabın son sayfalarına kadar yüreğimi de tüketmiştir. Elinde baltayla tefeci kadını öldürmeye gittiği sahne ise bence dünya roman tarihinde bir daha asla yazılamayacak kadar güçlüdür. Elindeki balta ve o baltaya vuran ay ışığı Dostoyevski’nin akıl almaz dehasını tekrar ve tekrar kanıtlar. Dostoyevski bir katilin hislerini nasıl bu kadar iyi biliyor bu ayrı bir tartışma konusu olmakla birlikte bir insanı öldürünce neler hissedileceğini merak edenlerin bunu yapmasına gerek kalmadan bu kitabı okuyarak da bu duyguları anlayabileceği bir eser yaratmıştır.
Raskolnikov kitabın başında 23 yaşındadır, kitap bittiğinde ise Sibirya’da kürek mahkûmu olarak hayatına devam etmekte olan ve sonsuza kadar yaşayacak bir kahraman...
Suç ve Ceza’dan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır artık..
Özellikle belirtmeliyim ki bu harika kitabın Türkiye’de 46 farklı tercüman/yazar tarafından sunulduğu biliniyor. Okumayı düşünüyorsanız orjinal aslından tam metin olarak çeviri olmasına dikkat etmelisiniz. Tavsiyem ise Şule Yayınları- M. Ali Özkan çevirisi
üzerinden 14 yıl geçmiş olmasına rağmen ailemin hala bana, Yaz tatilinde yüzünü görememiştik o kitap yüzünden :) demesine neden olan kitap...
Kendi iç dünyam ve Raskolnikov unki.....
kitabı okuyan herkes gibi bende bunlarla başbaşa kalmak istemiştim..
''suç ve ceza'' ya suçlu psikolojisini ve dönemin hayat koşullarını gerçekçi bir şekilde yansıtan türünün en iyi ve ilk romanı diyebiliriz. Ayrıca suç, ve cezai yaptırımların nasıl olması gerektiği üzerinde de geleceğe yönelik ışık tutmaktadır. Karakterin amacı, niyeti, düşüncesi inancı ne olursa olsun bir suç işlemiş ve sonunda muhakkak cezalandırılmıştır...Raskolnikov'un ruh hali, kendi kendine yaptığı iç çatışma bence romanın en önemli özelliklerinden olan gerçekçi tarza olmasının yanı sıra romanı psikolojik kategoride de önemli bir yere taşımıştır...
Okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. Kesinlikle okunmalı! O anlatım görülmeli!
Victor Hugo'nun ünlü romanı Sefiller'in 5 ciltlik versiyonundan sonra okuduğum en güzel kitap diyebilirim Suç ve Ceza'ya. Karakterler o kadar kusursuz betimlenmiş ki neredeyse hepsiyle bir ortak nokta bulabiliyorsunuz. Dostoyevski, bir bakıma kendi benliğiyle yaptığı etik ve sosyolojik tartışmalarından yola çıkarak harika düşünceler aktarmış, diyaloglar yaratmış. Bulunabilecek her listede gelmiş geçmiş en iyi kitaplardan olan Suç ve Ceza'yı kesinlikle okuyun, ancak okumak için acele etmeyin.
"Suç kime göre suç, ceza kime göre ceza?" Çeşitli sorularla beyni kurcalayan, muhakeme yeteneğini geliştiren bir kitap.
Dostoyevski gerçekten çok iyi bir ruh betimleyicisi.Raskolnikov'un kendi iç dünyasında yaptığı felsefe beni çok derinden etkiledi.Bu kitapla ona olan saygınlığım bir kat daha arttı.
dostoyevski özel bir adam. tıpkı shakespeare gibi. böyle adamlar 200-300 yılda bir görülür dünyada. sonu dışında kusursuz bir kitap bana göre
Herkesin kesinlikle okuması gereken bir kitap.Her okuyanında kendini St.Petersburg sokaklarında Raskolonikov gibi hissetmemesi çok zor.