O kadar güzeldi ki anlatamıyorum bile.
Muhteşem ya gerçekten.Böyle bir aşk yok diyeceksiniz her defasında ve üçüncü kitap için Koridor yayınevine yalvarmak isteyeceksiniz.
Yazar özellikle kitabın sonlarına doğru atağa geçiyor ve sizi iç dünyanızla beraber tüm duygusallığınızı kullanarak bir köşeye sıkıştırıyor.Bazen okurken nefes bile almadığımı biliyorum.
Ayyy ne diyeceğimi bilmiyorum ama okumadan geçmeyin.
Bir kitabın her sayfasında mı buram buram aşk olur arkadaş! Okurken o kadar keyif aldım ki anlatamıyorum bile.... Eğlendim, güldüm, hatta bazı yerlerinde kahkaha atmak istedim.... romantizm desen her sayfadaydı.Ve müthiş duygusal olan kısımlarda mevcuttu.Yani okurken zevkten dört köşe oldum :)
Alaric McCabe-Keeley McDonald McCabe aşkını iliklerime kadar hissetim.Hele hiç zahmetsizce birbirlerine açılmaları 'seni seviyorum ' demeleri yok mu ? İçimi ısıttı içimi !!!Serinin ilk kitabından Ewan ve biricik aşkı Mairin'i tekrar tekrar görmek çok mutlu etti beni... Zaten seri kitapları bu yüzden seviyorum.Bir önceki kitaptaki kahramanların nasıl yaşamlarına devam ettiklerini görmek beni mutlu ediyor.Eski arkadaşlarla yol üstünde karşılaşmak gibi :)
Ve tabiki her zamanki favorim 'Caelen McCabe '
üçüncü kitap onun hakkında ve ben ilk kitaptan itibaren onun hikayesini fazlasıyla merak ediyordum.Sürgün kitabıda gösterdi ki bahtsız kızımız Rionna McDonald 'la evlenmek ona düştü.Daha şimdiden müthiş koruyucu bir eşin sinyallerini aldım doğrusu.Zaten Caelen'nin her hali bir süpriz olduğu için, üçüncü kitabın bir an önce çevrilip çıkması için sabırsızlıkla bekliyorum.Ahhhh Caelen! şimdiden senin için meraklanıyorum. bence en güzel senin hikayen olacak ve Alaric'ide Ewan'ıda geride bırakacaksın canım benim :)
Her neyse canlar bu seriyi tavsiye üzerine tavsiye ediyorum... mutlaka okuyun. Güzel zaman geçireceğize canı gönülden inanıyorum. İyi okumalar :)
http://illekitap.blogspot.com/2018/11/maya-banks-surgun-mccabe-trilogy-2.html
Bir kez daha bu ayı historical romans ayı yaptığıma memnun oldum yoksa McCabe Üçlemesi'ni okumayı devamlı erteleyecek ve böylesine muhteşem İskoçlardan mahrum kalacaktım. Benim gibi İskoç sever biri için oldukça kötü bir durum... bütün İskoç'ları okumalıyım ve hepsini kitaplığıma sıralamalıyım.. :)
Maya Banks'in okuduğum ikinci kitabı aynı zamanda McCabe Üçlemesi'nin de ikinci kitabı Sürgün'de en az ilki kadar iyiydi hatta bence ondan daha da iyiydi. Yine akıcı ve sürükleyici bir kurgusu vardı kitabın ama bu sefer aşk ile görevler arasında kalmış bir çift vardı. Belki de bu imkansızlık kitabı ilk kitaba göre daha iyi yaptı benim gözümde bilemiyorum.
Kitabın konusuna değinip ondan sonra detaylı bir yoruma gireceğim; İskoçyalı'nın Kolları kitabından tanıdığımız Alaric McCabe, ağabeyi ve erkek kardeşi Caelen ile beraber düşünülerek aldıkları kararlar sonrasında daha güçlü olup düşmanlarını yenebilmek adına McDonalds Klanı ile anlaşma yaparak McDonalds'ın varisi Rionna ile evlenmeye karar verir. Ağabey Ewan gibi aşkı bulma ümidinden vazgeçerek görevi için evlilik yoluna girmeye karar veren Alaric, Rionna'nın klanına giderken saldırıya uğrar ve ağır bir şekilde yaralanır. Onu bulan Keeley hem Alaric'i iyileştirmeye çalışır hem de kapısına gelen ve ağır yaralı bu askere farkına varmadan aşık olmaya başlar. Alaric'in yaralanıp ortadan kaybolmasının ardından McCabe kardeşler onları bulduktan sonra Keeley'i de alarak Alaric'i kendi topraklarında iyileştirmesini ister. Kendi klanından sürgün yemiş olan Keeley, kimsesizliği ile McCabe topraklarındaki sahiplenilme karşısında bir yere ait olmanın ne demek olduğunu yeniden tadarken Alaric'in Rionna ile evlenmek zorunda olduğu gerçeği ile sarsılır.
Alaric ve Keeley, aşklarını geçici süreliğine de olsa yaşayıp sonrasında kalplerine gömüp Alaric'in görevini yerine getirmeye karar verirler. Kalpleri birbirleri için çarpsa da kaderlerinin ayrı olduklarını düşünürken aslında kaderin onlar için o kadar inanılmaz bir sürprizi vardır ki bütün sorunlar çözülürken aslında yeni sorunlar boy gösterir.
Öncelikle kitapta Ewan ve Mairin'i bolca görmemiz kadar güzel bir şey olamaz. Aşık bir adam olan Ewan'ın şimdi doğumu yakın olan Mairin için endişelenmesini okumak çok tatlıydı.
Ayrıca bu sefer Christina ile Cormac'ı da mutlu sona uğurladık. Onları da ilk kitapta bolca görmüş birbirlerine attıkları kaçak bakışları yakalamıştık. Onları da mutlu sona uğurladık bence yazar burada bu detayı işleyerek çok güzel yapmış. Bir okur olarak yan karakterlerin de aslında ne kadar önemli olduğunu görmeyi çok severim, yazar bana bunu tattırdı.
Alaric ile Keeley arasında geçenler çok romantik, çok duygusaldı ve hüzün doluydu. Alaric'in yapmak zorunda olduğu evliliğe kadar birbirleriyle geçirdikleri zamanı biriktirip gelecekte o anılarla teselli bulma çabalar...
Bu paragraf spoiler olacak ama, kitapta en çok yaralayan kısımlardan biri Alaric'in evlenmeden önceki gece göl kenarında Keeley'e veda edip son kez sarılıp öpmesi... bunun için Caelen'in yardımcı olması... bir diğeri de Keeley, Alaric'i korumak için okun önüne atlaması ve ölümle burun buruna gelmesiydi. O son sahnede Alaric, Keeley'i tekrar göl kenarına götürüyor, ona gerçekten veda edişi...gözlerimi doldurdu. Cidden muhteşem ötesiydi. İşte bu sahneler yüzünden ilkinden daha iyiydi diyorum. Çünkü aşkı iliklerine kadar hissettiriyordu. Kitabın sonlarında Caelen'in yaptığı muhteşemdi. Hayranlıkla okuduğum sayfalardı ve hep olmasını istediğim şey oldu. Rionna'nın verdiği tepkiye ben de şaşırdım ve içimden bir ses başka sebepler de olduğunu söylüyor sanırım o kısımları 3. kitapta okuyacağım.
Mutlu sonları seven bir okurum ve şunu söylemeliyim ki Alaric ve Keeley'e mutlu son çok yakıştı :)
Bu seriye mutlaka el atın! Benim gibi bu türü, İskoçları seviyorsanız kaçırmayın! Bu arada aşağıda size birkaç tanecik alıntı da bıraktım ;)
Romantizmin yüksek olduğu kitaplardan biri.Her sayfası aşk doluydu.Ben severek okudum.Bence ilk kitaptan daha güzeldi.Türünü sevenlerin kaçırmaması gereken kitaplardan biri. :D
İlk kitaba göre karakterler arasındaki aşk daha belirgin. Ancak ilk kitaptaki heyecanı bulamadım daha sakindi bu yüzden puanımı çok yüksek vermedim. Üçüncü kitaptan beklentim çok yüksek umarım ilk kitaptan daha heyecanlı bir roman olur.
Sürgün, McCabe üçlemesinin ikinci kitabı. İlki İskoçyalı’nın Kollarında ikincisi ise Asla Bir İskoçyalı Sevme. Diğer kitabı yıllar önce okumuştum Koridor yayınları sağolsun kitabın baskısı bittiği gibi daha da çıkarmadı ki benim kitabın çıktığından bile haberim yoktu yazarın çevrilmiş kitaplarına baktığımda görmüştüm. Sahaflarda bulması da zor ben sonuncusunu Ukitap’tan satın aldım bunu ise sahafta buldum.
Konusuna kısaca değinecek olursam McDonald klanına evlilik hazırlığı için giden Alaric McCabe yolda pusuya düşürülür ve klanından sürgün edilmiş Keeley tarafından bulunarak tedavi edilir. Tabi McCabe kardeşlerinden ikisi gecenin bir vakti kızın başına karabasan gibi dikilip onu evinden kaçırırlar. Kardeşini öldürmeye çalışmadığı anlaşılınca, Ewan’ın karısı Mairin için klanda kalması istenir. İlk kitaptaki karakterlerimiz bu kitapta bol bol varlar anlayacağınız. Karşılığında ise dışlanmayacağı bir halkı olacaktır.
İkinci kitabı ilkinden kesinlikle daha çok sevdim. Alaric’in aşkını kitabın başından beri hissediyorsunuz ve cidden onlarınki de bayağı imkansızdı tabi sonunda kardeşlerden biri olaya el atınca sorun çözülmüş oldu. Keeley’e bayağı üzüldüm neyse yapan da bayağı ağır bir ceza aldı o döneme göre. Duyguları bu kitapta daha bir hissettim. Kapağa da bayıldım çeviriye de yalnız benim aklıma takılan tek şey Keeley’in Alaric’e sürekli asker diye hitap etmesi oldu.
İlk kitapta Ewan McDonald klanından Rionna ile evlenmekten vazgeçmişti onun yerine bu görevi üstlenen kardeşi Alaric olur.Alaric McCabe klanını ayakta tutup eski gücüne kavuşturmak için yıllarca mücadele ettikten sonra Ewan amacına ulaşmıştır. Bu kış kimse aç kalmayacak, çocuklar soğuktan donmayacaktır. Klanı için bir şeyler yapma sırası Alaric'tedir. Bu yüzden Rionna ile evlenecektir. Haftalar önce nişanlanmışlardır. Yaşlı lord Alaric'in McDonald'larla zaman geçirmesini istemiştir. Tek mirasçısı olan kızıyla evlenince topraklar bir gün onun olacaktır. Duncan Cameron hayatta olduğu sürece McCabeler için tehdit yaratmaya devam edecektir. Ewan'ın sahip olduğu her şeyi karısını ve eski İskoçya kralının kızıyla evlenince elde ettiği Neamh Alainn'i ondan almak ister. Duncan'ın oluşturduğu tehdit sadece etraftaki klanlar için değil kralın tahtı içinde hafife alınmayacak ölçüde önemlidir. Bu yüzden Alaric McCabe ile Neamh Alainn arasında kalan tek klanla anlaşmak için bu evliliği kabul etmiştir. Ayrıca abisinin himayesinde kaldığı sürece asla sahip olamayacağı pek çok şeye sahip olacaktır. Kendi klanı, kendi toprakları olacaktır. Bu yüzden evlenmek üzere çıktığı yolda pusuya düşürülür ve yaralanır. Kendin de olmayan Alaric'i atı Keeley'in evinin önüne götürür.
Keeley McDonald lordları kendisine saldırdığı ve leydileri kocasını ayartmakla suçladığı için klanından sürgün edilmiş yalnız yaşayan biridir. Tüm klan ona sırtını dönmüştür. Kimse onunla aynı soydan geldiğini kabul etmemiş, sürekli dışlanmıştır. Doğduğu eve çok yakın yaşayıp oraya adım atamamak onun için çok zordur. İhtiyacı olan her şeyi tek başına kazanır. Tedavi konusunda üstün yetenekleri olduğundan geçimini de bu yolla sağlar. Klanı onu atmıştır ama askerlerden biri yaralanınca onu aramaktan da gocunmamıştır. Tüm sıkıntılarına rağmen ayakta kalmayı başarmıştır. Rionna ile hem kuzen hem arkadaştır ama sürgün edildikten sonra ondan destek almamış haber bile alamamıştır. Kapısına gelen kendisine meleğim diyen Alaric'e bakar ve onu iyileştirir.
Alaric'i bulan McCabe kardeşler Keeley'i Alaric ve doğumu yaklaşan Ewan'ın karısı Mairin için yanlarında götürürler. Klanlarında böyle becerikli birine ihtiyaçları vardır. Doğduğundan beri kendi topraklarından başka bir yer görmeyen Keeley evinden ayrılınca hayatında yeni bir dönem başlar. Meleği olarak Alaric ile ilgilenir. Tanımadan kalbine giren, hayaller kurduğu adam tek arkadaşı ile nişanlanmak üzeredir. Alaric evlenmekte kararlıdır evlenmek zorundadır ama Keeley ile arasında ki çekime de karşı koyamaz. Uzun zamandır bir kadın için böyle heyecanlanmamıştır. Keeley onu çok etkiler, o yokken sinirli ve gergin olur. Keeley ise Alaric'in evlenmek zorunda olduğunu bilse de uzak durmaya çalışsa da ona aşık olmuştur. İkili ne kadar kaçmaya çalışsa da tabi ki uzak kalamazlar ve kaçınılmaz son.
Meleği ile Alaric arasında ki aşka bayıldım. İmkansız bir aşk vardı. Her şeye rağmen vazgeçmemeleri mücadeleleri çok güzeldi. Kralı, kardeşlerini, on iki klanın lordunu karşısına alacak kadar büyük bir sevgi vardı. Neyse ki sonunda her şey yoluna girdi. Keeley Mairin'i aratmadı. Mairin'den sonra Ewan'ın dediği gibi bunlar birdi iki oldular ikisi de harikaydı. İlk kitaba göre daha duygusal çok daha güzel bir kitaptı.