Tanrıçanın Savaşı (Tanrıça, #2)

En Son Değerlendirmeler

Profil Resmi
7 puan

Detaylı yorum ve kitabın içeriğiyle ilgili resimler için : http://vemutluson.blogspot.com/2013/07/amee-carter-tanrcann-savas-kitab-yorumum.html

Öncelikle belirtmeliyim ki benim ilk göz agrım Tanrıça ve hiç bir kitap yerini alamaz . İlk mitoloji kitabım ve Hades'i ilk tanıyışım . Hala yeri gelir açar okurum kitabı öylesine begenimi kazanmıştı 1. kitap. İkinci kitabı iple çekiyordum beklememe değdi ancak ilk 100 sayfa hem Henry (Hades ) hemde Kate'i dövmek istediğim gerçeğini de saklayamam. Ancak son 150 sayfayı ne zaman okuyup bitirdiğimin bile farkına varmadım. Büyüleyeci bir düzendi ve anladım yine olay finale saklanmıştı ve Seri yine yaptı yapıcağını son sayfada yine '' ooofffffff!!! 3.kitap NERDEEE '' diye feryat edişim başladı. Bu seriyi sanırım bu yüzden seviyorum . Seri kelimesinin anlamını kusursuz bir şekilde açıklıyor . Her kitap bir birine bir döngü içerisinde bağlı resmen. Birinci kitabı okuyan dayanamayıp ikinci kitabı bekliyor ve ikinci kitabı okuyanda şuan benim olduğum gibi çıldırmaya başlıyor :)

Kitabın içeriğine dair ipuçu vermem gerekirse birinci kitapta Kate yaz ayını James ile birlikte geçirmek için Hades'imizden ayrılmıştı ve orada bitmişti. Şimdi ise kitap James ve Kate 'in yazı Yunanistanda nasıl geçirdiklerini ve eve dönüşlerini anlatıyor. Kate'in taç giyme töreni heycanı ise başbelası birinci kitaptan beri şu ciftimizi bırakmayan Calliope (Hera) tarafından mahvedilmesi üzerine başlayan Titan ve Mit kahramanlarımızın savaşıyla devama ediyor. Kate yeri geliyor Henry için ölümü göze alırken yeri gelip Persephone (Henry 'nin eski karısı ) 'ndan yardım almak için Ölüler Diyarına dahi gidiyor :) Ama olayın özü ise finalde kopuyor . Sanırım Ephesus'a Tanrıça 3.kitap için atılan mesajlara bir kişi daha eklendi :)
Tez zamanda final kitabımıza ulaşmak dilegiyle keyifli okumalar dilerim :)

2.kitapta en çok karşılaştığımız Tanrılar :)

9 puan

Yine çok iyiydi, ama sonu fena yerde bitti. Umaırm devamı çabuk gelir.

11 yıl, 11 ay
7 puan

Tek diyebileceğim serinin 3. kitabını merakla beklemekteyim:)

10 puan

Neyse kitabı çok beğendim, olayların akışı, Kronos'un yaptıkları Calliope'un yaptkları kitabı fena hareketlendirmişti. Sonu öyle bir bitti ki keşke 3.kitap da çıkmış olsaydı dedim... Heyecanla bekliyorum 3. kitabı... Fantastik kitap severlere de şiddetle bu seriyi tavsiye ederim :) Ephesus'ada teşekkürler uzunca bir aradan sonra beni tekrar fantastiklerin dünyasına davet etti ve zevk alarak okumamı sağladı :)

11 yıl, 11 ay
8 puan

yarısına zor geldim ama sonradan da bitirene kadarelimden bırakamadım.

1 puan

Yarım; çünkü devam kitabı var ve yazar hala yazmakta ve o çıkana kadar da okumayacağım sonu olmayan hikayeler bana göre değil

Profil Resmi
9 puan

Tanrıçanın Savaşı- AIMEE CARTER


‘’Seni onun için terk etmiyorum.Seni hiç kimse için terk etmiyorum. Ve asla senden daha iyi birisini bulmaya çalışmayacağım.Benim gözümde daha iyi olan birisi sensin ve keşke , keşke ben de senin için aynı şey olabilseydim.’’


Serinin çıkan her kitabının sonunda karnınızda oluşan o heyecan topuyla oturduğunuz yerde kalıyorsunuz. ‘’Burada bitemezdi’’ desenizde sayfaları çevirdiğinizde bitmiş olduğunu görüyorsunuz.


Hala bir çok olay benim için havada asılı şekilde duruyor. Hele Henry’nin son sayfalarda Kate’e karşı olan davranışları gerçek miydi yoksa büyünün bir parçasımıydı çözemedim.


Kitabı okurken öldürün şu kadını diye kızdığım yer çok oldu ama onu kimse öldürmedi.Ve Hera üçüncü kitapta karşımıza çıkacak gibi geliyor.


Ama Henry ve Kate’in gerçek anlamda yakınlaşmasını dört gözle bekliyorum , aralarına sürekli birileri giriyor ya da kötü şeyler olduğu için Henry ortadan kayboluyor.


Kısacası bu kitapta karşımıza paylaşılamayan Hades’imiz çıkıyor.Ne yapacağını bilmez bir halde…

Acı çeken bir tanrıçanın bütün tanrılara karşı isyan etmesi ve kötülüğe bürünmesini okuyorsunuz.Merak ise sayfaları hızla çevirmenize neden oluyor.Hiç beklemediğiniz anda beklemediğiniz birisi olmayacak bir şey yapıyor.


Ama en çok Ava’ya kızdım aşk tanrıçasıyım ben kocama sadık kalamam diyor ama onun için yapılmayacak bir şey yapıyor.Yuh diyorsunuz artık.


Seri çok güzel bir şekilde gidiyor.Fantastik kurgu okumayı seven herkese hitap ediyor diyebilirim ama sanırım gençler bu seriyi daha çok sevecekler gibi geliyor bana.


9 puan

Öncelikle kapağa hayran kaldığımı belirtmek istiyorum .Gerçekten çok güzel :) Kitap hakkında şunları söyleyebilirim . O kadar sürükleyici ve heyecanlıydı ki elimden bırakamadım bir günde bitiverdi . Ama bir şey o kadar sinirimi bozuyordu ki Kate 'le birlikte bende sinir krizi geçirecektim ama neyse ki yazar sonlara doğru yüzümü güldürdü :) sonu hiç beklemediğim bir şekilde bitti ve çok şaşırtıcıydı . Bu seriye başlamayan veya ilk kitabı okuyup bunu okumayan ve Mitoloji sevenlere şiddetle tavsiye ederim :)

11 yıl, 10 ay
Profil Resmi
7 puan

İlk kitabı kadar şaşırtıcı değil. Kitap, ortalarına kadar çok sıkıcıydı ama sonra heycanlanmaya başladı neyse ki.

Profil Resmi
9 puan

Başından sonuna kadar elinizden düşüremeyeceğiniz harika bir kitap ve sizi gerçekten şaşırtıyor.Hiç Kimse beklediğiniz gibi çıkmıyor.
BAYILDIMMM :))))

Profil Resmi
8 puan

İlk kitabından çok daha sürükleyici. Mitoloji sevenler için bir solukta okunacak güzel bir kitap

Profil Resmi
9 puan

Sonu çok kötü bitti ya :( 3. kitabı merakla bekliyoruz

Profil Resmi
10 puan

Tanrıça kitabından sonra aksiyon arttı bunda :)

8 puan

http://asabibakire.blogspot.com/2013/10/okudum-bitti-100-tanrcann-savas-aimee.html

10 puan

Aimee CARTER favori yazarlarımdan biri oldu. Bu seri ile kalbimde taht kurdu. Eğer bu seriyi okumadıysanız bir an önce alın okuyun ve Aimee Carter dünyasına açılan yolculukta Tanrılar ve Tanrıçalarla tanışın .
http://hayalperestinzamanyolculugu.blogspot.com.tr/2014/02/tanrcann-savas-yorum.html

8 puan

Bilirsiniz ilk kitapta Kate kızımızın Ölüler Diyarı Kraliçesi olabilmesi ve aşkı Henry'e kavuşabilmesi için bir dizi testi geçmesi gerekiyordu ve geçmişti de. Kraliçeliği ilan edilmeden 6 aylık tatilini Yunanistan'da geçiren Kate, Eden Köşküne geri döner ama olağanüstü bir hal vardır köşkte... Henry'le doğru dürüst hasret giderme bile yaşayamazlar... Zaten Henry de Kate'e soğuk davranmakta, onu uzakta tutmaktadır. Birisi (!) tanrıları öldürebilecek tek gücü Titanların Kralı Kronos'u uyandırmıştır ve Kronos Henry ve diğer konsey üyelerini alıkoyar... Kızımız aşkını ve diğer konsey üyelerini kurtarmak zorunda hisseder kendini ve en olmayacak kişiden yardım ister: Henry'nin kalbini kıran ama yine de onun tek aşkı olan kız kardeşi "Persephone" Kitaptaki Kronos'a karşı savaş, kitabın aksiyon yönünü oluşturmuş ve gerçekten güzel yerleri olan bir parça. Ancak bazı yerler çok basit geçilmiş, hatta kesilmiş de diyebiliriz. Bazı bölümler "Ne oldu, nasıl oldu yani şimdi?"serzenişlerimle bitti. "Tamam iyi/kötü son buldu da, nasıl oldu bu? Nasıl yapabildi bu bunu?" soruları döndü dolaştı. Kitabın duygusal ve psikolojik yanını ise bir cephede Kronos'la savaşmak zorunda olan Kate'in diğer cephede Henry ve ona olan hisleriyle savaşı oluşturuyordu... Kate Henry'i seviyor ama Henry neden ondan uzak duruyor? Kate'i sevmiyor mu? Yoksa Persephone? Onun bu açmazda rolü ne? Kate Henry'i kurtarabilir mi? Kurtarsa bile Henry bir gün onu Persephone'u sevdiği gibi sevebilir mi? Kate onunla sonsuza kadar Ölüler Diyarı'na hükmedebilir mi? İşte bu soruların uçuştuğu bir de duygusal yanı var kitabın ve ben bu kısımları çok sevdim... Etkili yazılmıştı...

Tamam, sevdim ama çokça da söylendim! Hem de ne kötü kelimelerle! Ağzıma biber sürülecek cinsten...
Bu serinin özelliği erkek karakterin çokça naif bir karakter olması. Alıştığımız güçlü kuvvetli, dışarıdan asarım keserim görünse de sevdiğini koruyan, asla bırakmayan, ukala ama çekici erkeklerden değil Henry... Naif bir karakter ama ilk kitapta onun bu yanının nedenlerini anlamış, hak vermiş, çok da sevmiştim kendisini...
Amaaaaa 2. kitapta sana küfretmekten dilimde tüy bitti sevgili Henry!
Kate sanki ne istediğini bilen ve sevdiğini sahiplenen bir erkekti de Henry artık erkeklere güveni kalmamış bir kadındı... Öyle çekti kendini ve kaçamak takıldı. Bazı yerlerde "Yuh artık oğlum ya! Okumayacağım seni! Ömrümden 10 yıl yedin! Erkek ol biraz, sahiplen şu kızı..." şeklinde çok verimli ve yapıcı etkileşimlerde bulundum Henry'le... Ne yapayım bazı yerlerde öyle doldum ki, gözlerim dolu dolu, "Yok artık young adult bir fantastikte de ağlamamalıyım." diye kendimi tuttum. Ben böyle sulu göz değilimdir de beni bu güzel havalar mahvetti, değil mi Orhan Velicim... Bahardandır, bahardan...

Diğer tanrılara gelince... Mitolojiyi severim... Daha çok Mısır mitolojisini sevsem de Yunan mitolojisi de iyidir. Ama bu tanrıların hayatı tam magazin muhabirlerine göre... Şok, şok, şok! Flaş, flaş, flaş! Bu manşetler neon tabelalar gibi zihnimin gerisinde yanıp söndü bazı kısımları okurken :)

Yazara bakarsak genç bir yazar olmasına rağmen Aimee Carter'ın kalemi cidden güzel, akıcı ve ben okurken keyif alıyorum. Kapak da orijinal kapak ve yine çok güzel, bölüm arası detayları yine etkileyici... Ve kitap nereye gittiğini ufaktan tahmin etmişsem de çok can alıcı bir yerde bitti...http://benherneysemo.blogspot.com/2013/05/tanrcann-savas-aimee-carter.html

10 yıl, 11 ay
8 puan

Kitabın anlatımının ilk kitaptaki gibi akıcı olduğunu söyleyerek yorumuma başlıyorum. Ama kitap boyunca baş karakterimizin çektiği acılar, yaşadığı hayal kırıklıkları, ihanetler, zorlu mücadeleler okuma şevkimi biraz kırdı. Yani kitabın % 98'i falan mutsuz, yıkılmış bir halde geçiyor ve Kate'in yaşadıkları sizi çok etkiliyor. Geri kalan %2'lik kısmın kitabın yaşattığı sıkıntı ve stresi geçirmemesinin yanında kitabın sonunda keşke o mutlu sayfaları yaşamasaymış diyorsunuz. Ve kitap hiç beklemediğiniz bir şekilde sonlanıyor. Bitirdiğimde hemen serinin son kitabını elime aldım. Umarım Kate sonunda mutluluğu yakalar :(

10 puan

http://1kitapmeselesi.blogspot.com.tr/

10 puan

o son neydi ya yeni kitabı merakla bekliyorum

geri ileri