Bu kitaba daha çok yıldız vermememin nedeni edebi kalitesi değil, anlattıklarının ve hissettirdiklerinin hiç hoş olmaması. Yoksa cümlelerin zarafetine, anlattıklarının önemine diyecek yok. Favorim tahta Kuşlar adlı öykü. Detaylı inceleme: http://kitapnot.blogspot.com/2012/02/14-subatta-siddetli-oykuler.html
Yazar ile bu kitap sayesinde tanıştım. Ama kelimelerini ve onu kullanış şeklini sevdim.
Yazar Taş Bina ve Diğerlerin’de karanlıkta kalanları aydınlatmaya çalışıyor, onların var olma mücadelelerini, toprağın altında kalanları hızlıca çekip çıkartıyor. Gerçeğe soyutla dokunmak istiyor. Sonbaharın son günlerini yaşadığımız şu zamanlarda kendi Taş Binalarına dair kafa yormak isteyenlerin ilgisine…
"Gözlerini bende bıraktı.Bırakacak başka kimsesi olmadığı için." Tam anlamıyla bir Aslı Erdoğan klasiği.Venüse yolculuğa çıkmaya hazırsanız ceplerinizi kırmızıyla doldurup göğe salının.
Dünya okurları tarafından geleceğe kalacak 50 yazar arasına seçilen tek Türk yazarmış Aslı Hanım. Fakat bu kitabıyla seçilmemiş olmalı, inanılmaz karamsar bir kitap. İnsan okurken sürekli satırlardan çıkıp başka şeyler düşünmeye başlıyor. Sürekli koptum kitaptan okurken ve devamlı kafamı toplayarak okuduğum yerleri tekrar tekrar okumak zorunda kaldım. Bu kadar karanlık bir ruhla yazılmamış olsaydı belki takdire değer bir kalemi olduğu da anlaşılabilirdi. Fakat sanki kitap yazmış olmak için yazılmış bunca şey. Korkunç sıkıldım.
tezer ölü ve hasan ali toptaş tadında ama bazı yerleri olanca yogun aforizmatik cumlelerden olustugu ıcın sıkabılıyor yer yer.
aslıya aşık olduğum kitap.
Hislerim , hissettıklerim..olgular , ritüeller , varolmak , yüzeyseliğimiz ve hep eksik oluşumuz , yaşamaya direnmek liste uzarrr gider...
tüyapta imza günü olacak kaçırmayın derim 8-16 kasım arasında şansımı deneyip bi imzasını almayı ve tanışmayı çok arzuladığım yazar..