Biz yani; idrak edenler, kendimizi tanımıyoruz, kendimiz kendimizi: Bunun da bir sebebi var: Hiçbir zaman kendimizi aramadık ki- bir gün kendimizi bulabilmemiz nasıl mümkün olsun? Haklı olarak denmişti; 'Kalbiniz hazinenizin olduğu yerdedir' diye; bizim hazinemiz, anlayışımızın arı kovanlarının bulunduğu yerdedir. Biz, aklın doğuştan kanatlı hayvanları ve bal toplayıcıları olarak hep oraya doğru gidiyoruz, aslında biz tüm kalbimizle sadece bir tek şeyle ilgileniyoruz- 'eve bir şeyler götürmekle'. Bunun dışında hayatla, yaşananlarla ilgili olanlar- hangimiz bunlar için yeterince ciddiyete sahibiz? Ya da zamana? Bu tür şeylerle korkarım ki hiçbir zaman tam olarak 'ilgilenmedik': Yüreğimiz orada değil işte- hatta kulağımız bile!' Sils- Maria (Önsözden)
'Kendini görmezden gelmek, iyi görmek için gereklidir,' diyen ve 'Bütün yargılayanların gözlerinden bir cellatın baktığını' dile getiren modern çağın önemli düşünürü Friedrich Nietzsche, 'Böyle Buyurdu Zerdüşt' ile aynı yıllarda kaleme aldığı bu kitabında felsefenin temel sorunsalı olan 'ahlak' kavramına farklı ve çarpıcı yorumlar getirerek, derinlikli irdelemelerde bulunuyor.
Biz yani; idrak edenler, kendimizi tanımıyoruz, kendimiz kendimizi: Bunun da bir sebebi var: Hiçbir zaman kendimizi aramadık ki- bir gün kendimizi bulabilmemiz nasıl mümkün olsun? Haklı olarak denmişti; 'Kalbiniz hazinenizin olduğu yerdedir'... tümünü göster
Birhan Keskinin yeni kitabı Ba, 2003-2005 yılları arasında yazdığı şiirlerden oluşuyor.Şairin 1991-2002 yılları arasında yayımlanan Delilirikler, Bakarsın Üzgün Dönerim, Cinayet Kışı + İki Mektup, Yirmi Lak Tablet + Yolcunun Siyah Bavulu ve Yeryüzü Halleri adlı beş kitabını tek cilt içinde bir araya getiren Kim Bağışlayacak Beni ile aynı anda yayımlandı.
Birhan Keskinin yeni kitabı Ba, 2003-2005 yılları arasında yazdığı şiirlerden oluşuyor.Şairin 1991-2002 yılları arasında yayımlanan Delilirikler, Bakarsın Üzgün Dönerim, Cinayet Kışı + İki Mektup, Yirmi Lak Tablet + Yolcunun Siyah Bavulu ve Yeryüzü H... tümünü göster
Geçen yıl toplu şiirleri Kim Bağışlayacak Beni ve Ba kitaplarını yayımladığımız Birhan Keskinin yeni şiir kitabı: Yol. Kitap iki bölümden oluşuyor. Kırk iki parçadan meydana gelen tek bir uzun şiir olan \Taş Parçaları\, 17 Kasım 2005-11 Ocak 2006 arasında, \Eski Dünya\ içinde yer alan şiirler ise, Mayıs-Ekim 2005 arasında yazılmış.Keskin Ba ile bu yıl dokuzuncusu verilen Antalya Altın Portakal Şiir Ödününün sahibi olmuştu.
Geçen yıl toplu şiirleri Kim Bağışlayacak Beni ve Ba kitaplarını yayımladığımız Birhan Keskinin yeni şiir kitabı: Yol. Kitap iki bölümden oluşuyor. Kırk iki parçadan meydana gelen tek bir uzun şiir olan \Taş Parçaları\, 17 Kasım 2005-11 Ocak 2006 ara... tümünü göster
En eskisi 1992 tarihini taşıyan şiirleriyle Mekânım Datça Olsun, Can Yücelin bir anlatım aracı olarak dili tutkusunu yansıtması bakımından da önemli örnektir. Şiirlerinde sözcük oyunlarıyla dilin resmî, bilindik anlamlarının dışına çıkan şair, Mekânım Datça Olsunda yerel ağız ya da söyleyişlerin de şiirde anlam katını nasıl zenginleştirdiğini gösteriyor.Mekânım Datça Olsunda Datçadan Gara Galemler başlığı altında yer alan bir şiirden:Bakkal Hasanın ordaGulak daha önce gelmiş dükkânaBana bir guru fasule, dediBuz dolabından ossun!Ben de kuru fasulye buz dolabında Ne arıyor? Diye sordum.Biz şaraba guru fasule deriz, dedi.
En eskisi 1992 tarihini taşıyan şiirleriyle Mekânım Datça Olsun, Can Yücelin bir anlatım aracı olarak dili tutkusunu yansıtması bakımından da önemli örnektir. Şiirlerinde sözcük oyunlarıyla dilin resmî, bilindik anlamlarının dışına çıkan şair, Mekânı... tümünü göster
İnsanoğlunun gelişiminin kesin sonuca ulaşacağı an, sürekli yinelenip durur. Devrimci düşünsel hareketlerin geçmiş bütün her şeyin geçersiz olduğunu ilan etmeleri bunun için doğrudur, henüz hiçbir şey olup bitmemiştir çünkü...
İnsanoğlunun gelişiminin kesin sonuca ulaşacağı an, sürekli yinelenip durur. Devrimci düşünsel hareketlerin geçmiş bütün her şeyin geçersiz olduğunu ilan etmeleri bunun için doğrudur, henüz hiçbir şey olup bitmemiştir çünkü...
Yeniden Doğuştüm varlığım benim, karanlık bir ayettirseni, kendinde tekrarlayarakçiçeklenmenin ve yeşermenin sonsuz seherine götürecekben bu ayette seni ah çektim, ahben bu ayette seniağaca ve suya ve ateşe aşıladımyaşam belkiuzun bir caddedir, her gün filesiyle bir kadının geçtiğiyaşam belkibir urgandır, bir adamın daldan kendini astığıyaşam belki okuldan dönen bir çocukturyaşam belki, iki sevişme arası rehavetinde yakılan bir sigaradırya da birinin şaşkınca yoldan geçişişapkasını kaldırarakbaşka bir yoldan geçene anlamsız gülümsemeyle günaydın diyenyaşam belki de o tıkalı andırbenim bakışımın senin buğulu gözlerinde kendini paramparça yıktığıve bir duyumsama var bundabenim ay ve karanlığın algısıyla birleştireceğim.yalnızlık boyutlarındaki bir odadaaşk boyutlarındaki yüreğimkendi mutluluğunun sade bahanelerini seyredersaksıda çiçeklerin güzelim yok oluşunuve senin bahçemize diktiğin fidanıve bir pencere boyutlarında ötenkanarya ötüşleriniah...budur benim payıma düşenbudur benim payıma düşenbenim payıma düşenbir perde asılmasının benden aldığı gökyüzüdürbenim payıma düşen, terk edilmiş merdivenlerden inmektirve ulaşmaktır bir şeylere çürüyüşte ve gurbettebenim payıma düşen anılar bahçesinde hüzünlü bir gezintidirve elleriniseviyorum diyensesin hüznünde ölmektirellerimi bahçeye dikiyorumyeşereceğim, biliyorum, biliyorum, biliyorumve kırlangıçlar mürekkepli parmaklarımın çukurundayumurtlayacaklarküpeler takacağım kulaklarımaikiz iki kirazdanve tırnaklarımı papatya çiçeği yapraklarıyla süsleyeceğimbir sokak var oradaaynı karışık saçları, ince boyunları ve sıska bacaklarıylaküçük bir kızın masum gülüşlerini düşünüyorlarbir gece rüzgarın bizi alıp götürdüğü.bir sokak var benim yüreğiminçocukluk mahallesinden çaldığızaman çizgisinde bir oylumun yolculuğuve bir oylumla gebe bırakmak bir zamanın kuru çizgisinibilinçli bir simgenin oylumuaynanın konukluğundan dönenve böylecedirbirisi ölürve birisi yaşarhiçbir avcı,çukura dökülen hor bir arkta inci avlamayacaktırben hüzünlü küçük bir periyi biliyorumokyanusta yaşayanve yüreğini tahta bir kavaldausul usul çalanküçük hüzünlü bir perigeceleri bir öpücükle ölenve sabahları bir öpücükle yeniden doğacak olan
Yeniden Doğuştüm varlığım benim, karanlık bir ayettirseni, kendinde tekrarlayarakçiçeklenmenin ve yeşermenin sonsuz seherine götürecekben bu ayette seni ah çektim, ahben bu ayette seniağaca ve suya ve ateşe aşıladımyaşam belkiuzun bir caddedir, her g... tümünü göster