Kitap bir aşk hikayesi anlatması bakımından değil ama aslında neyi nasıl sevmemiz gerektiğini bilmemiz bakımından oldukça etkileyici cenaze konuşmasında çok çok ağladım.
mükemmel yorumlanmış esmeden belirli noktalar üzerinde durulan edebi eserlerden parçaları bir arada bulunduran, hayatı sorgulatan sıradan yaşamımızın aslında dikkatlice durup bakıldığında neler barındırdığını görünenin altında nelerin gizlendiğini sorgulamadan bilemeyeceğimz, bir noktadan soran yaşamımızda fark etmediğimiz şeylerin şartlar değiştiğinde farkına varacağımız anlatan, gerçeğini fark ettiren tatlı naif hoş sıradanlıktan sıyrılıp bir adım öteye götüren bir kitaptı geç kaldığım için üzüldüm bitirdiğimde kitabı sevip içime sokasım geldi, tanrı tebdili kıyafet gezer kitabından beri okuduğum kitaplarda uzun zamandır bu duyguyu hissetmemiştim bu okuyun derim...
http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2016/08/tersyuz-kitap-yorumu.html
Tersyüz, kitaplığımda uzun süredir okunmayı bekleyen kitaplardan biriydi. Öyle ki kitabı herkes okudu, yorumladı, çok sevdi. Hatta ben anca okuyuncaya kadar kitabın kapağı bile değişti. Aslında kitabı okumayı uzun zamandır da istiyordum hani ama yine okumayı sebepsizce ertelediğim ve sonunda okuyunca 'iyiki de okumuşum' dediğim kitaplardan biri oldu. Okurken bol bol gülümseten, yeri geldiğinde de gözlerimi yaşartan, hem en bilindik klişelerle, hem de hayatın içinden mucizelerle dolu bir kitaptı. Bu yılın favori kitapları arasına da girdi haliyle.
Konusu ilgimi çekti ve okumak istedim . Genelde fantastik ve bilimkurgu okumama rağmen bunu da bir deneyeyim istedim . Pişman olacakmışim gibi görünmüyor :)
,
TersYüz okunabilir bir kitap hele ki biraz dramatik romanlardan hoşlanıyorsanız ,masum bir aşk hikayesinin içine karışmış kişisel gelişim kitabı gibi ,bir dozda incil var
Yine okurken ağlamama neden olan kitaplardan biri. Başlarken aslında bu kadar iyi olacağını düşünmemiştim. Yazarın akıcı, okurken içine alan çok güzel bir anlatımı var. Kesinlikle bende bir iz bırakan kitap oldu.
Kitap, Klasik Güzel ve Çirkin hikayesinden farklıydı bence, bu kitapta savaşın çirkin yüzü var, genç insanların,anlamsız ve asla kazananı olmayan bir Savaş karşısında yitip gittiklerini görüyoruz,kaybolan ruhların, yok olan yaşamların ardından,geride kalanların kıymetinin ve değerinin, bilincine varılmasını,okuyoruz, artık hiç bir şeye eski gözle bakamıyorsunuz herkesin ve her şeyin anlamı daha bir farklı oluyor..
Hikayemizin yakışıklısı ve nam-ı diyar yaralı yüzü Ambrose Young, kendisi lise son sınıf öğrencisi,okulun güreş takımında,oldukça başarılı ve bu başarısı kasaba dışına kadar ulaşmış, kendisi 1.92 boyunda 97 kilo ağırlığında,inanılmaz güzel bir vücuda ve tanrıları kıskandıracak bir yüze sahip, Bailey'in ona taktığı isimle tam bir Herkül :) Annesi tarafından terk edilmiş, üvey babası Elliott Young tarafından büyütülen ve çok sevilen genç bir adam,
Hikayemizin tatlı kız Fern, Ambrose ile aynı lisede okuyor, çocukluklarından beri aynı kasabada yaşıyorlar,kendisi, güzel, akıllı, Bailey'in kuzeni, geleceğin yazar adayı ve çocukluğundan beri Ambrose aşık, ondan başkasını gözü görmeyen,kalbi de aşkı da güzel bir kız, gerçi lise zamanlarında çokta dillere destan bir güzelliğe sahip değil,kendisi de bunun farkında ve bu yüzden asla Ambrose'a sahip olamayacağını düşünüyor, ama işler zamanla tersine dönüyor...
Belkide hikayede en çok sevilenlerden biri Bailey, Fern'in kuzeni, kendisi Duchenne kas distrofisi hastası,on yaşında bu hastalığa yakalanmış, bu tarz hastalar genellikle yirmili yaşlar kadar yaşayabiliyorlar,birilerinin yardımı olmadan parmağını bile kıpırdatamıyor, Bailey bu gerçeği biliyor ve zamanla kabullenmiş, Fern, kuzeninin eli ayağı olmuş durumda,yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor, doğduklarından beri birlikteler, kuzenden öte kardeş gibiler, birbirlerinin tüm sırlarını bilir, hayatlarına dair her şeyi paylaşırlar..
Bailey hikayenin en mantıklı karakterlerinden,herkesin ne düşündüğünü ne hissettiğini bilir, hayatlarına direk müdahale etmeden neler yapabileceklerini zeki ve sivri diliyle söyler,doğru yola getirmeye çalışır,çocukluğundan beri aşık olduğu , evlenmeyi düşündüğü birisi var, Fern'in okul arkadaşı ve okulun en güzel kızlarından biri Rita ..
Hikaye 11 eylül saldırılarından sonra, Ambrose'un kendini ve geleceğini sorgulamasıyla başlıyor, bir anda orduya katılmaya karar vermesi ve yanında arkadaşları Connor, Paul, Grant, ve Jesse' yi de sürüklemesi, hayatının dönüm noktasını oluşturuyor, çünkü geriye , yaşadıkları kasabaya,sadece içlerinden birisi geri dönebiliyor,eski halinden eser kalmayarak,geride, gençliğini,dostlarını,yakışıklı yüzünü,ve ruhunu bırakarak, Ambrose için asıl savaş bundan sonra başlıyor..
http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/
Yorumun tamamı;http://1kitapmeselesi.blogspot.com.tr/2015/01/tersyuz-amy-harmon-yorum.html
Kitap genel hatlarıyla çok güzeldi. Okurken gerek eğleniyor, gerek üzülüyor, gerek heyecanlanıyorsunuz. Karakterler çok güzel harmanlanmıştı. Hiç bir yabancılık duymadan onların akışına kendinizi kısa sürede kaptırabiliyorsunuz. Bir kere Bailey gibi bir karakter olması çok güzel, hayata bakış açısı olsun, Polyannacılık oynaması olsun. Ve bunların Fern ile arkadaşlığı, Fern Bailey'e verilmiş büyük bir lütuf olduğu düşünülüyor. Ya da, Ambrose'la Fern'in ilişkisini adım adım okumak. Ambrose'un arkadaşlarının katıldığı bazı bölümler de çok eğlenceli, bazen de çok gıcık geçmişti.
Bugün sizlere Yabancı Yayınları’ndan çıkmış olan “Tersyüz” kitabını yorumlayacağım.
Öncelikle kitabın çevirisi akıcı, bunda çevirmen Arzu Altınanıt’ın ve editör Tuğçe Nida Hanım’ın büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Çünkü bir kitabı rezil de eden vezirde eden çevirisidir, sonra akabinde kitabın editi , redaksiyonu vb.
Lakin söylemeden de geçemeyeceğim kitapta bir çok yerde bilinmeyen kelimeler mevcuttu.En azından benim bilmediğim kelimeler. Bunlar dipnot düşülebilirdi.Çünkü okurken bir yandan okumak bir yandan o kelimenin anlamını araştırmak yorucu olduğu gibi o an kitabın okuma hızını da düşürüyor. Ve de arada sıra da yazım hataları da yok değildi, vardı. Bunları nazar boncuğu olarak adlandırıyorum.
Kitabın her zaman ki gibi yazı puntosu da gayet iyidi.
Şimdi gelelim kitabımıza. Bu nasıl bir kitaptır ? Bir yandan yüzünüzü güldüren birkaç sayfa sonra sizi duygulandıran. Bir kitap. Aşkın naifliğini satır aralarında bulacaksınız. Hele günümüzle kıyaslarsak böyle bir aşk var mı dedirten bir kitap olacak sizler için.
Aynı zaman da kitapta ; aile bağlarını, arkadaşlığı, dostluğu, bir savaşın insanlar üzerindeki etkisini, fedakarlığı ,sevgiyi ve en önemlisi dediğim gibi aşkın saflığını naifliğini bulacağınız ender kitaplardan bir tanesi.
Kitabın arka kapağında da yazdığı üzere modern “Güzel ve Çirkin” masalı okuyacaksınız lakin masal tadında olmasına rağmen ,okurken aynı zaman da sizi düşündürecek, hayattan dersler verecek nitelikte bir kitap.
Kısacası okurlarına bir şeyler katabilen sırf okuyalım rafa kaldıralım mantığında okuyabileceğiniz bir kitap değil. Hani bazı kitaplar vardır ; okursunuz, aradan belli bir süre geçer bir ıkı yıl vb. Her okuduğunuz da sizin görüş açınıza daha önce okurken fark etmediğiniz anlamlar katar,bu kitapta onlardan bir tanesi bence.
Bu kitap ciddi anlamda insanlara bir sürü mesaj veriyor. Bunlardan bir tanesi; ne oldum değil, ne olacağım demeli insanlar.
Ve yazar ;Fern ve Ambrose isimli iki ana karakterin gözünden; sırf bir insanı güzel yada yakışıklı olduğu için değil, “O” olduğu için sevilmesi gerektiğini, çok güzel anlatmış.
Bu kitabı okumak istiyorsanız, hiç tereddüt etmeden alıp okuyun, diyorum. Film tadında bir kitap okuyacağınızın garantisini veriyorum.
Ve bu kitaba bir puan verecek olursam “5” üzerinden “4” puan verirdim.
Yabancı Yayınları’na da bu kitabı bizlerle buluşturduğu için teşekkür ederim.
Sevgilerimle.
Bu kitaba 2 hafta önce başladım,bir günde son 50 sayfaya kadar geldim ama ah şu sınavlar yok mu!? İnsan 2 haftada hiç mi eline kitap alamaz 😞
Kitaplara veya serilere başlamadan önce illa ki gider bi' blog yorumlarına bakarım.İşte bu kitaba da hep bu yorumlar sayesinde başladım,tabi reklamları da fazlaydı.
Kitabın konusu gerçekten değişikti.Okuduğum her kitapta manken gibi kızlar mutlaka oluyordu.Ama bu kitapta öyle değil.Çok çirkin olmayan ama güzel de olmayan bir kızımız başrolde:Fern.Bu kızımızın bir arkadaşı var ki ben bayıldım.Okuyanlar hemen
anladılar:Bailey.Hayata bakış açısı o kadar güzel ki.Onun yerinde olmak gerçekten istenecek bir şey değil.Bir hastalığı var,sanırsam kas distibilmemne.Tam hatırlamıyorum hastalığın ismini.Her neyse,Bailey bu hastalıkla doğduğundan beri mücadele veriyor.Tabi gün geçtikçe eriyor,her an ölecek diye bakıyorlar çocuğa.Ki tahmin edersiniz,sevdiklerinin durumu da içler acısı.
Kitapta o kadar çok alıntılık cümleler vardı ki,çoğunun altını çizemedim sonra hep çizik çizik oluyor kitap.
Buraya kadar,evet,sevdim kitabı ama... Bana Ambrose ve Fern ikilisi çok soğuk geldi.Yani bilemiyorum mesela favori çiftim değil.Hele Ambrose'un Irak'a gitmeleri için arkadaşlarıyla konuşması ve arkadaşlarının belki de hayatlarına mal olacak ki oldu da teklifi bir anda hooop kabul etmeleri sonracığıma -SPOİLER- Rita'nın Bailey'e olan duygularını ancak evlendikten sonra fark etmesi falan da filan... -SPOİLER SONU-
Kitap tabi ki kötü değil ama süper de değil.Bana bir şeyler kazandırdı mı,evet bence kesinlikle.Ama takılmadığım noktalar yok da değil.
Vel hasıl kelam,benim favori kitabım değil ama merak edenler okusun.Benim beklentilerim çook yüksek olunca belki de yaşadığım hayalkırıklığı da olduğundan fazla hissettiriyor.
◈ Ters Yüz ◈
Kitap ilk satışa çıktığında tanıtım yazısını okuyarak savaşı anlatan, savaşla ilgili sıkıcı bir kitap olabileceğini düşünerek direk ön yargıyla yaklaştım ve bir süre elim kitabı almaya gitmemişti açıkçası
Taki millet okuyup, yorumlar çoğaldıkça ve güzel şeyler duydukça en kısa vakitte almıştım Ters Yüz'ü
Kitap incecik ve bir o kadar akıcı
Ben Ters Yüz'e bayıldım
Çok ama çok sevdim
Kitabın kapağını çok mükemmel buldum
Kapaktaki kişi siyahların içinde yüzünün bir tarafı gözükür şekilde ve bir o kadar eğik durarak tam manasiyla Ambrose'yi yansıtmış
Kapaktaki ve aytaçtaki Ters Yüz yazım şekline hayran kaldım
Çok havalı duruyo
Şu aralar masum, saf ve bir o kadar tatlı bir aşkı okumak her türlü çok iyi geldi
Son iki okuduğum kitapta aradığım aşkı burda bulup okumak şahaneydi
O masumluk, tatlı saf aşkı hatırlamak, okumak, hissetmek tek ve net fevkaladeydi
Mutluyum
Kitaptaki olaylar çok yerinde ilerledi
Sayfalar akıp girdikçe bir sayfada sıkıldığımı hatırlamıyorum
Yazar, vatanı ve seçimleriyle alakalı olduğunu düşündüğüm bir kaç bilgi ve olayı kendince anlatmayı, yansıtmayı seçmiş
Bana göre savaş kısmını anlatırken yanlış bilgilendirme yapmış gibi geldi
Neyse dediğim gibi o yazarın kendi fikirleriyle ilgili
Karakterlere ba-yı-dım !
Her bir tanesine
Hepsi bende farklı izler bıraktı
Çok sevdim onları
Yazar, bu kitabı oluştururken kendi hayatından kırıntılar serpiştirerek yazması Ters Yüz'ü daha özel yapmış
Kitapta baştan aşağı gerçekliği ve samimiyeti yansıttı
Duyguları en içtenliği yazılara dökmüş
Bu da Ters Yüz'ün daha güzel olmasını sağlamış
Kitabın sonu mükemmeldi ama ya
Hele ki o son cümle yok mu ?
Dedim şimdi ağlarım ben herhalde mutluluktan
Çok duyguluydu
Cidden duyguyu çok iyi hissettim hele ki sonlara doğru
Modern çağın Güzel ve Çirkini derken doğruymuş
Tıpkı masal gibi
Onların ikisi öyle özel karakterler ki
Birbirlerini tamamlayan bir bütün, çiftler
Saf aşk, sevgi ise kıskanacağım türdendi
Ters Yüz'de etkilendiğim ve benim için çok anlamı olan cümle, alıntı vardı
Kadının anlatmak istediği düşünce çokça anlamlı ve kıymetli
Kitabı okuduğum zamanlar bir gramcık hevesim kaçmadı hiç
Çok severek, zaman ayırarak ilerledim/okudum
Büyük etkiler, anlamlar bıraktı bana Ambore, Fern ve Bailey
Kitabı çokça tavsiye ederim
Severek okuma dileğiyle...
~ ~ ~
➤ " Herkes birileri için ana karakterdir. Önemsiz bir karakter yoktur."
➤ "Güzel mi olmalı zeki mi ?"
➤ "Belkide herkes yapbozun küçük bir parçasını temsil ediyor. Hayat dediğimiz bu deneyimi yaratmak için hepimiz bir araya geliyoruz. Hiçbirimiz rolümüzün ne olduğunu ya da bütünün nasıl ortaya çıktığını bilemeyiz. Gördüğümüz mucizeler sadece buzdağının tepesi belki de ve korkunç şeyler sonucu ortaya çıkan lütufları fark edemiyor olabiliriz."
➤ " Ya gururumu seçecektim ya da hayatımı."
➤ "Bu yüzden acıya katlanırız. Bir amaç olduğuna inanırız. Göremediğimiz şeyler için umudumuz vardır. Her kayıpta bir ders, sevgide güç ve içimizde bedenlerimizin sınırlayamayacağı, henüz ortaya çıkmamış, muhteşem güzellik olduğuna inanırız."
~ ~ ~
❣ İyi Okumalar ∩▂∩
Zeka mı , güzellik mi ?
Uçurtma mı , balon mu ?
Modern çağın Güzel ve Çirkin'i ...
Şuanda tam bir kargaşa içindeyim bi taraftan aklim butun kitabi oldugu gibi yaz dok ortaya herkes okumalı bu kitabı diyor, bi taraftanda sanki nasıl yazilacagini unutmus gibi hissediyorum !
Yabanci Yayinlarinin son donemde cikarttigi harika kitaplar var biliyorum hepsini okudum ama bu kitap ! Insana cok sey katabilecek dusundurebilecek bir kitap. Yazarin hangi duygu susunce.icerisinde bu kitabi kaleme aldigini bilmiyorum ama ayni ortama tekrar dusmesi ve bu anlatimda bu tatta baska kitaplar yazmasini cok isterim.
-Fern " Nereden bileceksin ki ? Sen daha önce 'hiç kimse' oldun mu?"
-Ambrose " Herhangi biri olan herkes başarısiz olduğu anda 'hiç kimse' olur."
Fern ve Bailey kuzendirler. Bailey 'Duchenne kas distroifis' mevcut. Bu hastalik yuzunden cok yasayamayacagini bilmekte ve yinede herseye inat gulumsemettedir. Bailey karakterine aşık olucaksiniz otle renkli ve oyle kisikli bir karakterki!
Fern ise okulun en.populer olan erkegi Ambrose'ye aşıktir.
Ambrose gürescidir 11 Eylulu saldirilarindan okadar etkilenmistirki liseyi bittirdiginde gonullu olarak askere gitmek istemektedir. O ve en yakin arkadaslari askere gider.
Ambrose dondugunde en.yakin arkadaslari olmus ve bir kendisi omur boyu tasimak zorunda ve insan.icine cikmak istemeyecegi yaralara sahiptir.
"Bedenini istiyorum.Dudaklarini istiyorum. Avuclarimin icinde kizil saclarini istiyorum. Gulusunu, komik yuz ifadelerini istiyorum. Dostlugunu ve ilham verici dusuncelerini istiyorum. Shakespeare'i ve Amber Rose romanlarini istiyorum..."
Kitabi okurken bin bir duygu icerisinde kalicak ve eyer benim kadar duygusalsaniz buyuk ihtimalle benim gibi hem oluyup bi taraftanda bir elinizde mendil goz yaslarinizi siliyo olucaksiniz...
"Hepimizin yuzunu tanri yarattiysa benimkini yaratirken kahkahalarla gulmus mudur?
"Herkes birileri için ana karakterdir."
Bailey
#AmyHarmon / #Tersyüz kitabı dün itibariyle bitti.
Ama üzgünüm ben sevemedim bu kitabı. Bailey böyle bir sonu hiç haketmiyordu. Gözlerim şişti aglamaktan. 😢
Bailey ve Fern'in dostluğu, ilişkileri ve birbirlerine olan bağları cok güzeldi okuması hem cok keyifli hem de bayağı bir hüzünlüydü.
Fern ve Ambrose'un mektuplasmaları da cok guzeldi ama ama ama iste o sonuuu! Backer Allah belanı versin içine ettin tüm güzelliklerin😢😢😢
Ambrose karakterini de Fern sahneleri dışında sevmedim iste hem de hiccccc! Bir hic uğruna hayatlarıyla oynadın arkadaşlarının 😭
Kitapta milli duygular varsa bile pek hissedemedim açıkçası. O yüzden Ambrose'u sevemedim ya zaten hıhhh😒
Puanım ▶ 8/10 ( Bailey için 😢✌ )
Bir tarafta hayata 1-0 yenik başlayan ama her şeye rağmen, yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen pes etmeyen, savaşan, her gününün son günü olabileceğini bilerek yaşayan ve yaşadığı her günün olabildiğince hakkını veren Bailey. Diğer tarafta hayatta başına gelebilecek tüm iyi şeylere sahip ama bununla yetinemeyen daha doğrusu bununla baş edemeyen olgunluğa erisememis bir lise ergeni Ambrose. Kitapla ilgili inanın yazmak istediğim tonla şey var ama telefonla yazmak berbat. Demem odur ki bu puanı önce Bailey için ardından Fern için verdim.
çoook güzeldi .ambrose deli etti beni ah ne olurdu daha önce açsaydın şu gözlerini görseydin şu kızı. bu kitapla susan elizabeth'ın balayı kitabını gıcık erkekler konusunda çok benzettim .ama sonunda her zaman bizim kızlar kazanır :)
Açıkcası ben kitabı çok beğendim. Alışılmadık bir yapısı vardı sanki ve bana göre duygular harika yansıtılmıştı. Favori karakterim kesinlikle Bailey'di. Onun o hayat dolu sözleri dinmeyen kahkahaları gerçekten mükemmeldi. Fern ve Ambrose'un saf-temiz aşkları çok güzel anlatılmıştı. Tersyüz kesinlikle arka kapağında anlatıldığı gibi '' Modern çağın Güzel ve Çirkin'i '' Kitapta tam anlamıyla iç güzel anlatılıyor. İç güzelliği görebilmek ve insanın dış görünüşünün hiçbir şey ifade etmediği gerçeği...
Bu kitabı ilk çıktığı zaman alıp okumalıymışım. Yine de geç kalmış sayılmam, bir yılı dolmadan okumuşum.
Konusu tanıtımında var zaten ama okurken hissedilecekler yok. Nereden başlasam bilmem ki. Bazı kitaplarda gözleriniz dolar usuldan (bazısında olmaz ama), bazısında bir damla yaş düşer bazı sayfalarında. Bu kitapta hüngür hüngür ağladım. (itiraf ediyorum, ağladığım kısmıyla ilgili cümleyi yazarken gözlerimde yaş, dudaklarımda ufak bir kahkaha vardı).
Ben aslında mutlu sonlu kitaplar okurum (sebebi vardır elbet). İçinde aşk olsun, umut olsun, mutluluk olsun. Bu kitapta hepsi var, daha fazlası da var. Arkadaşlık var, bağlılık var, sadakat var. Kaybedişler var, yaşanan acılar, kendini suçlamalar, kabullenişler ve umut. Acıların ardından, kaybedişlerin ardından gelen mutluluk... Kıymeti bilinen. Ve çıkarılan ders (benim için) hayatta her anın kıymetini bilmek lazım. (Bu her zaman bildiğimiz, çoğu zaman uygulamadığımız, hayatın rutin koşturması için de bize unutturulan.) Hayatımızdaki insanların kıymetini bilmek lazım. (Kıymet verecek kişiler olsun çevremizde.)
Karakterler, anlatım, konu hepsi çok güzeldi. Bailey çok ağlattın beni...
Kitaplığımda yerini aldı. Çoğunu dağıtıyorum. Bunu uzunca bir süre kimseye vermeye kıyamam.
9 puan veriyorum...
çünkü çok ağladım!!!
bir puanı oradan kırdım ;)
ağlak kitaplarla aram iyi değil
lakin bu kitap acılara göğüs
germeyi ve dahi her acıdan sonra
dimdik ayakta kalmanın
hikayesini anlatıyor....
yazarın çok basit bir anlatımı var...
okuyucuyu hiç yormuyor...
kitaba başladığımda beğenmeyeceğimden çok korktum...
bu kadar basit bir kitap mı çıktı bu kadar övgü alan kitap dediğim oldu...
ama ilerledikçe yazarın duyguları en basit dille
anlatığını ve okuyucuya son derece iyi aktardığını gördüm...
demek ki bazen en iyi anlatım en basiti olabiliyormuş...
bana ciddi manada masal tadı verdi...
ve yazar Bailey diye bir karakter yaratarak benim gönlüme tahtını kurdu...
sanırım Bailey olmasa bu kitabı bu kadar sevmem imkansızdı...
bırakın aşkı ve aşıkları sadece Bailey için bu kitabı okuyun derim :)
Kitap romantik ve oldukça klişe. Ben ne romantik kitapları severim ne de klişeleri. Ama yazarın dili hafif ve akıcı. Benim konusu yüzünden sonlarına doğru çok sıkıldım. Bitsin artık bu kitap diye okudum. Benim en sevdiğim karakter Bailey oldu ana karakterler fern ve ambrose benim sinirlerimi bozdu. Romantik aşk dram konulu kitapları sevenlere tavsiye edebilirim.
Bu puanı da Bailey için veriyorum.
İnanılmazdı. Ağlaya ağlaya canım çıktı. Etrafta peçete yumağı oldu. Kitabı bıraktığım tek zaman dolan gözlerimin bulanıklaştığı ve yazıları göremediği zamandı, o da isteksizce oldu zaten. Diğer kitapların aksine yakışıklı, iri yarı, herkesin dikkatini çeken oğlanı- Ambrose- seven kız - Fern- etrafta salyalarla dolaşmadı. O kadar pürüzsüz bir aşk ve güzellik vardı ki içime umut dolduğunu söylemem gerek. Ve de yan karakterlere bağlandım. Paulie ve Bailey. Ahh susuyorum. Gidin ve kitabı okuyun.
sıradan ama sıradan olmayan bir hikaye..akıcı sürükleyici kitabın içinde dram komedi dostluk kardeşlik aşk yüzeysel olmadan anlatılmış....Sanırım özü de bu yüzeysel bakmamayı göstermeye çalışılmış....çok kitap okuyorum ama kaliteli kitap bulmakta zorlanıyorum favorilerimden biri olduğu için tavsiye ediyorum okuyun...