Nasıl bu kadar beğenildiğini anlamadığım bir başka kitap. Filmi de eh işteydi, o da Audrey Hepburn'ün zarafeti hatrına...
Her okunduğunda yeni bir şeylerin keşfedildiği, farklı duygular uyandıran ender öykülerden.Holly Golightly'nin yalnız, gizemli, hüzünlü öyküsü...
http://pumpkinturta.blogspot.com/2013/04/tiffanyde-kahvalt-breakfast-at-tiffanys.html
Trevanian seviyorsan -ki çok severim - Truman Capote'de seversin diyen bir arkadaşın tavsiyesi ile edindiğim Tiffany'de Kahvaltı ( Breakfast at Tiffany's) aslında çok bildiğimiz bir filme de konu olmuştu, kitabı okudukça Audrey Hepburn'ün Holly karakterini ne kadar güzel oturduğunu bir kez daha an...
http://gokii.net/2011/08/tiffanyde-kahvalti-truman-capote/
Guzel anlamli etkileyici bir kitap.Filmini izlemistim yillar önce.Roman tabiki dahada guzel ama filmide bir o kadar etkileyiciydi..tavsiye edecegim bir kitap..
Daha önceden filmini izlemiştim, yine de kitabını da okumak istedim. Kitap, filmin yarattığı etkiden eksik ya da fazla bir şey yaratmadı açıkça söylemek gerekirse, tek ekleyebileceğim küçük detaylardan bazılarının filmde kendisine yer bulamamış olmasıydı. http://umutbabilon.blogspot.com/2013/05/tiffanyde-kahvalt.html
Bu kitabı sırf Holly karakterinden dolayı sevdim. Konu ya da kurgu olarak çok farklı bir şey sunmuyor zaten.
http://sebepsizyazarlasma.blogspot.com/2013/06/breakfast-at-tiffanys-boyle-bir-ask.html
Kitabı ve filmi arasında dağlar kadar fark var. kitabını okuduktan sonra, filmden vazgeçtim,kitaptaki Holly tasvirlere daha uygun bir kadın. Filmde bambaşka bir kadın yaratmışlar, bari adı Holly olmayaydı!