En beğendiğim iki romanından biridir bu kitabı.Diğeri de Kaptan'ın Teknesiydi.Yer yer şivelerle,yer yer kurnaz esprileriyle süslü ve yine de hüznü barındıran çok değişik bir roman bu.Yazarı hiç okumadıysanız,şiddetle tavsiye ederim,pişman olmayacaksınız.
Yazıldığı dönemi düşününce o dönem için fazlasıyla iyi harika bir fantastik kurgu.Harika akıcı bir dille yazılmış.Nasıl bitirdiğinizi farkına bile varmayacaksınız...
Sezgin Kaymaz'ın gayet akıcı bir dille yazdığı, bir çırpıda okunabilen bir ilk kitap. Spoiler vermek olmasın ama yayınlandıktan 2 yıl sonra vizyona girip vaktinde büyük sükse yapan bir filmle de benzer hikayeyi anlattığını görmek şaşırtıcı (gerçi aynı temaya yakın bir de 1990'da çekilmiş kült bir film daha var) Denge mevzuları, çay müptelalığı, bir de bu tarz bir kitaptan beklemediğim Aspendos gibi karakteriyle epey sardı.
Ömer Seyfettin'in "Perili Köşk"üne benzeyen hikayesiyle başlayan kitap özünde; benimde inanıp kabul ettiğim bu yüzden iç huzurumu sağlayan sırrı fantastik ve gizemli kurgusuyla mizahi anlatımı birleştirerek, kahramanlarını betimlemeleri sayesinde sanki tanıyormuş hissiyatına düşüren simalar yakıştırmanıza neden olan anlatımıyla gözler önüne seriyor. Öze gelmeden önce; Kitabı okurken kurguyla ilgili kafanızda çeşitli olasılıklar türetiyorsunuz o arada bir sürü felsefik kelimenin altını çiziyorsunuz derken kitap bitiyor ve ters köşe. .Kendinize algı sorunu yaşıyorum sanırım diye kızıyorsunuz çünkü kitabın sonu başından belliymiş işte bu yaza.rın zekası Türk edebiyatında dram yapmadan güle oynaya okuyucusunu dumur eden kaç yazar var ki! Kitaptan kendi fikirlerimi izole ederek öğrendiklerim;
★ Yasaklamadan yasaklama nasıl yapılır? Yasaklama biçimleri nelerdir?
★Toprak hayat mıdır ölüm müdür ?
★Kolay ikna olmak zaaf mıdır erdem midir?
★Karşılıklı konuşma ve dinleme nasıl olmalıdır?
★Bildiklerini kullanmazsan bilmiş sayılır mısın?
Ve öze gelecek olursak;
Denge ve denklem."Hayat öyle bir denklemdir ki, her anında, her parçasında reaksiyona girenle çıkan birbirine denktir". Yani ne kadar kazanan varsa o kadar kaybeden olacaktır! Kazanan aynı zamanda kazandığı kadarını da kaybedendir! Güldüğün kadar ağlayacak, aldığın kadarını vareceksin Ilahi espride bu böyle..
Kitaptan altını cizdiklerim:
-Bir yokluğun içinde kanat çırpıp giderken, hayatta mı yoksa ölü müsün bunu dahi bilemezsin.Ne zaman ki baska yaşayanlar gördün o zaman yaşadığını anlarsın!
-Zaman herkesi unutkanlastırabilir mi?
-Dert dertse eğer, bugünden yarına azalabilir mi?
Sezgin KAYMAZ 'ın tarzını çok seviyorum. Olay örgüsü, aktarılan düşünce derken insanı bir yerden yakalıyor. Hikayeyi anlatıp geri çekilmiyor çoğu yazar gibi. Muhakkak anlatacağı başka şeyler de oluyor. Bu konuda bence bir romandan daha fazlasıydı. Hemen bitmesin diye epey oyalandım. Ancak her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi bu da bitti. (Bakın bu da denklem!) Tekrar okumak için sabırsızlanıyorum.
Yine harika bir Sezgin Kaymaz kitabını daha okumanın keyfiyle doluyum. Tesadüfen tanıştığım bu muhteşem kalem daha önce okumuş olduğum ve hayran kaldığım ,Kün, Geber Anne, Bakele ve Bugün Bize Kim Geldi eserlerinden sonra aynı güzel okuma keyfini yaşattı. Uzunharmanlar diye bir mahalle, birbirinden ilginç ve bilge mahalle sakinleri. Mahalleye yeni taşınan Musa ve Musa'nın enteresan davetsiz misafiri. Hikaye öyle güzel ve zekice kurgulanmış ki tam , tamam anladım olayı diyorsunuz , bir bakıyorsunuz olaylar bambaşka boyutlara doğru yol almış. Yazarın kendi tarzındaki olağanüstülük içeren konu anlatımına bayılıyorum. Gizemler, sırlar, bazen tebessüm ettiren birbirinden güzel diyaloglar, bilemiyorum ki nasıl anlatsam ? Çok beğenerek okudum ve şiddetle de okunmasını tavsiye ederim.