Çıtır çerezlik güzel bir aile hikayesiydi. Yazarın kalemini ve aile & ada hikayelerini severlere tavsiye ederim. Güneşli pazar günlerinde çok keyifli gidiyor 😊
Okurken sizi kasmayan ,tam tersine içinizi ısıtan kitaplardan biri.Her ne kadar kurgu olarak basit bir kitap olsa da ben çok sevdim.Hatta devam kitaplarını dört gözle bekliyorum.Eğer sizde " hayat her şeye rağmen güzeldir" diyenlerdenseniz kesinlikle bu kitabı çok seveceksiniz.Tavsiye ederim :)))
Tarihi aşk romanlarını okumaya alışkın olduğum yazarın farklı bir romanına merakla başladım.
Mark Nolan'ın kız kardeşi Victoria yağmurlu bir nisan akşamında araba kazasında ölmüş ve geriye altı yaşında ki kızı Holly kalmıştır. Mark'ın hayatında ihtiyaç duyduğu son şey altı yaşında bir kız çocuğudur. Kardeşinin ölümüne kadar yeğenine bekar bir dayının rahat tavırları ne kadar el verirse o kadar ilgi göstermiştir. Tatil buluşmaları dışında görüşmemişlerdir. Kardeşi ölünce ise her şey değişir.Ortada bir baba yoktur. Kardeşi kimseye babasının kim olduğunu söylememiştir.Bir mektup bırakmış ve kızının vasiliğini Mark'a bırakmıştır. Bir çocuğa bakmak ona çok uzakken şimdi vasisi olmuştur.Bir kadını yetiştirmek büyük bir sorumluluktur. Güzel bir örnek olamayacağını düşür,ne yapacağını bilemez bu yüzden kardeşi Sam ile Holly'nin sorumluluğunu üstlenir. Sam'in büyük evine yerleşir orada yaşamaya başlarlar. Holly bu kayıptan sonra konuşamaz ama dayıları hep yanındadır.
Maggie eşini kaybetmiştir ve adada oyuncakçı açmıştır. Mark'ı görünce rüyalarında ki adamın dükkana girdiğini düşünmüştür. Yanında ki Holly'i önce kızı sanıp kapıldığını sanmıştır fakat Holly sayesinde tanışmış olurlar. Mark'ın Maggie ile ilişkisi Holly'e iyi gelince ve altı aydır konuşmayıp Maggie'nin yanında konuşunca ikili daha sık görüşmeye başlar. İkili arasında da etkileşim olunca işler değişir.
Kitap çok kısa olduğundan bir çırpıda bitiyor başladığım gibi bitti. Annesi ölünce dayıları ile yaşamaya başlayan küçük bir kız muhteşem dayılar ve dayılardan Mark ile Maggie'nin hikayesi güzeldi. Sıkmayan bir kitaptı Holly'e bayıldım.
Epsilondan Lisa Kleypas historicallar serisini beklerken güncel bir roman çıkınca doğrusu pek sevinememistim ve bu kitaba hep bir ön yargım vardı.
Ama işte yazar Lisa Kleypas olunca güncel, tarihi fark etmiyor. Hatun güzel yazıyor:)
Diğer kitaplardan çok farklıydı, tutkulu bir aşktan çok aile olmaya çalışan insanların sıcacık öyküsünü anlatmış yazar ama tabii ki aşk da var. O zaten olmazsa olmaz :)
Ben bu kitabı sevdim. Bir çırpıda okudum. Zaten entrikasız bir kitaptı. Sade bir anlatımda hoşca vakit geçirtti.
Kitap kısa, konusu sıradan ama bana verdiği o güzel his bambaşka. Lisa Kleypas, tarihi aşk romanları ile gönlümde taht kuran bir yazar. Sevdiğim birkaç yazar bir türde başarılıyken diğerinde olamıyorlar fakat Lisa söz konusu olunca işler değişiyor. Bu yönden hayal kırıklığına uğramamak güzel bir artı oldu.
Başladığım gibi bitirdiğim bir kitap oldu. Anlatım şekli sade ve çeviri de oldukça akıcı. Karakterlerimiz de oldukça tutkulu kişilikler tabi aralarında kitap boyu bir çekim var ama bu biraz arka planda kalarak daha çok birbirlerini duygusal açıdan tamamlamalarına yer verilmiş.
Nolan kardeşlerinin en büyüğü olan Mark Nolan anlatılıyor bu kitapta. Kız kardeşinin ölümünden sonra onun kızı Holly’nin sorumluluğunu alıyor diğer erkek kardeşi Sam ile birlikte. Bir de Alex var, o tam bir muamma özellikle onun kitabının çevrilmesini merakla bekliyorum. Gerçi Sam’in kitabının konusunu okudum da o da oldukça merak uyandırıcı ayrı mesele. Maggie ise eşini kaybettikten sonra San Juan adasına gelip bir oyuncakçı dükkanı açıyor. Karşılaşmaları burada gerçekleşiyor. Özellikle Maggie ve Holly arasındaki etkileşim Mark’ı çok etkiliyor çünkü annesini kaybettiğinden beri Holly hiçbir şekilde konuşmuyor. Aralarında çıkan kıvılcımlar kitap boyu sürse de bunun yanında aile gibi kavramlarda oldukça güzel işlenmiş. Çocuk karakterleri sevmeyen ben Holly’i çok sevdim. Bir türlü hoşlanamadığım Mark’ın sevgilisi ve Alex’in karısını es geçmemek lazım.
Lisa Kleypas’ın tarihi aşk romanlarını sevenler varsa bence Friday Harbor serisini de kaçırmamaları gerekir. Hatta hiç okumadıysanız bile bu kitap ile beraber yazarı seveceğinizi düşünüyorum.
http://illekitap.blogspot.com/2018/06/lisa-kleypas-yalnzlar-adas-friday.html
Lisa Kleypas'ın çoook seneler önce bir kitabını okumuştum. Hatta historical romance'dı okuduğum kitabı ve nedense yazarın diğer kitapları için devamını getirmemiştim. Şimdi daha doğrusu bu sene yazarın bütün kitaplarını toplayamaya başladım ve bir iki eksiğin haricinde hepsi elimde var. Tekrardan yazarı okumaya başlayacakken yorumuna güvendiğim birkaç blogger ve kitapsever bana Friday Harbor serisi ile başlamamı çünkü bu serinin historical romanslarından bir tık aşağıda olduğunu söylemişti. Ben de onlara güvenerek yazarın kitaplarına Friday Harbor serisi ile başlayıp Nolan kardeşlerle tanıştım.
Öncelikle söylemek isterimki yazarın kurgusunu sevdim. Kitap zaten kısacıktı ama şu kurguyu uzatıp, dallandırıp budaklandırıp, entrikalarla çevirebilirdi. Yapmamış, tadında bırakıp olması gerektiği gibi kurguyu ilerletmiş ve okurun yüreğine azıcık sihir, birazıcık umut ve güzelce de aşk ekip kitabı bitirmiş. Bu yüzden sevdim.
Kitabı zaten bir gecede bitirdim. Kısacıkdı, çabuk okunuyordu ve su gibi akıyordu kurgusu. Bir baktım ki bitmiş.
Kendimi birazda romantik komedi tadında bir film izler gibi hissettim açıkçası... tam da bir filme konu olacak cinstendi kitap.
Alex, Sam, Mark Nolan'ın kardeş ilişkileri ve küçük yeğenleri Holly ile olan ilişkilerini okumak çok tatlıydı. Maggie'den tam da aileye yakışan gelin oldu. Serinin her bir kitabı bir kardeşi anlatıyor. Mark'ı mutlu sona ulaştırdık darısı diğer kardeşlerin başına ;)
Ah bir de söylemezsem içimde kalırdı. Çevirmenleri bazen anlamıyorum... hadi çevirmen görmedi kitap edisyondan hiç mi geçmedi diye düşünmeden edemiyorum çünkü kitapta imla hataları vardı ki baya vardı bir yerden sonra önemsememeye karar verdim. Ama Sam'in üzüm bağının adını kitabın başında orijinal dilde yazıp sonrasında Türkçe'ye çevirmek nedir ya... azıcık dikkat ve özen istemek bence hakkımız olmalı...
Epsilon hiç yakışmıyor sana böyle hatalar...
Neyse... kitaba dair çok yorum yapmayacağım zaten kısacık bir şeydi ama sevdim çok mükemmel değildi belki ama güzeldi. Açıkçası 5 üzerinden 4 veririm ben buna.
İlk defa okuduğum bir yazar ve çerezlik güzel bir kitaptı. 180 sayfa sıkmayan, akıcı anlatımı ile okuruna keyifli bir okuma sunuyor. 6 yaşındaki Holly 'nın tek ebeveyni olan annesi de kötü bir trafik kazasında ölünce koruyucu ailenin yanına vermemek için İki bekar dayısı ona vasi olur. Olay akışı böyle başlıyor. Tabi küçük bir ip spoi, annesini kaybeden minik Holly aylardır konuşmuyor. Aile konulu ve içinde güzel bir aşk başlangıcı da olan hoş bir kitap. Sanırım yazarın başka kitaplarını da okumak istiyorum
Eğlenceli ve Sıcacık bir aşk hikayesi , yaklaşan noel öncesi , kırık kalplerin birbirini bulmasının ve küçük bir çocuğun noel dileğinin gerçekleşmesinin hikayesiydi, hani benzerini her noel tv lerde görmeye alışık olduğumuz türden : ))