edebiyat yoksunu, hangi ağızdan anlatacağına karar verememiş hepsinden anlatmış. büyük başarısızlık. üstelik dramatik yapısı eksik. kurgusu basit.
Kesinlikle çok vasat basit ve hiç bişey katmayan bi kitap..200 sayfaya kadar zor geldim kesinlikle tavsiye etmiyorum :(
Değişik bir bakış açısı ve yaşam yöntemini ile yaşamını anlatan bir adamın sürükleyici öyküsü.
Çok az kitabı yarım bırakmışımdır bu da onlardan biri. İlgi çekici bir şekilde başlayan hikaye kısacık bir süre sonra boğuyor sıkıyor en sonunda da olmaz böle saçmalık dedirtiyor.
çok satanlar listesine aldanıp aldığım ve şimdiye kadar yarım bıraktığım tek kitap. Kitabı överek yere göğe sığdıramayan okurların, değerlendirmesinde neyi gözardı ettiklerini merak etmiyor değilim açıkçası.
Sadece yarım bırakmamak için bitirdiğim kitaplardan. Beklentiyle başlamayın derim. Eğer zar atmaları sadece cinsellik için kullanmasaydı belki daha iyi bir kitap olabilirdi.
Özetlemek gerekirse çok ilginç bir kitaptı.
Kitaba başlamadan önce yazar kendinin egoist olduğunu ve başka insanlardan üstün gördüğünü söylüyordu önsözde,tabi doğal olarak böyle bir teoriyi bulduğu için böbürleniyor sandım ama olay daha farklı çıktı.Bu kitabı okurken yer yer niye okuyorum ki böyle bir şeyi deli zırvası bunlar, adam ne kadar erotik fantezisi varsa yazmış burada, toplum değeryargılarıyla da bu kadar oynanmaz ki ve ya bir insan nasıl bu kadar alçalmayı kendine uygun görebilir diyebilirsiniz.Kitabın sürükleyici olmasını diledim ama değildi ve konudan konuya atıyordu ara sıra, ama biraz da iyi yönlerden bahsedelim kitap bulabileceğiniz en ilginç kurgulardan, baskarakterin hayatın tekdüzeliginden bıkmasından farklı arayışlara girmesine ve bunun saçma gelse de mantık çerçevesine dayandırmasına, bunun da sonuç olarak başkaları tarafından kabul görüp topluma aykırı bir düzen ve ya birey topluluğu oluşmasını kapsayan pek caktırmasa da otobiyografik bir deneyim sizleri bekliyor. Kitaba ilginç deyip geçmek de baya ilginç bir tasvir kalıyor ya neyse, değişik bir şeyler arıyorsanız tebrikler buldunuz.
kitaba bayıldım diyemem, sıkılıp bıraktığım için çok uzun zamanda okumuştum. Ama çok şaşırtıcıda, zarlarla hayatını yönlendiren bi adamın yaptığı çılgınlıkları eğlenceli de gelebiliyor
İnsanlar farklılıklara hastalık gözüyle baktıkları için bu kitaba hakkı olan değeri vermiyorlar bence. Ben şahsen çok beğendim ve ikinci kitabına da başladım. İnsan ırkı olarak farklılıklara saygı duymayı öğrenmeliyiz bir an önce.
Sırf yarım bırakmamak adına devam ettiğim, sıkıcı bir kitap.. Açıkçası çok saçma buldum.
"Başarı"yı çok güzel tanımlıyor ve mantık olarak insanın baskı altında tuttuğu duygularını ortaya çıkarması için iyi bir yöntem izleniyor. Ama bunu herkes yaparsa çivisi çıkmış bir toplum çıkıyor ortaya. Yani, "Baskı altında yaşamak 'zorundayız'. " gibi bir mesaj çıkardım ben bu kitaptan.
Bunun dışında kitaptan pek bir verim alamadım. Çok merak ediyorsanız okuyun, bir şey kaybetmezsiniz ama çok da tavsiye etmiyorum açıkçası.
Tüm yaz tatilimi yiyen; başta konusu ilginç gelmiş olsa da sonrasında bitsin diye gözünün içine baktığım kitap. Nitekim bitti de kurtuldum.
merakla başladığım, bazen sıkıldığım, bazen anlamakta güçlük çektiğim bir kitap. ancak bu tarza yatkın olan okuyucuların zevk alacağını düşünüyorum
Zar Adam aslında çok güzel bir bakış açısı kazandırabiliyor insana. Tabi bu bakış açısı insanların ödünü kopardığı için bundan kaçınarak , ona kötü gözüyle bakılarak büyük tepkiler de toplayabiliyor. Tamam , kurgusu ve işlenişi zayıf olabilir ama anlatılmak istenen ince detaylardan çıkan sonuçlar çok güzel bana göre.
Misal bazı yerleri gerçekten de düşündürtüyor. Biz insanlar hayatlarında ufakta olsa heyecanlar arıyor ve bunlara cesaret edemediğimizden her şeye sıkıcı gözüyle bakabiliyoruz , şikayet edebiliyoruz. Kendimize bir şans vermeyi reddediyoruz. Ama en azından burada o şansı kendine veriyor Luke. ( kitapta aşırıya kaçıldığının farkındayım sadece örnekleme sunuyorum )
Aynı şekilde Luke'un kitabında dediği gibi ''ebeveynler aslında çok uyumsuzlar ama tek bir kişilik olduklarını da göstermeye çalışıyorlar.'' Örneğin kitapta yer alan ''Sütünü döktüğün için seni bazen tokatlarım , bazen de buna hiç aldırmam. Bazen bana kafa tutman hoşuma gider oğlum , ama bazen de kafanı kırmak istiyorum. '' gibi tutarsız davranışlar sergileyebiliyorlar. Ve bizler de bu davranışları çok rahat uygulayabiliyoruz. Bu verilen bilgiler yanlış bir bilgi değil , çok doğru bir noktaya değiniyor burada.
Eh herkesin gözünde bütünlük bakımından saçma bir kitap olarak gözükebilir ama bana göre gerçekten çok etkileyici ve farklı bir kitaptı.
Kitapta en çok hoşuma giden bölüm ise babasının Larry'e zarları kullandırtarak kendisine kabadayılık yapan alt komşusunu dövüp sonrada onun yüzüne ben sarhoştum demesi beni cidden çok güldürdü :)
Baslarda slkmisti, hatta biraz ara verip baska kitap okuyup tekrar basladim. Ama ilerledikce daha bir zevk verdi. Insana farkli düsünceler katmiyor degil. Kisacasi begendim.
Kitabın konusu gerçekten çok güzeldi. Ama anlatımı çok sıkıcıydı. Bu konu ancak bu kadar vasat anlatılabilinir. Yarım bıraktığım çok nadir kitaplardan.
İlk başta sürükleyici geliyor insana ama bir yerden sonra bitsin istiyorsun. Cinsellik abartılı hatta hiç hoşlanmadım bundan. 200 sayfadan sonra son 25 sayfaya olan yerler çöp benim için
Kitabın arkasında hayatınızı değiştirecek çok güleceksiniz gibi övgülere bakarak dönemin en çok satanlar listesinde olmasınıda gözönüne alarak okumaya başladığım bu kitap tam bir hayalkırıklığı hatta 464 sayfalık bir eziyet.. Çoklu kişilik ...yada kişilik bölünmesi yaşayan kişiler için zar bir seçenek olabilir ancak yazar zara secenekleri kendi verdikten sonra zarın şansı yada zar istedi diyor yani tam bir ironi..Kitabın tek gerçekçi tarafı mutluluğa giden en doğru yol her düşünceye önem vermek içindeki her dusunceyi açığa çıkartmaktan geçer.Devamını Gör
Zaman kaybı ve hayal kırıklığı.Kitabı zorla bitirdim diyebilirim.Bir de 2. kitabı çıkmış.Kısaca benden uzak dursun.bunun yerine başka kitap okuyun derim.
Çok satılan kitaplar, sevdiğim türden olmasa da okumak isterim ve okumaya çalışıyorum. Zar Adam'da ilk çıktığın da çok satılanlar listesinde yer aldığı için merak ettim ve okudum. Halen de bu kitabın çok satanlar listesine neden girdiğini anlamış değilim.
Okuyacağım kitaplar hakkında öncesinde iyi kötü bir araştırma yapmaya çalışırım. Hele ki satın alacaksam. Bu roman yoklukta Abdurrahman Çelebi şeklinde elime geçtiği için bir kaç okuyucu yorumuna göz atıp okumaya başladım. Yorumların büyük bir kısmında yarısına kadar katlanın sonra değecek dendiğinden sabırla katlandım. Ama ıı ıııh. Psikoloji sevdiğim bir alan olmasına, kendimi oldukça açık fikirli biri olarak tanımlamama ve tüm sabır katsayılarımı kullanmama rağmen Zar Adam'ın peşine takılamadım bir türlü. Ve ciddi anlamda sıkıldım. Felsefesini savunmak adına yaptığı tüm o şahane tahlillere rağmen zar adam mentalitesini sunma, test etme ve yaşama biçimi bana çok yanlış ve sıkıcı geldi. Kitabı yarım bırakmadıysam tek nedeni yarım kalan romanların bende karabasan etkisi yaratıyor olmasındandır.