Zor Kadın

En Son Değerlendirmeler

7 puan

http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/04/fatih-murat-arsal-zor-kadn-zoraki-koca-3.html

Yine tipik FMArsal kalemi ve yine güzel bir aşk hikayesi Gerçi bu diğer kitaplarındaki gibi heyecanlı olmadı benim için çünkü ne olacağını biliyordum. Yazarımız facebook sayfasında yayınlamıştı bu kitabı ve keyifle okumuş Ateş'e saydırmış, Ecrin'e hayran kalmıştım ve şimdi tekrardan okurken sonunda neler olacağını bilerek okumanın da farklı tatları olduğunu keşfettim. Mesela Ateş hiç de beğenilecek bir adam değilmiş. Neyse o kısma sonra geleceğim

Öncelikle kitapta Kara'yı ve Selim'i görmek çok güzeldi. Selim benim Tahir'den ve Doğan'dan sonraki favori erkek'im aslında üçünün de yeri ayrı ama bunlar gözümde bir taneler ahhh tabi bir de Ataman ya da Turgut mu deseydim o var onları da bir kitap olarak okusaydık çok fena olacaktı

Konuyu dağıttım yine

Neyse, ben bu karakterleri görmekten memnun oldum açıkçası bu yüzden zaten Fatih hocanın kalemini ve kitaplarını daha ayrı bir seviyorum. Adam resmen karakterler benim ister arkadaş yaparım ister düşman diyerek hepsini arkadaş yapmış bence iyi de yapmış Şahsen Tahir'in düşmanı olarak görmek istemem Selim'i

Bak ya yine dağıldım hemen toparlanıp kitaba dönüyorum.

FMArsal fanlarına özel olarak sormak istiyorum. Hiç nefret ettiğiniz, sevmediğiniz bir FMArsal erkeği var mı? Ben cevaplayayım önce.... benim artık var! Cidden ilk okuduğumda değil ama bu okumam da cidden Ateş'e ısınamadım. Adam ciddi anlamda odunun teki ya! Nerede o okuduğumuz Tahir, Doğan... nerede bir Tamer... tamam onlar gibi olsun demiyorum herkesin ayrı bir karakteri var ama sen git yontulmamış bir odun da olma! Cidden hiç hoşlanmadığım bir karakter oldu kendisi... Tam bir sinir kaynağı... Ecrin'e acıdım onun gibi biriyle bir ömür geçirecek olmasına... hayır aşık olsa ki kaç yazar

Şimdi bütün sinirimi dökerken kitabı anlatırım korkusuyla susuyorum ama demeden geçemeyeceğim. Ecrin'e söylediği onca şeyi bana söylemiş olsaydı değil aşkımdan affetmek, gururumdan onu süründürürdüm!

Her ne kadar bazen Ateş'i sevimli bulsam da hiç sevmediğim bir karakter oldu diye bir kez daha söylemek istiyorum. Ecrin'in hazır cevaplılığı, esprili yapısı, neşesi kitaba renk katıyordu. Ama bir de şu hemen yelkenleri suya indirmeseydi çok daha iyi olurdu bence! Hemen affetti, hemen vazgeçti... ya kızım bırak adam sürünsün ya dedikleri yenili yutulur cinsten değil... ama yok hanımefendi affetti! Sonunda böyle bir oduna bağımlı kalırsın işte.

Neyse, ben kitabı beğendim ki zaten beğenmemiş olsam 2. kere okumazdım değil mi Ve tavsiye ederim klasik FMArsal kitabıydı! Tek farkla erkek karakterine aşık olmadım bu sefer... Buyurun kızlar Ateş sizin olsun tepe tepe aşık olun, adını sayıklayın isterseniz aranızda bölüşün

Profil Resmi
10 puan

Akmasına engel olamadığım yaşlar ve yüzümde kocaman bir tebessümle kapattım kitabımın kapağını.
FMArsal'ın büyülü dünyasına beni tam anlamıyla bağlayan, haftada iki gün yayınlanan bölümlerini saniyeleri sayarak beklediğim kitaptır Zor Kadın. Defalarca kez okuduğum bir eseri kitap haliyle okumak elbette çok başkaydı ve her seferinde aynı etkiyi yaratması ile FMA kaleminin ne kadar kuvvetli olduğunun ispatı.

İnsanın kendisi için "en özel" diye nitelendirdiği şeyleri anlatması, yüreğinden geçenleri aktarması çok zor.

Sayfalar akıp giderken parmaklarımın arasından sona yaklaştıkça üzülmekten alamadım kendimi.

FMArsal kaleminde kesinlikle büyü var! Kitabın kapağını açar açmaz sizi sarıp sarmalayan, kitaba hapseden, bittikten sonra da hep aklınızın ve kalbinizin önemli bir köşesinde yer edinen kitaplar yazmasının başka açıklaması olamaz.

Bazı kitapların ruhu vardır.. Yaşarlar, size de tüm olayları, tüm duyguları yaşatırlar. Bunu yakalamak çok zordur fakat FMArsal bunu en iyi yapan, kitapların ruhunu ortaya koyan bir yazar.

Aşkların en zoru onlarınkiydi belki.. Zor bir kadın, Zor bir adam, Zor bir aşk...
Bir kadına iki kere vurulmak.. Kendiyle bile savaşmak.. Onun için iki kere yanmak.. İki kere aşık olmak.. Sınavların en zoru kesinlikle Ateş'indi. Bana sorarsanız aşk ne kadar zor olursa o kadar kıymetli olur, o kadar güzel, o kadar güçlü..

Ecrin... Bal gözlüm.. En zor, en sıkıntılı anlarında bile neşesini kaybetmeyen, ışıl ışıl bal gözleriyle tüm karanlıkları aydınlığa çıkarabilecek bir dilber. Her hareketi sevimli gelen, zeki, esprili, neşeli, hayat dolu ve oldukça inatçı bir genç kız.. Kendi ayakları üzerinde durabilen, dünyanın yükünü sırtında taşırken bile gülümseyen alaycı bir güzel.. Hüznü içime akan bir prenses..

Ateş! Ah Ateş! İç depremlerinin göçüğü altında kalan, sert, kuralcı, sınır tanımaz, yenilgiyi asla kabul etmeyen, heybetiyle ölümü bile korkutan bir savaşçı! Kalbini karanlığa gömmüş, yapayalnız.. adı gibi, Ateş gibi bir adam!
Ateş ve Ecrin arasındaki elektrik o kadar yoğun ki.. Elle tutulur cinsten. Benim kelimelerle anlatabileceğim bir şey değil ama FMArsal anlatmış! Aralarındaki bağ, güven, aidiyet duygusu, naiflik, uyum, doku, duygusallık.. Anahtar kilit uyumu gibi.. Bir kilidi tek bir anahtar açabilir.. Aşkı böylesine hissettirebilen, içimize işleten tek yazar.

Kendimi buldum diyebilirim bu kitapta.. Bazen Ateş oldum, Bazen Ecrin.. Ecrin'in gözyaşları içime damlayıp asit etkisi yaratırken gözyaşlarıma, bal gözlerdeki ışık Ateş'i tutuşturup ruhundaki karanlıkları bir bir aydınlatırken kahkahalarıma engel olamadım. Sayfalarda Ecrin'in bal gözlerindeki ışık oynaşıp dururken Ateş'in gözlerindekiy yangın yaktı geçti beni..!

Ateş'in içindeki iyiliği ortaya çıkarabilecek tek kadındı bal gözlü.. Devraldığı enkazı toparlayabilecek en güçlü kadındı! Kalbini, ruhunu kalın zırhlar ardına gizlemiş bir savaşçının kalkanlarını kırmak kolay değildi elbette! Kimi zaman gözyaşlarıyla, hüznüyle, kimi zaman alaycılığıyla, iğnelemeleriyle kırdı bu kalkanları, kırarken kendi kırıldı.. Bin parçaya bölündü.. Ecrinle birlikte ben de bölündüm.. Ama gerçek aşk tam da buydu! Bin parçaya bölünsen de sevdiğinin içten sözlerine kanıp ne yaparsa yapsın ondan kopamamak, uzaklaşamamak!

Kitapta eski dostlara rastlamak harikaydı! FMArsal romanlarındaki aile sıcaklığını seviyorum, birbirleri için her türlü fedakarlığı yapabilecek dostlukları, tanımadıkları insanlara bile yardım eli uzatıp koruyup kollamalarını, koşulsuzca sırtını dayayabileceğin dostları görmeyi seviyorum.. Aile olabilmek için kan bağı olması şart değil, gönül bağı öyle bir bağdır ki kan bağını aşar bazen. Bunu anlatan en güzel eserler..

Gururlu, inatçı, ufacık bir iyiliği bile kabullenemeyen, her istediğini elde etmiş, girdiği her savaştan galibiyetle ayrılmış bir adamın mağlubiyetini, paslanmış bir kalbin küçücük ellerde temizlenip rengarenk çiçekler açmasını, hayat dolu pırıltılı gözlerin kalbi kararmış bir bedene can vermesini, aşkın iyileştirici gücünü, yenilmenin güzelliğini ortaya koyan bu şaheser kalbimin en güzel köşesine yerleşti..

Kendimi satırlarında kaybettiğim, tüm stresimi, sıkıntılarımı bir kenara attığım, antidepresan etkisi yaratan, her kelimesi yüreğimde yankılanan, duygularımı alt üst eden böyle şahane eserler yazdığınız için.. Aşkı iliklerime kadar hissettirdiğiniz, böylesine içime işlettiğiniz için.. Toplumda unutulmuş, itilmiş güzellikleri yazdığınız ve geleceğe umutla bakabilmemi sağladığınız için.. Ne durumda olursan ol pes etmemek gerektiğini, her çıkmazın aydınlığa kavuşabileceğini gösterdiğiniz için.. Çok teşekkür ederim sevgili yazarım!

Ellerinize, zihninize, emeğinize, o kocaman yüreğinize sağlık! Siz hep yazın.. Hep yazın ki iyi ve özel insanların varlığına olan inancımızı, değerlerimizi yitirmeyelim.. Siz hep yazın ki yanımızdakinin 'erkek' değil 'adam' olması gerektiğini anlayalım.. Siz hep yazın ki aile kavramının sadece kan bağıyla oluşmadığını unutmayalım.. Gerçek aşkın varlığına inanmamız, aşkı yüreğimizde hissetmemiz için yazın.. Umudumuzu yitirmememiz için yazın.. Olaylara gözlerimizle değil de yüreğimizle bakabilmemiz için yazın.. Hayatlarımızı değiştirmek için yazın..

Ben bir kitap okudum ve hayatım değişti...

"Sevgi her yaşta mümkündür. İnsanın kalbi her yaşta mutlulukla ve heyecanla dolabilir. Aşka her zaman ve her yaşta ulaşılabilir. Tabii bir kalbiniz varsa..."

8 puan

Fatih hocanın pek çok kitabını okudum genelde Kitaptaki kadın karakterlerle heb kavga ederdim ama bu Sever öyle olmadı ki Ecrin beni çok çok Şaşırttı. Güzel bir hikayeydi Her zamanki gibi .. Okunması keyifli kitaplarımın arasında Çoktan yerini aldı : )

6 puan

Çok güzel kurgulanmış bir romandı..Bazı yerlerde erkeğin maço tavırları ben illet etti..
Erkek karakter mahvetti kız yahu..
O yüzden puanı çok kırdım..Çok kızdım..

6 puan

http://kralicekitap.blogspot.com.tr/2015/09/kitap-yorumu-zor-kadn-fatih-murat-arsal.html

Zor Kadın, okumadığım iki FMA kitabından biriydi. Önce İki Renk Aşk'ı okumayı düşünüyordum ama sonra daha önce çıktı diye Ecrin ve Ateş'e başladım. Başlamaz olaydım. -,- Fatih hocayı, okurlarına karşı ilgisini, yaklaşımını ve yazdıklarını çok seviyorum ama bu kitaba bir türlü ısınamadım. Çok denedim ama olmadı... Fazla duygusuz, fazla kabaydı. Şimdi diyeceksiniz belki "Adamın yazım tarzı bu, o kadar kitabını okumuşsun şimdi mi rahatsız etti seni," diye ama diğer erkek karakterler böyle değildi. Tahir, Tamer, Doğan, Akın, Selim, Yavuz... Sevdikleri, değer verdikleri, yumuşak davrandıkları birileri vardı en azından. Ateş ise tam bir yontulmamış odundu.

Kısaca konudan bahsedeyim... Kızımız Ecrin, babasını kaybettikten sonra ondan kalan kreşi ayakta tutmaya çalışan dünya güzeli, her şeye rağmen hayat dolu, hazırcevap bir kadın. Fakat kreşin ve babasının birikmiş o kadar çok borcu var ki, bir türlü işin içinden çıkamıyor ve son çare olarak kreşi elden çıkarmak durumunda kalıyor. Yakın zamanlarda Ateş'in şirketi de kreşin bulunduğu bölgede yeni bir projeye başlıyor. Orada bulanan ev ve iş yerlerini satın alarak AVM vb. şeyler yapıyorlar.

Kreş ile ilgili görüşmesi için avukatını yollayan Ateş, Ecrin istediği fiyat konusunda diretince görüşmeye kendisi geliyor. İstediği şeyden asla ödün vermeyen, iş hayatında kararlığı ve acımasızlığı ile tanınan Ateş, genç kadını görür görmez garip bir şekilde ondan etkileniyor. Kendisini bile şaşırtan bir şey yaparak onunla birlikte olması karşılığında bütün borçlarını ödemeyi teklif ediyor.

Bütün çaresizliğine rağmen inadından ve gururundan vazgeçmeyen Ecrin'in Ateş ile olan macerası böylece başlamış oluyor.

Yukarıda da dediğim gibi kitaba çok ısınamadım çünkü Ateş'i bir türlü sevemedim. Daha farklı, daha sertti. Bütün kitap boyunca içimdeki feministi deli etti. Hangi koşullarda olursa olsun hiçbir erkek, hiçbir kadına o şekilde davranamaz. Davranmamalı.

Ecrin'e de bazen çok kızdım ama genel olarak sevdiğim bir karakter oldu. Ateş'e verdiği cevaplar, aralarındaki tatlı atışmalar güzeldi. Karakterleri bir kenara bırakıp kitabı anlattığı dünyayla, yazarıyla değerlendirirsem klasik bir FMA kurgusuydu. Fatih hocanın kalemini, yazdıklarını seven herkes okuyabilir hatta okuduktan sonra Ateş'i severse, kitabı çok beğenebilir bile. :D

Naçizane tavsiyem, daha önce FMA okumadıysanız bu kitapla başlamayın. Hatta benim gibi en son okuyun. Diğer kitaplar ve karakterler, bu kitaba göre çok daha sevilebilir nitelikteler. :')

8 puan

Zor Kadın - FMArsal

Ateş ve Ecrin. Bir FMArsal klasiği, ama olsun, seviyorum. Bir önceki sayfada kimse sevmemiş ama napim benm hoşuma gidiyo işte :P
Başlarda Ateş'i hödük, sonlarda Ecrin'i dengesiz gördüm. Zoraki koca serilerinden bir kitap.. İlk başta kız istemez, sonra kız ister erkek istemez.. Falan filan. Öyle Böyle, seviyorum ben.. :P

7 puan

F.M.Arsal'ı henüz kitapları yayınlanmadan önce duymuş ama ilk kez "Yalnız Gözlerin İçin" le tanımıştım. Bu romanını ciddi anlamda çok beğenmiştim. Çünkü her daim beni şaşırtacak olan erkek yazar-aşk romanı ikilisi olarak beni hayrete düşüren nadir yazarlardan birisi şeklinde karşıma çıkmıştı öncelikle. İkinci olarak tam benim sevdiğim tarzda ayrıntıcı bir yazardı.Üçüncüsü ise kahraman tasvirleri muhteşem ötesi olmasına rağmen gerçekliğe de oldukça yakındı. Ama bu kitabının ardından yayınlanan diğer eserlerinde aynı tadı bulamadığım gibi bazı takıntıları beni bunaltmıştı. Zor kadını da farkında bile olmadan F.M.Arsal fanatiği olmamdan dolayı aldım sanırım.Ve bu sefer değdi.Kurguyu aynı yalnız gözlerin için de olduğu gibi işlemişti. Sürpriz gelişmelerle romanın akışını monoton ve F.M.Arsal rutininden kurtarmıştı. Ama itiraf etmem gereken en önemli beğeni nedenim ise üç favori erkek kahramanımdan birisi olan Tahir'i canlı kanlı bir şekilde bu romanda karşımda bulmamdı:)

8 puan

https://dilarabook.blogspot.com.tr/2017/12/zor-kadn-fatih-murat-arsal-kitap-yorumu.html

"Gece eve geldiğinizde sizi karşılayacak biri olsa fena olmazdı ama?"
"Beni karşılayan bir kadın var zaten!.."
"Ah!Berna Hanım!.. Nasıl unuttum? Ama Berna Hanım soğuk gecelerde sizi sıcak tutabiliyor mu?"
"Salep hazırlıyor!" dedi genç adam soğuk bir alayla.
"Hastalandığınızda size gözü gibi bakıyor mu?"
"Üç büyük şehirde hastanem var benim..."

🌸🌸🌸

Favori yazarlarımdan Fatih Murat Arsal'ın her kitabında olduğu gibi bu kitapta favorilerim arasına yerleşti.
Zor Kadın'ı ilk çıktığı zamanlarda okumuştum, şimdi ise yeni baskısını aldım bende bulunmadığı için. Kitabın her bir detayı aklımda olsa da, okurken yine de ilk defa okuyormuş gibi hissettim.

Ecrin, babasından kalan borçlar yüzünden işletmesi gereken bir kreş ve sorumluluklarının altında kalmıştır. Çevresindeki arsaları çoktan satın alan, tek kalan arazinin de kendisininki olması nedeniyle, işadamı Ateş Sancaktar arasında avukatlar aracılığıyla para pazarlığı başlar. Tabi bu pazarlığın koşulları ikisi bir araya gelince değişecektir.

Ateş, kitapta ortaya çıktığı ilk andan itibaren sayfaları daha bir dikkatli okumama sebep olacak kadar etkileyici bir karakterdi. Diğer FMAarsal kitaplarında bulunmasa da, o kitaplarda bulunan karakterleri Zor Kadın'da görmek mümkün bu arada.

Çevresine acımasızlığı ile nam salmış olsa da aslında hiç de göründüğü ya da göstermeye çalıştığı biri gibi değildir. Tam tersine, Ecrin'i ilk gördüğü andan itibaren ondan etkilenir, o kadar ki, hayatı boyunca asla dediği şeyler onunla bir bir gerçekleşir.

Ecrin ise bana göre zorlukları gerçekten fırsata çevirmeyi bildi😂. Adamı parmağında oynattı resmen. Bu kızı gerçekten çok sevdim.

Kitabın bir kısmından sonra e ne olacak şimdi denileceği zamanda öyle bir olay oluyor ki, hem heyecanlanıyorsunuz hem de merakla doluyorsunuz.

Kitap, uzunluğunun tersine çabucak okunacak bir anlatıma sahip. Yazarın kalemini zaten çok seviyorum. Kendisini daha önce okuyan ve sevenler zaten bu kitabı kaçırmaz. Okumamış olanlara da tavsiye ederim.

9 puan

Bazı kitapların ruhu vardır.. Yaşarlar, size de tüm olayları, tüm duyguları yaşatırlar. Bunu yakalamak çok zordur fakat FMArsal bunu en iyi yapan, kitapların ruhunu ortaya koyan bir yazar. FM Arsal'dan muhteşem bir eser. O kalınlıkta kitap nasıl bitti anlamadım. Bir solukta okudum. Ateş'in Ecrin'i iki kere sevmesi beni çok etkiledi. Aynı kadına iki kere aşık olmak... Kısacası muhteşem bir kitap, okuyun pişman olmazsınız...

10 puan

Zor Kadın ürkasında büyük bir boşluk, damağımda nefis bir tat bırakarak bitti. Daha önce haftada iki gün paylaşımlarla okuduğum, sonrasında pdf’ini kaç defa okuduğumu unuttuğum bir kitabın bitmesine de bu kadar üzüleceğimi doğrusu hiç tahmin etmezdim.

Aşka değer vermeyen bir adamın; kalbinin aşk ateşiyle sarıldığını bir türlü kabul etmediği, eski yeni iki Ateş’in de Ecrin’in narında yandığı muhteşem bir aşk hikayesi daha… Hiçbir kadına değer vermezken Ecrin’in akıttığı bir damla gözyaşında boğulan bir adamın hikayesi…

Ateş karizmatik, yakışıklı, zengin, istediğini elde etmeye alışmış, başarılı bir iş adamı. Adı gibi yakıp kavuran bir FMArsal erkeği. Ecrin inatçı, neşeli, sabırlı, sevecen, esprili, hayat dolu, cıvıl cıvıl bir öğretmen. Bal gözleri ile en zor erkeği bile kabuğundan çıkarabilecek bir FMArsal güzeli.

Ecrin babasından kalan kreşi ayakta tutmaya çalışırken borç batağına saplanır. Kreşin çevresindeki arazileri satın alan Ateş’in kreşi de satın almak istemesiyle yolları kesişir. İstediği her kadını kolayca elde etmeye alışmış Ateş’in Ecrin’e sahip olmak istemesiyle de olaylar gelişir. Ama Ecrin için çok büyük bir bedel ödemesi gerekir. Çünkü o kolay lokma değildir, o zor bir kadındır ve tek şartı evlenmektir! Ateş’in aksine Ecrin ilk günden itibaren bu kötü şöhretli adamı sevmeye başlamıştır. Kötü bir çocukluk geçirmiş, katı ve kuralcı bir ailede büyümüş, evlenmekten ve baba olmaktan ölesiye korkan bir adamı, o duygusal enkazdan çıkarıp, iyi bir koca ve baba yapabilmek de ancak Ecrin gibi inatçı, mücadeleci ve sabırlı bir kadının harcıdır. Zaman güzel bir şekilde ilerlerken yaşanan bir trafik kazası her şeyi değiştirir…

İnatçı, acımasız ve istediğini hemen elde etmeye alışmış bir adam olan Ateş’in, Ecrin’in küçücük ellerinde yoğrularak, aşkı için savaşan, sevdiğini koruyup kollayan, başkasından olduğunu düşündüğü çocuk için bile mücadele eden bir adama dönüşmesini büyülenerek okudum. Ateş’i aşka inanmayan, aileye inanmayan bir erkekten, aşk adamına dönüştüren Ecrin’e mi şaşırayım yoksa bunu adım adım şekillendiren ve gittikçe ustalaşan Fatih Murat Arsal kalemine bir kez daha hayran mı kalayım bilemedim doğrusu.

Bu kitapta beni en çok etkileyen durumlardan biri Ateş’in hafızasını kaybettikten sonra bile Ecrin’i sevmeye devam etmesi. Kim bir kadına iki kere aşık olabilir ki? Hatta zaman zaman eski Ateş’i kıskandığını bile hissettim -ki sonunda kendisi de bunu itiraf etti Ecrin’e. Bir diğeri ise eski dostlarla karşılaşmak oldu. Ben bu karşılaşmaları çok seviyorum. Biliyorum ki sadece aşkı anlatmayan bu romanlarda eski dostlar bir köşeden hiç tanımadıkları insanlar için ortaya çıkabilirler. Tamer’i, Dodo’yu ve özellikle Tahir’i özlemişim doğrusu. :)

Diğer FMArsal kitaplarında olduğu gibi bu romanda da tüm duygusal geçişleri yaşadım. Bir diyaloga kahkaha atarken, birkaç sayfa sonra yanaklarımdan süzülen gözyaşlarımı çevremden gizlemeye çalıştım. Ateş gibi bencil bir karakterin Ecrin’e olan aşkını ta kalbimde hissedebiliyorsam FMArsal’ın büyülü dünyasında kayboluyorum demektir. Mutlu sonla biteceğini bile bile, gıdım gıdım okumama, bitmesin diye uğraşmama rağmen sayfaları nasıl çevirdim de o mutlu son geldi anlamadım bile.
Uzun lafın kısası bu romanı okurken eğleneceksiniz, güleceksiniz, ağlayacaksınız, öfkeleneceksiniz, şaşıracaksınız ama asla okuduğunuza pişman olmayacaksınız…


10 puan

Ecrin babasından kalan kreşi ayakta tutmaya kararlıdır. Fakat çok borç vardır bu yüzden kreşi satmak zorundadır. Ama alan kişinin orayı devam ettirmesini ister.
Kreşin çevresinde ki evler satın alınmıştır ve kreşini de satın almak isteyen Ateş karşısına çıkar.

Ateş istediği şeyden ödün vermeyen, acımasız, sert, kuralcı, kötü bir çocukluk geçiren, evlenmek istemeyen yalnız bir adamdır. Ecrin'i görünce ondan etkilenir ve kendisi ile birlikte olursa borçlarını ödeyeceğini söyler. Bu teklifi Ecrin kabul etmez o zor kadındır ve tek şartı evlenmektir. Ateş önce Ecrin'i ikna edip kreşi almanın bir yolunu ararken kendisini bir anda nikah masasında bulur.
İşler yolunda gitmeye başlarken Ateş bir kaza geçirip hafızasını kaybettikten sonra karısını hatırlamaz. Olaylar iyice karışır. Ateş ise bir kadına iki kez aşık olur.

O adamı aşka aileye inanmayan adamı Ecrin aşk için savaşan, seven iyi bir koca ve baba yapar. Ne yaparsa yapsın ondan vazgeçmez. Ecrin'i sabrından dolayı kutlarım. Ecrin'e ve en çok da Ateş'e bazı yerlerde kızdım ama ikiliyi okumak güzeldi.
Diğer karakterleri görmekte güzeldi.

10 puan

Seni Sevmek İstemedim kitabından sonra okumayı istediğim diğer kitaptı Zor Kadın. Şu ana kadar okuduğum en güzel kitabı buydu bence. Ecrin çok şirin ve iyimser bir karakterdi. Yazarın yaratmış olduğu bu tarz karakterleri daha çok seviyorum, aşırı inatçı karakterleri beni o kadar cezbetmiyor bkz: Pınar, Vildan. Natalia da baya inatçıydı ama onun inatçılığı beni rahatsız etmemişti, hikaye boyunca kıza hak verdim sürekli. İlk kez bir FMArsal erkeğinin duygu ve düşüncelerini tam olarak anlayabildim, nedense diğer erkek karakterlerinin -Doğan hariç-, eklenmiş olan bölümlere rağmen yine de bir yerden eksiği kalıyordu bence. Ateş'te bunu hiç yaşamadım.

Kitabın başı biraz sıkıcıydı ama sonrasında sayfalar su gibi akıp gitti. Ama artık benim bu yazara biraz ara vermem lazım, son zamandır FMArsal'a baya takmış durumdayım. En sevdiğim yazarların arasına girmese de yine de hikayeleri tuhaf bir şekilde beni içine çekiyor, bu son diyorum ama bir bakıyorum ki yeni bir kitabını okumaya başlamışım bile.

geri ileri