Rönesans ve Barok, Avrupa tarihçilerinin eserlerinde birbirinden bütünüyle ayrılan iki düşünüşün, iki dünya görüşünün dile gelişi diye gösterilir: Bir yanda akıl ölçüleri, geometrik düzen; Rönesans maddeciliği, öte yanda hayal gücü, hayat akıcılığı ve fikircilik; bir yanda Antikitenin devamı, öte yanda Ortaçağın yeniden canlanması... İki dönem arasında bundan daha büyük bir ayrılık olamaz gibi geliyor. Fakat gerçekten aşılmaz bir uçurum karşısında mı bulunuyoruz? XVI. ve XVII. yüzyıllardan iki resim alıp, bunları kendi başlarına karşılaştırırsak bu soruya belki evet denilecektir. Fakat başka bir kültür çevresinden bir eseri, örneğin Levni’nin bir minyatürünü bunların yanına koyduk mu, o kadar aşılmaz gibi görünen bu ayrılık birden küçülecek; Avrupalı ustaların eserleri arasında, ayrılıktan çok benzerlik göze çarpacaktır. Rönesans maddeciliği ile Barok fikirciliğini birbirine bu kadar yaklaştıran, Avrupa sanatında üslup ayrılıklarını görece ayrılıklar haline sokan bu benzerlik nedir?
Bu soru bizi Avrupa sanatında gerçek sorunu ile karşılaştırıyor. Bilindiği gibi XIV. yüzyıl sonunda batının fikir tarihinde büyük bir değişiklik olur ve bu tarihe kadar tabiatüstü soyut kavramlarla çevrili bulunan biçim isteği tabiata, gözle görülen, elle tutulan gerçeğe yönelir. O zamandan bugüne kadar gelen Avrupa sanatını, hep bu yol üstünde, yani gerçeğe doğru bir gelişme olarak anlayamaz mıyız?
Rönesans ve Barok, Avrupa tarihçilerinin eserlerinde birbirinden bütünüyle ayrılan iki düşünüşün, iki dünya görüşünün dile gelişi diye gösterilir: Bir yanda akıl ölçüleri, geometrik düzen; Rönesans maddeciliği, öte yanda hayal gücü, hayat akıcılığı v... tümünü göster
Doktor, psikiyatrist, bilim adamı, psikolog; Freud bunların tümüydü. Fakat o aynı zamanda bir filozoftu. 1896da arkadaşına yazdığı mektupta şöyle diyordu:Genç iken en çok arzuladığım şey felsefe bilgisine sahip olmaktı; hiçbir şeyi bu kadar çok istememiştim. Şimdi bu hasretimi tıptan psikolojiye geçerek giderme yolundayım. Zaten XIX. yüzyıl bilim adamlarının felsefeye olan merakları sıradışı birşey değildi. Pekçoğu için bilim, felsefe demekti. Ancak o, birçoklarından farklı olarak felsefenin metafizikten değil, bilimden temellenmesi gerektiğine inanıyordu. Özlücesi; bilim yoluyla bilgiye varılmasından yanaydı. Ne çare ki ondaki bu felsefî merak psikolojik çıkarımlarını da etkiledi ve bu durum onun daha ziyade bir psikoloji teoristi olarak anılmasına sebep oldu.Yayınlandığı yıldan bu yana Avrupa ve Amerikada onlarca baskı yapan bu kitap, Freudyen psikolojinin temel kavramlarını etraflıca ele alıyor; id, ego, süperego, psişik enerji, içgüdü, cathexis, anti-cathexis, bilinç, bilinçdışı, anksiete, savunma mekanizmaları, erojen bölgeler gibi konuların geniş bir açılımını veriyor okuyucuya. Bu yönüyle gerek psikoloji meraklıları gerekse uzmanlar için vazgeçilmez bir eser.
Doktor, psikiyatrist, bilim adamı, psikolog; Freud bunların tümüydü. Fakat o aynı zamanda bir filozoftu. 1896da arkadaşına yazdığı mektupta şöyle diyordu:Genç iken en çok arzuladığım şey felsefe bilgisine sahip olmaktı; hiçbir şeyi bu kadar çok istem... tümünü göster
CİNAYET, SAHTEKÂRLIK, DÜZENBAZLIK VE BÜYÜK SANAT ÜZERİNE GERÇEK HİKÂYELER
Leonardodan (sözde sodomist) tutun da Caravaggioya (hüküm yemiş katil), Edward Hoppera (karısını dövmekle itham edilir) varana kadar herkes hakkında taşkın anekdotlar sunan Büyük Sanatçıların Gizli Hayatları, büyük ustaların uluslararası sanatının gerisindeki ahlâksızca, buğulu ve gözü kara hikâyeleri anlatıyor. Michelangelonun vücut kokusu çok kötü olduğu için asistanlarının onunla çalışmaya dayanamadığını; Vincent van Goghun bazen doğrudan doğruya tüpten boya yediğini; ve Georgia OKeefenin çıplak resim yapmaya bayıldığını öğreneceksiniz. İşte asla unutmayacağınız bir sanat tarihi dersi.
ELIZABETH LUNDAY mimari ve sanat konusunda uzman olan bir gazeteci. mental_floss dergisinin Şaheserler sütununu yazıyor.
CİNAYET, SAHTEKÂRLIK, DÜZENBAZLIK VE BÜYÜK SANAT ÜZERİNE GERÇEK HİKÂYELER
Leonardodan (sözde sodomist) tutun da Caravaggioya (hüküm yemiş katil), Edward Hoppera (karısını dövmekle itham edilir) varana kadar herkes hakkında taşkın anekdotlar sunan Büy... tümünü göster
9678345 şu anda kitap okumuyor.