Kendin olarak bakabilmek, yani dünyanın en zor savaşını verebilmek için savaşçı olmak gerekir. Yazar, bunu, yani nasıl savaşçı olunacağını anlatıyor.
Doğan Cüceloğlu bir seminerinden sonra Arif Öğretmen'le tanışır. Arif Öğretmen isteyerek öğretmen olmuş ama öğretmenlik mesliğinin bazı öğretmenler ve toplum tarafından algılanışı onu olumsuz yolda etkilemiş, şevkini kaybetmiş ve arayış içindedir. Doğan Bey'den yardım ister. İkisinin sohbetlerinde, gücünün, niyetinin, sorumluluğunun, kişisel bütünlüğünün, varlığının bilincinde olan, kendi hapishanesinin farkına vararak bu hapishanenin anahtarını kendi bilincinde bulan ve özgürlüğe kavuşan bir savaşçı kişilik tüm yönleriyle çizilir.
Kendin olarak bakabilmek, yani dünyanın en zor savaşını verebilmek için savaşçı olmak gerekir. Yazar, bunu, yani nasıl savaşçı olunacağını anlatıyor.
Doğan Cüceloğlu bir seminerinden sonra Arif Öğretmen'le tanışır. Arif Öğretmen isteyerek öğr... tümünü göster