Kahve-altından sonra orta şekerli, bol köpüklü Türk Kahvem ile ver elini hayal dünyası derim.
Kitap okumak için boş zamanı olanlara sinir olurum. Kitap dediğin her zaman okunmalıdır. Otobüste, metroda, takside, okulda hatta ve hatta tuvalette.
Kahve-altından sonra orta şekerli, bol köpüklü Türk Kahvem ile ver elini hayal dünyası derim.
Kitap okumak için boş zamanı olanlara sinir olurum. Kitap dediğin her zaman okunmalıdır. Otobüste, metroda, takside, okulda hatta ve hatta tuvalette.
Açlık oyunları hakkında basit bir quiz!
Açlık oyunları hakkında basit bir quiz!
1942 yılında Ankarada doğan İpek Ongun, 1961de Arnavutköy Kız Kolejinden mezun oldu. Daha sonra New Yorkta Tiyatro Eleştirmenliği kursunu bitirdi. Türkiyede Doğan Kardeş, ABD New Yorkta Zaman ve Yaşam Time and Life dergileri gibi yayın organlarında bir süre çalışan İpek Ongunun çeşitli konularda birçok çevirisi yayınlanmıştır. Altın Gençlik Dizisinin hazırlanmasına katkıda bulunan İpek Ongunun Yaş On Yedi ve Bir Genç Kızın Gizli Defteri adlı iki gençlik romanı vardır.Kalabalıklar içinde farkediliyor musunuz?Giyimde bir stiliniz var mı?Davranışlarınızla çevrenize pırıltı saçıyor musunuz?Telefonda konuşmasını, sofra kurmasını biliyor musunuz acaba?Arkadaş çevrenizde popüler olmak istiyor musunuz? Tabii... Ama nasıl?İş hayatında başarılı olabilmek için yazılı olmayan kuralları da biliyor musunuz?Düş gücünüz yaşamınızı çılgın renklere boyayabiliyor mu?Bir arada yaşamanın ya da yalnızlığın keyfini çıkarabiliyor musunuz?Kendine güler, başkalarıyla birlikte güler, hayata güler. Yoksa bu kişi siz misiniz?
1942 yılında Ankarada doğan İpek Ongun, 1961de Arnavutköy Kız Kolejinden mezun oldu. Daha sonra New Yorkta Tiyatro Eleştirmenliği kursunu bitirdi. Türkiyede Doğan Kardeş, ABD New Yorkta Zaman ve Yaşam Time and Life dergileri gibi yayın organlarında b... tümünü göster
"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk Mantolu Madonna'yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."
Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.
"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk... tümünü göster
15. yaş gününü kutlamaya hazırlanan Sofie, posta kutusunda, Kimsin sen? yazılı bir kağıt bulur. Bu soruyu, diğer sorular ve günümüze kadar uzanan bir felsefe kursu takip eder.
Kendine has kurgusu ve şaşırtmacalarıyla, Jostein Gaarder, 15 yaş ve üstü gençlere sadece kuru bir felsefe tarihi sunmak değil, aynı zamanda hayatı anlamaya yönelik sorular sormanın yollarını açar. Çağımız bölümünde şöyle diyor yazar: Bütün gerçek filozofların gözleri hep açık olmalı. Hiç beyaz karga görmemiş olsak da, aramayı sürdürmeliyiz. Günün birinde, benim gibi bir şüpheci bile daha önce inanmak istemediği bir olguyu kabul etmek zorunda kalabilir. Bu olasılığın kapısını açık tutmasam, dogmatik biri olurdum. Gerçek bir filozof olmazdım o zaman.
15. yaş gününü kutlamaya hazırlanan Sofie, posta kutusunda, Kimsin sen? yazılı bir kağıt bulur. Bu soruyu, diğer sorular ve günümüze kadar uzanan bir felsefe kursu takip eder.
Kendine has kurgusu ve şaşırtmacalarıyla, Jostein Gaarder, 15 yaş ve ü... tümünü göster
15. yaş gününü kutlamaya hazırlanan Sofie, posta kutusunda, Kimsin sen? yazılı bir kağıt bulur. Bu soruyu, diğer sorular ve günümüze kadar uzanan bir felsefe kursu takip eder.
Kendine has kurgusu ve şaşırtmacalarıyla, Jostein Gaarder, 15 yaş ve üstü gençlere sadece kuru bir felsefe tarihi sunmak değil, aynı zamanda hayatı anlamaya yönelik sorular sormanın yollarını açar. Çağımız bölümünde şöyle diyor yazar: Bütün gerçek filozofların gözleri hep açık olmalı. Hiç beyaz karga görmemiş olsak da, aramayı sürdürmeliyiz. Günün birinde, benim gibi bir şüpheci bile daha önce inanmak istemediği bir olguyu kabul etmek zorunda kalabilir. Bu olasılığın kapısını açık tutmasam, dogmatik biri olurdum. Gerçek bir filozof olmazdım o zaman.
15. yaş gününü kutlamaya hazırlanan Sofie, posta kutusunda, Kimsin sen? yazılı bir kağıt bulur. Bu soruyu, diğer sorular ve günümüze kadar uzanan bir felsefe kursu takip eder.
Kendine has kurgusu ve şaşırtmacalarıyla, Jostein Gaarder, 15 yaş ve ü... tümünü göster