Birinci Dünya Savaşında Türklerin Çanakkale de gösterdikleri kahramanlık destanının bir benzeri de Hicaz da kutsal toprakların müdafaasında yaşanmıştır. Mondros Mütarekesi (1918) ile Osmanlı İmparatorluğu nu parçalayan güçlerin ve yandaşlarının karşısında Fahreddin (Türkkan) Paşa ve kumandasındaki kahraman Türk Askeri, mütareke şartlarını ve Osmanlı Sarayı nın emirlerini hiçe sayarak bu toprakları hiçbir karşılık beklemeden dinlerine ve peygamberlerine olan engin sevgi ve saygı ile savunmuşlardır.Türk Askeri nin bu büyük zaferi, kumandanından erine kadar vatan ve Allah yolunda; Onun yüce peygamberini ve mukaddes topraklarını savunmadaki kahramanlıklarının destanını bu eserde bir roman heyecanı ile okuyacaksınız.Atatürk ün ifadeleriyle adını altın harflerle tarihe yazdıran büyük kumandan Fahreddin Paşa nın hatıraları, oğulları Selim ve Orhan Paşa ların bu esere katkıları, Sadrazam Talat Paşa ya yazılan mektupların ve Osmanlı İmparatorluk sarayı ile İngiliz ve Fransız kumandalıklarının tarihi belge niteliğindeki yazıları ilk defa bu kitapta açıklanmaktadır. ...
Birinci Dünya Savaşında Türklerin Çanakkale de gösterdikleri kahramanlık destanının bir benzeri de Hicaz da kutsal toprakların müdafaasında yaşanmıştır. Mondros Mütarekesi (1918) ile Osmanlı İmparatorluğu nu parçalayan güçlerin ve yandaşlarının karşı... tümünü göster
Zeytindağı, insanın kanını donduran tarihi bir süreci "bir imparatorluğun çöküşünü" o zamana göre en duru Türkçeyle karşımıza getiriyor. Kitapta Mehmetçiğin Yemen'de, Aden'de, Kanal'da, Gazze'de, Arap Çölleri'nde nasıl kırıldığını, yenilgiden sonra bir vagon dolusu "mecidiye altınını" nasıl bıraktığımızı hayretler içerisinde okuyacaksınız.
Cemal Paşa'nın emir subayı olarak, o günlerde en yakınında olan Falih Rıfkı, Zeytindağı kitabıyla tarihimize bir ibret belgesi bırakırken, her biri destan olabilecek, askerin günlükleri ve adeta kumar masasında kaybedilen Ahmetlerin, Mehmetlerin hikayeleri tüylerinizi ürpertecek.
Bu kitabı okumak adeta bir borçtur ve bir vazifedir.
Behçet Kemal Çağlar
"...Falih Rıfkı'nın son eseri Zeytindağı, Cumhuriyet devri edebiyatının en büyük hâdiselerinden birini teşkil etti. Falih Rıfkı'nın bize hatırlattığı devir, Türk milletinin geçirdiği ve geçirebileceği felâket devirlerinin en facialısı, en dehşetlisi ve ruha en çok bezginlik verenidir. Eğer, muharririn keskin ve yüksek zekâsı bu devir üstüne berrak bir aydınlık gibi aksetmemiş olsaydı, biz ona doğru başımızı çevirip tekrar bakmak arzu ve cesaretini kendimizde bulamayacaktık."
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
"... Zeytindağı'nı seve seve okudum. Zaten başladıktan sonra bırakmak kabil değil. Bence bu yeni kitabında Falih Rıfkı'nın üslubu, öbür kitaplarından daha göz kamaştırıcıdır ve zannedersem en güzel haline vâsıl olmuştur. Zeytindağı, bugünkü Türkçe ile ne kadar kuvvetli anlatım yapılabileceğine sağlam bir delildir."
Nurullah Ataç
Zeytindağı, insanın kanını donduran tarihi bir süreci "bir imparatorluğun çöküşünü" o zamana göre en duru Türkçeyle karşımıza getiriyor. Kitapta Mehmetçiğin Yemen'de, Aden'de, Kanal'da, Gazze'de, Arap Çölleri'nde na... tümünü göster
Yunus Emre, yedi asırdan beri, bilhassa Anadolu ve Balkanlar Türkiye'sinde hemen bütün "halk"ın sevgilisi olmuştur. Yunus Emre, halk diliyle tasavvuf edebiyatının en büyük şairidir.Daha Orta Asya asırlarında Ahmed Yesevi ile başlayan halk tasavvuf şiiri, Türkistan, Horasan ve Anadolu'da yüz yılı aşan bir işleniş çağından sonra, en üstün seviyesine Yunus Emre'den varmıştır.
Canlar canını buldum
Bu canım yağma olsun
Assı ziyandan geçtim
Dükkanım yağma olsun
Ben benliğimden geçtim
Gözüm hicabın açtım
Dost vaslına eriştim
Gümanım yağma olsun
Yunus Emre, yedi asırdan beri, bilhassa Anadolu ve Balkanlar Türkiye'sinde hemen bütün "halk"ın sevgilisi olmuştur. Yunus Emre, halk diliyle tasavvuf edebiyatının en büyük şairidir.Daha Orta Asya asırlarında Ahmed Yesevi ile başlayan h... tümünü göster
İnsan haklarının, eşitliğin, düşünce ve ifade özgürlüklerinin ve insan haysiyetinin vazgeçilmez kabuller olarak öne çıktığı günümüz dünyasına Mevlânanın yol gösteriyor olması, ancak onun beslendiği kültür dünyasının evrenselliğinin ifadesi olarak değerlendirilebilir. Günümüzde bu insanî değerlerin öne çıkarılmasıyla çelişen ciddî sıkıntıların yaşandığı da herkesçe bilinmektedir. Tırmanan savaşlar, toplumlara özgürlük ve demokrasi getirme adına işlenen cinayetler, bitmek bilmeyen kıyımlar ve yaşanan yıkımlar, bizi yeniden durup düşünmeye sevk etmekte ve Mevlânalar yetiştirmiş kültür ve medeniyeti yeniden okumaya yöneltmektedir. Bunalımlı atmosferden çıkış yolu arayan aydınlar ve düşünürler, Mevlânayı fark etmekte, onun sözlerine kulak kesilmektedir. Mevlânanın dünyada bu kadar çok tanınıp okunmasının en önemli nedeni belki de budur. Mesnevi, kendini toplumu aydınlatmakla görevli sayan bir öğretmenin eseridir.Bu çeviri çalışması, Mesneviyi anlaşılır bir Türkçeyle okuyucuya sunmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çeviriye hiçbir yorum katmadan, ondan hiçbir şey eksiltmeden ve değerli bir emaneti bugüne taşımanın bilinciyle yapılmış bu çalışma, Mevlâna ile olan dostluğumuzun pekişmesini ve onu doğru anlamada mesafe alınmasını sağlamayı hedeflemektedir.
İnsan haklarının, eşitliğin, düşünce ve ifade özgürlüklerinin ve insan haysiyetinin vazgeçilmez kabuller olarak öne çıktığı günümüz dünyasına Mevlânanın yol gösteriyor olması, ancak onun beslendiği kültür dünyasının evrenselliğinin ifadesi olarak değ... tümünü göster
Mehmet Akif Ersoy, yakın tarihimizin en büyük şairi, fikir ve mücadele adamı, Benzeri çok az görülen, özü sözüne uygun bir ahlak kahramanıdır... Mehmet Akif, masum milletinin en acıklı günlerinde, bütün dert, felaket ve acıları onunla yaşamış ve derinden hissetmiş bir gönül fedaisidir...Akifin, fakr u zaruret içindeki halkıyla derinden hemhal olması, dertlerini dertlenmesi milletinin nazarında onu gerçek milli şairi haline getirmiştir.Mehmet Akif, iliklerine kadar hissettiği milletinin onulmaz acılarını şiirlerinde dile getirmiş, halkının insani dertlerinden, hürriyetine, hak ve hukukuna kadar birçok sorunu mısralarına dökmüştür.Her biri birbirinden ibretlik ve bu mısraları Safahat adlı külliyatında toplayan Akif bu günün ve yarının Türk milletine de ışık olmaya devam etmektedir.
*****
Milletimizin irfanının, düşünce ve duygularının, sevinç ve acılarının bir mesnevisi, iman ve kahramanlıklarının bir destanı olan, İstiklal Şairimiz M.Akif Ersoyun Safahat külliyatı M. Ertuğrul Düzdağ tarafından hazırlanmıştır.\n\nİstiklal Marşı şairi Mehmet Âkif günlük dili şiirle kaynaştırarak halkçı bir nazmın doğuşuna öncülük etmiştir. Dilde arılaşmadan yana oluşunu, her şiirinde biraz daha yalın bir söyleyişi benimsemesiyle ortaya koymuştur. Mehmet Âkif, sokaktaki insanın yaşadığı gerçekliği tüm ayrıntısıyla şiirine aktarmış, getirdiği bu yeni anlayışla büyük bir başarı kazanmıştır.Yaşadığı dönemin tarihimizin en çalkantılı dönemi olması kuşkusuz şiirini çok köklü bir biçimde etkilemiş, hatta belirlemiştir. Yaşanan toplumsal sıkıntıların ortaya çıkış nedenlerini bulmak ve halka göstermek, sonra da bu sıkıntıların çözümlerini önermek gerektiğine inanan Âkif, şiirde gerçekçiliği ve halkın anlayacağı bir dille yazmayı savunur.
"Mehmet Âkif Ersoy, şiirle düşünceyi edebiyatımıza sokan hemen hemen tek şairdir..."
Sezai KARAKOÇ
"Vatanın dünden bugüne kalan en yüksek sesi Namık Kemalse, onunla beraber, bugünden yarına kalacak ses de Mehmet Âkif'indir."
Peyami SAFA
*****
Eski ve yeni harflerle tenkitli neşri 21 bir yıllık bir çalışmadan sonra ilk defa 1991 yılında İz Yayıncılık, M. Ertuğrul Düzdağın tarafından yapılmıştır.
*****
İstiklâl Marşı şairi Mehmed Âkif Ersoyun Safahât (safhalar; evreler) adlı kitabı, daha önce tek tek yayımlanmış yedi kitabından oluşur. Mehmed Âkif, bütün düşünsel yaşamının özü ve özeti olan bu manzumelerinde, tüm Müslümanların birleşmesini, İslâm dininin boşinançlardan arındırılmasını, asr-ı saâdete (Hz. Muhammedin dönemindeki yaşama biçimi) dönülmesini savunur. Safahâtın elinizdeki basımında, manzumelerin asıl metinleriyle, okurun bu metinleri daha iyi anlayabilmesi için günümüz diline uyarlanmış metinleri, bilinmeyen kavramların açıklandığı dipnotlarla desteklenmiş olarak verilmekte; şairin yaşamının, sanatının ve Safahâttaki şiirlerin incelendiği otuz sayfalık bir giriş yazısı yer almaktadır. Safahât: İnanmış bir adamın şiirleri...
*****
Milli Mücadele boyunca Mehmet Âkif bu toplumun pek çok milli, insani ve İslâmi değerinin sözcüsü olmuştur. Onun bütün şiirlerini toplayan Safahat adlı kitabının bu milletin kütüphanesinde çok farklı bir yeri vardır. O yüzden de her nesil Safahatı yeniden okur ve okumalıdır.
Mehmet Âkif Ersoyun Safahat isimli eseri Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ortaöğretimler için hazırlanan 100 Temel Eser listesinde olup her kütüphanede bulunması gereken bir başucu kitabıdır.
*****
İstiklâl Marşı Şairi Mehmet Âkif Ersoy un Safahatı; milletimizin irfan ve fikir yüksekliği ile eşsiz kahramanlıklarından fışkırmış muhteşem bir destandır. Bu kitapta, Tamamı 11.240 mısradır.
*****
Âkif, şiirle düşünmeyi edebiyatımıza sokan hemen hemen tek şâirdir. Bir toplumun, bir ömür başından geçenleri şiirle anlatması da diyebiliriz Safahata. Türk milleti, Âkifte, şiir ölçüleri içinde düşünmüş, ağlamış, haykırmış ve umutsuzluğa batmış, umutla çırpınmış adeta. şiir, cemiyetle sonuna kadar içli dışlı olmuştur. Edebiyatımızdaki yeri, şiirinin özellikleri göz önünde tutulursa, hemen hemen tektir. Modern Türk Edebiyatında (gerekse eski edebiyatımızda), bir dönem fikriyle donanmış olarak, belli bir dünya görüşünün ışığında, geniş anlamdaki kronikler halinde, safha safha bir kuşağın dramını veren, ilk bakışta birbirine zıt, realist çizgilerle mitleşmeye elverişli davranışlarını kaynaştırarak canlandıran böyle bir başka realizm ve destan şâirimiz yoktur. Âkifin şiirinde fikir, eşya, insan ve zaman öyle bir kaynaşma içindedir ki, tezi şiirden ve şâirden koparmak ve ayırmak mümkün değildir. Can ve ruhu, yaşayan insandan ancak ölümün çekip alabileceği gibi. Ve Âkif öte yandan realizmi ve bir dünya görüşünün şiirinin bütününe yerleştirmesiyle, Türk edebiyatında en ileri adımı atmış ve bu üstünlüğünü bugüne kadar aşan olmamıştır.
(Sezai KARAKOÇ)
*****
Safahat hakkında Üstad M. Ertuğrul Düzdağ'ın geniş çalışmaları bulunmaktadır. Yayınlanan bir çok Safahat edisyonunda bu çalışmalardan faydalanılmıştır.
*****
Safahatın yedi kitabı şunlardır. Safahat, Süleymaniye Kürsüsünde, Hakkın Sesleri, Fatih Kürsüsünde, Hâtıralar, Âsım, Gölgeler.
Mehmet Akif Ersoy, yakın tarihimizin en büyük şairi, fikir ve mücadele adamı, Benzeri çok az görülen, özü sözüne uygun bir ahlak kahramanıdır... Mehmet Akif, masum milletinin en acıklı günlerinde, bütün dert, felaket ve acıları onunla yaşamış ve der... tümünü göster
Osmanlı döneminde düşünülen çeşitli mimari kültürel projeler bir araya getiriliyor. Eserde boğazda yapılacak tüp geçitten, Haliçe yapılacak köprülere, Marmarayı Karadenize bağlayacak kanaldan, çeşitli zaferlerin anısını yaşatacak abidelere kadar eserler Osmanlı belgelerine dayanarak görsel zenginlikle sunuluyor.
Osmanlı dönemindeki çılgınca düşünülmüş hayal ufku geniş projeleri öğrenmek isteyenler için ülkemizde ilk defa yapılan en kapsamlı çalışmadır.
Osmanlı döneminde düşünülen çeşitli mimari kültürel projeler bir araya getiriliyor. Eserde boğazda yapılacak tüp geçitten, Haliçe yapılacak köprülere, Marmarayı Karadenize bağlayacak kanaldan, çeşitli zaferlerin anısını yaşatacak abidelere kadar eser... tümünü göster