Sarıkamış, Elveda Balkanlar, Çanakkale Destanı, Medine Müdafaası, Galiçya gibi eserleriyle yakından tanıdığınız İsmail Bilgin, şimdi de tarihi macera romanlarıyla Genç Timaş okurlarının karşısında.
Yazar, dokuz yaş üstü için kaleme aldığı Kurtuluşun Kahramanları dizisinde, genç okurları Kurtuluş Savaşı sırasında işgallere karşı memleketlerini canla başla savunan gerçek kahramanlarla tanıştırıyor.
İstanbul, İzmir, Antep, Trabzon, Maraş, Aydın, Kütahya, Erzurum, İzmit gibi yurdun dört bir yanında yaşanmış heyecan dolu kahramanlık hikâyelerini gençler ellerinden bırakamayacaklar.
Sarıkamış, Elveda Balkanlar, Çanakkale Destanı, Medine Müdafaası, Galiçya gibi eserleriyle yakından tanıdığınız İsmail Bilgin, şimdi de tarihi macera romanlarıyla Genç Timaş okurlarının karşısında.
Yazar, dokuz yaş üstü için kaleme aldığı Kurtuluşun ... tümünü göster
Ömer Seyfettin, öykücülüğümüzün büyük ustası ve sade dilcilik akımının öncüsüdür. Rumelide bulunduğu yıllarda Yunan, Sırp, Bulgar ayrılıkçı komitelerinin gizli çalışmalarını sezmiş, ileride yazacağı yapıtlar için gözlemler yapıp malzemeler toplamıştı. Ulusçu ve idealist bir yaklaşımla, birçok öykülerinde bunları işledi. Doğru bulduğu tarihsel ve toplumsal değerleri savundu, yanlış bulduklarını eleştirdi, yerdi. Çökmekte olan bir devletin bireylerini yurt ve ulus sevgisi aşılayarak moral vermeye, bölücü, ayrılıkçı akımlara karşı, ulusal bütünlüğü savunmaya çalıştı.\n\nHer sabah Çarşı Camiinin arkasındaki harap zaptiye ahırlarının önünden, bir serçe sürüsü gibi, cıvıldayarak geçerdik. Mektep biraz daha ileride, alçak duvarlı, oldukça geniş bir avlunun ortasında tek katlı bir bina idi, etrafında yükselen büyük kestane ağaçlarının birine karışmış koyu gölgeleri, bütün çatısını kaplardı....\n\nNiye geldin?
Hoca Efendi söyledi.
Ne söyledi?
\n\nÖmer Seyfettin Falakada, çocuklar için öğretici 9 öykü sunuyor. Usta bir kalemin sunduğu bu öyküler, kuşkusuz çocuklara yeni ufuklar açacaktır.\n\nHer sabah Çarşı Camiinin arkasındaki harap zaptiye ahırlarının önünden bir serçe sürüsü gibi, cıvıldayarak geçerdik. Okul biraz daha ileride, alçak duvarlı, oldukça geniş bir avlunun ortasında idi. Bir kattı. Etrafında yükselen büyük kestane ağaçlarının birbirine karışmış koyu gölgeleri, bütün çatısını kaplardı.\n\n\n\n
Ömer Seyfettin, öykücülüğümüzün büyük ustası ve sade dilcilik akımının öncüsüdür. Rumelide bulunduğu yıllarda Yunan, Sırp, Bulgar ayrılıkçı komitelerinin gizli çalışmalarını sezmiş, ileride yazacağı yapıtlar için gözlemler yapıp malzemeler toplamıştı... tümünü göster
Bir zamanlar çok güzel ve tatlı bir kız yaşarmış. Annesi öldüğü zaman babası iki kızı olan başka bir kadınla evlenmiş. Güzel kız mutfakta ateşin yanında olduğu için de ona Sindirella yani Külkedisi diyorlarmış.
Bir zamanlar çok güzel ve tatlı bir kız yaşarmış. Annesi öldüğü zaman babası iki kızı olan başka bir kadınla evlenmiş. Güzel kız mutfakta ateşin yanında olduğu için de ona Sindirella yani Külkedisi diyorlarmış.