Anne ve babasından uzakta, mutsuz günler geçiren Ayselin umulmadık bir anda bulduğu uzaylı arkadaşını; en büyük merakı kediler ve uzay olan Gülayın, ünlü astronot Yuri Gagarinden ne istediğini merak ediyor musunuz? Sürprizler sunan diğer öykülerle birlikte...
Anne ve babasından uzakta, mutsuz günler geçiren Ayselin umulmadık bir anda bulduğu uzaylı arkadaşını; en büyük merakı kediler ve uzay olan Gülayın, ünlü astronot Yuri Gagarinden ne istediğini merak ediyor musunuz? Sürprizler sunan diğer öykülerle bi... tümünü göster
Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinedir. İstikbalde dahi seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! bu imkân ve şeriat, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar, gaflet ve delâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen: Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asîl kanda mevcuttur!
Mustafa Kemal ATATÜRK
Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinedir. İstikbalde dahi seni, bu hazineden mahrum ... tümünü göster
Hiç kimsenin kitabımı özensizce okumasını istemem doğrusu. Bu anılarımı yazarken çok üzüntülü anlar yaşadım. Arkadaşım koyunu ile birlikte beni bırakıp gideli tam altı yıl oldu. Onu burada anlatmaya çabalıyorsam, bu biraz da onu unutmamak için. Arkadaşı unutmak çok üzücü bir şey. Herkesin arkadaşı olmamıştır. Arkadaşımı unutursam, kendimi o, sayılardan başka bir şeye değer vermeyen büyükler gibi hissederim sonra.
Çölde uçağı düşen pilotun başına dikilip "Bana bir kuzu resmi çiz." diye tutturan, gezegeninde tek başına bıraktığı gül için de acı çeken, büyük insanları anlamakta zorlanan Küçük Prens... Buğday saçlı, gizemli küçük çocuk... Yaratıcı pilot-yazar Antoine de Saint Exupery ile arasındaki benzerlikler çarpıcı. Küçük Prens'in gün batımlarında hüzünlenip düşündüğü dört dikenli gülü varsa, Saint-Exupery'nin de Arjantin Postaları için çalışırken tanıştığı, Salvadorlu Consuelo adında bir sevgilisi var. Ve onunla evlenmiş. 1944 yılı Temmuz ayında Korsika'dan havalanan uçağı, Akdeniz'de kayıplara karışmadan dört gün önce Consuelo'ya: Sizi seviyorum, sizi hep koruyacağım. diye yazmış. Ama Küçük Prens'in gülünü fanus ile kapatıp korurken, o deli dolu, başına buyruk Consuelo'ya esasında pek söz geçirememiş, onu kanatları altına alamamış. Uçağın kalıntıları, 60 yıl sonra Nisan 2004'ün başlarında Marsilya açıklarında bulundu. Kaza mı, intihar mı bilinmiyor. "Gerçeği sadece yüreğinle görebilirsin." diyen yazar, bu dünyaya veda edip giden Küçük Prens gibi yok olup gitmiş. Sırlarını bilen yok. Cevdet Yalçın
Küçük Prens'i tanıyan-tanımayan, yeniden keşfetmek isteyen, ya da çizgi roman meraklısı olan her yaştaki çocuklar için, Joann Sfar'ın muhteşem çizgileriyle.
Hiç kimsenin kitabımı özensizce okumasını istemem doğrusu. Bu anılarımı yazarken çok üzüntülü anlar yaşadım. Arkadaşım koyunu ile birlikte beni bırakıp gideli tam altı yıl oldu. Onu burada anlatmaya çabalıyorsam, bu biraz da onu unutmamak için. Arkad... tümünü göster
Nasreddin Hoca, yüzyıllardır gülümseyen düşüncenin temsilcisi olarak aramızda var olmuştur. Türk-İslam geleneğinin söz incileri, Hocanın sayesinde su yüzüne çıkmış ve yedi yüz yıldır gönüllerimize akagelmiştir.Hoca nükteleriyle, toplumun aksayan yönlerine işaret etmiş ve bu aksaklıkları artık normal karşılayan insanları sözleriyle sarsarak gerçek benliğine döndürmek istemiştir. Nasreddin Hocanın fıkralarını okurken hem gülecek hem de düşüneceksiniz...Hazırlayan:tma Zehra ArslanMEBin tavsiye ettiği 100 Temel Eserden.
Nasreddin Hoca, yüzyıllardır gülümseyen düşüncenin temsilcisi olarak aramızda var olmuştur. Türk-İslam geleneğinin söz incileri, Hocanın sayesinde su yüzüne çıkmış ve yedi yüz yıldır gönüllerimize akagelmiştir.Hoca nükteleriyle, toplumun aksayan yönl... tümünü göster
Nasrettin Hoca, fıkraları yüzlerce yıldır dilden dile dolaşan bir halk bilgesi. Halkın, duygu ve düşüncelerini dile getirirken başvurduğu gülümseten, hoşgörülü, hazırcevap anlatım özelliğini yansıtır onun bütün fıkraları. Yalnızca güldürmeyen, anlattığı her olayda bir toplumsal aksaklığı, ya da yapılan bir yanlışı eleştiren bu fıkralardan bir seçki sunuyoruz. Kemal Özer onları şiir diliyle sizin için yeniden yazdı, Ferit Avcı usta çizgileriyle resimledi.
Nasrettin Hoca, fıkraları yüzlerce yıldır dilden dile dolaşan bir halk bilgesi. Halkın, duygu ve düşüncelerini dile getirirken başvurduğu gülümseten, hoşgörülü, hazırcevap anlatım özelliğini yansıtır onun bütün fıkraları. Yalnızca güldürmeyen, anlatt... tümünü göster