Çokları bana maceracı diyecek, evet öyleyim ama farklı bir türden, inançlarını doğrulamak için postunu tehlikeye atan türden... Belki de bu benim son mektubum olacak. Ölmeye niyetim yok ama, mantıklı ihtimaller arasında bu da var. Öyle olursa, son kez kucaklarım sizleri. Sizleri çok sevdim, yalnız bu sevgiyi nasıl ifade edeceğimi bilemedim; aşırı bir katılıkla kendi yöntemlerime bağlı kaldım, ve bazı kereler beni anlayamadığınızı sanıyorum. Benî anlamak kolay değildi, ama salt bugünlük olsun bana inanın. Bir sanatçının dikkatiyle eksiklerini giderdiğim iradem taşıyacak artık sallanan bacaklarımı ve tükenmiş ciğerlerimi. Bunu yapacağım. Arada bir düşünün yirminci yüzyılın şu fedaisini. Celia'yı, Roberto'yu, Juan Martin'i, Pototin'i, Beatriz'i, herkesi öperim. Ve isyankâr, başıboş oğlunuz sizleri kucaklar. Ernesto...
Amerikan emperyalizmi yurdumuzda var oldukça bu talan devam edecektir. Türkiye'nin kalkınması için tek ve zorunlu şart Amerika'nın yurttan atılmasıdır. Hem Amerika, hem kalkınma olmaz. Kalkınma toplumsal bir sorundur. Türkiye'de Amerika var oldukça, toplum kalkınamayacak, fakat büyük zenginler, komisyoncular ve uşaklar olacaktır. Amerika yurdumuzda var oldukça, kalkınma değil, tam tersine açlık ve sefalet var olacaktır. Buna göre iki şey var: 1. Eğer belli bir hata sonucu, iddianame ve mütalaayı hazırladınızsa, dikkatli olunuz; idamını istediğiniz kişiler kasaplık koyun değildir ve siz savcısınız... 2. Yok eğer yaptığının bilincinde iseniz: Yolunuz açık olsun. Deniz..
Çokları bana maceracı diyecek, evet öyleyim ama farklı bir türden, inançlarını doğrulamak için postunu tehlikeye atan türden... Belki de bu benim son mektubum olacak. Ölmeye niyetim yok ama, mantıklı ihtimaller arasında bu da var. Öyle olursa, so... tümünü göster
Şeytan’ın varlığı bir gerçek. Şeytan caddelerde aramızda yürüyor. Ve Şeytan, sinsice aramıza karışıp şekilden şekile giriyor...
Beacon Hill’de bir grup insan Şeytan’ı her yönüyle analiz etmeyi amaçlıyordu. Şeytan, bilimsel olarak açıklanabilir miydi? Fiziksel bir görünüşü var mıydı? İblisler yeryüzünde geziniyorlar mıydı? Tarihin karanlıkta kalan yönlerinin, açıklanamayan olay ve sembollerinin mistik cazibesine kapılan Mefisto Kulubü üyeleri şu teoriyi kanıtlamaya çalışıyordu: Şeytan aslında içimizde...
Eşiklerine bırakılan dehşet verici ceset, birilerinin ya da “bir şey”in şehirde kendine kurban aramak için kol gezdiğinin açık bir işaretiydi. Kulüp üyelerinin kanıtlamaya uğraştıkları teori, artık onlar için büyük bir tehlike ve korku kaynağıydı. Bu acımasız katil aralarından biri olabilir miydi? Ya da istemeden Şeytan’ın gizlendiği karanlıktan çıkmasına mı yol açmışlardı. Bu kafa karıştırıcı ve sıradışı olayları derinlemesine araştıran Maura ve Jane kötülüğün kalbine doğru dönüşü olmayan, dehşet verici bir yolculuğa çıkarlar. Kariyerleri boyunca karşılaştıkları en sadist düşmanla yüz yüze gelmek üzeredirler. Üstelik bu düşman bir başlangıç yapmıştır, henüz...
2005 Yılının en çok satan ''Cerrah'' adlı tıbbi gerilim kitabının yazarı Tess Gerritsen' den...
'' Tüyler ürperten, kaçırılmaması gereken bir iblis avı ''
Los Angeles Times
Şeytan’ın varlığı bir gerçek. Şeytan caddelerde aramızda yürüyor. Ve Şeytan, sinsice aramıza karışıp şekilden şekile giriyor...
Beacon Hill’de bir grup insan Şeytan’ı her yönüyle analiz etmeyi amaçlıyordu. Şeytan, bilimsel olarak açıklanabilir miy... tümünü göster
Harvard Üniversitesinde fizik ve matematik dersleri veren, Amerikan ABC televizyonunda bilim editörü olarak görev yapan Michael Guillen, Dünyayı Değiştiren Beş Denklemde, günlük hayatımızı kalıcı bir biçimde değiştiren beş denklemin hem matematiğini hem de öyküsünü anlatıyor. Bu denklemlerin öyküleri bir yandan beş büyük bilim adamının portresini çizerken bir yandan da okuyucuya 17. yüzyıldan günümüze değin bilimin ve bilim-insan ilişkisinin kesintisiz bir tarihsel kaydını sunuyor. Çok soyut gibi görünseler de, etkileri son derece somut olan bu beş denklem, aslında bilimin o meşhur elmadan kötü şöhretli atom bombasına doğru çıktığı yolculuğun beş önemli kilometre taşı...
Harvard Üniversitesinde fizik ve matematik dersleri veren, Amerikan ABC televizyonunda bilim editörü olarak görev yapan Michael Guillen, Dünyayı Değiştiren Beş Denklemde, günlük hayatımızı kalıcı bir biçimde değiştiren beş denklemin hem matematiğini ... tümünü göster
Cesur yeni Dünya bizi Forddan sonra 632 yılına götürür. Bu dünyanın cesur insanları kapısında Cemaat, Özdeşlik, İstikrar yazan Londra Merkez kuluçka ve Şartlandırma Merkezinde üretilirler. Kadınların döllenmesi yasak ve ayıp olduğu için, annelik ve babalık pornografik birer kavram olarak görülür. Toplumsal istikrarın temel güvencesi olan şartlandırma hipnopedya uykuda eğitim ile sağlanır. Hipnopedya seyesinde herkes mutludur; herkes çalışır ve herkes eğlenir. Herkes herkes içindir.
Cesur yeni Dünya bizi Forddan sonra 632 yılına götürür. Bu dünyanın cesur insanları kapısında Cemaat, Özdeşlik, İstikrar yazan Londra Merkez kuluçka ve Şartlandırma Merkezinde üretilirler. Kadınların döllenmesi yasak ve ayıp olduğu için, annelik ve b... tümünü göster
Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna sistematik bir baskı uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum...
Cockney dilinde (İngiliz argosu) bir deyiş vardır. Uqueer as as clockwork orange. Bu deyiş, olabilecek en yüksek derecede gariplikleri barındıran kişi anlamına gelir. Bu çok sevdiğim lafı, yıllarca bir kitap başlığında kullanmayı düşünmüşümdür. Bir de tabii Malezya'da canlı anlamına gelen orang sözcüğü var. Kitabı yazmaya başladığımda, rengi ve hoş bir kokusu olan bir meyvenin kullanıldığı bu deyişin, tam da benim anlatmak istediğim duruma, Pavlov kanunlarının uygulanmasına dayalı bir hikâyeye çok iyi oturduğunu düşündüm.
Anthony Burgess
Karabasan gibi bir gelecek atmosferi... Geceleyin sokaklara dehşet saçan, yaşamları şiddet üzerine kurulu gençler... Sosyal kehanet? Kara mizah? Özgür iradenin irdelenişi?.. Otomatik Portakal bunların hepsidir. Aynı zamanda hayranlık verici bir dilsel deneydir, çünkü Burgess anti-kahramanı için yeni bir dil yaratır: Yakın geleceğin argosu nadsatV... ve Stanley Kubrick'in muhteşem film uyarlaması, yirminci yüzyılın kült eserlerinden biri olan bu romanın şöhretini pekiştirmiştir.
Anthony Burgess (1917-1993) İngiliz romancı, besteci, eleştirmen. 1959 yılında Burgess'a ameliyat edilemez bir beyin tümörü tanısı ve bir yıldan az ömür biçildi. İlk karısı Lynnei'n geçimini sağlamaya kararlı olan Burgess öfkeyle masaya oturup 12 ay içinde beş buçuk roman yazdıktan sonra teşhisin yanlış olduğu anlaşıldı. Bu arada artık tanınan bir yazar olmuştu. 50'den fazla roman ve kitap yazdı.
Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna sistematik bir baskı uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum...
Cockney dili... tümünü göster
Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan George Orwell, 47 yıllık yaşamına iki başyapıt sığdırdı. “Hayvan Çiftliği” ve “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört”. 1945 yılında yayınlanan “Hayvan Çiftliği”nde, bir grup hayvanın kendilerini sömüren insanların yönetimini devirip eşitlikçi bir toplum kurmasının öyküsü anlatılıyordu. Ama zamanla hayvanların zeki ve iktidar düşkünü önderleri olan domuzlar, devrimi yolundan saptırarak insanlardan daha baskıcı ve acımasız bir diktatörlük kuruyorlardı. Bir siyasal yergi başyapıtı sayılan “Hayvan Çiftliği”ni 1949'da “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört” adlı roman izledi. Orwell'in bu son kitabı, her şeyin tümüyle devletin denetiminde olduğu belleksiz ve muhalefetsiz bir toplum tehlikesine karşı yürekten bir uyarı niteliğindeydi. Dünyanın sürekli birbiriyle savaşan üç totaliter polis devletinin egemenliği altında olduğu düşsel bir gelecekte geçen roman, hem o dönemde hem de sonraki yıllarda çok sayıda okuru derinden etkiledi.
Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan George Orwell, 47 yıllık yaşamına iki başyapıt sığdırdı. “Hayvan Çiftliği” ve “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört”. 1945 yılında yayınlanan “Hayvan Çiftliği”nde, bir grup hayvanın kendilerini sömüren insanla... tümünü göster