"Olayların doğal akışı içinde birçok insan çeşitli çarpıcı nitelikler ve yeteneklerle doğar. Ama zaman zaman, doğayı aşan bir biçimde, tek bir kişiye Tanrı öyle harikulade ve öylesine bol miktarda güzellik, zarafet ve yetenek bahşeder ki o kişi öteki insanları çok gerilerde bırakır, bütün hareketleri Tanrı'dan esin almışa benzer, aslında yaptığı her şey, beşerî hünerden ziyade düpedüz Tanrı'dan gelir. Bu söylediklerimin Leonardo da Vinci için geçerli olduğu herkesçe kabul ediliyordu..."
Giorgio Vasari, İtalyan Rönesansı'nın belli başlı sanatçılarının hayat hikâyelerini yayımladığında, sanat tarihi disiplininin temellerini de attı. Vasari'nin kullandığı biyografik yöntem, asırlar boyunca sanat tarihi yazımına öncülük etti ve model oluşturdu. İlk baskısı 16. yüzyılda gerçekleştirilen ve ilk sanat tarihi kitabı olarak nitelendirilen Sanatçıların Hayat Hikâyeleri'nden yapılan bu kapsamlı seçki, Rönesans'ın doğuşunu ve gelişimini dönemin belli başlı sanatçıların hayatları ve yapıtları üzerinden anlatıyor. Cimabue ve Giotto'dan Alberti gibi perspektif teorisyenlerine ve Rönesans sanatının doruğunu temsil eden Raffaello, Leonardo ve Michelangelo gibi büyük ustalara uzanan Vasari, sanatçılarla ilgili ilginç anekdotların yanı sıra yapıtları hakkında da son derece ayrıntılı bilgiler veriyor.
İtalyan Rönesansı'na tanıklık etmiş Floransa, Roma, Venedik gibi kentlere, mimari ve resimsel başyapıtların sırlarına, Medici ailesinin dünyasına, sanatçıların esin kaynaklarına uzanan renkli bir geçmiş yolculuğu...
(Tanıtım Bülteninden)
"Olayların doğal akışı içinde birçok insan çeşitli çarpıcı nitelikler ve yeteneklerle doğar. Ama zaman zaman, doğayı aşan bir biçimde, tek bir kişiye Tanrı öyle harikulade ve öylesine bol miktarda güzellik, zarafet ve yetenek bahşeder ki o kişi ... tümünü göster
Dünyanın en seçkin sosyal bilimcilerinden biri son binyılın önemli tarihsel meselelerinden birini konu ediniyor: Avrupa Rönesans'ı modernite anlayışımızın odağındaki benzersiz konumunu hak ediyor mu? Jack Goody Avrupa örneğini İslam, Çin ve Hint kültürlerinde gerçekleşmiş benzer rönesanslarla bağlantılı olarak irdeliyor ve Avrupa'nın bu yabancı kültürlere olan borcu üzerinde duruyor.
Yayınevimiz tarafından yayımlanan ve kısa sürede ikinci baskı yapan Tarih Hırsızlığı'nda geliştirdiği Avrupa merkezciliğe eleştirel yaklaşımı ışığında, ayrıntılı ve geniş kapsamlı bir tarihsel çözümlemede bulunuyor.
Belki de Toynbee'nin The Study of History adlı kitabından bu yana kimse Goody'nin Rönesanslar'da üstlendiği işe kalkışmamıştır. İddialı ama kolay da okunabilen bu kitabın Rönesans ve genel olarak Batı uygarlığı tarihi araştırmacılarının, insanbilimcilerin, toplumbilimcilerin ve modernitenin nasıl inşa edildiğini merak eden herkesin ilgisini çekeceğini umuyoruz.
(Tanıtım Bülteninden)
Dünyanın en seçkin sosyal bilimcilerinden biri son binyılın önemli tarihsel meselelerinden birini konu ediniyor: Avrupa Rönesans'ı modernite anlayışımızın odağındaki benzersiz konumunu hak ediyor mu? Jack Goody Avrupa örneğini İslam, Çin ve Hint... tümünü göster