Halk hikayelerimizin en tanınmışlarından olan ve XVII. yüzyıldan itibaren yaygınlaşan Kerem ile Aslı hikayesinde, Anadolu´nun herhangi bir bölgesinde yaşayan bir Türk beyinin oğlu (Mirza) ile Ermeni papazının kızı (Aslı) arasındaki aşk ve Mirza´nın (bu aşktan dolayı Kerem adını almıştır) sevdiğine kavuşmak için yaptığı fedakarlıklar anlatılmıştır. Konusu aşk olan ve zaman zaman canlı doğa tasvirlerinin yer aldığı hikayede, olağanüstü olaylar da önemli yer tutmaktadır.
Halk hikayelerimizin en tanınmışlarından olan ve XVII. yüzyıldan itibaren yaygınlaşan Kerem ile Aslı hikayesinde, Anadolu´nun herhangi bir bölgesinde yaşayan bir Türk beyinin oğlu (Mirza) ile Ermeni papazının kızı (Aslı) arasındaki aşk ve Mirza´nın (... tümünü göster
Halk hikayelerimizin en tanınmışlarından olan ve XVII. yüzyıldan itibaren yaygınlaşan Kerem ile Aslı hikayesinde, Anadolu´nun herhangi bir bölgesinde yaşayan bir Türk beyinin oğlu (Mirza) ile Ermeni papazının kızı (Aslı) arasındaki aşk ve Mirza´nın (bu aşktan dolayı Kerem adını almıştır) sevdiğine kavuşmak için yaptığı fedakarlıklar anlatılmıştır. Konusu aşk olan ve zaman zaman canlı doğa tasvirlerinin yer aldığı hikayede, olağanüstü olaylar da önemli yer tutmaktadır.
Halk hikayelerimizin en tanınmışlarından olan ve XVII. yüzyıldan itibaren yaygınlaşan Kerem ile Aslı hikayesinde, Anadolu´nun herhangi bir bölgesinde yaşayan bir Türk beyinin oğlu (Mirza) ile Ermeni papazının kızı (Aslı) arasındaki aşk ve Mirza´nın (... tümünü göster
Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos'un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zeze'nin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı "yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler.
Aydın Emeç'in, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalı'nın başkahramanı Zeze'nin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.
Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portaka... tümünü göster
çok güzel bir kitap.aşk,ölüm,acı,ve bir insanın para için nelerden vazgeçtiği açıkça belirtilmiştir.
çok güzel bir kitap.aşk,ölüm,acı,ve bir insanın para için nelerden vazgeçtiği açıkça belirtilmiştir.
Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf'un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu.
Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hiyakesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.
Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebe... tümünü göster
Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf'un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu.
Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hiyakesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.
Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebe... tümünü göster
Ece ceren şu anda kitap okumuyor.