Erol Çelik

0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 4 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Erol Çelik bir yazarın resmini değiştirdi.

1973 Artvin'de doğdu. Tahsilini, Bakırköy Endüstri Meslek Lisesi Elektronik Bölümünün ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Kontrol Sistemleri Bölümünü tamamladı.
Dokuz yıla yakın, ülke genelinde yayın yapan Süper Fm, Joy Fm gibi birçok yerel ve ulusal radyoda programlar hazırladı ve sundu. Halihazırda; NTV isimli ulusal bir kanalda ses operatörü olarak çalışmaktadır.
Toplumun genel konularından yola çıkarak kurguladığı gerilim öyküleri, aldığı teknik eğitim ve çalıştığı mesleğin önüne geçmiştir. İlk kitabının yayınlanmasının ardından, kısa metraj film senaryoları yazmaya başladı.
Konularını; yayınladığı öykülerden aldığı, yönetmenliğini de üstlendiği kısa filmleri, birçok festivalde gösterilmiştir.
Evli ve bir çocuk babasıdır.

1973 Artvin'de doğdu. Tahsilini, Bakırköy Endüstri Meslek Lisesi Elektronik Bölümünün ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Kontrol Sistemleri Bölümünü tamamladı.
Dokuz yıla yakın, ülke genelinde yayın yapan Süper Fm, Joy Fm gibi birçok yerel... tümünü göster

4 yıl, 11 ay
Erol Çelik bir değerlendirme yaptı.
Cellatlar Kahvesi

10

Elbette, koskoca Devlet-i Aliyye’nin sınırları dünyaları aşmıştı, elbette bu nabız gibi atan imparatorluğun her köşesinde karanlık bir şeyler yaşanırdı ve muhakkak, akşam ezanından sonra, bellerindeki silahlarla at süren iki celladın nereye gittiğini merak eden birkaç kişi olmuştur ama tek bir Osmanlının bile bu durumu garipsediği söylenemezdi. Onlar cellattı ve ölümün saati yoktu.
Gücenmek, genç bir cariyenin kellesini gözünü kırpmadan kesen bir cellada hiç yakışmazdı.
Oysa akıllarındaki düşünceler toprağa düşse, kapkara bir orman çıkardı ortaya.
“Artık özgürüm,” dedi, Aslan.
Kız, duyduklarına inanamıyormuş gibi sırıttı. “İyi de, ben özgür değilim.” “Müsaadenle seni de özgür kılmaya geldim.” “Beni özgür kılmanın tek yolu vardı ve sen o yola sapmadın.”
“Suyu kirletmeye hakkın yok,” dedi, karısı. “Suyu kirletmeye hakkın yok,” dedi, devşirme karısı. “Suyu kirletmeye hakkın yok,” dedi, Ermeni karısı.
Sesler yankılanıyor, görüntüler birbirine geçiyordu. “Suyu kirletmeye hakkın yok,” dedi, kendi karısı
Çatal, korkmaya başlamıştı. Başına açtığı işi düşündü. Bağırmak veya kendi karısına saldırmak geçmiyordu aklından. Tekrar suya dalıp, huzur içinde ölmek istiyordu. “Sahiplerinden izin almadan, suyu kirletemezsin.”

Elbette, koskoca Devlet-i Aliyye’nin sınırları dünyaları aşmıştı, elbette bu nabız gibi atan imparatorluğun her köşesinde karanlık bir şeyler yaşanırdı ve muhakkak, akşam ezanından sonra, bellerindeki silahlarla at süren iki celladın nereye gittiğin... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 5 yıl, 8 ay
Erol Çelik bir değerlendirme yaptı.
Satranç ve Şövalye

10

SATRANÇ VE ŞÖVALYE

Başında miğferi şövalye selam veriyor
Siyah asfaltta kesik çizgiler
Yolcu şövalye
Yorgun şövalye
Düşünceleri kılıcının ucundaki pırıltıda
At bezgin ağırlığın altında

Miğfer hapsetmiş düşünceleri kafasına
Gözler parmaklıkların arkasında
Coşkuyla doğruluyor gece
Şövalye üzgün
Şövalye bitkin
Siyah yol upuzun kurak
Beyaz kesik çizgiler bitmez
Şövalye güneşin kaç kez battığını hatırlamıyor

Bu oyun yanlış
Satrançta at düz gitmez
Vakit azalıyor
Kılıçtaki pırıltı güneşle beraber yok oluyor
Düşünceler eriyor anıların üstüne
Miğfer karanlıklaşıyor
Ölüm kokuyor asfalt
Kan kokuyor
Umutsuz kan

At yorgun
Vezir emrediyor at ölüyor
Yolun sonu geliyor
Şövalye oyunu kaybediyor

Bu oyun yanlış

SATRANÇ VE ŞÖVALYE

Başında miğferi şövalye selam veriyor
Siyah asfaltta kesik çizgiler
Yolcu şövalye
Yorgun şövalye
Düşünceleri kılıcının ucundaki pırıltıda
At bezgin ağırlığın altında

Miğfer hapsetmiş düşünceleri kafasına
Gözler parmaklı... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 3 ay
Erol Çelik favorilerine ekledi.
Satranç ve Şövalye

Sabahın ilk ışıklarında, sıcak yatağından uyuşuk bir şekilde kurtulmaya çabalarken, kulağınaO akşam öldürüleceğin fısıldansa...Günün nasıl geçerdi?Ya da; ana yola o kadar süratli girdiğinde; takla atacağını önceden izleyebilseydin...Yine de gaza o kadar basarmıydın?Tetiğe basmadan önce sırıtıyordu;Ne de olsa, kaderini bir başkası çizmişti.-son bölüm-Yazarımız; ikinci kitabında da gündelik hayatın karmaşasında unuttuğumuzancak bir kalp atımı kadar yakın ve ani olan salt bir gerçeyi,on değişik öykü ile mercek altına alıyor...Korkmayın...Nede olsa, her canlı bir gün ölümü tadacaktır.(Heyulanın yazarından)

Sabahın ilk ışıklarında, sıcak yatağından uyuşuk bir şekilde kurtulmaya çabalarken, kulağınaO akşam öldürüleceğin fısıldansa...Günün nasıl geçerdi?Ya da; ana yola o kadar süratli girdiğinde; takla atacağını önceden izleyebilseydin...Yine de gaza o ka... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 3 ay
Erol Çelik okumuş.
Satranç ve Şövalye

Sabahın ilk ışıklarında, sıcak yatağından uyuşuk bir şekilde kurtulmaya çabalarken, kulağınaO akşam öldürüleceğin fısıldansa...Günün nasıl geçerdi?Ya da; ana yola o kadar süratli girdiğinde; takla atacağını önceden izleyebilseydin...Yine de gaza o kadar basarmıydın?Tetiğe basmadan önce sırıtıyordu;Ne de olsa, kaderini bir başkası çizmişti.-son bölüm-Yazarımız; ikinci kitabında da gündelik hayatın karmaşasında unuttuğumuzancak bir kalp atımı kadar yakın ve ani olan salt bir gerçeyi,on değişik öykü ile mercek altına alıyor...Korkmayın...Nede olsa, her canlı bir gün ölümü tadacaktır.(Heyulanın yazarından)

Sabahın ilk ışıklarında, sıcak yatağından uyuşuk bir şekilde kurtulmaya çabalarken, kulağınaO akşam öldürüleceğin fısıldansa...Günün nasıl geçerdi?Ya da; ana yola o kadar süratli girdiğinde; takla atacağını önceden izleyebilseydin...Yine de gaza o ka... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 3 ay
Erol Çelik, bir kitabı takas listesine ekledi.
Satranç ve Şövalye

Sabahın ilk ışıklarında, sıcak yatağından uyuşuk bir şekilde kurtulmaya çabalarken, kulağınaO akşam öldürüleceğin fısıldansa...Günün nasıl geçerdi?Ya da; ana yola o kadar süratli girdiğinde; takla atacağını önceden izleyebilseydin...Yine de gaza o kadar basarmıydın?Tetiğe basmadan önce sırıtıyordu;Ne de olsa, kaderini bir başkası çizmişti.-son bölüm-Yazarımız; ikinci kitabında da gündelik hayatın karmaşasında unuttuğumuzancak bir kalp atımı kadar yakın ve ani olan salt bir gerçeyi,on değişik öykü ile mercek altına alıyor...Korkmayın...Nede olsa, her canlı bir gün ölümü tadacaktır.(Heyulanın yazarından)

Sabahın ilk ışıklarında, sıcak yatağından uyuşuk bir şekilde kurtulmaya çabalarken, kulağınaO akşam öldürüleceğin fısıldansa...Günün nasıl geçerdi?Ya da; ana yola o kadar süratli girdiğinde; takla atacağını önceden izleyebilseydin...Yine de gaza o ka... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 3 ay
Daha Fazla Göster

Erol Çelik şu an ne okuyor?

Erol Çelik şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.