Türk romancı. İlk romanının yayımladığı 1997'den beri peş peşe eserler vermekte olan ve geniş bir okur kesimince tanınan sanatçı, 2009'da yayımlanan Aşk adlı romanı ile Türk edebiyat tarihininin en kısa sürede en çok satan edebi eserinin yazarı ünvanına sahip olmuştur.
25 Ekim 1971 günü, babasının o sırada doktora yapmakta olduğu Strazburg'da dünyaya geldi. Babası sosyal psikolog ve akademisyen Nuri Bilgin, annesi diplomat Şafak Atayman'dır. Doğumundan kısa bir süre sonra anne ve babası ayrıldı, annesi tarafından büyütüldü. Soyadı olarak annesinin adını kullandı.
Ortaokulu annesinin görev yaptığı Madrid'de, liseyi Ankara Atatürk Anadolu Lisesi'nde tamamladıktan sonra, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitirdi. Yüksek lisansını aynı üniversitede Kadın Çalışmaları Bölümü'nde yaptı. 'Bektaşi ve Mevlevi Düşüncesinde Döngüsel Evren ve Kadınsılık Anlayışı' üzerine master tezinin ardından; ODTÜ Siyaset Bilimi bölümünde doktorasını tamamladı. Doktora tezi, 'Türk Modernleşmesinin Kadın Prototipleri ve Marjinaliteye Tahammül Sınırları' başlığını taşıyordu. Elif Şafak'ın İslamiyet, kadın ve mistisizm hakkındaki yüksek lisans tezi Sosyal Bilimler Derneği tarafından ödüllendirildi.
Yüksek lisans çalışması sırasında Kem Gözlere Anadolu (1994) adlı öykü kitabını ve ilk romanı Pinhan'ı (1997) yayımladı. Bu eserle Kombassan Vakfı tarafından verilen 1998 Mevlana Büyük Ödülü'nü kazandı.
Doktorasının ardından İstanbul'a taşındı ve Şehrin Aynaları'nı (1999) yazdı. Bir süre İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Türkiye ve Kültürel Kimlikler, Kadın ve Edebiyat konularında dersler verdi.
2000 yılında Türkiye Yazarlar Birliği Ödülü'nü kazanan Mahrem romanı ile geniş okur kesimi tarafından tanındı. Bunu iki yıl ara ile yayımlanan Bit Palas (2002) ve İngilizce olarak yazdığı Araf (2004) adlı kitapları izledi.
Sanatçılara verilen bir bursla doktora sonrası çalışması için ABD'ye giden Şafak, çeşitli üniversitelerde dersler vermiştir. 2003-2004 akademik yılı boyunca Michigan Üniversitesi'nde yardımcı doçent olarak bulundu ve ders verdi. Ardından Arizona Üniversitesi Yakın Doğu Araştırmaları Bölümü'nde yardımcı doçent olarak görev yaptı. Edebiyat ve Sürgün, Bellek ve Politika, Müslüman Dünya'da Cinsellik ve Toplumsal Cinsiyet konulu dersler verdi.
Şafak, 2004 yılında beş yazarın (Murathan Mungan, Faruk Ulay, Elif Şafak, Celil Oker, Pınar Kür) ortak kaleme aldığı bir roman projesinde yer aldı, bu roman Beşpeşe adıyla yayımlandı.
2005'te Med Cezir adlı kitabında kadın, kimlik, kültürel bölünme, dil ve edebiyat hakkında yazılarını bir araya getirdi. Aynı yıl Referans Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can Sağlık ile Berlin'de evlendi.
2006'da yayımlanan Baba ve Piç adlı romanını İngilizce olarak kaleme aldı. Türk-Ermeni ilişkilerini inceleyen bu roman nedeniyle hakkında Türklüğe hakaret ettiği gerekçesi ile dava açıldıysa da, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı ve delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat etti. Aynı yıl Şehrazat Zelda isimli kızı dünyaya geldi. Doğum sonrası yaşadığı depresyonu, İngilizce olarak kaleme aldığı Siyah Süt adlı otobiyografik romanda anlattı. İki yıl sonra oğlu Emir Zahir'i dünyaya getirerek ikinci kez anne oldu.
Son romanı, 2009 yılının Mart ayında yayımlanan Aşk isimli romandır. Kitap, Türk edebiyat tarihinin en kısa sürede en çok satan edebi eseri ünvanına sahip olmuştur.
2009 yılı sonunda, sekiz romanı ve ilk deneme kitabı Med Cezir'den seçilmiş paragrafları bir araya getirdiği Kağıt Helva adlı kitabını yayımladı.
2010 Kasım ayında Firarperest adlı deneme türündeki ikinci eseri piyasaya çıktı. Eserin içindeki illüstrasyonlar M. K. Perker'e aittir.
Sanatçı, Türkiye'de çeşitli günlük ve aylık yayınlarda yazmaya devam etmektedir. 1 Mayıs 2009 tarihinden bu yana Habertürk gazetesinde ve aynı gazetenin HT PAZAR adlı ekinde yazılarını yayınlamayı sürdürmektedir.
Türk romancı. İlk romanının yayımladığı 1997'den beri peş peşe eserler vermekte olan ve geniş bir okur kesimince tanınan sanatçı, 2009'da yayımlanan Aşk adlı romanı ile Türk edebiyat tarihininin en kısa sürede en çok satan edebi eserinin yazarı ünvan... tümünü göster
İlkokulu Uşak Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nda bitirdi. Liseyi Kütahya Lisesi'nde bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde okumaya hak kazandı. Aynı okulda yaptığı lisans tez çalışması Câmiu'n-Nezâir'dir. Doktora çalışmasını ise 'Aşkî, Hayatı, Edebî Şahsiyeti ve Divânı' başlığı altında yine İstanbul Üniversitesi'nde yaptı. Divan edebiyatı dalında 1983 yılında doktor, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi'nde doçent, 1998 yılında da Kültür Üniversitesi'nde profesör oldu. Divan edebiyatı alanındaki çalışmalarıyla dikkat çeken yazarın çeşitli ansiklopedi ve dergilerde edebiyat araştırmacısı sıfatıyla yayımladığı bilimsel ve edebi makalelerinin yanında ortaokul ve liseler için yazdığı ders kitapları da bulunmaktadır. Ayrıca, Osmanlı deniz tarihiyle ilgili araştırmalarda bulunmuş ve bir kısmını kitaplaştırmıştır.
Okuma hayatına Peyami Safa'nın eserleri ile başladığını belirten yazar, ilk okuduğu kitapların Dokuzuncu Hariciye Koğuşu ve Yalnızız olduğunu söylüyor. Ömer Seyfeddin, Refik Hâlid, Reşat Ekrem okunduktan sonra, Osmanlı tarihi ve edebiyatla tanışması Erzurum ve İstanbul'daki üniversite yıllarına denk gelmiş.
Bir ara Hilmi Yavuz ile TRT'de Şairane adlı programı sunan yazar, TRT 2'de Divançe adlı programı hazırladı. Şu anda Zaman gazetesinde Kültür-Sanat sayfasında köşe yazıları yayınlanmaktadır.
Halen Uşak Üniversitesi'nde öğretim görevlisidir.
İlkokulu Uşak Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nda bitirdi. Liseyi Kütahya Lisesi'nde bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde okumaya hak kazandı. Aynı okulda yaptığı lisans tez çalışması Câmiu'n-Nezâir... tümünü göster
Büyü tehlikelidir ama aşk kadar değil!
On altı yaşındaki Tessa Gray, ağabeyini bulmak için okyanusu aşıp
Kraliçe Viktorya’nın hükmü altındaki İngiltere’ye geldiğinde, onu korkunç bir sır bekliyordu. Londra’nın Aşağıdünya’sının ıssız sokaklarını vampirler, büyücüler ve diğer doğaüstü yaratıklar ele geçirmişti. Kaosun yerine düzen getirmekse yalnızca Gölgeavcıları’na, kendilerini dünyayı iblislerden kurtarmaya adamış savaşçılara düşüyordu.
Pandemonium Kulübü’nde çalışan Kara Kardeşler tarafından kaçırılan Tessa, sonunda kendisinin de bir Aşağıdünyalı olduğunu öğrenecekti.
Üstelik ender bulunan bir yeteneğe sahipti.
İstediği zaman bir başkasına dönüşebiliyordu.
Kulübün kendini sır gibi saklayan yöneticisi Magister’ın niyeti ise,
Tessa’yı ve gücünü ele geçirmekti.
Büyü tehlikelidir ama aşk kadar değil!
On altı yaşındaki Tessa Gray, ağabeyini bulmak için okyanusu aşıp
Kraliçe Viktorya’nın hükmü altındaki İngiltere’ye geldiğinde, onu korkunç bir sır bekliyordu. Londra’nın Aşağıdünya’sının ıssız sokaklarını v... tümünü göster
Büyü tehlikelidir ama aşk kadar değil!
On altı yaşındaki Tessa Gray, ağabeyini bulmak için okyanusu aşıp
Kraliçe Viktorya’nın hükmü altındaki İngiltere’ye geldiğinde, onu korkunç bir sır bekliyordu. Londra’nın Aşağıdünya’sının ıssız sokaklarını vampirler, büyücüler ve diğer doğaüstü yaratıklar ele geçirmişti. Kaosun yerine düzen getirmekse yalnızca Gölgeavcıları’na, kendilerini dünyayı iblislerden kurtarmaya adamış savaşçılara düşüyordu.
Pandemonium Kulübü’nde çalışan Kara Kardeşler tarafından kaçırılan Tessa, sonunda kendisinin de bir Aşağıdünyalı olduğunu öğrenecekti.
Üstelik ender bulunan bir yeteneğe sahipti.
İstediği zaman bir başkasına dönüşebiliyordu.
Kulübün kendini sır gibi saklayan yöneticisi Magister’ın niyeti ise,
Tessa’yı ve gücünü ele geçirmekti.
Büyü tehlikelidir ama aşk kadar değil!
On altı yaşındaki Tessa Gray, ağabeyini bulmak için okyanusu aşıp
Kraliçe Viktorya’nın hükmü altındaki İngiltere’ye geldiğinde, onu korkunç bir sır bekliyordu. Londra’nın Aşağıdünya’sının ıssız sokaklarını v... tümünü göster
Her ay grup üyeleri olarak bir kitap seçiyoruz, topluca kitap okuyup,tartışıyor , sizi de aramıza bekliyoruz..
Her ay grup üyeleri olarak bir kitap seçiyoruz, topluca kitap okuyup,tartışıyor , sizi de aramıza bekliyoruz..
Bir pazar akşamı, Faverollesde, kilise meydanındaki fırıncı Maubert Isabeau yatmak üzereyken, dükkanın parmaklıklı camlı cephesine vurulduğunu duydu. Oraya gittiğinde, bir kolun, parmaklıklı camda yumrukla açılan delikten içeri dalıverdiğini gördü. Bir ekmeği yakaladı kol ve götürdü.Telaşla dışarı fırladı Isabeau. Hırsız var gücüyle kaçıyordu. Isabeau peşinden koştu, yakaladı. Hırsız ekmeği atmıştı ama kolu kanıyordu. Jean Valjeandı bu. Bu olay 1795te geçiyordu. Mahkemeye verdiler Jean Valjeanı, meskun evden, gece, mala zarar vererek hırsızlık suçundan. Silahı vardı, iyi nişancılar arasında sayılıyordu, ara sıra da kaçak avlanırdı. (...) Jean Valjean suçlu bulundu. Yasa maddeleri kesindi. Uygarlığımızın korkunç anları vardır.Bunlar cezanın bir yıkılma kararını tebliğ ettiği anlardır. Toplumun düşünen bir varlığı uzaklaştırdığı, onun onarılmaz bir biçimde yüzüstü bırakılışını sonuçlandırdığı an, ne hüzünlü bir andır! Beş yıl kürek cezası verildi Jean Valjeana. (...) Memleket bu adama çok şey borçluydu, yoksullar her şeyi ona borçluydu, o kadar iyi ve yumuşak bir insandı ki onu sevmeden edemediler, özellikle de işçiler tapıyordu. Madleleine de bu sevgiyi hüzünlü bir ciddiyetle karşılıyordu.Fransız edebiyatının babası Victor Hugonun yazdığı... Dünya edebiyatının en büyük başyapıtlarından biri olan Sefiller, tam metin ve yepyeni bir çeviriyle olması gereken yerde... Oğlak Klasikleri arasında.
Bir pazar akşamı, Faverollesde, kilise meydanındaki fırıncı Maubert Isabeau yatmak üzereyken, dükkanın parmaklıklı camlı cephesine vurulduğunu duydu. Oraya gittiğinde, bir kolun, parmaklıklı camda yumrukla açılan delikten içeri dalıverdiğini gördü. B... tümünü göster