Yüzüklerin Efendisi üçlemesi hakkında genel kültür quizi!
Yüzüklerin Efendisi üçlemesi hakkında genel kültür quizi!
Mario Puzo'nun unutulmaz Romanı Baba
Mario Puzo'nun unutulmaz Romanı Baba
Bundan uzun zaman önceydi. Bir roman düştü gönlüme. Aşk Şeriatı. Yazmaya cesaret edemedim. Dilim lal oldu, kalemimin ucu kör. Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikâyeler topladım. Üzerinden çok bahar geçti. Fırınlarda ekmek kalmadı; ben hâlâ ham, hâlâ aşkta bir çocuk gibi toy...Hamuş derdi Mevlana kendine. Yani Suskun. Düşündün mü hiç bir şairin, hem de nâmı dünyayı sarmış bir şairin, yani işi gücü, varlığı, kimliği ve hatta soluduğu hava bile kelimelerden müteşekkil olan ve elli binden fazla muhteşem dizeye imza atmış bir insanın, nasıl olup da kendine SUSKUN adını verdiğini.. Kâinatın da tıpkı bizimki gibi nazenin bir kalbi ve düzenli bir kalp atışı var. Seneler var ki nereye gidersem gideyim o sesi dinledim. Her bir insanı Yaradanın emaneti saklı bir cevher addedip, anlattıklarına kulak verdim. Dinlemeyi sevdim. Cümleleri, kelimeleri ve harfleri... Oysa bana bu kitabı yazdıran şey som sessizlik oldu.Mesneviyi şerh edenlerin çoğu bu ölümsüz eserin b harfiyle başladığına dikkat çeker. İlk kelimesi Bişrev!dir. Yani Dinle! Tesadüf mü dersin ismi Suskun olan bir şairin en kıymetli yapıtına Dinle! diye başlaması. Sahi, sessizlik dinlenebilir mi?Bu romanda her bölüm aynı sessiz harfle başlar. Neden? diye sorma, ne olur. Cevabını sen bul. Ve kendine sakla.Çünkü öyle hakikatler var ki bu yollarda, anlatırken bile sır kalmalı.
A. Z. Zahara - Amsterdam, 2007
******
Bundan uzun zaman önceydi. Bir roman düştü gönlüme. Aşk Şeriatı. Yazmaya cesaret edemedim. Dilim lal oldu, kalemimin ucu kör. Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikâyeler topladım. Üzerinden çok bahar geçti. Fırınlarda ekmek kalmadı; ben hâlâ ham, hâlâ aşkta bir çocuk gibi toy...
Hamuş derdi Mevlana kendine. Yani Suskun. Düşündün mü hiç bir şairin, hem de nâmı dünyayı sarmış bir şairin, yani işi gücü, varlığı, kimliği ve hatta soluduğu hava bile kelimelerden müteşekkil olan ve elli binden fazla muhteşem dizeye imza atmış bir insanın, nasıl olup da kendine SUSKUN adını verdiğini..?
Kâinatın da tıpkı bizimki gibi nazenin bir kalbi ve düzenli bir kalp atışı var. Seneler var ki nereye gidersem gideyim o sesi dinledim. Her bir insanı Yaradanın emaneti saklı bir cevher addedip, anlattıklarına kulak verdim. Dinlemeyi sevdim. Cümleleri, kelimeleri ve harfleri... Oysa bana bu kitabı yazdıran şey som sessizlik oldu.
******
Bundan uzun zaman önceydi. Bir roman düştü gönlüme. Aşk Şeriatı. Yazmaya cesaret edemedim. Dilim lal oldu, kalemimin ucu kör. Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikâyeler topladım. Üzerinden çok bahar geçti.... tümünü göster
Bu quizde her soru birer alıntı. Alıntıyı okuyup hangi kitaptan olduğunu bilmeniz gerekiyor! Kolay gelsin!!
Bu quizde her soru birer alıntı. Alıntıyı okuyup hangi kitaptan olduğunu bilmeniz gerekiyor! Kolay gelsin!!
Farkında olsak da olmasak da, her günümüzün büyük bir kısmını gücün peşinde koşarak geçiriyoruz.Güçlerimiz bazen çatışıyor bazen işbirliği yapıyor, ama sonunda yine de güç oyunlarına düşmeden edemiyoruz.
Steiner, bu kitabında bizim günlük yaşantılarımızdan örneklerle güç konusunu irdelemekte ve güç konusu üzerindeki gizem perdesini kaldırarak bizi gerçeklerle, gücün o açıkça görünmeyen yüzü ile yüzyüze bırakmaktadır.Kitabı okudukça yaşadığınız pek çok olayın perde arkasında ne olduğunu, çok basit ve masum gibi görünen olayların bile aslında ne manevraları içerdiğini anlamaya başlayabilirsiniz. Düşündürücü, ürkütücü, eğlendirici, ama daha da önemlisi oldukça aydınlatıcı bir kitap. (Tanıtım Bülteninden)
Farkında olsak da olmasak da, her günümüzün büyük bir kısmını gücün peşinde koşarak geçiriyoruz.Güçlerimiz bazen çatışıyor bazen işbirliği yapıyor, ama sonunda yine de güç oyunlarına düşmeden edemiyoruz.
Steiner, bu kitabında bizim günlük yaşantıl... tümünü göster
Gaslan şu anda kitap okumuyor.