"Ona bakıyorum. Susuyor. Önüne bakıyor. Çocukluğundan beri bu oyunu oynar: Gözetlenme oyununu. Önceleri belki bir suçluluk duygusuydu bu: Kendisine dikilen göz Tanrı'nın, anasının, büyüklerden birinin, sevmediği birinin gözü olur, kınardı o anda yaptığını. Adı konmadan yaşanırdı bu suçluluk. Şimdi ise gerçekten bir oyun: kimi dakikayı, 'bakan, gören varmış gibi yaşamak'.. Karasu kendi kendine birşeyler anlatır, gözetlenme oyunu da o sıra oynanır. Bakan göz o anlatılanı dinlemektedir. Nasıl gözse!..
İşte bundan ötürü bakıyorum ona. Baktığımı biliyor, susuyor, önüne bakıyor. Ne düşündüğünü bildiğimi biliyor."
"Ona bakıyorum. Susuyor. Önüne bakıyor. Çocukluğundan beri bu oyunu oynar: Gözetlenme oyununu. Önceleri belki bir suçluluk duygusuydu bu: Kendisine dikilen göz Tanrı'nın, anasının, büyüklerden birinin, sevmediği birinin gözü olur, kınardı o... tümünü göster
'Delirmek Belirmektir' çünkü bu hayata dair olan en güzel şeyler ya en çarpıcı şeylerdir ya da hiç yokturlar.
Hayatımın en anlamlı derslerinden birini annemin beni küçük yaşta tanıştırdığı şairlerden aldım.
Tabiatın koruduğu ya da dünyanın bizden sakladığı her şeyi doğru harfleri yan yana koyarak tekrar tekrar keşfetmek mümkündü.
Yazmaya bunun heyecanı ve acemiliğiyle çok küçük yaşta başladım.
Mantığa aykırı her eylem kelimelerle kâğıda dökülebilir ve bunu yapabilmek için tek ihtiyacımız olan şey yazan bir kalemdir.
Türk edebiyatında adını duyurmuş onca üstadın arasına yazan bir kalem olarak adım atma cesaretimi de yine annemden aldığımı belirtmek isterim.
Cemal Süreya'nın dediği gibi: 'Şiir alışkanlıklara karşı bir yaylım ateştir.'
Tüm samimiyetim ve cesaretimle yazdığım şiirlerimi yani zihnimle dünyanın sınırlarının kesişmeyi bıraktığı fikir odalarımı halka arz ediyorum.
Dağınıklığımı ve mahçubiyetimi mazur görün.
İyi istirahatler dilerim.
Muhabbetle…
'Delirmek Belirmektir' çünkü bu hayata dair olan en güzel şeyler ya en çarpıcı şeylerdir ya da hiç yokturlar.
Hayatımın en anlamlı derslerinden birini annemin beni küçük yaşta tanıştırdığı şairlerden aldım.
Tabiatın koruduğu ya da dün... tümünü göster
İkinci Yeni hareketinin Edip Cansever ve Cemal Süreya ile birlikte önde gelen şairlerinden Turgut Uyar, çok uzun bir aradan sonra ilk kez bütün şiirleri içeren bir kitapla okurlarının karşısında. Arz-ı Hal, Türkiyem, Dünyanın En Güzel Arabistanı, Tütünler Islak, Her Pazartesi, Divan, Toplandılar, Kayayı Delen İncir ve Dün Yok mu kitaplarının yanı sıra dergilerde kalan son şiirleri ve önceki baskılardan unutulmaları ya da şair tarafından elenmeleri nedeniyle kitaplarına girmemiş şiirleriyle, kaçırılmayacak bir yapıt. TADIMLIKÇOK ÜŞÜMEKBir Kalır uzun resimlerde anısı sakallarımızınUrban içinde Üşüyüp Üşüyüp kaldığımızınBir Kalır yanık yağlar kokusu şehirlerdeUzun nehirlere binip uzaklaşmadıkçaBir Kalır yabancı yataklarda o otellerMeydanlar heykeller sizin olmadığınız o her yerO çok yalınç gerçekli gelip gitmelerBir Kalır uzun duvarlar ve onların dipleriBir Kalır Yılgın Adamların hep Evet dedikleriÇok üşürdük hep üşürdük üşümekti bütün yaşadığımızÜşürdü ellerimiz aşkımız sonsuz uzun sakallarımızTükenir dağınık diriliği kaşıntımızın bir günBir Kalır uzun kitaplarda anısı çok Üşüdüğümüzün
İkinci Yeni hareketinin Edip Cansever ve Cemal Süreya ile birlikte önde gelen şairlerinden Turgut Uyar, çok uzun bir aradan sonra ilk kez bütün şiirleri içeren bir kitapla okurlarının karşısında. Arz-ı Hal, Türkiyem, Dünyanın En Güzel Arabistanı, Tüt... tümünü göster
Şiir kitaplarıyla tanıdığımız Yaprak Öz’den tuhaflıkların kol gezdiği sürükleyici bir ilk roman: “Berlinli Apartmanı”
Cinayet kitapları çeviren Oya, güzeller güzeli Berlinli Apartmanı’na taşınır. Komşularıyla yakınlaştıkça, tuhaf olaylara şahit olmaya ve korkuya kapılmaya başlar. Acaba Berlinli Apartmanı sanıldığı kadar huzurlu, sakinleri ise göründüğü kadar masum değil midir? Korkusunu yenip şüphelerine mantıklı bir açıklama getirme çabasına girişen Oya, bir süre sonra kendisini Türk usulü bir Agatha Christie hikâyesinin içinde bulur.
Kediler, cinler, şeytanlar, ölü çocuklar, yılanlar, kâbuslar, büyüler, oyuncak bebekler ve katillerle dolu bir dünyanın başkahramanıdır artık.
Şiir kitaplarıyla tanıdığımız Yaprak Öz’den tuhaflıkların kol gezdiği sürükleyici bir ilk roman: “Berlinli Apartmanı”
Cinayet kitapları çeviren Oya, güzeller güzeli Berlinli Apartmanı’na taşınır. Komşularıyla yakınlaştıkça, tuhaf olaylara şahit ol... tümünü göster