Sidney havaalanı. Saar sekiz
Mart ayın Ja bir (Âtina akşamı )
Bizimle uçtuğunuz içın teşekkürler Bay Armstrong.”
Sebastian birinci sınıf yolcusu olarak uçaktan çıkarken kabin görevlisi
onu uğurluyordu.
Sebastian onu selamlayarak hızla merdivenleri indi. Kalabalıktan
önce bir taksi kapması gerekiyordu. Neyse ki sadece bir ufak çantayla
olduğu için bagaj beklemek zorunda değildi.
Sıcaktan kavrulan havada, air-conditionlı alana girmek onu rahatlattı
Hemen bir taksi bulması da iyi olmuştu. Emily’yi arayarak bir
erken uçakla geldigini haber vermeyi düşündü. Ama bu bana yemek
hazırla falan anlamına gelebilirdi ki. o anda kimseyle konuşacak hali
yoktu
Sidney havaalanı. Saar sekiz
Mart ayın Ja bir (Âtina akşamı )
Bizimle uçtuğunuz içın teşekkürler Bay Armstrong.”
Sebastian birinci sınıf yolcusu olarak uçaktan çıkarken kabin görevlisi
onu uğurluyordu.
Sebastian onu selamlayarak hızla merdivenle... tümünü göster
Kathryn Mae Campbell (Katie), zengin bir ailenin kızıdır ve yüzyılın düğünü olmaya aday düğününe dakikalar kala müstakbel eşinin onunla parası için evlenmek üzere olduğunu öğrenerek ani bir karar verir: Ne olursa olsun oradan kaçmak. Kale gibi korunan evinden kaçmaya çalışırken bahçede bahçıvanın oğlu olan Jonah ile karşılaşır. Jonah'ın yardımıyla kaçarken, parası için onunla evlenmek isteyen erkeklerden bıkmış biri olarak bu kez o bir teklifte bulunur; Jonah onunla evlenirse parasının yarısını ona verecektir. Jonah onun teklifini kabul ediyor ve maceralı bir kaçış öyküsü başlıyor ardından. Jonah hayallerinin fırsatını yakalamıştır, Katie gerçekleri daha sonra öğrenecektir elbette.
Kathryn Mae Campbell (Katie), zengin bir ailenin kızıdır ve yüzyılın düğünü olmaya aday düğününe dakikalar kala müstakbel eşinin onunla parası için evlenmek üzere olduğunu öğrenerek ani bir karar verir: Ne olursa olsun oradan kaçmak. Kale gibi koruna... tümünü göster
Kitaptan alıntı;
Lydia'nın yüzü bembeyaz olmuştu.
"Hem beni hor görüp hem de isteyemezsin"
"Neden"
"Çünkü bu ahlaksızca bir şey."
"Ben ahlaklı biri olduğumu ne zaman söyledim."
Kitaptan alıntı;
Lydia'nın yüzü bembeyaz olmuştu.
"Hem beni hor görüp hem de isteyemezsin"
"Neden"
"Çünkü bu ahlaksızca bir şey."
"Ben ahlaklı biri olduğumu ne zaman söyledim."
LYNNE GRAHAM - BİTMEYEN ÖFKE
Bir zamanlar Mina Carrol, patronu Cesare Falcone’a âşık olmuş ve onunla bir gece geçirmişti. Ancak hemen ardından kendisini bir para avcısı olmakla suçlanırken bulmuştu.
Ve hikâye orada son bulmamıştı. Dört yıl sonra, Mina ve Cesare yeniden karşılaştılar. Cesare bir gecelik ilişkilerinin sonucu konusunda Mina’nın kendisine hiçbir şey söylemediğini keşfetti.
Cesare, Mina’nın kendisine ihanet ettiğini öğrendikten sonra yeniden bir araya gelmelerine imkân olabilir miydi? Cesare’ın bir nedeni vardı ve evlenme teklif etti. Mina kendisini ahlaksız bir paragöz olarak tanıyan biriyle evlenebilir miydi?
LYNNE GRAHAM - BİTMEYEN ÖFKE
Bir zamanlar Mina Carrol, patronu Cesare Falcone’a âşık olmuş ve onunla bir gece geçirmişti. Ancak hemen ardından kendisini bir para avcısı olmakla suçlanırken bulmuştu.
Ve hikâye orada son bulmamıştı. Dört yıl sonra... tümünü göster
Prens Jasim bin Hamid al Rais, çapkın ağabeyinin, çocuğuna bakan dadı tarafından baştan çıkarılacağından endişe ediyordu, çünkü Quaram Krallığı, ağabeyinin neden olacağı bir skandalı daha kaldıramazdı.
Elinor Tempest’in masum bir güzelliği olduğu inkâr edilemezdi, ama Jasim ona kanacak kadar aptal değildi. O kadınla bizzat kendisi ilgilenecek ve ona dünyanın kaç bucak olduğunu gösterecekti.
Prens Jasim bin Hamid al Rais, çapkın ağabeyinin, çocuğuna bakan dadı tarafından baştan çıkarılacağından endişe ediyordu, çünkü Quaram Krallığı, ağabeyinin neden olacağı bir skandalı daha kaldıramazdı.
Elinor Tempest’in masum bir güzelliği olduğu in... tümünü göster
Jemma Leon'u ilk gördüğünde onun sözlüğünde 'sonsuza kadar' diye bir sözcük oladığını anlamıştı. Ama o kadar deneyimsizdi ve ona olan tutkusu o kadar güçlüydü ki mantığının değil kalbinin sesini dinledi ve Leon'un bütün şartlarını kabul etti.
Ona aşık olmuştu ama bu aşkın bedelini yine kendisi ödeyecekti. Artık Leon'un gitmesine izin vermek zorundaydı.
Jemma Leon'u ilk gördüğünde onun sözlüğünde 'sonsuza kadar' diye bir sözcük oladığını anlamıştı. Ama o kadar deneyimsizdi ve ona olan tutkusu o kadar güçlüydü ki mantığının değil kalbinin sesini dinledi ve Leon'un bütün şartlarını... tümünü göster
Gülmustafa şu anda kitap okumuyor.