Bugün bütün dünya ciddi bir burhan içinde kıvranmakta ve kurtuluş çâreleri peşinde koşmaktadır!.. Ancak hiç birinin körebe oynayan çocuklardan farkı yoktur!.. Üstelik de basiretleri kapalı olarak!... Aradıklarının «İslâm» olduğunu kavrayıncaya kadar ne ızdıraplar dinecek ve ne de arayış ve çırpınışları bitecektir!... Bu gerçeği ortaya koyan muazzam bir eser...
Bugün bütün dünya ciddi bir burhan içinde kıvranmakta ve kurtuluş çâreleri peşinde koşmaktadır!.. Ancak hiç birinin körebe oynayan çocuklardan farkı yoktur!.. Üstelik de basiretleri kapalı olarak!... Aradıklarının «İslâm» olduğunu kavrayıncaya kadar ... tümünü göster
Zekâ, aklî bir eylem olup bu eylemin tüm keyfiyetlerini bünyesinde barındırmaktadır. Aklî eylem ise, şu aşamalardan geçmektedir: Önce dış etkenin beyne sinyal göndermesi veya bu etkenin duyular tarafından beyne taşınması, ardından kişinin önceden bildiği bilgilerle algının bir araya gelmesi ve sonunda zihnî eylemin gerçekleşmesi. İnsan konuşan, yani düşünen bir canlı olduğuna göre her insan, düşünme eyleminde bulunur. Bu, bir insanın zeki olduğu ve bir şeylere karar verecek kadar zekâya sahip olduğunu gösterir. Zekâ ise, aklî eylemden daha öte bir kavramdır. Zira zekâ hızı, algılama ve bağlantı kurma hızıyla ortaya çıkar. Demek ki sürat varsa, zekâ ancak o zaman vardır. Bu bağlantıyı kurma hızı yoksa zekâ da yoktur. Süratin, hem bağlantı kurmada hem de algılamada gerçekleşmesi gerekir. Kişi, olgu hakkında ön bilgilere sahip olmadan, hızlı bağlantı kurma eylemini gerçekleştiremez. Algı devreye girer girmez bu bilgiler müşahhaslaşır. Salt algılama, tek başına bu bilgileri müşahhaslaştırmak için yeterlidir. Eğer kişide ön bilgiler varsa; olgularla bu bilgiler arasında hızlı bağlantı kurma işlemi, tabii bir şekilde oluşur. Bizzat algılama eylemi, kişideki ön bilgileri süratli bir şekilde ortaya çıkardığına göre hızlı bağlantı kurma işlemi, algıdan başka bir etkene ihtiyaç duymaz.
Zekâ, aklî bir eylem olup bu eylemin tüm keyfiyetlerini bünyesinde barındırmaktadır. Aklî eylem ise, şu aşamalardan geçmektedir: Önce dış etkenin beyne sinyal göndermesi veya bu etkenin duyular tarafından beyne taşınması, ardından kişinin önceden bil... tümünü göster
Zekâ, aklî bir eylem olup bu eylemin tüm keyfiyetlerini bünyesinde barındırmaktadır. Aklî eylem ise, şu aşamalardan geçmektedir: Önce dış etkenin beyne sinyal göndermesi veya bu etkenin duyular tarafından beyne taşınması, ardından kişinin önceden bildiği bilgilerle algının bir araya gelmesi ve sonunda zihnî eylemin gerçekleşmesi. İnsan konuşan, yani düşünen bir canlı olduğuna göre her insan, düşünme eyleminde bulunur. Bu, bir insanın zeki olduğu ve bir şeylere karar verecek kadar zekâya sahip olduğunu gösterir. Zekâ ise, aklî eylemden daha öte bir kavramdır. Zira zekâ hızı, algılama ve bağlantı kurma hızıyla ortaya çıkar. Demek ki sürat varsa, zekâ ancak o zaman vardır. Bu bağlantıyı kurma hızı yoksa zekâ da yoktur. Süratin, hem bağlantı kurmada hem de algılamada gerçekleşmesi gerekir. Kişi, olgu hakkında ön bilgilere sahip olmadan, hızlı bağlantı kurma eylemini gerçekleştiremez. Algı devreye girer girmez bu bilgiler müşahhaslaşır. Salt algılama, tek başına bu bilgileri müşahhaslaştırmak için yeterlidir. Eğer kişide ön bilgiler varsa; olgularla bu bilgiler arasında hızlı bağlantı kurma işlemi, tabii bir şekilde oluşur. Bizzat algılama eylemi, kişideki ön bilgileri süratli bir şekilde ortaya çıkardığına göre hızlı bağlantı kurma işlemi, algıdan başka bir etkene ihtiyaç duymaz.
Zekâ, aklî bir eylem olup bu eylemin tüm keyfiyetlerini bünyesinde barındırmaktadır. Aklî eylem ise, şu aşamalardan geçmektedir: Önce dış etkenin beyne sinyal göndermesi veya bu etkenin duyular tarafından beyne taşınması, ardından kişinin önceden bil... tümünü göster
Zekâ, aklî bir eylem olup bu eylemin tüm keyfiyetlerini bünyesinde barındırmaktadır. Aklî eylem ise, şu aşamalardan geçmektedir: Önce dış etkenin beyne sinyal göndermesi veya bu etkenin duyular tarafından beyne taşınması, ardından kişinin önceden bildiği bilgilerle algının bir araya gelmesi ve sonunda zihnî eylemin gerçekleşmesi. İnsan konuşan, yani düşünen bir canlı olduğuna göre her insan, düşünme eyleminde bulunur. Bu, bir insanın zeki olduğu ve bir şeylere karar verecek kadar zekâya sahip olduğunu gösterir. Zekâ ise, aklî eylemden daha öte bir kavramdır. Zira zekâ hızı, algılama ve bağlantı kurma hızıyla ortaya çıkar. Demek ki sürat varsa, zekâ ancak o zaman vardır. Bu bağlantıyı kurma hızı yoksa zekâ da yoktur. Süratin, hem bağlantı kurmada hem de algılamada gerçekleşmesi gerekir. Kişi, olgu hakkında ön bilgilere sahip olmadan, hızlı bağlantı kurma eylemini gerçekleştiremez. Algı devreye girer girmez bu bilgiler müşahhaslaşır. Salt algılama, tek başına bu bilgileri müşahhaslaştırmak için yeterlidir. Eğer kişide ön bilgiler varsa; olgularla bu bilgiler arasında hızlı bağlantı kurma işlemi, tabii bir şekilde oluşur. Bizzat algılama eylemi, kişideki ön bilgileri süratli bir şekilde ortaya çıkardığına göre hızlı bağlantı kurma işlemi, algıdan başka bir etkene ihtiyaç duymaz.
Zekâ, aklî bir eylem olup bu eylemin tüm keyfiyetlerini bünyesinde barındırmaktadır. Aklî eylem ise, şu aşamalardan geçmektedir: Önce dış etkenin beyne sinyal göndermesi veya bu etkenin duyular tarafından beyne taşınması, ardından kişinin önceden bil... tümünü göster