1828 yılında varlıklı, toprak zengini bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Lev Nikolayeviç Tolstoy, yaşadığı yüzyıla olduğu kadar, günümüz dünya edebiyatına da adını kabul ettirmiş eşsiz yazarlardan biridir.Çocukluk basılan ilk yazısı, yani dünya edebiyatına ilk adımıdır. Yirmili yaşların ilk yıllarında yazdığı bu roman geniş ölçüde gerçeklere dayanır. Karakterlerin birçoğu yaşamdan alınmıştır. Kendisi, arkadaşları ve ailesi... Sovremennik dergisinde basılan Çocukluk, ruh çözümlemeleri ve karakterlerin gücüyle daha ilk eserinde Tolstoyu usta bir yazar olarak kabul ettirmiştir.
******
Çocukluğun verdiği o başıboş canlılık,sevgi ihtiyacı ve çocukluktaki inanç gücünün bir daha geri gelmesine imkan var mı?Yaşantımızda, çocukluğumuzun o tertemiz sevinci ve sınırsız sevecenliğinden daha etkili bir ruhun bulunduğu bir başka dönem var mı? O ateşli dualar nerede şimdi? Duygusallığın o tertemiz gözyaşları, o herşeyden daha güzel olan armağan şimdi nerede?Göklerden koruyucu bir melek iniyor,gülümseyerek o gözyaşlarını kuruyor ve çocukluğun bozulmamış hayal gücünün ürünleri olan düşleri de alıp götürüyordu.Acaba yaşam, o gözyaşlarımı ve o mutluluk dolu heyecanlarımı bir daha geri getirmeyecek kadar derin ve acı izler mi bıraktı bende? Yoksa onlardan geriye kalanlar sadece anılar mı?
******
1828 yılında varlıklı, toprak zengini bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Lev Nikolayeviç Tolstoy, yaşadığı yüzyıla olduğu kadar, günümüz dünya edebiyatına da adını kabul ettirmiş eşsiz yazarlardan biridir.Çocukluk basılan ilk yazısı, yani dünya ... tümünü göster
1828 yılında varlıklı, toprak zengini bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Lev Nikolayeviç Tolstoy, yaşadığı yüzyıla olduğu kadar, günümüz dünya edebiyatına da adını kabul ettirmiş eşsiz yazarlardan biridir.Çocukluk basılan ilk yazısı, yani dünya edebiyatına ilk adımıdır. Yirmili yaşların ilk yıllarında yazdığı bu roman geniş ölçüde gerçeklere dayanır. Karakterlerin birçoğu yaşamdan alınmıştır. Kendisi, arkadaşları ve ailesi... Sovremennik dergisinde basılan Çocukluk, ruh çözümlemeleri ve karakterlerin gücüyle daha ilk eserinde Tolstoyu usta bir yazar olarak kabul ettirmiştir.
******
Çocukluğun verdiği o başıboş canlılık,sevgi ihtiyacı ve çocukluktaki inanç gücünün bir daha geri gelmesine imkan var mı?Yaşantımızda, çocukluğumuzun o tertemiz sevinci ve sınırsız sevecenliğinden daha etkili bir ruhun bulunduğu bir başka dönem var mı? O ateşli dualar nerede şimdi? Duygusallığın o tertemiz gözyaşları, o herşeyden daha güzel olan armağan şimdi nerede?Göklerden koruyucu bir melek iniyor,gülümseyerek o gözyaşlarını kuruyor ve çocukluğun bozulmamış hayal gücünün ürünleri olan düşleri de alıp götürüyordu.Acaba yaşam, o gözyaşlarımı ve o mutluluk dolu heyecanlarımı bir daha geri getirmeyecek kadar derin ve acı izler mi bıraktı bende? Yoksa onlardan geriye kalanlar sadece anılar mı?
******
1828 yılında varlıklı, toprak zengini bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Lev Nikolayeviç Tolstoy, yaşadığı yüzyıla olduğu kadar, günümüz dünya edebiyatına da adını kabul ettirmiş eşsiz yazarlardan biridir.Çocukluk basılan ilk yazısı, yani dünya ... tümünü göster
Bir İdam Mahkumunun Son Günü, dünya edebiyatının ölümsüzlerinden Victor Hugonun (1802-1885) yirmi altı yaşında yazdığı bir gençlik eseridir. Victor Hugonun içerik olarak bu romandaki amacı çok yalın, çok açık: İdam cezasının hem trajik, hem de saçma yanını göstermek. Onun büyüklüğünde, onun dehasında bir yazar için böyle bir tezi insani ve etik boyutlarıyla sergileyerek kanıtlamak hiç de güç değil. Ama bu romanın büyük önemi başka özelliklerinden kaynaklanıyor. Bu eser, birinci tekil kişi ben ile yazılan romanın ilk örneği. Daha önce böyle bir yöntem bilinmiyor. Demek ki bu özelliğiyle bir yol açıcı, bir öncü bu roman. Roman kahramanının da dediği gibi, bir tür zihinsel otopsi olan bu romanda, modern edebiyatın ilk iç monoloğu ile karşılaşıyoruz. Bir İdam Mahkumunun Son Günü, bir edebi yenilik olan Samuel Beckett ve Georges Batailleı haber veriyor. Bu da romanın bir başka önemli özelliği. Bataille ve Becketti tanıdıktan sonra bu romanı daha iyi kavrıyoruz. İdam mahkumunun kendisine ironik bir gözle bir başkası olarak bakışı ise, Victor Hugonun Arthur Rimbauddan kırk yıl önce Ben Bir Başkasıdır düşüncesini yaşamış olduğunu gösteriyor.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü, dünya edebiyatının ölümsüzlerinden Victor Hugonun (1802-1885) yirmi altı yaşında yazdığı bir gençlik eseridir. Victor Hugonun içerik olarak bu romandaki amacı çok yalın, çok açık: İdam cezasının hem trajik, hem de saçma ... tümünü göster
Bir İdam Mahkumunun Son Günü, dünya edebiyatının ölümsüzlerinden Victor Hugonun (1802-1885) yirmi altı yaşında yazdığı bir gençlik eseridir. Victor Hugonun içerik olarak bu romandaki amacı çok yalın, çok açık: İdam cezasının hem trajik, hem de saçma yanını göstermek. Onun büyüklüğünde, onun dehasında bir yazar için böyle bir tezi insani ve etik boyutlarıyla sergileyerek kanıtlamak hiç de güç değil. Ama bu romanın büyük önemi başka özelliklerinden kaynaklanıyor. Bu eser, birinci tekil kişi ben ile yazılan romanın ilk örneği. Daha önce böyle bir yöntem bilinmiyor. Demek ki bu özelliğiyle bir yol açıcı, bir öncü bu roman. Roman kahramanının da dediği gibi, bir tür zihinsel otopsi olan bu romanda, modern edebiyatın ilk iç monoloğu ile karşılaşıyoruz. Bir İdam Mahkumunun Son Günü, bir edebi yenilik olan Samuel Beckett ve Georges Batailleı haber veriyor. Bu da romanın bir başka önemli özelliği. Bataille ve Becketti tanıdıktan sonra bu romanı daha iyi kavrıyoruz. İdam mahkumunun kendisine ironik bir gözle bir başkası olarak bakışı ise, Victor Hugonun Arthur Rimbauddan kırk yıl önce Ben Bir Başkasıdır düşüncesini yaşamış olduğunu gösteriyor.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü, dünya edebiyatının ölümsüzlerinden Victor Hugonun (1802-1885) yirmi altı yaşında yazdığı bir gençlik eseridir. Victor Hugonun içerik olarak bu romandaki amacı çok yalın, çok açık: İdam cezasının hem trajik, hem de saçma ... tümünü göster