Bu güne kadar yüzbinlerce okura ulaşan bu roman, bir çok genç kızın içine düştüğü açmazı göz önüne sermektedir. Bu öyle bir açmaz ki, etrafında cazibe ve özentilerden oluşan tuzaklarla dolu... Açmazdaki genç kızlar ise bizim insanlarımız...Usta yazar Ahmet Günbay Yıldız, bu eseri ile insanımızın içinde bulunduğu şartları sebeb-sonuç ilişkileri içinde çok boyutlu işlerken, çözümü de gösteriyor.
Bu güne kadar yüzbinlerce okura ulaşan bu roman, bir çok genç kızın içine düştüğü açmazı göz önüne sermektedir. Bu öyle bir açmaz ki, etrafında cazibe ve özentilerden oluşan tuzaklarla dolu... Açmazdaki genç kızlar ise bizim insanlarımız...Usta yazar... tümünü göster
Dan Brown"ın Da Vinci Şifresi"nde yakaladığı müthiş başarıdan sonra,yeni kitabı "Süleyman"ın Anahtarı"sabırsızlıkla bekleniyordu.Brown"ın,röportajlarına,internet sitelerine ve Da Vinci Şifresi kitabının kapağına bıraktığı ipuçlarını takip eden Greg Taylor,sizleri daha kitap çıkmadan ona air eşsiz bir yolculuğa çıkarıyor.Dan Brown"ın "Süleyman"ın Anahtarı"nın çözümü olan bu kitap,romanın içindeki kavramları daha iyi anlayabilmeniz için Washington D.C."nin saklı tarihi,gizli belgeler ve hatta Ku Klux Klan dahil olmak üzere,Brown"ın yeni kitabında yer alacak konuları size açıkça gösteriyor.Bu kitap hiç şüphesiz,okunması gereken temel bir kitaptır. Greg Taylor,The Daily Grail haber portalının editörü olmakla birlikte,Sub Rosa Magazine"de de baş editörlük yapmaktadır.Gizli Örgütler ve Saklı Tarih üzerine uzun soluklu araştırmalar yapan bir araştırmacıdır.
Dan Brown"ın Da Vinci Şifresi"nde yakaladığı müthiş başarıdan sonra,yeni kitabı "Süleyman"ın Anahtarı"sabırsızlıkla bekleniyordu.Brown"ın,röportajlarına,internet sitelerine ve Da Vinci Şifresi kitabının kapağına bıraktığ... tümünü göster
Çocukluğun kendine has samimiyet ve kızgınlık üslubuyla anlatıldığı bir kitap. Dickensin geniş hayal dünyası, böyle önemli bir eserin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. MEB Talim ve Terbiye Kurulunun 2243 sayılı Tebliğler Dergisinde yayınlanan kararı ile ilköğretim okulu öğrencilerine tavsiye edilmiştir.
******
Dickens bütün eserleri arasında en çok bu romanı severdi. Bu, belki de David Copperfieldin kendi hayatı üzerine kurulmuş bir roman oluşundan ileri geliyordu. Gerçekten ünlü İngiliz romancısı, dehasının en büyük kudretini bu romanında göstermiş, ruhundaki canlılığı, gözlemlerindeki güçlülüğü, tekniğindeki sağlamlığı bu romanında ölümsüzleştirmiştir diyebiliriz. Öyle ki, Dickens denince, ilk önce akla pek haklı olarak şaheseri kabul edilen- bu romanı gelir. Orada, meraklı olanlar başkahramanının çevresinde dönerken, bu arada daha başka kişiler, çeşitli karakterlerin örnekleri olarak yaşamakta, bunların her biri dahi romancının kaleminden aldıkları ışıkla canlanmaktadır.Endüstrinin emekleme çağında, kapitalizmin acımasızlığı altında, günde on altı saate varan çalışma koşullarıyla ezilen işçiler...Dönemin İngilteresinin, üretim mekanizmasının ve toplumun Dickens tarafından ustaca çizilen portresi...
******
Çocukluğun kendine has samimiyet ve kızgınlık üslubuyla anlatıldığı bir kitap. Dickensin geniş hayal dünyası, böyle önemli bir eserin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. MEB Talim ve Terbiye Kurulunun 2243 sayılı Tebliğler Dergisinde yayınlanan karar... tümünü göster
Cedric, babasını kaybetmiş bir çocuktur. Annesiyle birlikte Amerikada yaşamaktadır. Birgün büyükbabasının bir İngiliz Lordu olduğunu öğrenir. Amerikalılardan nefret eden büyükbaba Cedrici tek mirasçı olarak İngiltereye çağınr. Cedrici İngilterede neler bekliyor. Sevgi ve dostluğun neleri değiştirdiğini, Cedricin başından geçenleri okuyunca öğreneceksiniz...Küçük Lx)rd özellikle ilköğretim seviyesindeki okur kitlesinin heyecan ve duygusallığı birlikte tadarak okuyacakları etkileyici bir roman.
******
Cedricin durumundan hiç haberi yoktu. Çocuk sadece babasının İngiliz olduğunu biliyordu. Çünkü annesi öyle söylemişti. Ama babası çok küçükken ölmüştü. Bu yüzden Cedric onu pek hatırlamıyordu. Sadece babasının mavi gözlü, kocaman bıyıklı iri yarı bir adam olduğunu biliyordu. Onun omuzuna çıkıp odada dolaşmak çok zevkliydi doğdusu....
************
Frances H. Burnettin dünya klasikleri arasında yer alan bu eseri, çocukların çok severek ve duygulanarak okuyacakları bir roman.
************
Cédric , babasını kaybeden bir çocuktur. Annesiyle birlikte Amerikada yaşamaktadır. Bir gün büyükbabasının bir İngiliz Lordu olduğunu öğrenir. Amerikalılardan nefret eden büyükbaba Cédrici tek mirasçı olarak İngiltereye çağırır. Cédric İngilterede neler bekliyor. Sevgi ve dostluğun neleri değiştirdiğini Cédricin başından geçenleri okuyunca öğreneceksiniz. ...
************
Cedrice hiç açıklanmamış olan bazı şeyler vardı. Babası hakkında tüm bildiği, annesinin anlattığı kadarıyla, onun bir İngiliz olduğuydu. Babasını çok küçük yaşta kaybettiğinden, onunla ilgili pek fazla bir şey hatırlayamıyordu. Kocaman bir adam olduğu kalmıştı aklında, mavi gözleri, upuzun bıyıkları vardı. Bir de odanın içinde onun omuzlarında taşınmanın müthiş bir şey olduğunu hatırlıyordu. Babasının ölümünden sonra, annesiyle bu konuda konuşmamanın daha iyi olacağına karar vermişti. Babası hastalandığında, Cedric evden uzaklaştırılmıştı ve o geri döndüğünde her şey sona ermişti bile. Kendisi de çok hasta olan annesi, camın kenarındaki sandalyesinde oturmak dışında bir şey yapmaz olmuştu. Kadıncağız zayıf ve solgundu. Şirin yüzündeki gamzeler silinmeye yüz tutmuş, gözleri irileşmiş, kederle dolmuştu. Baştan aşağı siyahlar giymişti. Aşkım, dedi Cedric. Aşkım, babam iyileşti mi?
************
Şaşırtıcı Gerçek Küçük Cedricin gerçekte soylu bir adamın oğlu olduğundan haberi yoktu. Sadece babasının İngiliz olduğunu biliyordu. Annesi öyle söylemişti. Babası o çok küçükken ölmüştü. Bu yüzden Cedric onu çok az hatırlıyordu. Babası mavi gözlü, kocaman bıyıklı, iriyarı bir adamdı. Onun omzuna çıkıp odada dolaşmak çok zevkliydi doğrusu. Babası öldüğünden beri Cedric, annesine bu konuyu açmamanın doğru olduğunu anlamıştı. Babası hastalandığı zaman çocuğu evden uzaklaştırmışlardı. Cedric eve döndüğünde her şey olup bitmişti. Annesi de o arada çok hastalanmıştı. Kadıncağız pencerenin önündeki koltuğuna yeni yeni oturabiliyordu. Çok zayıf ve solgundu, güzel yüzündeki gamzeler de kaybolmuştu. İri gözleri üzüntülüydü ve hep siyahlar giyiyordu. (Kitabın Girişinden)
******
Cedric, babasını kaybetmiş bir çocuktur. Annesiyle birlikte Amerikada yaşamaktadır. Birgün büyükbabasının bir İngiliz Lordu olduğunu öğrenir. Amerikalılardan nefret eden büyükbaba Cedrici tek mirasçı olarak İngiltereye çağınr. Cedrici İngilterede nel... tümünü göster
Debşelem Şah, hikmet tutkusuyla bir maceraya atılır. Düşünde gördüğü ışığı izler. Ay ışığının yıkadığı patikada uyurgezer gibi bir gerçeğin peşindedir.Gide gide gerçek bilginin ışığına ulaşır.Yaşlı bilge Beydeba beklemektedir orada.Ve günler, belki de haftalar boyu süren söyleşiler sonnda yüzlerce öykü çıkar ortaya.O gün bugündür Kelile ve Dimne, yani fabl türünün en başarılı örneklerinden biri, bilgiye tutkun insanların elindedir. \n\nKelile ve Dimne Hintli Beydaba´nın hikmetli hikaye kitabıdır. Hükümdar Debşelem´in sorularını, Beydaba hayvan hikayeleri anlatarak açıklar. Beydaba da bir anlamda Debşelem´e öğüt veren bilge bir kişidir. Bu yönüyle Kelile ve Dimne, insanlığın mutluluğunu masal diliyle anlatan klasik bir eserdir. Kelile ve Dimne´deki hikayeleri Kelile ve Dimneve Balıkçıl Kuşu ile Yengeç adlı iki kitap halinde okurlarımıza sunuyoruz....\n\nDoğu´nun efsane klasiklerinden biridir Kelile ve Dimne. Otoriteler bu yapıtı değerendirirken İslam Dünyası´nın siyasi bilgelik geleneğine milat kabul ederler onu. Hind masalları, Fars hikayeleri ve Arap kıssaları, örünütülü bir şekilde içiçe geçmiştir bu eserde. Bu özelliği nedeniyle, doğumunun üç büyük medeniyetine ait kültürel dokunun kesişim ve kavuşum noktasını oluşturduğuna inanılır...\n\nKelile ve Dimnenin, adının Beydeba olduğu sanılan bir Hintli filozof tarafından M.S. 300 yılında yazıldığı sanılmaktadır. Kelile ve Dimne, hükümdarlara hükmet dersi verme amacını taşımaktadır. Çoğunlukla hayvan öykülerinden oluşur. Bu öykülerin izlerine La Fontaineden Ezopa, Nasrettin Hocadan Mevlanaya kadar her yerde rastlayabiliriz.\n\nHer biri okuduğum en güzel kitap dedirtecek güzellikte klasikler... 9-14 yaş grubu için özel olarak hazırlanan ve özenli baskıları ile benzerlerinden farklı olan bu klasikler hem okuma alışkanlığının yerleşmesi, hem de hayal dünyasının gelişmesi için çok önemli...\n\nİlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü? İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi kadar kolay olmasa gerek. Bu anlamda, Millî Eğitim Bakanlığının ilköğretim ve ortaöğretime yönelik 100 Temel Eser seçimi; öğrencilere, velilere ve öğretmenlere, kısacası kültür dünyamıza katkıda bulunacak herkese yararlı olacak niteliktedir.\n\nKelile ve Dimne tarih boyunca en çok okunan, çevrilen ve uyarlaması yapılan en önemli siyaset/edebiyat klasikleri arasındadır. İbnül Mukaffayı anlamak için onun politik dilini doğru kavramak ve yorumlamak gerekir. O, çağındaki aydınlar arasında bilinen sembolik anlatımlara başvurmaktan çekinmemiş; sözgelimi, rüya yorumunda kullanılan ve özel anlamlar ifade eden pek çok kelimeyi ve kavramı siyasal edebiyatta da kullanmıştır. Machiavellinin bazı öneri ve benzetmelerinin şaşırtıcı bir şekilde Kelile ve Dimnedeki ifadeleri andırması da İbnül Mukaffayı ilginç kılan bir özelliktir.Edebiyat ve siyasetin sembollerle bezeli şaheseri...\n\nAhlak ve siyaset gibi çok önemli konuları içeren KELİLE VE DİMNE, yüzyılllardır çok tanınan ve çok okunan bir Doğu klasiğidir.Fabl türünün en önemli örnekleri arasında yer alan KELİLE VE DİMNE, devlet yöneticilerine önemli mesajlar vermektedir.KELİLE VE DİMNE, dünyanın pek çok diline çevrilip değişik yayınevleri tarafından defalarca yayınlanmış bir eserdir. Hint edebiyatının çağları aşıp da günümüze kadar ulaşan bu eşsiz eserinin, bundan iki bin yıl önce kaleme alındığı tahmin edilmektedir. KELİLE VE DİMNE, Hindistanda yazılmasına karşın, Türk edebiyatında çok geniş bir yer tutmuştur. Bu eserin bu kadar geniş bir coğrafyada farklı kültürlere mensup ülkeler tarafından kabul görmüş olması, onun çok beğenildiğinin ve çok okunduğunun açık göstergesidir.\n\nDizideki yapıtların özgün dillerinden ve sağlam kaynaklardan akıcı, doğal bir türkçeyle çevrilmesine özen gösterildi. Yazar ve yapıtlar hakkında açıklamalara yer verildi.\n\nHayvanlar dünyasından eğitici ve öğretici hikayeler.\n\nEdebiyat tarihindeki ilk fabl örneklerinden biri olan Kelile ve Dimne, Hint hükümdarı Debşelem için yazılmıştır ve okuyanlarına iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı gösteren yaşam dersleri vermektedir. Beydebanın hükümdarına verdiği bu dersler bugün bile geçerliliğini korumaktadır. Bu yüzden de Kelile ve Dimne, Dünya Klasikleri arasındaki haklı yerini almıştır. Kitabın adı Beydebanın öykülerinden birinin kahramanı olan Kelile ve Dimne adlarındaki iki çakaldan geliyor. Kelile, doğruluğu ve dürüstlüğü Dimne de yanlışlığı ve yalanı simgeliyor. Her yaştan okurun severek okuyacağına inandığımız Hintli filozof Beydebanın öykülerini sizler için seçtik ve beğeninize sunuyoruz.\n\nHayvanlar dünyasından eğitici ve öğretici hikayeler.\n\nKelile ve Dimne isimli eserin yazarı olan Beydeba, ünlü bir Hint filozofudur. Beydebanın I. yüzyılda yaşadığı, Baküde doğup daha sonra Hindistana gittiği söylenir. Bazı kaynaklarda Beydebanın Türk asıllı olduğu belirtilir.Beydeba, o dönemde Hindistan ülkesinin zalim kralı Debşelimi doğru yola getirmek için ahlaki öğütler veren Kelile ve Dimne eserini yazar. Bu eser yüzünden önce hapse atılır, ardından affedilerek devletin üst yönetiminde kendisine görevler verilir.Beydebanın Kelile ve Dimne isimli eserinin kahramanlarının çoğu hayvanlardan oluşur. Aslı Sanskritçe olan fabl türündeki bu eser, ismini, eserdeki ilk öykünün kahramanları olan Kelile ve Dimne adındaki iki çakaldan alır.Eser VI. yüzyılda İran diline daha sonra da Abdullah İbni El-Mukaffa tarafından Kelile ve Dimne ismiyle Arapçaya çevrildi.Türkçeye ilk çevirisi Sultan Murat Hüdavendigar döneminde yaşamış Mehmet Küşteri isimli bir âlim tarafından yapılmıştır.Kelile ve Dimne, Batı dillerine de çevrilmiş ve pek çok yazarın, şairin ilham kaynağı olmuştur.\n\n\n\n
Debşelem Şah, hikmet tutkusuyla bir maceraya atılır. Düşünde gördüğü ışığı izler. Ay ışığının yıkadığı patikada uyurgezer gibi bir gerçeğin peşindedir.Gide gide gerçek bilginin ışığına ulaşır.Yaşlı bilge Beydeba beklemektedir orada.Ve günler, belki d... tümünü göster