Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos'un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zeze'nin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı "yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler.
Aydın Emeç'in, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalı'nın başkahramanı Zeze'nin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.
Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portaka... tümünü göster
Her gün farklı bedende. Her gün farklı hayatta. Her gün aynı kıza âşık.
Uyandım. Anında kim olduğumu anlamam gerekti. Mesele sadece bedenim de değil… gözlerimi açtığımda kolumun renginin açık mı koyu mu olduğu, saçımın uzun mu kısa mı olduğu, şişman mı zayıf mı olduğum, kız mı erkek mi olduğum, yara bere içinde mi yoksa pürüzsüz mü olduğum… Her sabah farklı bir bedende uyanıyorsanız, vücut en kolay alışılan şey. Kavraması güç olabilen ise bedenin önceden yaşamış olduğu hayat. Her gün başka biriyim. Ben, kendimim; kendim olduğumu biliyorum ama ayrıca başka biriyim de. Hep böyle olageldi.
"Yepyeni, eşsiz, komik ve canınızı acıtacak kadar dürüst. Levithan, insanın kendisi gibi hissedememesi ve nereye ait olduğunu bilememesine dair ikilemi müthiş bir şekilde kaleme almış. Bu kitabı okumakla kalmadım, âdeta içime çektim."
-Jodi Picoult, #1 New York Times çoksatan yazarı-
"Levithan, okuyucuları ele geçirecek, karşı konulmaz bir eser yaratmış… Her Gün, bir üslup denemesi ve hayal gücü deneyi…"
-Booklist-
A'nın arkadaşı yok. Ebeveyni yok. Ailesi yok. Mülkü yok. Evi bile yok. Çünkü her gün başka birinin bedeninde uyanıyor. Her sabah farklı bir yatak. Farklı bir oda. Farklı bir ev. Farklı bir hayat.
Rhiannon'la tanıştığı anda ona âşık olan A için, gece çöktüğünde her şey sona ermiştir. Çünkü hiçbir zaman bir insanın bedenine ikinci kez girememektedir. Ancak A, genç kızı aklından çıkaramayınca ve Rhiannon onun yaşama sebebi haline gelince her gün, farklı hayatlar yaşamış farklı bedenlerde ona geri dönmeye çalışacaktır. Bir de onu aşkına inandırmaya…
-New York Times çoksatanı
-School Library Journal, 2012'nin En İyi Gençlik Kitabı
-Kirkus Reviews, 2012'nin En İyi Gençlik Kitabı
-Booklist, 2012'nin En İyi Gençlik Kitabı
-Amazon, 2012'nin En İyi Kitabı
-Barnes & Noble, 2012'nin En İyi Kitabı
-2012 Cybils Genç Blogger'ların Edebiyat Ödülü Finalisti
-YALSA, 2013'ün En İyi Gençlik Kitapları Seçkisi
-Amerikan Kütüphaneler Birliği, 2013'ün En İyi Gençlik Kitabı
-2013 Lambda Edebiyat Ödülü Finalisti
"Yılın en yaratıcı gençlik romanlarından biri."
-OUT Magazine-
"İçinden zekâ taşıyor. Levithan sadece ustaca şaşırtmacalarla değil; A'nın zorluklarla edindiği yalnızlık, kimlik ve sevgiye dair bilgeliklerle de elinden bırakamayacağınız bir roman kaleme almış. 'Sadece bir günlüğüne dahi olsa ben değil de sen olmak nasıl olurdu?' sorusunu cevaplayarak bir zorbaya bile empati öğretmesi mümkün."
-Entertainment Weekly-
"Levithan'ın bilinçli, analitik üslubu, kurguyla bire bir örtüşüyor. Aşk, özlem ve insan doğasına dair derin düşünceleri A'nın yolculuğunda vücut buluyor. Okuyucular, yazarın şiirsel kelime oyunları ve ahenkli üslubuyla tazelenecekler. İnsanı büyüleyen, düşüncelere sevk eden ve sevginin fiziksel görünüşü ve cinsiyeti aştığını hatırlatan bir kitap."
-Kirkus Reviews-
"Eşsiz olduğu kadar çekici bir roman… Gençler, A'nın ziyaret ettiği bedenler ve karşılaştığı ikilemlere dair düşüncelerini merakla okuyacaklar. Levithan aile içi dinamikleri, ilişkileri, önyargıları ve cinselliği cesurca ele almış."
-VOYA-
"Levithan'ın empati yeteneğini gözler önüne serdiği gibi, mutluluk ve gerçek aşka dair iyimserlik dolu kısımlar keyifle okunuyor."
-New York Times Book Review-
"Komik ve aşkın ta kendisi gibi… ihtişamlı bir kitap."
-Los Angeles Times-
"Levithan bir edebiyat dehası. Üslubu müthiş… gerçekten kusursuz. A'nın sürekli değişen bir dünyada aşkı sonsuz kılma yolculuğuna herkes tanık olmalı."
-Romantic Times-
"Öykünün her adımı okurlara gerçek gelecek ve güçlü duygular hissettirecek. Özellikle de aşkın doğasına dair konuşturacağı kesin..."
-School Library Journal-
"Levithan okuyucuları ele geçirecek, karşı konulamaz bir eser yaratmış… Her Gün, bir üslup denemesi, hayal gücü deneyi ve okurların başka birinin, tam olarak A'nın hayatını ziyaret etmeleri için kaçırılmaması gereken bir fırsat." -Booklist-
"Yüreğinizi burkacak en harika aşk hikâyesi; yüreğinizi burkacak (ve iyileştirecek) en muhteşem hayat hikâyesi." -Lauren Myracle, New York Times çoksatan yazarı-
"Bir yuvaya ve sevgiye ki ikisi de aynı şeydir asla erişemeden, her gün başka biri olan, sonsuza dek bir kısır döngüye hapsolmuş 'A' da Uçan Hollandalı ve diğer lanetlenmiş gezginler arasında yerini alıyor. Bir avarenin gezi günlüğü gibi başlayan bu sürükleyici kitap, uzanıp empatiye kollarını doluyor ve felsefeyle çınlayan bir romana dönüşüyor."
-Virginia Euwer Wolff, National Book Award ödüllü yazar-
"Levithan'ın sıradışı hikâyesi, gençleri, ruhun özünün değişmezliğini düşünmeye sevk edecek. A, on altı yıl boyunca ziyaret ettiği binlerce yaşamdan edindiği bilgelikle inanç, aşk, rüyalar ve ölümden bahsediyor ve insanların birbirinden aslında hiç de farklı olmadığını bizzat kanıtlıyor."
-Shelf Awareness-
(Tanıtım Bülteninden)
Her gün farklı bedende. Her gün farklı hayatta. Her gün aynı kıza âşık.
Uyandım. Anında kim olduğumu anlamam gerekti. Mesele sadece bedenim de değil… gözlerimi açtığımda kolumun renginin açık mı koyu mu olduğu, saçımın uzun mu kısa mı olduğu, şişm... tümünü göster
Akit’in kuralları Alex’i neredeyse ölüme gönderiyordu. Konsey onun Catskills’de ne yaptığını öğrenseydi, onu kimse kurtaramazdı, tabii Aiden’ı da. Furiler, Alex’in peşindeydi, şimdi de onu ele geçirmek isteyen başka güçler var. Alex sürpriz bir mektup alıyor, yazanlar karşısında ne yapacağını bilemiyor ve Seth’le gittikçe daha da yakınlaşıyor. Birlikte yaptıkları antrenmanlardan biri Alex’in bir Apollyon işareti daha kazanması ile sonlanıyor ve bu Alex’i biradım daha Uyanmaya yaklaştırıyor. Alex’in doğum günü yaklaştıkça sanki etrafındaki tüm dünya paramparça oluyor; geleceğin Apollyon’u aşk, kader ve yalanlar arasında sıkışıp kalıyor. Tanrılar öfkelerini serbest bırakınca yaşam geri dönülmez bir şekilde değişecek. Furiler, İblisler, Safkanlar, Melezler ve Avcılar hiç beklenmedik bir geleceğe hazırlanıyor. Tarih tekerrür ediyor fakat bu defa işler, pek de iyi gitmiyor.
Melez Sözleşmeleri serisi, Melez ve Safkan’dan sonraTanrı ile devam ediyor.
Akit’in kuralları Alex’i neredeyse ölüme gönderiyordu. Konsey onun Catskills’de ne yaptığını öğrenseydi, onu kimse kurtaramazdı, tabii Aiden’ı da. Furiler, Alex’in peşindeydi, şimdi de onu ele geçirmek isteyen başka güçler var. Alex sürpriz bir mektu... tümünü göster
Akit’in kuralları Alex’i neredeyse ölüme gönderiyordu. Konsey onun Catskills’de ne yaptığını öğrenseydi, onu kimse kurtaramazdı, tabii Aiden’ı da. Furiler, Alex’in peşindeydi, şimdi de onu ele geçirmek isteyen başka güçler var. Alex sürpriz bir mektup alıyor, yazanlar karşısında ne yapacağını bilemiyor ve Seth’le gittikçe daha da yakınlaşıyor. Birlikte yaptıkları antrenmanlardan biri Alex’in bir Apollyon işareti daha kazanması ile sonlanıyor ve bu Alex’i biradım daha Uyanmaya yaklaştırıyor. Alex’in doğum günü yaklaştıkça sanki etrafındaki tüm dünya paramparça oluyor; geleceğin Apollyon’u aşk, kader ve yalanlar arasında sıkışıp kalıyor. Tanrılar öfkelerini serbest bırakınca yaşam geri dönülmez bir şekilde değişecek. Furiler, İblisler, Safkanlar, Melezler ve Avcılar hiç beklenmedik bir geleceğe hazırlanıyor. Tarih tekerrür ediyor fakat bu defa işler, pek de iyi gitmiyor.
Melez Sözleşmeleri serisi, Melez ve Safkan’dan sonraTanrı ile devam ediyor.
Akit’in kuralları Alex’i neredeyse ölüme gönderiyordu. Konsey onun Catskills’de ne yaptığını öğrenseydi, onu kimse kurtaramazdı, tabii Aiden’ı da. Furiler, Alex’in peşindeydi, şimdi de onu ele geçirmek isteyen başka güçler var. Alex sürpriz bir mektu... tümünü göster
Bir yanda ihtiyaçlar. Bir yanda kader...
Doğaüstü bir yaratık olmak tam olarak muhteşem bir şey değil; özellikle her gittiğin yere "diğer yarının" da gittiği düşünülürse. Seth, eğitimde, ders dışında ve hatta yatak odasında Alexandria'yla birlikte ve bu hiç de eğlenceli değil. Aralarındaki bağın kabuslardan uzak kalmak gibi faydaları da var ama Alex'in safkan yasak aşkı Aiden'a olan hisleri üzerinde hiçbir etkisi yok. Ya da Aiden'ın onun için feda edecekleri üzerinde.
İblisler binayı istila edip öğrencilere saldırınca tanrılar furileri salıyor üzerlerine. Furiler, öğrencilere ve tanrılara karşı en ufak tehdidi ortadan kaldırmakla görevliler, buna Alex ve diğer Apollyon Seth de dahil. Bu sorunlar yetmezmiş gibi, gizemli bir varlık Seth'i tehdit ediyor, Alex de tehlikede. İşin içine tanrılar girince bazı kararlardan geri dönmek çok ama çok zor. Alexandria kaderinde yazanla bilinmez arasında bir seçim yapacak.
Safkan, Melez Sözleşmeleri serisinin ikinci kitabıdır.
Bir yanda ihtiyaçlar. Bir yanda kader...
Doğaüstü bir yaratık olmak tam olarak muhteşem bir şey değil; özellikle her gittiğin yere "diğer yarının" da gittiği düşünülürse. Seth, eğitimde, ders dışında ve hatta yatak odasında Alexandria... tümünü göster
İrem Babiloğlu şu anda kitap okumuyor.