Romandaki kişiler kadar genç, dinamik ve heyecanlı bir dili olan kitap, kurgu incelikleri üzerine düşünülmüş bir Cem Akaş klasiği. İlk kez yayımlandığı 1992'den bu yana, alçakgönüllü bir kült roman statüsünü haklı gösterebilecek bir meraklı...
Romandaki kişiler kadar genç, dinamik ve heyecanlı bir dili olan kitap, kurgu incelikleri üzerine düşünülmüş bir Cem Akaş klasiği. İlk kez yayımlandığı 1992'den bu yana, alçakgönüllü bir kült roman statüsünü haklı gösterebilecek bir meraklı...
Romandaki kişiler kadar genç, dinamik ve heyecanlı bir dili olan kitap, kurgu incelikleri üzerine düşünülmüş bir Cem Akaş klasiği. İlk kez yayımlandığı 1992'den bu yana, alçakgönüllü bir kült roman statüsünü haklı gösterebilecek bir meraklı...
Romandaki kişiler kadar genç, dinamik ve heyecanlı bir dili olan kitap, kurgu incelikleri üzerine düşünülmüş bir Cem Akaş klasiği. İlk kez yayımlandığı 1992'den bu yana, alçakgönüllü bir kült roman statüsünü haklı gösterebilecek bir meraklı...
Romandaki kişiler kadar genç, dinamik ve heyecanlı bir dili olan kitap, kurgu incelikleri üzerine düşünülmüş bir Cem Akaş klasiği. İlk kez yayımlandığı 1992'den bu yana, alçakgönüllü bir kült roman statüsünü haklı gösterebilecek bir meraklı...
Romandaki kişiler kadar genç, dinamik ve heyecanlı bir dili olan kitap, kurgu incelikleri üzerine düşünülmüş bir Cem Akaş klasiği. İlk kez yayımlandığı 1992'den bu yana, alçakgönüllü bir kült roman statüsünü haklı gösterebilecek bir meraklı...
Romandaki kişiler kadar genç, dinamik ve heyecanlı bir dili olan kitap, kurgu incelikleri üzerine düşünülmüş bir Cem Akaş klasiği. İlk kez yayımlandığı 1992'den bu yana, alçakgönüllü bir kült roman statüsünü haklı gösterebilecek bir meraklı...
Romandaki kişiler kadar genç, dinamik ve heyecanlı bir dili olan kitap, kurgu incelikleri üzerine düşünülmüş bir Cem Akaş klasiği. İlk kez yayımlandığı 1992'den bu yana, alçakgönüllü bir kült roman statüsünü haklı gösterebilecek bir meraklı...
Siz bu cümleyi okurken, bir yerlerde insanlar, ülkelerindeki savaş, açlık ve yoksulluktan kaçmak için sonu zifiri bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor. Ancak bu hikâye o kaçak göçmenlerle değil, onları kaçıranlardan biriyle ilgili. Adı Gazâ. Babası bir insan kaçakçısı, Gazâ da onun çırağı. Henüz 9 yaşında. Yani, hayata ve insana dair, öğrenmemesi gereken ne varsa, hepsini öğrenecek yaşta.
Doğu ile Batı arasındaki fark, Türkiyedir. Hangisinden hangisini çıkarınca geriye Türkiye kalır, bilmiyorum ama aralarındaki mesafe Türkiye kadar, ondan eminim. Ve biz orada yaşıyorduk. Her gün politikacıların televizyonlara çıkıp jeopolitik öneminden söz ettiği bir ülkede. Önceleri çözemezdim ne anlama geldiğini. Meğer jeopolitik önem, içi kapkaranlık ve farları fal taşı gibi otobüslerin, sırf yol üstünde diye, gecenin ortasında mola verdiği kırık dökük bir binanın ada ve parsel numaralarıyla yapılan çıkar hesapları demekmiş. 1.565 km uzunluğunda koca bir Boğaz Köprüsü anlamına geliyormuş. Ülkede yaşayanların boğazlarının içinden geçen dev bir köprü. Çıplak ayağı Doğuda, ayakkabılı olanı Batıda ve üzerinden yasadışı ne varsa geçip giden, yaşlı bir köprü. Kursağımızdan geçiyordu hepsi. Özellikle de, kaçak denilen insanlar… Elimizden geleni yapıyorduk Boğazımıza takılmasınlar diye. Yutkunup gönderiyorduk hepsini. Nereye gideceklerse oraya Sınırdan sınıra ticaret Duvardan duvara
Siz bu cümleyi okurken, bir yerlerde insanlar, ülkelerindeki savaş, açlık ve yoksulluktan kaçmak için sonu zifiri bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor. Ancak bu hikâye o kaçak göçmenlerle değil, onları kaçıranlardan biriyle ilgili. Adı Gazâ. Babası bir... tümünü göster
Kafka Milena'yı 1919 sonbaharında Prag'da tanıdı. Ortak dost ve tanıdıkların bir araya geldiği bir kafede gerçekleşen tanışmada Milena,' Kafkaya öykülerini Çekçeye çevirmek istediğini açıkladı. Bu da, büyük bir tutkuyu içeren bir ilişkinin, bu kitaptaki mektupları borçlu olduğumuz bir sevgi ilişkisinin başlangıcı oldu. Kâmuran Şipal'in çevirisiyle sunulan Milena'ya Mektuplar, Kafka'nın karaladığı kimi bölümler dışında mektupların tamamını içermektedir. Ayrıca, Milena'nın Max Brod'a yolladığı kimi mektuplar ve Milena'nın birkaç magazin yazısı da, Milena'yı daha iyi tanıtmak amacıyla kitaba eklenmiştir.
Kafka Milena'yı 1919 sonbaharında Prag'da tanıdı. Ortak dost ve tanıdıkların bir araya geldiği bir kafede gerçekleşen tanışmada Milena,' Kafkaya öykülerini Çekçeye çevirmek istediğini açıkladı. Bu da, büyük bir tutkuyu içeren bir ilişk... tümünü göster
Kitaplığım şu anda kitap okumuyor.