Çağının yarı-entelektüel bunalımlarını geçirmekte olan, Oxford mezunu Nicholas Urfe, İngiltere'nin kasvetinden ve aşktan kaçmak için ücra bir Yunan adasına İngilizce öğretmeni olarak gider. Tek başına sıkıntılı günler geçirdiği, şair olduğuna dair hayallerinin de suya düştüğü bir sırada, gizemli milyoner Conchis ile tanışır... Büyücü insan zihninin labirentlerinde dolaşan metafizik bir eğlence trenidir adeta. Bu labirentlerde gerçeklikle sanrı arasındaki gri bölge kahramanımızca ihlal edilir. Birbiri ardına gelişen ürkütücü olayların, aşk ve ihanetin sonucunda Urfe, başta kendi akıl sağlığı olmak üzere, her şeyden şüphelenir bir duruma gelir. Mitolojik öğelere ve Shakespeare'in ünlü oyunu Fırtına'ya çeşitli göndermelerin yapıldığı hikâyede John Fowles usta anlatımıyla savaşın acımasızlığını, bir Akdeniz adasının dinginliğini, insan zihninin karmaşık yapısını, kadın-erkek ilişkisinin doğasını, Tanrı ve özgürlük kavramlarını irdeler. Gerçek özgürlüğün ancak kendini tanımakla mümkün olabileceği savından yola çıkılarak, hayallerle gerçek deneyimler arasındaki ilişkiler, Fowles'un Prospero'su Conchis tarafından bir dizi yanılsama, maske ve gösteriyle çarpıcı bir biçimde sahneye konur. Büyücü'de, insanlığın karşı karşıya bulunduğu tehdit, Batı kültürünün duvarları arasına olduğu kadar insanın kendi bilincinin duvarları arasına da gizlenmiştir. Urfe gibi, içinde doğdukları kültürün sosyal yapılarınca dayatılan davranış kalıplarından uzak durma özgürlüğüne sahip olduklarını keşfeden bireylerin çabalarıyla varılabilecek yeni bir bilinç düzeyine yolculuktur bu. Random House'un 20. yüzyılda İngiliz dilinde yazılmış en iyi yüz yapıt listesinde yer alan Büyücü, kişisel özgürlüğe ulaşmanın ve insanın kendini keşfetmesinin zorluklarına dair bir edebiyat şölenidir.
Çağının yarı-entelektüel bunalımlarını geçirmekte olan, Oxford mezunu Nicholas Urfe, İngiltere'nin kasvetinden ve aşktan kaçmak için ücra bir Yunan adasına İngilizce öğretmeni olarak gider. Tek başına sıkıntılı günler geçirdiği, şair olduğuna da... tümünü göster
Zorba, Yunanlı ünlü yazar Nikos Kazancakis'in olgunluk dönemi ürünü (1946). Ağır ve suskunlukla yüklü geçen karanlık bir dönemin tadı buruk ilk meyvesi.
Nikos Kazancakis, çağdaş Yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgin ve büyük kişiliklerinden biri olarak çok tartışıldı, yanlış bilindi, az sevildi. Zorba adlı bu romanı, onun kendisiyle giriştiği bir tür sessiz hesaplaşma sayılabilir. Geçmişin, elden kayıp giden zamanın ve insanın temel yanılgılarının bir kez daha gözden geçirilmesidir bu roman. Zorba aracılığıyla Kazancakis özyaşamının yenilgiler ve soru işaretleriyle dolu bir bilançosunu çıkarır. Bu bağlamda ele alınınca, bu roman, Zorba ile yazarın yaşam öykülerinin çizili sınırları arasında sonsuz atkı ve çözgülerle sokunmuş büyülü bir kumaştır, denebilir; baştan sona sürekli bir arayışı, sonu gelmez çabaları yansıtan bir kanaviçedir; insanı arayışın serüvenidir... Korkmamayı, yaşamı sevmeyi ve ayakta durabilmeyi bana o öğretmişti, diyor yazar. Gerçekten de Zorba, bir yaşam kılavuzudur. Özgür ufukların ve özgür insanların simgesidir. Bugün Nikos Kazancakis'in mezar taşında yazılı olanlar, doğrudan Zorba'nın ağzından dökülmüş yazgı sözcüklerini andırıyor: Hiçbir şey ummuyorum; hiçbir şeyden korkmuyorum; özgürüm.
Zorba, Yunanlı ünlü yazar Nikos Kazancakis'in olgunluk dönemi ürünü (1946). Ağır ve suskunlukla yüklü geçen karanlık bir dönemin tadı buruk ilk meyvesi.
Nikos Kazancakis, çağdaş Yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgi... tümünü göster
Cem Yayınevi Bütün Denemeleri Hüsen Portakalın Türkçesiyle, ülkemizde ilk defa yayımlamıştı. Dört cilt olarak sunduğumuz Bütün Denemelerden seçtiğimiz parçaları Denemeler-Seçmeler adıyla sunuyoruz.Denemeler-Seçmeleri hazırlarken daha önce yapılan seçme çalışmaları dışında bir yöntem izleyerek, seçmeleri olabildiğince konu öbekleri biçiminde sıraladık. Böylece, okuyucularımızın Montaignein belli konulardaki düşüncelerini daha derli toplu görmesini sağladık. Derlediğimiz parçaları da zamandizinsel bir sıralamayla sunarak, Montaignein o konudaki düşünsel gelişimini vermeyi amaçlıyoruz.
Cem Yayınevi Bütün Denemeleri Hüsen Portakalın Türkçesiyle, ülkemizde ilk defa yayımlamıştı. Dört cilt olarak sunduğumuz Bütün Denemelerden seçtiğimiz parçaları Denemeler-Seçmeler adıyla sunuyoruz.Denemeler-Seçmeleri hazırlarken daha önce yapılan seç... tümünü göster
Zorba, Yunanlı ünlü yazar Nikos Kazancakis'in olgunluk dönemi ürünü (1946). Ağır ve suskunlukla yüklü geçen karanlık bir dönemin tadı buruk ilk meyvesi.
Nikos Kazancakis, çağdaş Yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgin ve büyük kişiliklerinden biri olarak çok tartışıldı, yanlış bilindi, az sevildi. Zorba adlı bu romanı, onun kendisiyle giriştiği bir tür sessiz hesaplaşma sayılabilir. Geçmişin, elden kayıp giden zamanın ve insanın temel yanılgılarının bir kez daha gözden geçirilmesidir bu roman. Zorba aracılığıyla Kazancakis özyaşamının yenilgiler ve soru işaretleriyle dolu bir bilançosunu çıkarır. Bu bağlamda ele alınınca, bu roman, Zorba ile yazarın yaşam öykülerinin çizili sınırları arasında sonsuz atkı ve çözgülerle sokunmuş büyülü bir kumaştır, denebilir; baştan sona sürekli bir arayışı, sonu gelmez çabaları yansıtan bir kanaviçedir; insanı arayışın serüvenidir... Korkmamayı, yaşamı sevmeyi ve ayakta durabilmeyi bana o öğretmişti, diyor yazar. Gerçekten de Zorba, bir yaşam kılavuzudur. Özgür ufukların ve özgür insanların simgesidir. Bugün Nikos Kazancakis'in mezar taşında yazılı olanlar, doğrudan Zorba'nın ağzından dökülmüş yazgı sözcüklerini andırıyor: Hiçbir şey ummuyorum; hiçbir şeyden korkmuyorum; özgürüm.
Zorba, Yunanlı ünlü yazar Nikos Kazancakis'in olgunluk dönemi ürünü (1946). Ağır ve suskunlukla yüklü geçen karanlık bir dönemin tadı buruk ilk meyvesi.
Nikos Kazancakis, çağdaş Yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgi... tümünü göster
Cem Yayınevi Bütün Denemeleri Hüsen Portakalın Türkçesiyle, ülkemizde ilk defa yayımlamıştı. Dört cilt olarak sunduğumuz Bütün Denemelerden seçtiğimiz parçaları Denemeler-Seçmeler adıyla sunuyoruz.Denemeler-Seçmeleri hazırlarken daha önce yapılan seçme çalışmaları dışında bir yöntem izleyerek, seçmeleri olabildiğince konu öbekleri biçiminde sıraladık. Böylece, okuyucularımızın Montaignein belli konulardaki düşüncelerini daha derli toplu görmesini sağladık. Derlediğimiz parçaları da zamandizinsel bir sıralamayla sunarak, Montaignein o konudaki düşünsel gelişimini vermeyi amaçlıyoruz.
Cem Yayınevi Bütün Denemeleri Hüsen Portakalın Türkçesiyle, ülkemizde ilk defa yayımlamıştı. Dört cilt olarak sunduğumuz Bütün Denemelerden seçtiğimiz parçaları Denemeler-Seçmeler adıyla sunuyoruz.Denemeler-Seçmeleri hazırlarken daha önce yapılan seç... tümünü göster
Sabırsız Yürek, özellikle düşsel ve tarihsel karakterler üstüne yazdığı yaşamöyküleriyle tanıdığımız Stefan Zweigın tek romanıdır. Freudun öğretisine derin bir ilgi duyan Zweigın bu psikolojik romanı, acıma duygusunun nelere yol açabileceğini, insanı nasıl çatışmadan çatışmaya sürükleyebileceğini anlatan bir başyapıttır. İki tür acıma duygusundan söz eder yazar: Birincisi, duygusal ve zayıf olanı, başka birinin yaşadığı felaketlerden kaynaklanan acı ve hüzünden olabildiğince çabuk kurtulmak için çırpınan bir yüreğin sabırsızlığıdır. Diğeri, tek gerçek acıma duygusu ise duygusal olmayan, ama yaratıcı olan, ne istediğini bilen; sabırla, gücü yettiğince, hatta gücünün bile ötesinde katlanmaya ve dayanmaya kararlı olunan acıma duygusudur. 20. yüzyılın kült kitaplarından biri olan Sabırsız Yürek, insanca duyguların savaşın dehşeti karşısında allak bullak oluşunun romanıdır.
Sabırsız Yürek, özellikle düşsel ve tarihsel karakterler üstüne yazdığı yaşamöyküleriyle tanıdığımız Stefan Zweigın tek romanıdır. Freudun öğretisine derin bir ilgi duyan Zweigın bu psikolojik romanı, acıma duygusunun nelere yol açabileceğini, insanı... tümünü göster