Kızılelmamn ortaya çıkışı ve onunla ilgili ilk bilgiler çok ama çok eskilere dayanır.İlk defa Altay dağları ile Hazar gölü arasında gösterilen,Turan Zemin denen yerde Kızılelmadan söz edildiğini tesbit edebiliyoruz.Binlerce yıl önce ilk göçlerle, birlikte, Kızılelma kavramı değişik sembollerle, mahiyet olarak pek değişmeden coğrafi alan dünyanın yarısına yayılmıştır.Kızılelma soyut terimlerle günümüze taşındığından, objektif olarak tanımlamak için her seferinde uzun tarih ve tefekkür yolculuklarına çıkmak gerekir.Toplum önderleri, bilgeler, düşünürler ondan söz etmeye ya, da onu tarif etmeye kalktıklarında, çok farklı şeyler anlatırlar. Busebepten Kızılelma konusunda fikir birliğine pek rastlanmaz.Halbuki tarihçi Peçevi İbrahim Efendi ve Evliya Çelebi eserlerinde anlattıkları Kızılelma konusunda hemfikirdirler.İşte bunun için çok boyutlu olduğunu düşündüğümüz Kızılelmayı tek boyuta indirgemeden, yani Onu çerçevelemeye kalkmadan sadece anlamaya çalışarak iz sürdük.Bu kolay olmadı. Çünkü onun seyrettiği tarihi yolculuk çok uzun sürmüş, yayıldığı coğrafya çok genişlemişti.Bu uzun yolculukta her menzilde Kızılelmadan bir ize rastladık;Cennette Adem babamızın kovulmasına sebeb bir elma olduğu söylenir, daha sonra varlığım sürdürmesin i n de sebebi olacaktı.Nuhun gemisinde, İstanbulda, Romada, Viyanada onun adı geçer. Kuranın Bâtıni yorumlarında, Hz.Peygamberin hadislerinde dolaylı olarak ondan söz edildiğini duyardık.Ehlibeytin sırrı ile sırlandığını Pir Sultan Abdal söylüyor, onlarca şiiriyle Kızılelmayı bize anlatmaya çalışır. Öte taraftan Topkapı sarayında Yavuz Selimin portresini iki elinde iki Kızılelma ile izlerken, bütün söylencelerin gerçek olduğunu anlarız.Kızılelmamn izini sürmek amacıyla çıktığımız bu uzun yolculukta tek bir kural geçerliydi, gerçekçi olmak. Öyle de olduk. Hiç romantizme hamasete kaçmadan Kızılelmayı anlatmaya çalıştık.
Kızılelmamn ortaya çıkışı ve onunla ilgili ilk bilgiler çok ama çok eskilere dayanır.İlk defa Altay dağları ile Hazar gölü arasında gösterilen,Turan Zemin denen yerde Kızılelmadan söz edildiğini tesbit edebiliyoruz.Binlerce yıl önce ilk göçlerle, bir... tümünü göster
Prof. Dr. Osman Turan tarih Türklerin İslâm medeniyetine girişleri, doğurduğu neticeler itibariyle, yalnız Türk ve İslâm tarihinin değil dünya tarihinin de en büyük hâdiselerinden biridir. Bunun millî bünye üzerinde meydana getirdiği neticenin tetkikinden doğacak ilmî kanaatlerin, girmekte olduğumuz Avrupa medeniyeti karşısında alacağımız vaziyeti tâyin ve yürümekte olduğumuz yolu kontrol etmekte bize bazı tecrübî dersler vereceğine de, dikkatimizi çekmemiz icabeder. Türkler İslâmdan önce inanış, düşünüş ve yaşayış bakımından nasıl bir kavim idiler, İslâm olduktan sonra ne gibi değişiklik ve inkişaflara uğradılar? Türklerin İslâmlaşmasından önce ve sonra İslâm âlemi nasıl bir vaziyette bulunuyordu ve ne gibi bir istikamet aldı? Bu hususlarda umumî ve sentetik bir görüşe sahip olmaksızın Türklerin İslâm dünyasındaki mevkileri ile İslâm tarihinin takip ettiği gelişme anlaşılamaz.
Prof. Dr. Osman Turan tarih Türklerin İslâm medeniyetine girişleri, doğurduğu neticeler itibariyle, yalnız Türk ve İslâm tarihinin değil dünya tarihinin de en büyük hâdiselerinden biridir. Bunun millî bünye üzerinde meydana getirdiği neticenin tetkik... tümünü göster