Dil bir bakıma yapraklarını yenileyen ağaçlar gibidir. Bir kısım kelimeler dile girer. Bu, tabii bir hadisedir. Dildeki bu canlılığı görmemek, onun tabii bir varlık olduğunu inkar etmek olur. Yalnız bu gelişme ve değişmenin gelişigüzel olmadığına dikkat etmek gerekir. Bu ağaç nasıl zamana bağlı ve tabii olarak yaprak değiştirir ve bu gelişme köke, öze bağlı olarak meydana gelirse, dildeki kelime değişmeleri de öyle olur. Yaprakları atıp, nasıl başka yaprakların çıkmasını istemek mümkün değilse, kelimeleri keyfi olarak atıp yerine başkalarını koymak da o derece imkansızdır. Hele bir çınar yaprağı koparıp yerine mesela bir söğüt yaprağını tutturmak nasıl mümkün olamazsa, değişik ve yabancı bir ek ve kökle yapılan kelimeler de dil içinde öyle iğreti kalır. Ağaçta da dilde de gelişme ve değişmenin tabi olup, bünyeye uyması şarttır.
Dil bir bakıma yapraklarını yenileyen ağaçlar gibidir. Bir kısım kelimeler dile girer. Bu, tabii bir hadisedir. Dildeki bu canlılığı görmemek, onun tabii bir varlık olduğunu inkar etmek olur. Yalnız bu gelişme ve değişmenin gelişigüzel olmadığına dik... tümünü göster
2013'de kaç kitap okumayı planlıyorsunuz?
2013'de kaç kitap okumayı planlıyorsunuz?