uçurtma , uçan balon , papatya tacı , bisiklet , çarık , deniz
uçurtma , uçan balon , papatya tacı , bisiklet , çarık , deniz
Arka Kapak
Şeyh Abbas, Kuzey Lübnan'ın uzak bir köyünde insanların bir prens olarak gördükleri adamdı. Konağı, yoksul köy evleri arasında, cüceler arasında semirmiş, gürbüz bir dev gibiydi. Köy halkı yoksulluk ve sıkıntı içinde sürünürken, o, lüks içinde yaşıyordu. Köylüler ona itaat ediyor, çağırdığı zaman önünde eğilerek onu saygıyla dinliyor, bir dediğini iki etmiyorlardı. Aklın gücü, kendisine sözcü ve yorumcu olarak sanki onu seçmişti. Herkes onun öfkesinden korkar, güçlü bir rüzgârın önündeki kış yaprakları gibi savulurlardı.
Arka Kapak
Şeyh Abbas, Kuzey Lübnan'ın uzak bir köyünde insanların bir prens olarak gördükleri adamdı. Konağı, yoksul köy evleri arasında, cüceler arasında semirmiş, gürbüz bir dev gibiydi. Köy halkı yoksulluk ve sıkıntı içinde sürünürken, o, l... tümünü göster
Arka Kapak
Şeyh Abbas, Kuzey Lübnan'ın uzak bir köyünde insanların bir prens olarak gördükleri adamdı. Konağı, yoksul köy evleri arasında, cüceler arasında semirmiş, gürbüz bir dev gibiydi. Köy halkı yoksulluk ve sıkıntı içinde sürünürken, o, lüks içinde yaşıyordu. Köylüler ona itaat ediyor, çağırdığı zaman önünde eğilerek onu saygıyla dinliyor, bir dediğini iki etmiyorlardı. Aklın gücü, kendisine sözcü ve yorumcu olarak sanki onu seçmişti. Herkes onun öfkesinden korkar, güçlü bir rüzgârın önündeki kış yaprakları gibi savulurlardı.
Arka Kapak
Şeyh Abbas, Kuzey Lübnan'ın uzak bir köyünde insanların bir prens olarak gördükleri adamdı. Konağı, yoksul köy evleri arasında, cüceler arasında semirmiş, gürbüz bir dev gibiydi. Köy halkı yoksulluk ve sıkıntı içinde sürünürken, o, l... tümünü göster
... Şu var ki, benim paylaşmadığım, tam da bu idealdir. Duvarlardaki söz, ister üst kesimden olsun, ister alt kesimden, herhangi birisinin iradesinin dayattığı, onu görmemezlik ya da algılamamazlık edemeyecek bütün öteki kişilerin gözüne gözüne soktuğu bir sözdür.Şehir her zaman iletiler aktarımıdır, her zaman söylemdir, ama bu söylemi insanın yorumlamak, düşüncelere ve sözlere çevirmek durumunda olması başka şeydir, bu sözlerin kaçış yolu olmaksızın ona dayatılması başka şey. İster otoriteyi yücelten yazıt, ister saygınlığı yıkıcı hakaret, hep insanın kişisel olarak seçmediği bir anda üzerine çöküveren sözcükler söz konusudur ve bu, saldırıdır, keyfiliktir, şiddettir.
... Şu var ki, benim paylaşmadığım, tam da bu idealdir. Duvarlardaki söz, ister üst kesimden olsun, ister alt kesimden, herhangi birisinin iradesinin dayattığı, onu görmemezlik ya da algılamamazlık edemeyecek bütün öteki kişilerin gözüne gözüne soktu... tümünü göster
MBaran şu anda kitap okumuyor.