Akit’in kuralları Alex’i neredeyse ölüme gönderiyordu. Konsey onun Catskills’de ne yaptığını öğrenseydi, onu kimse kurtaramazdı, tabii Aiden’ı da. Furiler, Alex’in peşindeydi, şimdi de onu ele geçirmek isteyen başka güçler var. Alex sürpriz bir mektup alıyor, yazanlar karşısında ne yapacağını bilemiyor ve Seth’le gittikçe daha da yakınlaşıyor. Birlikte yaptıkları antrenmanlardan biri Alex’in bir Apollyon işareti daha kazanması ile sonlanıyor ve bu Alex’i biradım daha Uyanmaya yaklaştırıyor. Alex’in doğum günü yaklaştıkça sanki etrafındaki tüm dünya paramparça oluyor; geleceğin Apollyon’u aşk, kader ve yalanlar arasında sıkışıp kalıyor. Tanrılar öfkelerini serbest bırakınca yaşam geri dönülmez bir şekilde değişecek. Furiler, İblisler, Safkanlar, Melezler ve Avcılar hiç beklenmedik bir geleceğe hazırlanıyor. Tarih tekerrür ediyor fakat bu defa işler, pek de iyi gitmiyor.
Melez Sözleşmeleri serisi, Melez ve Safkan’dan sonraTanrı ile devam ediyor.
Akit’in kuralları Alex’i neredeyse ölüme gönderiyordu. Konsey onun Catskills’de ne yaptığını öğrenseydi, onu kimse kurtaramazdı, tabii Aiden’ı da. Furiler, Alex’in peşindeydi, şimdi de onu ele geçirmek isteyen başka güçler var. Alex sürpriz bir mektu... tümünü göster
Bir yanda ihtiyaçlar. Bir yanda kader...
Doğaüstü bir yaratık olmak tam olarak muhteşem bir şey değil; özellikle her gittiğin yere "diğer yarının" da gittiği düşünülürse. Seth, eğitimde, ders dışında ve hatta yatak odasında Alexandria'yla birlikte ve bu hiç de eğlenceli değil. Aralarındaki bağın kabuslardan uzak kalmak gibi faydaları da var ama Alex'in safkan yasak aşkı Aiden'a olan hisleri üzerinde hiçbir etkisi yok. Ya da Aiden'ın onun için feda edecekleri üzerinde.
İblisler binayı istila edip öğrencilere saldırınca tanrılar furileri salıyor üzerlerine. Furiler, öğrencilere ve tanrılara karşı en ufak tehdidi ortadan kaldırmakla görevliler, buna Alex ve diğer Apollyon Seth de dahil. Bu sorunlar yetmezmiş gibi, gizemli bir varlık Seth'i tehdit ediyor, Alex de tehlikede. İşin içine tanrılar girince bazı kararlardan geri dönmek çok ama çok zor. Alexandria kaderinde yazanla bilinmez arasında bir seçim yapacak.
Safkan, Melez Sözleşmeleri serisinin ikinci kitabıdır.
Bir yanda ihtiyaçlar. Bir yanda kader...
Doğaüstü bir yaratık olmak tam olarak muhteşem bir şey değil; özellikle her gittiğin yere "diğer yarının" da gittiği düşünülürse. Seth, eğitimde, ders dışında ve hatta yatak odasında Alexandria... tümünü göster
Hematoi ırkı, tanrılarla yaratıkların soyu. İki Hematoi çocuğu Safkan sayılıyor ve tanrısal güçlere sahip oluyor. Hematoilerle ölümlülerin çocukları olan Melezlerde ise bu güçler yok. Bu melezlerin sadece iki seçeneği var: eğitimli birer Avcı olup iblis avlayabilir ya da Safkanların evlerinde kölelik yapabilirler.
Bir Melez olan Alexandria, yaşamını tuvalet temizleyerek geçirmek yerine tehlikeye atmaya razı ama bunu da yüzüne gözüne bulaştırabilir. Avcılık öğrencilerinin uyması gereken belli kurallar var. Alexin bu kuralların hepsiyle başı dertte ama en fazla birinci kural onun için büyük sorun:
Safkanlarla Melezler arasında ilişki yasak.
Ne yazık ki Alex, Safkan Aidena çok fena âşık. Ancak bu aşk onun tek büyük sorunu değil; daha büyük bir sorun, okuldan mezun olana kadar hayatta kalmak ve bir Avcı olmak. Görevinde başarısızlığa uğrarsa ölümden ya da kölelikten de kötü bir son onu bekliyor: bir iblise dönüşmek ve Aidenın avı olmak.
Daha korkunç bir şey düşünülebilir mi?
Melez, Yunan Mitolojisine bambaşka bir bakış açısı kazandırıp dünyada büyük yankı uyandıran Melez Sözleşmeleri serisinin ilk kitabıdır.
Hematoi ırkı, tanrılarla yaratıkların soyu. İki Hematoi çocuğu Safkan sayılıyor ve tanrısal güçlere sahip oluyor. Hematoilerle ölümlülerin çocukları olan Melezlerde ise bu güçler yok. Bu melezlerin sadece iki seçeneği var: eğitimli birer Avcı olup ib... tümünü göster
Gök kubbenin altında insanın ruhunu soyan kötülükler ve giyindiren aşklar adına...
Doğu ak ejder yılında başladı yirmi üç bin yıllık gizem...
Uzayın sonsuzluğuna açılan kapıyı keşfe çıkmış bilge rahipler, uğruna topluca can verdikleri bir sırrın, binlerce yıl sonra, bir şair tarafından aşkın derin katmanlarına saklanarak korunacağını bilselerdi...
Siruş başlıklı murassa hançerin kabzasına parmak izlerini bırakanlar, daha avuçlarının sıcaklığı gitmeden hançer kınında kan biriktiğini bilselerdi...
Bağdat, İstanbul, Roma, Paris ve diğerleri; kıyılarına vuran yeni aşkın, bütün eski tarihlerini dolduracak yoğunlukta olduğunu bilselerdi...
Bilgeler, katiller, asiller ve sevgililer; ellerinde tuttukları kitabın alev almaya hazır bir aşk külçesine dönüşmek üzere olduğunu bilselerdi...
Şair, ipeksi dizeleri arasına hayaller gibi sakladığı şifrelerin hoyrat ellerde ihtirasla parçalandığını, sonsuzluk şarabına kadeh yaptığı gelincik yapraklarının kinle dağıtıldığını bilseydi...
Ve şimdi kim bilebilir neler olacağını,
Babil uyandığı zaman? ! ..
Gök kubbenin altında insanın ruhunu soyan kötülükler ve giyindiren aşklar adına...
Doğu ak ejder yılında başladı yirmi üç bin yıllık gizem...
Uzayın sonsuzluğuna açılan kapıyı keşfe çıkmış bilge rahipler, uğruna topluca can verdikleri bir sır... tümünü göster
Bir Da Vinci Muamması: Şifre Dan Brown, bir gazetecinin Siz komplo teorisyeni misiniz? sorusuna Kesinlikle hayır. Aslında bunun tam aksiyim. Benim için daha çok kuşkucu tanımı uygun olur. diyerek cevap verir. Söz konusu konuşma yazarın son romanı The Da Vinci Code - Da Vinci Şifresi üzerine yapılmaktadır ve gazeteci sorusunda yerden göğe kadar kadar haklıdır. Da Vinci Şifresi The Da Vinci Code'a adını veren Leonardo Da Vinci şüphesiz romanın ana kahramanıdır. Kitabın kurgusuna konu olan tarihsel bilgiler yüzyılların gerisinde kalsa da sanat tarihçileri başta olmak üzere konunun uzmanlarına hiç de yabancı değil. Bu komplonun söylentileri uzun yıllardır sayısız dillerde kulaktan kulağa fısıldanıyor. Özellikle de sanat dünyasında... Komplonun dramatik yanı Leonardo Da Vinci'nin sapkınlıklar, şifreler ve esrarlı sembolizmle benzenmiş tablolarında fazlasıyla belirgindir olmasıdır... diyor Dan Brown. Sanat tarihçileri Da Vinci tablolarının yüzeysel görünümlerinin altında çok daha derinlere inen birtakım anlamları olduğu fikrinde birleşiyorlar. Bir çok bilim adamı da ustanın eserlerini, bu çok güçlü gizemlerin ipuçlarını ele vermek amacıyla yaptığını iddia ediyor. Yazar, romanında Da Vinci'nin de bir zamanlar üyesi olduğu ve günümüze dek gelen Gizli Kardeşlik Örgütünü anlatır. Bu bilinen büyük bir sırdır! Bu noktada durup, yazarın geçmişine bakalım: Dan Brown, Amherst Koleji ve Philips Exeter Akademisinden mezun olduktan sonra bir süre eğitim gördüğü bu okullarda İngilizce öğretmenliği yaptı. Şifre çözme ve gizli hükümet örgütlerine duyduğu ilgi, 1996'da ilk romanı Digital Fortress'in ortaya çıkmasını sağladı. Roman, yayınlanmasından hemen sonra bir anda elektronik kitap listelerinde bir numaraya yükseldi. Ulusal Güvenlik Teşkilatını konu alan roman sivil halkın mahremiyeti ile ulusal güvenlik arasındaki ince çizgiyi irdeliyor. Yazar tekno-gerilim türündeki ikinci romanı Deception Point'da da politikada ahlak, güvenlik ve gizli teknoloji konularını işliyor. Başkanlık Ödülünü kazanmış bir matematik profesörü ile ilahiyat müzisyeni bir annenin oğlu olan Dan Brown, bilim ve din gibi paradoksal felsefelerin egemen olduğu bir ortamda büyüdü. Bu birbirini tamamlayıcı görüşlerden aldığı esinle ünlü romanı Angels and Demons'u yazdı. Bu yapıt da bir İsviçre fizik laboratuvarı ile Vatikan kenti arasında geçen, bilim ve din odaklı bir gerilim romanı; Brown, son zamanlarda simgeciliği konu alan gerilimler yazıyor. Bu eserlerin başkahramanı Harward Üniveristesinde ikonografi ve dinsel sanat profesörü olan Robert Langdon'dur. Bu dizinin konuları Paris, Londra ve Washington D.C. gibi mekanlarda geçer. Da Vinci Şifresi'ni yazmak Dan Brown, Da Vinci tablosundaki gizemi ilk kez İspanya'da Seville Üniversitesinde çalışmalar yaparken fark eder. Yıllar sonra Angels and Demons için Vatikan'ın gizli arşivlerinde araştırmalar yapma şansına sahip olur. Bu araştırmalarda Da Vinci muamması tekrar karşısına çıkacaktır. Bunun üstüne diyor yazar, Louvre Müzesine gittim ve Da Vinci'nin ünlü yaptlarından bazılarının orijinallerini inceledim. Aynı zamanda bir sanat tarihçisi bana, bu tabolardaki insanı şaşırtan sapkınlıkların ardından yatan gizemleri anlamama yardım edecek ipuçları verdi. İşte o andan itibaren bu konu beni esir aldı. Gizli bilgiler Romanda tanımlanan eser yüzyıllardır kronolojik biçimde çeşitli yayınlarda kullanılmıştır. Da Vinci Şifresi'nin temelinde duran kurgu da Tanrıça kültürü de hak ettiği payı alır. Roman, birçok kültürde kadınların spiritüel güçlerinin nasıl ve hangi nedenlerden dolayı ortadan kaldırıldığını da irdeler. Romanın bir diğer özelliği de Gizli Kardeşlik Örgütü üzerindeki sis perdesi aralamasının yanında -ki kurguda kullanılan söylentiler yüzyıllardır bilinmektedir- bu sırrın ilk kez popüler gerilim romanı formatında açıklanıyor olmasıdır. Hıristiyanlığın tarihçesine uzun yolculuklar yapan romanın yazarı, Ben tüm dinlerin öğrencisiyim der. Bu konularda bilgim arttıkça, sorularım da artıyor. Bana göre, spritüel arayış yaşam boyunca süren bir olgudur. Romanda, karakterler ve aksiyon tamamen kurgusal olmasına karşın, betimlenen tablolar, mekanlar ve tarihi belgelerin hepsi gerçektir. Da Vinci Şifresi'nin bazı bölümlerinde Opus Dei'nin eylemleri de yer alır. Yazar bu durumu şöyle açıklıyor: Opus Dei hakkında dengeli ve adil bir tanımlama yapmak için çok çalıştım. Buna rağmen belki çizdiğim tablodan alınanlar olmuştur. Opus Dei birçok insanın yaşamında pozitif güç olabilir ama Opus Dei ile yakın ilişkisi olanların bir kısmını da derinden etkileyen olumsuz deneyimleri olmuştur. Opus Dei hakkında yazılmış düzinelerce kitaptan yararlandım ve eski ya da yeni birçok üyesiyle de konuştum. Muamma Da Vinci Şifre'sini büyük bir komplo üzerine kuran Brown'un kahramanı, Harvard Üniversitesi Simge-Bilim Profesörü Robert Langdon'dur. Langdon, Paris'te iş gezisindeyken, gece yarısı, Louvre'un yaşlı müdürünün ölü bulunduğu haberini alır. Langdon ve yetenekli Fransız kriptoloji uzmanı Sophie Neveu, cesedin etrafındaki izleri takip ederek bu garip esrar perdesini araladıkça, ipuçlarının onları Da Vinci'nin tablosuna götürdüğünü keşfederler. Büyük usta bu sırrı herkesin görebileceği bir yere, ünlü eseri Mona Lisa tablosunun içine gizlemiştir. Langdon bu garip bağlantıyı açığa çıkarınca tehlike artar. Cinayete kurban giden müze müdürü de, Sir Isaac Newton, Botticelli, Victor Hugo, Da Vinci ve aralarında diğer ünlülerin de bulunduğu gizli bir kuruluş olan Sion Manastırı Derneğinin bir üyesidir. Langdon, aydınlatmaya çalıştıkları bu tehlikeli sırrın yüz yıllardır tarihin derinliklerinde gizlendiğinden şüphelenir. Böylece Paris ve Londra sokaklarında amansız bir kovalamaca başlar. Langdon ve Neveu, kendilerini, atacakları her adımı önceden bilen esrarengiz olduğu kadar da çok zeki olan bir adamla karşı karşıya bulurlar. Eğer bu karmaşık bilmeceyi çözemezlerse Sion tarikatının büyük yankılar uyandıracak bu çok eski gerçeği ebediyen kaybolacaktır.
Bir Da Vinci Muamması: Şifre Dan Brown, bir gazetecinin Siz komplo teorisyeni misiniz? sorusuna Kesinlikle hayır. Aslında bunun tam aksiyim. Benim için daha çok kuşkucu tanımı uygun olur. diyerek cevap verir. Söz konusu konuşma yazarın son romanı The... tümünü göster
New York Tımes'ın Çok Satan Serilerinden, 2006
Oppenheım Toy Portfolıo Ödülünün
SahibiGregor ve Bot'un Yeraltı ülkesine geri
dönmeleri ve orada yaşayan canlıların bir
salgından kurtulmalarına yardım etmeleri
gerekmektedir. Salgın hızla yayılmaktadır ve
hastalığın kendi ailesinden birine de
bulaşmasıyla birlikte, Gregor, Kan Kehaneti'ndeki
rolünü gerçekten anlamaya başlar. Gregor'un
bütün sıcakkanlı canlıların yaşamını tehdit
eden biyolojik savaşı sonlandırmak için
Yeraltı'ndaki etyiyen bitkilerin bulunduğu bir
bölüme gitmesi gerekecektir."Serinin bu son
derece ilginç bölümü ilk iki kitabın hayranlarını
hayal kırıklığına uğratmayacak... Karakter
gelişimi, tema, hikâye anlatımı ve betimleme
olağanüstü; merak uyandıran bölüm sonları
hikâyeyi şok edici ve aydınlatıcı sona doğru
âdeta sürüklüyor." -The Horn Book Magazine-
Collins bu özgün serinin ivme, cazibe ve renkli
özelliklerini yeni kitapta da sürdürmekte. Her yeni
kitapla, tanıdık bireylerin yeni yönlerini açığa
çıkararak karakterleri daha karmaşık hale
getirmeye devam ediyor. Bu yaratıcı serinin
mevcut hayranları da, yeni okurları da hemen
aksiyonun içine çekilecek ve gelecek yeni
bölümleri dört gözle bekleyecek."
-School Library Journal-
"Sağlam, hoş karakterler, kolay okunurluk
seviyesi ve durmak bilmez aksiyon, bu seriyi,
okumaya istekli olmayan okurlar için bile cazip
kılıyor."
-Voya-
"Collins olay örgüsünü son hızda ilerletiyor.
Hikâyenin sonunda başka bir devam kitabı için
yeni bir kehanet belirtilmemiş olsa da, okurlar
elbette bir yenisini umut edecek."
-Kirkus Reviews-
"Annenin maceraya eklenmesiyle zaten hızlı,
gerilimli olan hikâyeye yepyeni bir dinamizm
katılmış. Serinin hayranları bu son çıkan,
ustaca anlatılmış maceradan büyük keyif
alacaklar." -Booklist-
New York Tımes'ın Çok Satan Serilerinden, 2006
Oppenheım Toy Portfolıo Ödülünün
SahibiGregor ve Bot'un Yeraltı ülkesine geri
dönmeleri ve orada yaşayan canlıların bir
salgından kurtulmalarına yardım etmeleri
gerekmektedir. Salgın hızla... tümünü göster
Mahsun642 şu anda kitap okumuyor.