Cemil Meriçin düşünce ve duygu dünyasının mahremi... Yazarın kendi hayatıyla ilgili buhranları, arayışları, sorgulamaları ile içiçe, Türk düşünce hayatıyla ilgili tespitleri, sıkıntıları, isyanları. Yalnızlığa (ve marjinalliğe) itilen, ama belki de seçen bu insanın toplumla hesaplaşması. O itiliş ile o seçiş arasındaki bağlar ve gidip gelmeler... Jurnal biyografik değeriyle kalmıyor; o, içeriğiyle ve diliyle, aynı zamanda bir Cemil Meriç kitabı.
Cemil Meriçin düşünce ve duygu dünyasının mahremi... Yazarın kendi hayatıyla ilgili buhranları, arayışları, sorgulamaları ile içiçe, Türk düşünce hayatıyla ilgili tespitleri, sıkıntıları, isyanları. Yalnızlığa (ve marjinalliğe) itilen, ama belki de s... tümünü göster
İki Şehrin Hikâyesi, Charles Dickensın Fransız ihtilali yıllarında kaleme aldığı, ilk satırlarından itibaren merak ve korku dolu sahnelerle okuyucuyu kitaba bağlayan en önemli eserlerinden biri.Dickens, bu eserinde Londra ve Parisin yaşadığı açlık, sefalet, hüzün ve kederi tüm açıklığı ve acımasızlığı ile ortaya koyuyor. Eser, mutlaka okunması gereken bir Dickens romanı.
******
Hiçbir erkek bir kadını sevip kaybettikten sonra, duygularında değişiklik olmadan onu birinin eşi, bir anne olarak pek görememiştir. Ne var ki Lucienin çocukları Sydneye garip bîr yakınlık gösteriyorlardı; içlerinden gelme bir acıma duygusu vardı onlarda. Bu da gizli duygulara kimbilir nasıl dokunuyor! Bunu hiçbir yankı anlatmıyorsa da bu bir gerçektir, burada da öyleydi. Sydney Carton Küçük Lucienin o yumuk ( kollarını açtığı ilk yabancıydı, kız büyüdükçe de Sydney Carton yerini elde tuttu. Küçük oğlanda hemen son dakikasına kadar ondan söz etmişti. Zavallı Carton! Benim yerime öpün onu...
************
Dickens, bu eserle Fransız Devriminden yaklaşık yetmiş beş yıl sonra, daha önce bir kez denediği tarihsel romana dönüş yapar. İngiltere adasının karşısındaki Fransada, 19. yüzyılın hemen öncesinde cehennem bir süreliğine yeryüzünde kurulmuş gibidir. Dickensa göre devrimi Fransaya davet edenler, özellikle imtiyazlarını bencilce değerlendiren, üretimden kopuk, suça batmış, insafsız, asalak Fransız aristokratlarıdır. Tarihe ve devrime bu bakışıyla, İngilteredeki aristokratların ve muhafazakâr sınıfların büyük tepkisini çeken Dickens, romanın sadece eylemsel çatısını değil, mekânsal dağılımını da zıtlıklar üzerine kuruyor. Ancak roman, iki şehrin hikâyesini, Londra ve Parisi canlı bir organizma olarak anlatmak ve Devrimin büyük simalarını sunmak yerine aristokrasiden, orta sınıflardan ve halktan temsili tipleri bir aşk öyküsü ekseninde topluyor.İki Şehrin Hikâyesi: Tarihle dehşetin buluştuğu an...
************
Kasım ayının sonlarıydı; bir cuma gecesi oldukça geç saatlerde Dover Postası zorlukla Shooter Yokuşunu çıkıyordu. Vadide sis vardı ve ağır ağır yukarılara doğru yükseliyordu. Denize benzeyen ıslak, yapışkan bu sis koca koca dalgalar gibi yayılıyordu. Sisin yoğunluğundan, arabanın lambaları ancak bir ifei adım uzağı aydınlatabiliyordu. Üç yolcu arabanın yanında çamura bata bata tepeye çıkıyordu. Bu havada yürümek hoşlarına gitmiyordu ama buna mecburdular. Yokuş dikti, yerler kayıyordu, atlar bile arabayı zor çekiyordu, üç defa durmuşlardı. Hatta bir kez artık güçleri kalmadığı için geri dönmek istermiş gibi arabayı yolun kenarına doğru çektiler; ama muhafızlar dizginlerini ve kırbaçlarını kullanarak onları tekrar yola sokmuştu.
************
19. yüzyıl Fransa sının toplumsal ve ekonomik sefaletini anlatan ve seçkin sınıfın eleştirisinin yapıldığı roman.
******
İki Şehrin Hikâyesi, Charles Dickensın Fransız ihtilali yıllarında kaleme aldığı, ilk satırlarından itibaren merak ve korku dolu sahnelerle okuyucuyu kitaba bağlayan en önemli eserlerinden biri.Dickens, bu eserinde Londra ve Parisin yaşadığı açlık, s... tümünü göster
Hasan Sabbah'ın Alamut Kalesi'nin, Cennet Bahçelerinin ve Fedaîlerinin Tarihi Romanı. Hıristiyanların zaman ölçüsü ile 1092 yılının ilk baharında hatırı sayılır büyüklükte bir kervan, Semerkant'tan başlayarak Buhara üzerinden Horasan'ın kuzeyindeki Elbruz platosuna dek uzanan, bir zamanlar muzaffer orduların kullandığı eski yolun üzerinde ağır ağır ilerliyordu. Karların erimeye başlamasıyla birlikte Buhara'dan ayrılan kervan haftalardır yollardaydı... Avni oğlum, Tahir'in torunu! demişti ona. Doğruca Demavend Dağına giden yolu tut. Rey'e ulaşınca Şahrud Irmağına giden yolu sor. Irmağın kaynağı sarp bir vadide bulunmaktadır; oraya çık. Büyük bir kale göreceksin: Bu yerin ismi Alamut Kalesi'dir, yani kartal yuvası.
Hasan Sabbah'ın Alamut Kalesi'nin, Cennet Bahçelerinin ve Fedaîlerinin Tarihi Romanı. Hıristiyanların zaman ölçüsü ile 1092 yılının ilk baharında hatırı sayılır büyüklükte bir kervan, Semerkant'tan başlayarak Buhara üzerinden Horasan... tümünü göster
Hasan Sabbah'ın Alamut Kalesi'nin, Cennet Bahçelerinin ve Fedaîlerinin Tarihi Romanı. Hıristiyanların zaman ölçüsü ile 1092 yılının ilk baharında hatırı sayılır büyüklükte bir kervan, Semerkant'tan başlayarak Buhara üzerinden Horasan'ın kuzeyindeki Elbruz platosuna dek uzanan, bir zamanlar muzaffer orduların kullandığı eski yolun üzerinde ağır ağır ilerliyordu. Karların erimeye başlamasıyla birlikte Buhara'dan ayrılan kervan haftalardır yollardaydı... Avni oğlum, Tahir'in torunu! demişti ona. Doğruca Demavend Dağına giden yolu tut. Rey'e ulaşınca Şahrud Irmağına giden yolu sor. Irmağın kaynağı sarp bir vadide bulunmaktadır; oraya çık. Büyük bir kale göreceksin: Bu yerin ismi Alamut Kalesi'dir, yani kartal yuvası.
Hasan Sabbah'ın Alamut Kalesi'nin, Cennet Bahçelerinin ve Fedaîlerinin Tarihi Romanı. Hıristiyanların zaman ölçüsü ile 1092 yılının ilk baharında hatırı sayılır büyüklükte bir kervan, Semerkant'tan başlayarak Buhara üzerinden Horasan... tümünü göster
Hasan Sabbah'ın Alamut Kalesi'nin, Cennet Bahçelerinin ve Fedaîlerinin Tarihi Romanı. Hıristiyanların zaman ölçüsü ile 1092 yılının ilk baharında hatırı sayılır büyüklükte bir kervan, Semerkant'tan başlayarak Buhara üzerinden Horasan'ın kuzeyindeki Elbruz platosuna dek uzanan, bir zamanlar muzaffer orduların kullandığı eski yolun üzerinde ağır ağır ilerliyordu. Karların erimeye başlamasıyla birlikte Buhara'dan ayrılan kervan haftalardır yollardaydı... Avni oğlum, Tahir'in torunu! demişti ona. Doğruca Demavend Dağına giden yolu tut. Rey'e ulaşınca Şahrud Irmağına giden yolu sor. Irmağın kaynağı sarp bir vadide bulunmaktadır; oraya çık. Büyük bir kale göreceksin: Bu yerin ismi Alamut Kalesi'dir, yani kartal yuvası.
Hasan Sabbah'ın Alamut Kalesi'nin, Cennet Bahçelerinin ve Fedaîlerinin Tarihi Romanı. Hıristiyanların zaman ölçüsü ile 1092 yılının ilk baharında hatırı sayılır büyüklükte bir kervan, Semerkant'tan başlayarak Buhara üzerinden Horasan... tümünü göster
İnsanın doğaya bakışı nasıl olmalı?
Din-evrim çatışması, bir müslümanın bakış açısı nasıl olmalı?
İslamiyet ve evrim..
Kaos, Fraktal Geometri, hayata dair ve daha fazlası...
İnsanın doğaya bakışı nasıl olmalı?
Din-evrim çatışması, bir müslümanın bakış açısı nasıl olmalı?
İslamiyet ve evrim..
Kaos, Fraktal Geometri, hayata dair ve daha fazlası...