Nietzschenin eserlerinde yolumuzu bulmak için dikkatimizi teorisyene değil insana yöneltmemiz gerekir. Bu anlamda, düşüncemizde yeni bir teorik dünya resmi değil, tüm büyüklüğü ve hastalılıklığı içinde bir insan ruhunun resmi belirecektir. İlk başta, Nietzschenin değişim dönemlerindeki felsefi akıl yürütmelerinin her defasında beliren iç süreç tarafından zayıflatıldığı görülecektir. Yorumları ise, aksine, değişen görünüm her zaman şeylerin özüne işlediğinden, derinleşir ve keskinleşir. Değişen sadece belli bir teorinin dış çerçevesi değildir, tüm ruh hali, atmosfer, aydınlatma da değişir. Düşüncelerin çarpıştığını duyarız, dünyaların battığını ve yeni dünyaların su yüzüne çıktığını görürüz. Nietzschenin zihninin asıl özgünlüğü her şeyi kendisine ve en mahrem ihtiyaçlarına çeken, ama aynı zamanda her şeye boyun eğen ve kendisini teslim eden yapısı tarafından açığa vurulur. Böylece, kendi düşünceler dünyasından doğan iç deneyimler ve sonuçlar ona açılırlar; akıl bu dünyaları yalnızca sıyırıp geçebilir, onları tüketemez ya da yaratıcı olamaz.
Nietzschenin eserlerinde yolumuzu bulmak için dikkatimizi teorisyene değil insana yöneltmemiz gerekir. Bu anlamda, düşüncemizde yeni bir teorik dünya resmi değil, tüm büyüklüğü ve hastalılıklığı içinde bir insan ruhunun resmi belirecektir. İlk başta,... tümünü göster
Munirefi şu anda kitap okumuyor.