İstanbulda bir keşif dalışı yapan arkeolog Jack Howard, Haçlı Seferleri sırasında kaybolan Yahudilerin inanç sembolü, som altın menora -kutsal şamdan- dahil ünlü hazinelerin bazılarını ortaya çıkaracağını ummaktadır. Ancak Howard bu dalışlar sırasında bambaşka bir şey keşfeder. Bu arada İngilterede bir kilisenin tozlu kütüphanesinde birisi uzun süredir unutulmuş bir dünya haritası bulur. Bu iki keşif, bilinen tarihin akışını değiştirebilecek kadar önemlidir.Tarih, gerçek ve kurgunun iç içe geçtiği heyecan verici bir eser. Atlantisin yazarından yine elinizden bırakamayacağız bir roman.Eğer Indiana Jones ile Dan Brownu birleştirirseniz elinize ne geçer? Yanıt: David Gibbins.-Mirror
İstanbulda bir keşif dalışı yapan arkeolog Jack Howard, Haçlı Seferleri sırasında kaybolan Yahudilerin inanç sembolü, som altın menora -kutsal şamdan- dahil ünlü hazinelerin bazılarını ortaya çıkaracağını ummaktadır. Ancak Howard bu dalışlar sırasınd... tümünü göster
Bizans resmi tarihine göre yaşlı imparator XI. Konstantinos, başkent surlarında Osmanlı kuvvetlerine kılıç sallarken öldü. Bazı tarihçilere göre o, Türklerin elinden son anda kurtulan bir Ceneviz gemisiyle kaçmıştı. Konstantinopolis (İstanbul) düştükten sonra imparatorun cesedi bulunamadı.
İstanbul'un fethinden 555 yıl sonra, üç gizemli adam Galata'ya yaşayan bir akademisyene ulaştı. Onlar 1475'de İtalya'ya ölen, son Bizans imparatorunun vasiyetini yerine getirmek için kurulan gizli örgüte mensuptular. Bir satranç ustası olan genç adama, XI. Konstantinos soyundan geldiğini kanıtladılar. O artık sürgündeki Bizans imparatoru XV. Konstantinos'tu. Örgütün başına geçmek ve servetine hükmetmek için ata vasiyetinin son maddesini yerine getirmesi; vasiyetin ne olduğunu öğrenmesi içinse altı duraktan oluşan bir sınavdan geçmesi gerekiyordu.
Bu roman, gezegene modern yaşamın tohumlarını atan Bizans uygarlığına bir saygı buketidir.
Bizans Sultanı'nda okur, bir gizem ve gezi hipodromuna girecek.
Bizans resmi tarihine göre yaşlı imparator XI. Konstantinos, başkent surlarında Osmanlı kuvvetlerine kılıç sallarken öldü. Bazı tarihçilere göre o, Türklerin elinden son anda kurtulan bir Ceneviz gemisiyle kaçmıştı. Konstantinopolis (İstanbul) düştük... tümünü göster
Macar klasikleri arasında okurlarımızın yabancısı olmayan
F. Herczeg’inBizans adlı tragedyasını Macar eleştirmenleri ve kamuoyu
onun enyüksek yapıtı saymakta ve bir çağı canlandırma bakımından
bu yapıtaMacar yazınının en iyi tarihsel tragedyası olan ”Bank Ban”ın
yanındayer vermektedir.F. Herczeg “Bizans” adlı oyununda tek bir
günün,koca bir imparatorluğun son gününün şafağıyla batışı arasına
dünyaölçüsünde bir tarihsel tragedyayı sığdırmıştır. Tanınmış Macar
yazın tarihçisi J. Horvath, F. Herczeg üzerine yazdığı bir incelemesinde
bu tragedyanın ana hatlarını şöyle çizmektedir: 29 Mayıs 1453.
Bu, Bizans İmparatorluğu’nun çöktüğü gündür.
Macar klasikleri arasında okurlarımızın yabancısı olmayan
F. Herczeg’inBizans adlı tragedyasını Macar eleştirmenleri ve kamuoyu
onun enyüksek yapıtı saymakta ve bir çağı canlandırma bakımından
bu yapıtaMacar yazınının en iyi tarihsel tragedyası... tümünü göster