Okumatadında

Profil Resmi
1 takip ettiği ve 3 takip edeni var. 5 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
Okumatadında okumuş.
Fareler ve İnsanlar

Ünlü başucu yapıt, yeni çeviriyle... George ve iriyarı saf arkadaşı Lennie, yersiz yurtsuz kişilerdir. Dünyada sahip oldukları tek şey, aralarındaki dostluk ve kendilerine ait bir araziye sahip olma hayalidir...İki arkadaş, hayallerindeki arazi için gereken parayı biriktirmeyi planlamaktadır. Ama bir çocuğun zekâsına, aynı zamanda da korkunç bir güce sahip olan Lennienin başı sürekli derde girmektedir.Ve bu kez yine belaya bulaştığında, Georgeun çabaları arkadaşını kurtarmaya yetmeyecektir... Yalnızlığa terk edilmiş, umarsız insanların öyküsü...

******

Gazap Üzümleri ve Bitmeyen Kavga yazarı Steinbeckin, ülkemizde tiyatrosu da oynanmış olan bir romanını sunuyoruz.
Fareler ve İnsanlar, hiç kuşku yok ki, dünya edebiyatının en tanınmış başyapıtlarından biridir. Küçük insanın serüveni hiçbir kitapta böylesine acımasız, ama aynı zamanda böylesine sevecen bir yaklaşımla dile getirilmemiştir. Okuyanı bazen kıs kıs, bazen acı acı güldüren, yer yer hoyratça sarsarak düşündüren, ta derinden öfkelendiren trajikomik bir öykü bu...
Mutlaka okunması gereken dev bir roman.

************

FARELER VE İNSANLAR, hoşuna giden her şeyi dokunarak sevmekten başka kusuru olmayan bir divane ve onun tek dostu, koruyucusu, ile Amerikan taşrasında yaşadıkları insanlık serüveni. İçgüdülerini yenemeyen, saf, çocuksu bir yoksul ile ekmeğini kazanmaya çalışırken arkadaşının kaderini paylaşmayı, başka türlü bir yaşama yeğleyen insanın öyküsü. Yayımlandığı yıldan bu yana tüm dünyanın severek okuduğu Fareler ve İnsanlar, Amerikan gerçekçi edebiyatının önde gelen yazarı John Steinbeckin başyapıtı. Tiyatro ve sinemaya defalarca uyarlanan bu romanda, Steinbeckin çocuk kadar masum, saf, divane kahramanı ile her yanından şiddet fışkıran toplumun kuralları arasındaki çatışmada, çıplak gerçeği yansıtmadaki ustalığı, yazara dünyanın tüm okurlarının hayranlığını kazandırdı. Yazarın aldığı Nobel Ödülü, hayranlığın nedeni değil, yalnızca sonucuydu.

******

Ünlü başucu yapıt, yeni çeviriyle... George ve iriyarı saf arkadaşı Lennie, yersiz yurtsuz kişilerdir. Dünyada sahip oldukları tek şey, aralarındaki dostluk ve kendilerine ait bir araziye sahip olma hayalidir...İki arkadaş, hayallerindeki arazi için ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 10 ay
Profil Resmi
Okumatadında okumuş.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat

Zweig bu novellasında bir kadının yaşamını bütünüyle değiştiren yirmi dört saatlik deneyimini anlatırken, insanda içkin saplantıların ve dayanılmaz arzuların sınırlarında gezinir. Özgürce ve tutkuyla içgüdülerinin peşine takılan bir kadının bu kısa ve yoğun hikâyesi, kadın kalbinin sırlarına ermiş ustanın kaleminde olağanüstü bir anlatıya dönüşür. Yapıtı için mekân olarak muhteşem atmosferiyle Fransız Riviera’sını seçen Zweig, 1920’li yılların sonlarında Avrupa’nın “kibar" tabakasının ikiyüzlü ahlak anlayışına yönelik eleştirel tavrıyla dikkat çeker.

Zweig bu novellasında bir kadının yaşamını bütünüyle değiştiren yirmi dört saatlik deneyimini anlatırken, insanda içkin saplantıların ve dayanılmaz arzuların sınırlarında gezinir. Özgürce ve tutkuyla içgüdülerinin peşine takılan bir kadının bu kısa v... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 10 ay
Profil Resmi
Okumatadında okumuş.
Kayıp Gül (Kayıp Gül, #1)

Genç Türk Romancı Serdar Özkan'ın ilk romanı Kayıp Gül bugüne kadar 29 dile çevrildi, 40'tan fazla ülkede basıldı. Kanada'dan Japonya'ya, Brezilya'dan Endonezya'ya, dünyanın dört bir yanında okurların büyük ilgi ve beğenisini kazanan Kayıp Gül, birçok ülkede haftalarca bestseller listelerinde yer aldı. Tüm zamanların en çok okunan ve sevilen kitaplarından St. Exupéry'nin Küçük Prens'i, Richard Bach'ın Martı'sı, Hesse'nin Siddarta'sı ve Paulo Coelho'nun Simyacı'sına denk tutulan Kayıp Gül, özgün bir kendini keşfetme romanı. Değişik kültür ve felsefeleri günümüzün modern yaşantısıyla iç içe sunan Kayıp Gül, Doğuyla Batı arasında bir köprü eser niteliğinde. Sanki bu yönüyle, hem tarihsel hem de coğrafi anlamda Doğu ile Batı arasında bir köprü olan kültürümüzün çağdaş edebiyata akseden bir yansıması. Kayıp Gül'ün kahramanı Diana'nın peşine takılan okur, başta Türk kültürüne olmak üzere, Yunan mitolojisinden Yunus Emre'ye; William Blaketen Sokrates'e; doğu mistisizminden Küçük Prens'e; Meryem Ana'dan Nasrettin Hoca'ya; modern yaşantıdan metafiziğe; gerçek dünyadan düşlerin dünyasına ve San Francisco'dan İstanbul'a uzanan bir yolculuğa çıkıyor. Eserlerinde doğu ve batı motiflerine eşit derecede yer veren Serdar Özkan bir röportaj sırasında kendisine yöneltilen, Siz, Batı hakkında yazan doğulu bir yazar mısınız, yoksa Doğu hakkında yazan batılı bir yazar mısınız? sorusuna, ben bir insanım diye cevap verecek kadar insanın evrenselliğini ve birleştiğimiz noktaları ön plana çıkaran bir yazar. Kayıp Gül, evrensel mesajları ve kültürleri buluşturan, Doğuyla-Batıyı birleştiren yönüyle, özellikle kültür çatışmalarının giderek arttığı dünyamızda ümit veren bir eser. Kanada televizyonunda, Kayıp Gül'ün hayatında okuduğu en güzel öykülerden biri olduğunu belirten kitap eleştirmeni Christine Michaud, Kayıp Gül'ün bu yönüne özellikle dikkat çekiyor. Kayıp Gül için, bu kitabın bizi birleştirmeye gücü var, diyen Michaud, kitaptaki öykünün her insana hitap ettiğini söylüyor. Serdar Özkan romanlarında, farklılıklarımızdan çok ortak yönlerimize vurgu yapıyor. Yazar, degişik kültürlerden gelen insanların farklılıklarını kabul etmekle birlikte, yine de insan olarak benzerliklerimizin daha önemli olduğunu savunuyor. Üniversite eğitimi için gittiği Amerika'da dört sene yaşayan Özkan, bu düşüncelerinin orada, tamamen farklı bir kültürde yaşarken şekillendiğini söylüyor. Zaten Kayıp Gül de ikiz kız kardeşini aramak üzere İstanbul'a gelen amerikalı Diana'nın öyküsünü anlatıyor. Kayıp Gül aynı zamanda, başkalarının beğenisini ve takdirini kazanmak uğruna düşlerinden ve kendinden ödün veren genç bir kızın öyküsü. Başkaları benim hakkımda ne düşünür? kaygısıyla hayallerini ve kendi olmayı terk eden ve bu yüzden sonunda dibe vuran Diana'nın kendini geri kazanma savaşının öyküsü. Bu savaşında ona St.Exupéry'nin Küçük Prens'i, Küçük Prens'in gülü ve İstanbul'un gülleri eşlik ediyor.

Genç Türk Romancı Serdar Özkan'ın ilk romanı Kayıp Gül bugüne kadar 29 dile çevrildi, 40'tan fazla ülkede basıldı. Kanada'dan Japonya'ya, Brezilya'dan Endonezya'ya, dünyanın dört bir yanında okurların büyük ilgi ve beğe... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 10 ay
Profil Resmi
Okumatadında bir test çözdü. Sonuç: 8/9 (%88.9) doğru.
Kürk Mantolu Madonna

Türk Edebiyatı'nın kült halini almış eserlerinden biri olan Kürk Mantolu Madonna ile ilgili eğlenceli bir quiz.

Türk Edebiyatı'nın kült halini almış eserlerinden biri olan Kürk Mantolu Madonna ile ilgili eğlenceli bir quiz.

11 yıl, 7 ay
Profil Resmi
Okumatadında okumuş bitirmiş.
Silahlara Veda

Büyük savaşlar, büyük acıları, trajedileri getirirler ve ardından da büyük romanları...Ernest Hemingway ate günlerini, umut ve acılarını paylaştığı insanlarla birlikte cephede yaşadı. Savaşın ruhsal ve toplumsal yıkımlarının bile insanın içindeki sevmek ve yaşamak tutkusunu silemediğini gördü. Silahlara Veda, o acılarla dolu günlerin, o ölümsüz insanların trajedisidir.

******

Hemingway, I. Dünya Savaşı yıllarında İtalyan ordusu saflarında çarpıştı. O günlerdeki ve Türk-Yunan savaşındaki izlenimlerinden yararlanarak birbuçuk ay kadar kısa bir zamanda SİLAHLARA VEDAyı yazdı. Üzerinde yaklaşık altı ay kadar çalıştı. Roman, haklı olarak kısa zamanda büyük bir ün kazandı.
Savaşın insanlar üzerindeki yozlaştırıcı etkisi, ordunun çözülüşü, umut ve umutsuzluk, acı ve sevinç, hiç bir yapıtta böylesine yalın bir sarsıcılıkla anlatılmamıştır.

************

Silahlara Veda, Hemingwayin en önemli romanlarından biridir. Silahlara Vedada sıcak savaşın ortasında iki genç insan hem kendi sevgi dolu dünyalarında, hem de savaşın her şeyi yerle bir eden acımasız dünyasında yaşarlar; bütün zorlukları aşarlar sevgileriyle. Bir yanda insanı yok eden savaş, bir yanda insanı insan yapan sevgi... yaşama sevinci... bu çelişkili yaşam içinde bu iki insanı çeke sürükleye götüren olaylar... romanı en güzel savaş romanlarından biri yapan bir sonuç.

************

Birinci Dünya Savaşı, İtalya... İtalyan ordusunda gönüllü ola-rak görev almış bir Amerikalı Teğmen, Henry. Yine onun gibi gönüllü olarak çalışan İngiliz Hastabakıcı Catherine.Bir savaş, her yanda ölüm, her yanda acı, kaybedilen dostlar, sevgililer. Henry ve Catherine, savaşın vahşeti ve anlamsızlı-ğı içinde birbirleri için dost, arkadaş, sevgililer.Bir savaş, aşkın yeşerip çiçek açması için ne kadar uygun bir topraktır? Bir noktadan sonra, savaş artık bütün anlamını, bütün gerçeklerini yitirip, dost düşman demeden sadece adam öldürüp, kendini kurtarmaya çalışmaya dönüşünce, insan akıl sağlığını nasıl korur?Hemingway, sade, anlaşılır ve son derece akıcı bir yazım tar-zıyla, dünya edebiyatında çığır açmış bir yazardır.Belki de onun bütün romanlarını bu kadar güzel, bu kadar et-kileyici kılan, onun yazdığı hemen her şeyi dizginlenemez macera ruhuyla yaşamış, içinde hissetmiş olmasıdır.

******

Büyük savaşlar, büyük acıları, trajedileri getirirler ve ardından da büyük romanları...Ernest Hemingway ate günlerini, umut ve acılarını paylaştığı insanlarla birlikte cephede yaşadı. Savaşın ruhsal ve toplumsal yıkımlarının bile insanın içindeki sev... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 7 ay
Profil Resmi
Okumatadında bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 7 ay
Daha Fazla Göster

Okumatadında şu an ne okuyor?

Değirmenimden Mektuplar

%0

Çağlayanlar

%0

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.