Ozan Can

0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Ozan Can kütüphanesine ekledi.
Anna Karenina

Lev Nikolayeviç Tolstoy (1828-1910): Savaş ve Barış, Diriliş ve Kreutzer Sonat'ın büyük yazarı, sadece toplumsal olayları değil, bireyin duygularını da olağanüstü tasvir yeteneğiyle aktarmıştır. Yazar, en ünlü eserlerinden biri olan Anna Karenina'da evlilik, aşk ve ölüm konularını derin bir gözlem gücüyle ele almış, muhteşem edebi dehasıyla işlemiştir. 1875-1877 yılları arasında Ruskiy Vestnik dergisinde tefrika edilen romanın ilk baskısı 1878'de yapılmıştır.
Pek çok yazar ve eleştirmen Anna Karenina'yı gelmiş geçmiş en büyük roman saymaktadır. Tolstoy'un bu büyük eseri birçok kez sinemaya da uyarlanmıştır.

Lev Nikolayeviç Tolstoy (1828-1910): Savaş ve Barış, Diriliş ve Kreutzer Sonat'ın büyük yazarı, sadece toplumsal olayları değil, bireyin duygularını da olağanüstü tasvir yeteneğiyle aktarmıştır. Yazar, en ünlü eserlerinden biri olan Anna Karenin... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 2 ay
Ozan Can kütüphanesine ekledi.
Homeros, İlyada

Alessandro Baricco, topluluk karşısında İlyada'nın okunmasının iyi fikir olacağını düşünür. Ancak bu kırk saatten fazla sürecek zorlu bir deneyimdir. Bunun üzerine yazar destanı dinleyici karşısında okunabilecek biçimde yeniden yorumlamaya karar verir. Üzerinde çalışmak için destanın Maria Grazia Ciani'nin yaptığı, düzyazı biçimindeki İtalyanca çevirisini seçer.

İşe İlyada'da bazı kısaltmalar yaparak başlar, metindeki tekrarları çıkartır ama asla tüm bir sahneyi kesmez, özetlemez. Destanın özgün bölümlerini öne çıkartacak bir çalışma yapar. İki kuraldışı uygulaması vardır: Metinden tanrıları çıkartır, çünkü tanrıların boy gösterdiği bölümleri çağdaş duyarlılığa aykırı ve uzak bulur. Ayrıca Baricco, İlyada'nın müthiş laik bir yapısı olduğunu düşünmektedir, kendi deyimiyle Tanrılar yeryüzünde sık rastlanan ve eşi benzeri olmayan aşırılıkları aktarsalar da, İlyada son kertede tüm olaylarda insanların söz sahibi olduğu konusunda ayak direr. Tanrısız bir İlyada insancıl bir hal alır ve kişiler kaderleriyle baş başa kalırlar.

Baricco bugünün dinleyicisinin işini kolaylaştırmak, daha sıcak, daha içten bir anlatım yaratmak için metni yirmi bir sese bölüştürerek anlatımını birinci tekil şahsa çevirir. Dinleyicilere dayanak olacak karakterler vererek kendilerini onlarla özdeşleştirmelerini kolaşlaştırır.

Son olarak içindeki yazar dürtüsüne karşı koyamayan Baricco metne bazı eklemeler yapar. Bunları gotik bir cephe üzerinde çelik ve cam kullanılarak yapılan restorasyon çalışmalarına benzetir ve Homeros'un metninden ayrı tutmak için kitapta hepsi italik olarak geçer. Yazarın nicelik bakımından metinde gerçekten çok az payları olan bu eklemeleri yapmaktaki amacı İlyada'da satır aralarına gizlenen ayrıntıları su yüzüne çıkarmaktır.

Böylelikle ortaya çıkan İlyada, 2004 sonbaharında Torino ve Roma'da topluluk önünde okunur. Bu iki dinletiye on binden fazla kişi katılır. İtalyan radyosunda yapılan okumalardaysa, insanlar radyoyu kapatmaya gönülleri elvermediği için park yerlerinde, arabalarının içinde otururlar.

Baricco Antik Yunancadan İtalyancaya düzyazı biçiminde çevrilen bir metnin, yine İtalyanca yapılan bir uyarlamasının, farklı dillere çevrilerek dünyayı dolaşmasının Borges'i pek keyiflendirecek bir edebi serüven olduğunu söyler. Kendisi öyle olmadığını düşünse de, Homeros metninin gücünden bir şeyler yitirmiş olup olamayacağı kuşkularının giderilmesini okura bırakır.

Kitap Baricco'nun yazdığı önsözle açılır. Baricco metni değerlendirişini ve üzerindeki çalışmasının aşamalarını anlatır. Öykünün sonunda yazarın çağımızın durumuyla İlyada'da anlatılanları kıyasladığı, metni bir savaş anıtı olarak değerlendirdiği ve savaşın estetik yanını, insanoğlunun savaşa olan gereksinmesini incelediği bir sonsöz bölümü vardır. Yazar savaşa bir güzelleme olan İlyada'nın insani, dişil, estetik yönünden söz eder. İlyada'nın kahramanlarının savaşmaya direnmelerini, kadınların destanda sağduyunun sesi olarak yerine getirdikleri görevi, bu savaş anıtının barış çağrısını araştırır: İlyada bir savaş anıtının altına gömülmüş ama savaşa elveda demeye çabalayan, Antik Yunanda ulaşılamasa da sezilen ve hatta bilinen bir uygarlığa göz atma olanağıdır, der. Baricco'ya göre insanoğlu gündelik yaşamın anlamsızlığından ve tekdüzeliğinden kaçmak, kendisi gerçekleştirmek uğruna güzel idealler kılığına girmiş savaşa sığınmaktan kendini alamamaktadır. Ama Akhilleus'u ölümcül savaştan uzaklaştırmayı başaramazsa sonu pek tekin görünmemektedir.

Alessandro Baricco, topluluk karşısında İlyada'nın okunmasının iyi fikir olacağını düşünür. Ancak bu kırk saatten fazla sürecek zorlu bir deneyimdir. Bunun üzerine yazar destanı dinleyici karşısında okunabilecek biçimde yeniden yorumlamaya karar... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 2 ay
Ozan Can kütüphanesine ekledi.
Yabancı

ALDIĞI ÖDÜLLER: 1957 Nobel Ödülü Albert Camusnün ( 1913-1960) en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş kitabı olan ve hâlâ en çok satan kitaplar arasında yer alan Yabancı, aynı zamanda yazarın en gizemli yapıtı. Ölümün egemen olduğu bir varlıkın en anlamsız olgularını saçma bir düzensizlik içinde yaşayan bu romanın başkişisi Meursault, bir simge kahraman değildir, adı olmayan bir Yabancıdır; bu eksik kimlik, gerçeklikten algıladığı şeyi yapılandıramayan, yeniden örgütleyemeyen, ama gerçekliğin yankılarını yakalamaya çalışan bir boş bilincin imgesidir. Onun kayıtsızlığı ve edilgenliği, işte bu boş bilincin ürünüdür. Yabancı, büyüleyici gücünü, içinde barındırdığı trajedi duygusuna borçlu: Bir türlü ele geçirilemeyen anlamın sürekli aranması, bilinç ile toplumsal dünya arasındaki çatışma... Camusyle buluşanların hiçbiri, onunla karşılaşınca hayal kırıklığına uğramamıştır. Mutluluk, bir yerde ve her yerde hiçbir şey beklemeden dünyayı, insanları sevmektir, der Camus. Giderek daha çok sevilen bir yazar olması, onun bu sevgisinin yansımasından başka bir şey değildir.

ALDIĞI ÖDÜLLER: 1957 Nobel Ödülü Albert Camusnün ( 1913-1960) en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş kitabı olan ve hâlâ en çok satan kitaplar arasında yer alan Yabancı, aynı zamanda yazarın en gizemli yapıtı. Ölümün egemen old... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 2 ay
Ozan Can kütüphanesine ekledi.
Ateşi Çalmak – 2. Cilt: Fırtınanın Ortasında

Açıklama :Firtinanin Ortasinda (2. Cilt); Marx ve Engelsin birlikte mücadeleye karar verdikleri andan baslayarak, 1848 devrimleri sonrasina kadar uzanan çalkantili dönem, bir devrim kitasi görünümü kazanan Avrupanin tüm devrimci karakteristikleri anlatiliyor.

Açıklama :Firtinanin Ortasinda (2. Cilt); Marx ve Engelsin birlikte mücadeleye karar verdikleri andan baslayarak, 1848 devrimleri sonrasina kadar uzanan çalkantili dönem, bir devrim kitasi görünümü kazanan Avrupanin tüm devrimci karakteristikleri anl... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 2 ay
Ozan Can kütüphanesine ekledi.
Ateşi Çalmak – 1. Cilt: Karl Marx’ın Gençliği

Ateşi Çalmak, Karl Marx ve döneminin belgesel romanıdır. Tamamı dört cilt halinde yayına hazırlanan bu büyük eser, biyografik bir romanın alışılmış sınırlarını aşan bir konu ve ayrıntı zenginliğine sahiptir. Sovyet araştırmacı ve yazar Galina Serebryakova, büyük işçi mücadelelerini, bu mücadelenin ortaya çıkardığı sınıf önderlerini, teorisyenleri ve örgütçüleri, tümüyle belgelere dayanan bir roman kurgusu içinde anlatmaktadır. Serebryakova, araştırmalarını, yalnızca Sovyetler Birliği Marksizm-Leninizm Enstitüsü'nde değil, aynı zamanda Avrupa'nın belli başlı merkezlerinde, işçi sınıfı mücadelesinin o dönemde geçtiği bütün bölgelerde de ince bir sabırla yıllarca sürdürmüş ve eserinde yer verdiği her olayın, tarihsel gerçekliğe uygun olmasına özen göstermiştir. Bir başka deyişle, proletarya hareketinin duygusal ve psikolojik boyutlarına ilişkin olarak söylenenler dahil, bu kitapta, tarihsel gerçeklikle çeliştiği söylenebilecek tek bir satır bile yoktur.

Ateşi Çalmak, Karl Marx ve döneminin belgesel romanıdır. Tamamı dört cilt halinde yayına hazırlanan bu büyük eser, biyografik bir romanın alışılmış sınırlarını aşan bir konu ve ayrıntı zenginliğine sahiptir. Sovyet araştırmacı ve yazar Galina Serebry... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 2 ay
Ozan Can kütüphanesine ekledi.
Devletler ve Toplumsal Devrimler

Theda Skocpolün, ilk baskısı 1979da yayımlanan Devletler ve Toplumsal Devrimler adlı bu yapıtı, tarihsel sosyolojinin klasiklerindendir. Skocpol, toplumsal devrimler üzerine kuramını geliştirirken, daha önce aynı kümede değerlendirilmeyen Fransa, Rusya ve Çin devrimlerinin yanı sıra, bir toplumsal devrimle sonuçlanmayan 17. yüzyıl İngilteresi ve 1848 Prusyasını da alır.Toplumsal devrimlerin incelenmesinde, karşılaştırmalı tarihsel çözümleme yöntemini kullanan yazar, bir devrimci durumun ortaya çıkışında uluslararası devletler sisteminin rolünün altını çizer; bir devrimci durumun bir toplumsal devrime dönüşmesinde de köylülüğün rolünü vurgular.

Theda Skocpolün, ilk baskısı 1979da yayımlanan Devletler ve Toplumsal Devrimler adlı bu yapıtı, tarihsel sosyolojinin klasiklerindendir. Skocpol, toplumsal devrimler üzerine kuramını geliştirirken, daha önce aynı kümede değerlendirilmeyen Fransa, Rus... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 2 ay
Daha Fazla Göster

Ozan Can şu an ne okuyor?

Ozan Can şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.