Balayı için geldikleri otelin odasında bu notu gören Mia ve Darian dehşete düşmüşlerdi ve notun kimden geldiğini biliyorlardı: Darianın cani ruhlu, kadınlara zevk için tecavüz edip, onları işkence yaparak öldüren psikopat ve katil babası Robdu bu mesajı yazan...
Rob yıllarca karısını ve Darianı dövmüş, işkence etmiş ve hayatı onlara zehir etmişti. Darian tam mutluluğu bulduğunu düşündüğü bir anda karşısına nefret ettiği sadist babası Rob tekrar çıkmıştı. Babası tarihin şimdiye kadar gördüğü en vahşi seri katillerden biriydi. Rob oğlundan ne istiyordu ve ona neden acı çektiriyordu? Darian ve Miayı öldürmek isteyen bu psikopat ruhlu baba, bu amacına ulaşabilecek miydi? Bu gözü dönmüş seri katil cinayetlerini nasıl bu kadar mükemmellikle ve yakalanmadan işleyebiliyordu? Hem Amerikan hem de İngiliz polisi bu psikopatın işlediği cinayetleri ve tecavüzleri ortaya çıkarıp Robu etkisiz hale getirebilecek mi, yoksa Rob yakalanmadan insanları öldürmeye devam edecek miydi?
Bu sıra dışı gerilim romanını elinizden bırakamadan bir çırpıda bitireceksiniz. Aksiyon ve gerilim edebiyatını seven okurların hafızalarından kolay kolay çıkmayacak değerli bir eser
Balayı için geldikleri otelin odasında bu notu gören Mia ve Darian dehşete düşmüşlerdi ve notun kimden geldiğini biliyorlardı: Darianın cani ruhlu, kadınlara zevk için tecavüz edip, onları işkence yaparak öldüren psikopat ve katil babası Robdu bu mes... tümünü göster
Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk...
Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkarının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur. Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz. Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman. Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları.... Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasının yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakların yok edilişinin aşama aşama gözler önüne seriyor. Uçurtma Avcısında anlatılan olağanüstü bir dostluk. Bir insanını diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü...
Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk...
Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ... tümünü göster
Bir pazar akşamı, Faverollesde, kilise meydanındaki fırıncı Maubert Isabeau yatmak üzereyken, dükkanın parmaklıklı camlı cephesine vurulduğunu duydu. Oraya gittiğinde, bir kolun, parmaklıklı camda yumrukla açılan delikten içeri dalıverdiğini gördü. Bir ekmeği yakaladı kol ve götürdü.Telaşla dışarı fırladı Isabeau. Hırsız var gücüyle kaçıyordu. Isabeau peşinden koştu, yakaladı. Hırsız ekmeği atmıştı ama kolu kanıyordu. Jean Valjeandı bu. Bu olay 1795te geçiyordu. Mahkemeye verdiler Jean Valjeanı, meskun evden, gece, mala zarar vererek hırsızlık suçundan. Silahı vardı, iyi nişancılar arasında sayılıyordu, ara sıra da kaçak avlanırdı. (...) Jean Valjean suçlu bulundu. Yasa maddeleri kesindi. Uygarlığımızın korkunç anları vardır.Bunlar cezanın bir yıkılma kararını tebliğ ettiği anlardır. Toplumun düşünen bir varlığı uzaklaştırdığı, onun onarılmaz bir biçimde yüzüstü bırakılışını sonuçlandırdığı an, ne hüzünlü bir andır! Beş yıl kürek cezası verildi Jean Valjeana. (...) Memleket bu adama çok şey borçluydu, yoksullar her şeyi ona borçluydu, o kadar iyi ve yumuşak bir insandı ki onu sevmeden edemediler, özellikle de işçiler tapıyordu. Madleleine de bu sevgiyi hüzünlü bir ciddiyetle karşılıyordu.Fransız edebiyatının babası Victor Hugonun yazdığı... Dünya edebiyatının en büyük başyapıtlarından biri olan Sefiller, tam metin ve yepyeni bir çeviriyle olması gereken yerde... Oğlak Klasikleri arasında.
Bir pazar akşamı, Faverollesde, kilise meydanındaki fırıncı Maubert Isabeau yatmak üzereyken, dükkanın parmaklıklı camlı cephesine vurulduğunu duydu. Oraya gittiğinde, bir kolun, parmaklıklı camda yumrukla açılan delikten içeri dalıverdiğini gördü. B... tümünü göster
Jimmyyi şehrin bir ucundan diğer ucuna kovalayan bu esrarengiz adamlar kim?Neden onun peşindeler?Annesinin ve babasının Jimmyden sakladıkları nedir? Jimmy kime güvenebilir?..Ve nasıl oluyor da aniden bu insanüstü hareketleri yapma yeteneği kazanıyor?Jimmy Coatesin bir sırrı var; kendisinin bile bilmediği bir sır.Ve bu sır ne ise, artık bir ölüm kalım meselesi......tam anlamıyla kusursuz bir macera. Biraz Bond, biraz Matrix ve hiç okumadığınız pek çok şeyden biraz var. Biri bunun filmini çeksin!FlipsideSürprizlerle dolu, sürükleyici bir gerilimFunday TimesJoe Craigin, yeni nesil erkek çocuklarını kitaplara bağlayan alaycı bir tarzı var. Bu da başlı başına bir süper kahraman işi!The Times
Jimmyyi şehrin bir ucundan diğer ucuna kovalayan bu esrarengiz adamlar kim?Neden onun peşindeler?Annesinin ve babasının Jimmyden sakladıkları nedir? Jimmy kime güvenebilir?..Ve nasıl oluyor da aniden bu insanüstü hareketleri yapma yeteneği kazanıyor?... tümünü göster
Aşk bazen sandığınızdan daha yakındadır…
Yıllardan 1988, günlerden 15 Temmuz'dur ve DEXTER ile EMMA henüz tanışmıştır. Ama birlikte geçirdikleri tek bir gün, sürekli birbirlerini düşünmelerine yetmiştir.
"Her okuyucu bu kitaba âşık olacak. Ve her yazar bu kitabı kendisinin yazmış olmasını dileyecek."
Tony Parsons
"Bitirmek üzereyken kitabı göğsüme bastırdığımı ve üzerine iri bir gözyaşı damlattığımı söylemekten utanmıyorum."
The Times
"Bir Gün'ün yanında bir sağlık uyarısı verilmeli: Bu kitap ciddi derecede bağımlılık yapabilir."
Belfast Telegraph
"Enfes bir aşk hikâyesi."
Sunday Herald
"Bu kitabı sevmeyecek bir tek kişi bile düşünemiyorum."
BBC
"Bu tam bir, bütün randevularımı iptal edin-beni rahat bırakın, türü bir kitap."
The Times Book Club
Aşk bazen sandığınızdan daha yakındadır…
Yıllardan 1988, günlerden 15 Temmuz'dur ve DEXTER ile EMMA henüz tanışmıştır. Ama birlikte geçirdikleri tek bir gün, sürekli birbirlerini düşünmelerine yetmiştir.
"Her okuyucu bu kitaba âşık olac... tümünü göster
Neden yazarız? Daha doğrusu neden anı defteri tutarız? Yaşamımızın her döneminde, ama özellikle ilk gençlik çağında, sorunlarımızı, mutlu mutsuz anılarımızı bizi yargılamadan dinleyen, paylaşan birilerine gereksinim duyarız. Ve -bu biri- evet, bildiğiniz, anı defterimizdir. On beş yaşındaki Serra tüm duygularını, düşüncelerini anı defteriyle paylaşıyor. Annesiyle babası neden garip davranıyorlar? Yoksa yolunda gitmeyen bir şeyler mi var? Çeşmede tatil günlerinde tanıştığı yeni arkadaşları Serranın yaşamında ne gibi değişikliklere neden olacaklar? Tüm bu sorunların cevaplarını Serranın anı defterinde bulacaksınız.
Neden yazarız? Daha doğrusu neden anı defteri tutarız? Yaşamımızın her döneminde, ama özellikle ilk gençlik çağında, sorunlarımızı, mutlu mutsuz anılarımızı bizi yargılamadan dinleyen, paylaşan birilerine gereksinim duyarız. Ve -bu biri- evet, bildiğ... tümünü göster