Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin tarafından 1922 yılında yazılmış bir romandır. Türk edebiyatının en çok sevilen klasik eserleri arasında yer alır. Ağırlıklı olarak Anadolu'da geçen ve arka planda Osmanlı'nın son yıllarını anlatan bir romandır. Kitabın son kısmı hariç, ki bu bölüm dışarıdan bir gözlemcinin anlattıklarıdır, romanın ana kahramanı Feride'nin hatıra defteri şeklinde yazılmıştır.
Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu'nu önce İstanbul Kızı adıyla dört perdelik bir oyun olarak yazmıştır. Yapıtı, 1922'de Vakit Gazetesi'nde Çalıkuşu adıyla roman olarak yayınlanınca büyük ilgi çekmiştir.
Çalıkuşu, duygusal bir olayı anlatmakla birlikte dönemin toplumsal sorunlarının eleştirel olarak da ortaya koymaktadır. Çalıkuşu, Türkiye'de yeni ve modern bir dönemin başlamasını özendiren bir roman olarak kabul edilmektedir.
Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin tarafından 1922 yılında yazılmış bir romandır. Türk edebiyatının en çok sevilen klasik eserleri arasında yer alır. Ağırlıklı olarak Anadolu'da geçen ve arka planda Osmanlı'nın son yıllarını anlatan bir romandır... tümünü göster
Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinedir. İstikbalde dahi seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! bu imkân ve şeriat, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar, gaflet ve delâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen: Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asîl kanda mevcuttur!
Mustafa Kemal ATATÜRK
Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinedir. İstikbalde dahi seni, bu hazineden mahrum ... tümünü göster
İnci Aral, Sevginin Eşsiz Kışında kadın-erkek ilişkilerini anlatırken cesur. Cesur evet ve hemen eklemek gerek: Yazdığının bir edebiyat eseri olduğunu hiç mi hiç aklından çıkarmıyor. (...) Ayrıntıları ustalıkla kullanıyor (...) ve hikâye okundukça aydınlanıyor. İnci Aralda bir ressam gözü var. - Fethi Naci / Gücünü Yitiren Edebiyat Şiire çok yakın bir söylemi var İnci Aralın. Sevginin Eşsiz Kışı baştan sona şiirsel bir metin... Leyla Şahin / Cumhuriyet. Kitap/Sayı: 253 İnsanın her yaşta, her koşulda yaşayabileceği, bir çakımlık şimşek gibi yaşamımızı aydınlatan, gözlerimizi kamaştıran, dünyamızı mutlulukla dolduran sevgiler de sürekli olamıyor. Zamanla eskiyor, düşünmediğimiz biçimlere giriyor, yeni kanallar arıyor kendine. Sevginin Eşsiz Kışı, insanı sevgi kadar, kendi kendini yiyip tüketen, iki kişinin birbirine anlayıp değerlendirmelerine fırsat tanımayan, tersine atmacalar gibi birbirine saldırtan duygu fırtınalarını anlatıyor. İnci Aral özgün ve şiirsel diliyle en özel duygularımıza eğiliyor. - Hidayet Karakaş / Cumhuriyet/Ağustos 1986
İnci Aral, Sevginin Eşsiz Kışında kadın-erkek ilişkilerini anlatırken cesur. Cesur evet ve hemen eklemek gerek: Yazdığının bir edebiyat eseri olduğunu hiç mi hiç aklından çıkarmıyor. (...) Ayrıntıları ustalıkla kullanıyor (...) ve hikâye okundukça ay... tümünü göster
Çalıkuşu Feride günlüğünün arka kapağına mavi mürekkeple yazarak bitirirdi sözde yaşam öyküsünü... Bu geceye kadar hep bir parça senindim Kâmran diye, anımsar mısın?Bir başkasının kadını olmaya giderken ebediyete dek Kâmrana teslim ederdi aslında kendini... Yazar ve bırakırdı... Kâğıda, tarihe, boşluğa, aslında sevgiliye...
Bu konuştuklarımız
kâğıda dökülürken, tüm albümler ve sandıklar bir bir açılırken aslında serüvenin sonunun olmadığını gördük...
Çalıkuşu Feride günlüğünün arka kapağına mavi mürekkeple yazarak bitirirdi sözde yaşam öyküsünü... Bu geceye kadar hep bir parça senindim Kâmran diye, anımsar mısın?Bir başkasının kadını olmaya giderken ebediyete dek Kâmrana teslim ederdi aslında ken... tümünü göster
Sana güzel bir yaz günü gelmiştim. Karlı bir sabahta gidiyorum. Beş mevsim yaşamışız beraber. Beş mevsim bir iç denizi kurutmaya yetti. İşte böyle sevgili... Biz artık seninle haritada iki küçük su lekesi. Hiçbir nehir kavuşturamaz bizi. İclal Aydın, çok satan ve büyük bir beğeni kazanan kitabı Hayat Güzeldirden sonra, ikinci kitabı Bitmiş Aşklar Emanetçisinde bu kez öyküleriyle sesleniyor okurlarına... Bu öykülerin kahramanları bazen bir şiire, bazen bir köşe yazısına, bazen de yazarın belleğine, yüreğine ya da hayal gücüne konuk oldular. Aşkları, yalnızlıkları, acıları, özlemleri, mutluluklarıyla... Onları tanıyacaksınız belki. Kendinizi bulacaksınız onlarda... Zaten, Cem, Ayşegül, İclal... Fark etmiyor Hepimizin hayatı bitmiş bir aşktan geçiyor.
Sana güzel bir yaz günü gelmiştim. Karlı bir sabahta gidiyorum. Beş mevsim yaşamışız beraber. Beş mevsim bir iç denizi kurutmaya yetti. İşte böyle sevgili... Biz artık seninle haritada iki küçük su lekesi. Hiçbir nehir kavuşturamaz bizi. İclal Aydın,... tümünü göster
Tuğçeeee şu anda kitap okumuyor.