Çıldırmış olmalıyım. Bu sözcükleri uykumda duyuyorum ve her duyduğumda boğazımın gerisinde bir yerde, gırtlağın burunla birleştiği noktada hani o korktuğunuzda kuruyan bölgede kumru gibi dem çekiyorum. Sizi yaşadığımız yere götürebilmek için çıldırıyorum...Bir otoyolun kenarında, şehir merkezinden on iki, denizdense dört kilometre uzakta, atılmış buzdolapları, kaza geçirmiş kamyonlar, kırık lavabolarla dolu bir çöplük bölgesindeyiz. Büyük bir Olimpiyat Stadyumunun yapılacağından söz edilen bu yer aslında kendiliğinden oluşmuş bir mahalle. Bir zamanlar büyük bir işadamı olan Vico ile sevgilisi Vicanın, buraya ilk yerleşen olduğu için herkese kendi kanununu dayatan Jackin ve her biri kendi geçmişini bir yük gibi taşıyan Annanın, Marcellonun, Melekin, Libertonun, Joachimin, Saulün, Dannynin, Corinanın, Alfonsonun sığındıkları, yaşamlarından ellerinde kalan ne varsa korumaya çalıştıkları evlerinin yer aldığı kendine özgü bir mahalle. Ve bu mahallenin Vicaya âşık köpeği Kral...Hırslar ve umutsuzluklar, sevgiler ve kayıtsızlıklar, varkalma çabaları ve kendini ölüme bırakış: Büyük zenginliklerin yanı başında büyük yoksulluklar... Kral, yeni bir barbarlık çağının, Köpekler Çağının habercisi mi?
Çıldırmış olmalıyım. Bu sözcükleri uykumda duyuyorum ve her duyduğumda boğazımın gerisinde bir yerde, gırtlağın burunla birleştiği noktada hani o korktuğunuzda kuruyan bölgede kumru gibi dem çekiyorum. Sizi yaşadığımız yere götürebilmek için çıldır... tümünü göster
Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf'un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu.
Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hiyakesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.
Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebe... tümünü göster
Jane Austen, 1815'te, 39 yaşındayken tamamladığı Emma'nın en sevdiği romanı olduğu söyler. Aşk ve Gurur ve Mansfield Parkı gibi romanların yazarının gözbebeğidir Emma. Bir taşra kasabasındaki üç genç kızın gerçek aşkı arayışını anlatan roman, bir yandan insan yaradılışının zayıf yönlerini, bir yandan da 19. yüzyıl İngiliz toplumunun katı ve ikiyüzlü geleneklerini inceden inceye alaya alır.
Büyük İngiliz şairi Lord Tennyson, Jane Austen'ı, Shakespeare'den sonra en büyük İngiliz yazarı diye nitelemişti. Jane Austen külliyatı, Sir Winston Churchill'in başucundan eksik olmazdı. Yapıtları çoktan Dünya Klasikleri arasındaki yerini almış olan Austen günümüzde İngiliz edebiyatının Mozartı olarak tanınıyor. İngiliz romanının doğuşu 18. yüzyılın ilk yarısında Daniel Defoe, Samuel Richardson ve Henry Fielding'in yapıtlarıyla başlatılırsa da, romanın gündelik yaşamın sıradanlığı içinde sıradan insanları gerçekçi bir bakışla ele alan modern bir türe dönüşmesi Jane Austen'la gerçekleşmiştir.
Austen, altı romanıyla, İngiliz toplumundaki orta sınıf yaşamını edebiyata yansıtmış, aile edebiyatının olanaklarını ortaya koymuştur. Austen'ın romanlarını 18. yüzyıl geleneklerinden çok, modernliğe yakın kılan da kadın kahramanları ile toplumsal çevreleri arasındaki gerilim üstünde yoğunlaşmalarıdır. Nükteli, gerçekçi ve her çağa seslenen üslubunun, böylesine ustaca anlatılan öykülerin ve böylesine güzel kurulmuş romanların verdiği doyumun yanı sıra o modern yaklaşım da Austen'ın yapıtlarının günümüzde bile her türden okura seslenebilmesinin nedenlerinden biridir. Austen'ın romanlarının sağlam yapısı ve dar çevrelerde yaşayan sıradan insanların trajikomik yaşamını tüm çıplaklığıyla sergilemesini sağlayan teknik yetkinliği, günümüz eleştirmenlerini de hayran bırakmaktadır.
Jane Austen, 1815'te, 39 yaşındayken tamamladığı Emma'nın en sevdiği romanı olduğu söyler. Aşk ve Gurur ve Mansfield Parkı gibi romanların yazarının gözbebeğidir Emma. Bir taşra kasabasındaki üç genç kızın gerçek aşkı arayışını anlatan roma... tümünü göster
Köydeki Olaylarla İlgisi Olanlar: Porter: Emekli memur. Gevezenin biriydi. Gordon Cloade: Yaşlı milyoner. Birdenbire evlenmeye kalkışmıştı. Rosaleen Cloade: Gordonun genç karısı. Gerçekten aptal mıydı? David Hunter: Rosaleenin ağabeysi. Kardeşini koruması gerektiğine inanıyordu. Robert Underhay: Rosaleenin ilk kocası. Afrikada öldüğü söyleniyordu. Lionel Cloade: Gordonun kardeşi. Doktorluktan çok, araştırma yapmaya meraklıydı. Kathie Cloade: Lionelin karısı. Ruhlar âleminden yardımına geldiklerine inanıyordu. Jeremy Cloade: Gordonun diğer kadeşi. İyi bir avukat olduğu söyleniyordu. Frances Cloade: Jeremynin karısı. Soylu bir ailedendi. Adela Marchmont: Gordonun kız kardeşi. Para sıkıntısı çekiyordu. Lynn Marchmont: Adelanın güzel kızı. Evine döndüğüne pişmandı. Rowley Cloade: Gordonun yeğeni. Fazla durgun ve sessiz bir gençti. Enoch Arden: Bir yabancı. Bazı garip iddialarda bulunuyodu. Beatrice Lippincot: Geyik Hanında çalışıyordu. Kapı dinlemeye meraklıydı. ve Hercule Poirot (Kitabın Girişinden)
Köydeki Olaylarla İlgisi Olanlar: Porter: Emekli memur. Gevezenin biriydi. Gordon Cloade: Yaşlı milyoner. Birdenbire evlenmeye kalkışmıştı. Rosaleen Cloade: Gordonun genç karısı. Gerçekten aptal mıydı? David Hunter: Rosaleenin ağabeysi. Kardeşini kor... tümünü göster
Buket Uzuner'in içten, duyarlı ve mizah dolu üslubuyla yazdığı çağdaş bir roman.'İki Yeşil Susamuru, Anneleri, Babaları, Sevgilileri ve Diğerleri' çevre politikasına, aşka, enerji sorununa, kadın-erkek ilişkisine alternatif çözümler arayan aydın ve farklı bir çiftin öyküsü, bir 'modern zamanlar' romanı.'İki Yeşil Susamuru', iyi romandan kafa cimnastiği beklentisi içinde olan kültür seçkinlerine de bir şeyler sunuyor; hem biçim hem de öz açısından.'-Gürsel Aytaç-'Buket Uzuner iki katmanlı romanında çağdaş bir kadının portresi çevresinde aile, sevgi ve intiharı sorguluyor
Buket Uzuner'in içten, duyarlı ve mizah dolu üslubuyla yazdığı çağdaş bir roman.'İki Yeşil Susamuru, Anneleri, Babaları, Sevgilileri ve Diğerleri' çevre politikasına, aşka, enerji sorununa, kadın-erkek ilişkisine alternatif çözümler a... tümünü göster
Çocukluğun kendine has samimiyet ve kızgınlık üslubuyla anlatıldığı bir kitap. Dickensin geniş hayal dünyası, böyle önemli bir eserin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. MEB Talim ve Terbiye Kurulunun 2243 sayılı Tebliğler Dergisinde yayınlanan kararı ile ilköğretim okulu öğrencilerine tavsiye edilmiştir.
******
Dickens bütün eserleri arasında en çok bu romanı severdi. Bu, belki de David Copperfieldin kendi hayatı üzerine kurulmuş bir roman oluşundan ileri geliyordu. Gerçekten ünlü İngiliz romancısı, dehasının en büyük kudretini bu romanında göstermiş, ruhundaki canlılığı, gözlemlerindeki güçlülüğü, tekniğindeki sağlamlığı bu romanında ölümsüzleştirmiştir diyebiliriz. Öyle ki, Dickens denince, ilk önce akla pek haklı olarak şaheseri kabul edilen- bu romanı gelir. Orada, meraklı olanlar başkahramanının çevresinde dönerken, bu arada daha başka kişiler, çeşitli karakterlerin örnekleri olarak yaşamakta, bunların her biri dahi romancının kaleminden aldıkları ışıkla canlanmaktadır.Endüstrinin emekleme çağında, kapitalizmin acımasızlığı altında, günde on altı saate varan çalışma koşullarıyla ezilen işçiler...Dönemin İngilteresinin, üretim mekanizmasının ve toplumun Dickens tarafından ustaca çizilen portresi...
******
Çocukluğun kendine has samimiyet ve kızgınlık üslubuyla anlatıldığı bir kitap. Dickensin geniş hayal dünyası, böyle önemli bir eserin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. MEB Talim ve Terbiye Kurulunun 2243 sayılı Tebliğler Dergisinde yayınlanan karar... tümünü göster
annabel lee şu anda kitap okumuyor.