İşlemediği bir cinayetten, müebbet kürek cezasına çarptırıldığı sıra, Henri Charrièrein özgürlük mücadelesinin bir ifadesi olarak doğdu Kelebek. Çok genç yaşında tutkunu olduğu idealleri ve gelecek arzusu onu insanca bir felsefe ve üstün bir uygarlıkla tanıştırdı: Modern sistemin kokuşmuş yolları yerine Kızılderililerin, cüzzamlıların, okuma yazma bilmeyen yoksul balıkçıların gerçek uygarlığıyla .Bir, iki, üç, dört, beş; bir, iki, üç, dört, beş. Ardı ardına sıralanan bu rakamlar aslında bir hücrenin uzunluğu: Bir uçtan bir uca beş adım. Tüm yaşamın göz önünden geçtiği beş adım. Hayallerle ve tutkularla atılan beş adım. Yargıçlara, mahkemeye ve insan kazanmak yerine kaybetmeye dayalı yargı sistemine atılan beş adım. Modern olarak nitelenen ülkelere atılan beş adım. Tüm duyguları iğdiş eden her türlü korkuyu insanın içine salan beş adım. Özgürlüğe ve geleceğe atılan beş adım.Kelebek bir özgürlük mücadelesi...
İşlemediği bir cinayetten, müebbet kürek cezasına çarptırıldığı sıra, Henri Charrièrein özgürlük mücadelesinin bir ifadesi olarak doğdu Kelebek. Çok genç yaşında tutkunu olduğu idealleri ve gelecek arzusu onu insanca bir felsefe ve üstün bir uygarl... tümünü göster
Abdülhamit'in yaverlerinden Yüzbaşı Tahir Bey'in oğlu olan Kemal Tahir 15 Nisan 1910'da İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'ndeki öğrenimini yarım bırakıp, avukat kâtipliği, Zonguldak'taki kömür işletmelerinde ambar memurluğu yaptı. 1930'da İstanbul’a döndü. Vakit, Haber, Son Posta gazetelerinde röportaj yazarı, çevirmen, düzeltmen olarak çalıştı. Yedigün ve Karikatür dergilerinde sekreterlik, Karagöz gazetesinde başyazarlık, Tan'da yazı işleri müdürlüğü yaptı. 1938'de siyasi görüşleri nedeniyle Bahriye Olayı olarak bilinen davanın sanıklarından biri olarak Donanma Komutanlığı Mahkemesi'nde yargılandı, askeri isyana teşvik etmekle suçlanıp 15 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı (Deniz subayı olan kardeşi Nuri Demir ve Nazım Hikmet de aynı davadan mahkûm oldular). Çankırı, Çorum, Kırşehir, Malatya cezaevlerinde 12 yıl yattıktan sonra 1950'de çıkan aftan yararlanıp serbest kaldı. 6-7 Eylül olayları sırasında bir kez daha tutuklandı, Harbiye Cezaevi'nde 6 ay yattı. Cezaevi yaşamının ardından İstanbul'a döndü ve İzmir Ticaret gazetesinin İstanbul temsilciliği görevinde bulundu. İkinci eşi Semiha Sıdıka Hanım ile evlendi. Körduman, Bedri Eser, Samim Aşkın, F. M. İkinci, Nurettin Demir, Ali Gıcırlı gibi takma isimlerle gazetelere tefrika aşk ve macera romanları yazdı. Fransızcadan çeviriler yaptı. 14 ay kadar Aziz Nesin ile birlikte kurdukları Düşün Yayınevi'ni yönetti. Metin Erksan, Halit Refiğ, Atıf Yılmaz ile senaryo çalışmaları yaptı.
İlk önemli eseri 4 bölümlük Göl İnsanları uzun öyküsü Tan gazetesinde tefrika olarak yayınlandı, eser 1955'te kitap olarak basıldı. Yine 1955'te basılan Sağırdere romanıyla adını duyurdu. Ölünceye kadar kalemiyle geçindi.
Ekonomik zorluklar nedeniyle gazetelere tefrika romanları yazan Tahir, aynı zamanda çevirilerini yaptığı Mayk Hammer serisi için yeni kitaplar da yazdı.
1968'de SSCB'ye gitti.
1970'de akciğer ameliyatı geçiren Tahir, özellikle Marksist terminolojiyi yerlileştirerek, Anadolu'ya uygun bir sol düşünce oluşturmaya çalıştı. Kendi çevresinde fikirlerini savunan bir grup oluşturan Kemal Tahir, dönemin bir çok Kemalist aydını tarafından da haksız biçimde eleştirildi. Romanlarının ana damarını oluşturan toplum ve tarih tezleri nedeniyle uzunca bir dönem tartışmaların odağında yer alan Kemal Tahir 21 Nisan 1973'te geçirdiği bir kalp krizi sonucu İstanbul'da öldü.
Abdülhamit'in yaverlerinden Yüzbaşı Tahir Bey'in oğlu olan Kemal Tahir 15 Nisan 1910'da İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'ndeki öğrenimini yarım bırakıp, avukat kâtipliği, Zonguldak'taki kömür işletmelerinde ambar memurluğu yaptı. 1930'da İstanbu... tümünü göster
Hardy'nin tuhaf büyüsü insanı sarıyor.
Hardy'nin tuhaf büyüsü insanı sarıyor.
asli9791 şu anda kitap okumuyor.