Bütün evliliklerde bir kırılma noktası vardır.
Bütün aileler yara alır.
Bütün savaşların bir bedeli olur...
Yirmi yıllık evlilikleri bitme noktasına sürüklenirken birçok çift gibi Michael ve Jolene de çocuklar, kariyer, fatura, ev işleri gibi günlük yaşamın sıkıntılarıyla uğraşmak zorundadırlar. Ancak hayatları beklenmedik bir biçimde değişir, ailenin direği olan Jolene tehlikeli bir savaşa doğru ilerlerken, kızlarına tek başına nasıl ebeveynlik yapacağına dair en ufak bir fikri olmayan Michael evde kalır. Bir anne olarak ailesinden uzak kalmak Jolene için çok ıstırap vericidir ancak bir asker olarak da sorumlulukları vardır. Savaş Jolenei hiç kimsenin öngöremediği biçimde değiştirecek, Michael ve Jolenein en büyük korkularıyla yüzleşmelerini sağlayacaktır.
Kristin Hannah bu duygusal kitabında, âşık ve birbiriyle savaş halinde bir karı kocanın ilişkisine yoğunlaşarak sıkıntılı bir evliliğin mahrem topraklarında geziniyor...
Seni artık sevmiyorum. Dev bir dalga gibiydi o cümle, hiç umulmadık bir anda gelen, binaları temelinden yıkıp evleri un ufak eden bir dalga gibi...
''Cesur, gerçekçi ve düşündürücü bir roman.
Kristin Hannah tüm kalbiyle yazan şefkatli ve inandırıcı bir yazar.''
Luanne Rice
''Evden Çok Uzakta önce kalbinizi kıracak, sonra da sizi iyileştirecek.''
Janis Owens
''Bu kitap beni çok derinden etkiledi, herkese şiddetle tavsiye ediyorum.''
Francine Mara
Bütün evliliklerde bir kırılma noktası vardır.
Bütün aileler yara alır.
Bütün savaşların bir bedeli olur...
Yirmi yıllık evlilikleri bitme noktasına sürüklenirken birçok çift gibi Michael ve Jolene de çocuklar, kariyer, fatura, ev işleri gibi gü... tümünü göster
Bir adam var bilir misiniz? Her gece deniz ilk dalgalarla uyanana değin, umutları, hüzünleri, bekleyişleri ve ruhun ışığını, eski kitapların hamuruna katarak rengarenk ayçörekleri yaratan; özgürlük adına, barış adına, emek adına...Peki, hiç yediniz mi onun bu sihirli ayçöreklerinden? Eğer kocaman bir parça ısıracak olursanız, kendinizi bir anda, küçücük ışıklardan oluşmuş bir gemide bulabilirsiniz; minareler arasında uyuyan bir mahyaya yelken açmış...Belki de birdenbire duyuverirsiniz tulumbacıların o alevlenen şarkılarını; cariyelerin aklına başından alan... Ya da bir tarlanın başucundan, koşarak geliverir yanınıza bir korkuluk -emeğin bu en eski koruyucularında sevimli ve cesur varlık- ve onunla elele gidersiniz miting alanlarına, yine kucaklamaya; sevgiyi, alınterini, kardeşliği... Korkmayın sakın, başınızın üzerinden ansızın uçuverirse bir cadı; kaçmaktadır belki o da yakılmaktan...Sunay Akın Ayçöreği ve Denizyıldızıni yine bir filozof zekası ve inceliğini, bir çocuğun kalbi, bir şairin duyarlılığı ve bir serüvencinin düşgücüyle sunuyor bizlere. Kitabın her lokması; yaşamın bir başka ucu, dünyanın bir başka köşesi...Ayçöreği ve Denizyıldızı tam bir Sunay Akınsal deneme... Ama kitaptaki her denemenin sonunu, bir roman okuyormuşçasına merakla beklediğiniz için; yazılanlar belki bir roman, dizeler yansımış, neredeyse hiçbir gerçek kalmadığı için dünyada; belki de bir şiir tüm yazdıkları. Yine de her şeyden önce, çok düşünen, merak eden, araştıran, kolay ikna olmayan bir kitap gezgininin görüp keşfettikleriyle dolu, bambaşka bir iklim bulutu bu yapıt...Kitabı okuyup bitirdikten sonra bazı geceler Anne Frankın solgun şarkılarıyla uyanacaksınız uykularınızdan... Ve birlikte, ayışığında titreyen bir kumsalda bulacaksınız kendinizi... İşte o an, eğilip deniz yıldızlarını topladığını göreceksiniz Anne Frankın... Sabahın ışıklarıyla, hiç beklemedikleri bir anda, onlar da yanıp kül olmasınlar diye...Yeşim Saygın Armutak
Bir adam var bilir misiniz? Her gece deniz ilk dalgalarla uyanana değin, umutları, hüzünleri, bekleyişleri ve ruhun ışığını, eski kitapların hamuruna katarak rengarenk ayçörekleri yaratan; özgürlük adına, barış adına, emek adına...Peki, hiç yediniz m... tümünü göster
Dilekler, içtenlikle istenince gerçekleşen hayallerdir...
Hayata yeniden tutunmak için önünde yirmi dilek duruyordu... Kâğıda döktüğü yirmi hayal...
Acı çekmektense geleceğe umutla bakmasını sağlayacak yirmi ihtimal...
Artık bir sonraki güne güzel duygularla başlamak için hazırdı, çünkü gerçekleştirmesi gereken hayalleri vardı. Çünkü hayat her şeye rağmen yaşamaya değerdi...
Hayatınızda çok isteyip de gerçekleştiremediğiniz şeyler mi var?
O halde hemen kâğıdınızı kaleminizi alın ve dilek listenizi hazırlamaya başlayın...
"En katı yürekli okuyucular bile kendilerini bu umut dolu romandaki unutulmaz karakterler için gizlice gözyaşlarını silerken ve kendi dilek listelerini hazırlarken bulacaklar."
Booklist
"Konu özel, unutulmaz bir yer ve onurlu, güçlü karakterler yaratmaya geldiğinde kimse Debbie Macomber'dan daha iyi olamaz."
BookPage
"Macomber'ın kullandığı dil ve olumlu anlatımı sizi sevdiğiniz koltuğunuz kadar rahat ağırlıyor."
Publishers Weekly
"Debbie kalbini kâğıda işlemiş. Sonuç ise muhteşem!"
RT Book Rewiews
Dilekler, içtenlikle istenince gerçekleşen hayallerdir...
Hayata yeniden tutunmak için önünde yirmi dilek duruyordu... Kâğıda döktüğü yirmi hayal...
Acı çekmektense geleceğe umutla bakmasını sağlayacak yirmi ihtimal...
Artık bir sonraki güne güze... tümünü göster
2013'de kaç kitap okumayı planlıyorsunuz?
2013'de kaç kitap okumayı planlıyorsunuz?