aylindönmez

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
aylindönmez okumuş bitirmiş.
Günler Akıp Giderken (Bir Genç Kızın Gizli Defteri, #8)

Ölüm ve doğum...Geçmiş ve Gelecek...Tıplı kar taneleri ve baharlar gibi...Hayatımızı oluşturan değişik renkler...Bitmedi bir de ofiste yaşananlar var.Dedim ya süperstar gibiyim, diye.Dün sabah ofise geldiğimde ne göreyim... Masam çiçekler içinde...Ve bir not-Tanrının verdiği en güzel hediye. Tadını çıkar.Ve altında tüm çalışanların imzaları...Kutlamalar. İyi dilekler... Çok çok hoştu.İşte sayende yaşananlar, sevgili bebiş.İstersen artık birbirimize iyi geceler, yedi cüceler diyelim ve uyuyalım.Ne dersin?

Ölüm ve doğum...Geçmiş ve Gelecek...Tıplı kar taneleri ve baharlar gibi...Hayatımızı oluşturan değişik renkler...Bitmedi bir de ofiste yaşananlar var.Dedim ya süperstar gibiyim, diye.Dün sabah ofise geldiğimde ne göreyim... Masam çiçekler içinde...Ve... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 4 ay
Profil Resmi
aylindönmez okumuş.
Aşk ve Gurur

Aşk ve Gurur, taşralı bir beyefendinin kızı olan Elizabeth Bennett ile varlıklı ve soylu toprak sahibi Fitzwilliam Darcy arasındaki çatışmayı anlatır. Gerçi Jane Austen bu iki karakteri birbirlerinin tuzağına düşmüş kişiler gibi sunar, ama ilk izlenimi tersine çevirmekte gecikmez: Soyluluk ve servetten kaynaklanan gurur ile Elizabethin ailesinin soylu olmayışı karşısında beslediği önyargı, Darcyyi mesafeli davranmak zorunda bırakır. Elizabethin davranışında da hem özsaygının uyandırdığı gurur, hem de Darcynin züppeliği karşısındaki önyargı etkili olur. Zeki ve coşkulu Elizabeth yalnızca Austenın en çok sevdiği kadın kahramanı değil, aynı zamanda bütün İngiliz edebiyatının en çok ilgi uyandıran kadın roman kişiliklerinden biridir.Sıradan insanların günlük yaşamlarını işleyerek romana ilk kez belirgin bir modern nitelik kazandıran Austenın en sevilen romanlarından biri olan Aşk ve Gururu, Nihal Yeğinobalının yetkin Türkçesiyle sunuyoruz.Jane Austen, 1775te İngilterede, Steventonın Hampshire kasabasında doğdu. Altısı erkek, ikisi kız sekiz çocuklu bir ailenin ikinciİngiliz romanının doğuşu 18. yüzyılın ilk yarısında Daniel Defoe, Samuel Richardson ve Henry Fieldingin yapıtlarıyla başlatılırsa da, romanın gündelik yaşamın sıradanlığı içinde sıradan insanları gerçekçi bir bakışla ele alan modern bir türe dönüşmesi Jane Austenla gerçekleşmiştir. Austen, altı romanıyla, İngiliz toplumundaki orta sınıf yaşamını edebiyata yansıtmış, aile edebiyatının olanaklarını ortaya koymuştur. Austenın romanlarını 18. yüzyıl geleneklerinden çok, modernliğe yakın kılan da kadın kahramanları ile toplumsal çevreleri arasındaki gerilim üstünde yoğunlaşmalarıdır. Nükteli, gerçekçi ve her çağa seslenen üslubunun, böylesine ustaca anlatılan öykülerin ve böylesine güzel kurulmuş romanların verdiği doyumun yanı sıra o modern yaklaşım da Austenın yapıtlarının günümüzde bile her türden okura seslenebilmesinin nedenlerinden biridir. Austenın romanlarının sağlam yapısı ve dar çevrelerde yaşayan sıradan insanların trajikomik yaşamını tüm çıplaklığıyla sergilemesini sağlayan teknik yetkinliği, günümüz eleştirmenlerini de hayran bırakmaktadır.

******

Jane Austen, 18. yüzyıl romancılığına modern bir kimlik kazandıran ilk yazar olarak kabul edilir. Sıradan insanları, hayatın günlük telaşını incelikli, mizahiüslubuyla anlatır. Bu sebeple romanları günümüzde dahi okurların vazgeçemediği klasiklerden olmuştur.Batı Edebiyatının en çok ilgi uyandıran ve merak edilen kadın kahramanlarından birisidir Elizabeth Bennet. Aşk ve Gurur ise; orta sınıftan bir aileye mensup Elizabeth Bennett ile soylu ve varlıklı Fitzwilliam Darcy arasında geçen gerilimli bir aşk hikâyesini konu eder. Unutulmaz bir aşkın çerçevesinde aile, toplum, servet gibi kavramların insanın sosyal hayatındaki etkilerini de tartışan roman, okura lezzetli bir okuma keyfi yaşatıyor.

************

(1775 - 1817) Jane AustenBir köy papazının yedinci çocuğu olan yazar, İngilterede Hamshireda Steventon köyünde doğmuştur. Ailesi zengin olmasa da kendini çok geliştirmiş olduğu eserlerindeki nüktecilikten ve zekâ pırıltılarından anlaşılmaktadır.İlk romanı Lady Susanı 1793-97 yıllarında yazmıştır. En önemli romanı ise Sense and Sensibility, Pride and Prejudice, Mansfield Park, Emma, Norhanger Abbey, Persuasion, 1811-17 yılları arasında basılmıştır.Aşk ve Gurur yazarın en popüler romanıdır. Yazıldığı dönemde çok beğenilen bu roman günümüzde de klasikler arasında kabul edilmektedir. Romandaki ana tema evliliktir.

************

Aşk ve Gurur, İngiliz edebiyatında romantizmin sona erip realizmin başladığı bir dönemin habercisi olarak kabul edilmektedir. Romanda, oldukça sınırlandırılmış bir çevrede İngiliz aristokrasisinden ve alt tabakadan insan ilişkileri ince bir mizahla bir aşk öyküsünün fonunda sunulmaktadır. Yayımlandığı dönemde büyük bir ilgiyle karşılanan bu romanın İngiliz edebiyatında önemli bir yeri bulunmaktadır.Aşk ve Gurur: Önyargı ve gururun kıskacı.

******

Aşk ve Gurur, taşralı bir beyefendinin kızı olan Elizabeth Bennett ile varlıklı ve soylu toprak sahibi Fitzwilliam Darcy arasındaki çatışmayı anlatır. Gerçi Jane Austen bu iki karakteri birbirlerinin tuzağına düşmüş kişiler gibi sunar, ama ilk izleni... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 4 ay
Profil Resmi
aylindönmez kütüphanesine ekledi.
Aşk ve Gurur

Aşk ve Gurur, taşralı bir beyefendinin kızı olan Elizabeth Bennett ile varlıklı ve soylu toprak sahibi Fitzwilliam Darcy arasındaki çatışmayı anlatır. Gerçi Jane Austen bu iki karakteri birbirlerinin tuzağına düşmüş kişiler gibi sunar, ama ilk izlenimi tersine çevirmekte gecikmez: Soyluluk ve servetten kaynaklanan gurur ile Elizabethin ailesinin soylu olmayışı karşısında beslediği önyargı, Darcyyi mesafeli davranmak zorunda bırakır. Elizabethin davranışında da hem özsaygının uyandırdığı gurur, hem de Darcynin züppeliği karşısındaki önyargı etkili olur. Zeki ve coşkulu Elizabeth yalnızca Austenın en çok sevdiği kadın kahramanı değil, aynı zamanda bütün İngiliz edebiyatının en çok ilgi uyandıran kadın roman kişiliklerinden biridir.Sıradan insanların günlük yaşamlarını işleyerek romana ilk kez belirgin bir modern nitelik kazandıran Austenın en sevilen romanlarından biri olan Aşk ve Gururu, Nihal Yeğinobalının yetkin Türkçesiyle sunuyoruz.Jane Austen, 1775te İngilterede, Steventonın Hampshire kasabasında doğdu. Altısı erkek, ikisi kız sekiz çocuklu bir ailenin ikinciİngiliz romanının doğuşu 18. yüzyılın ilk yarısında Daniel Defoe, Samuel Richardson ve Henry Fieldingin yapıtlarıyla başlatılırsa da, romanın gündelik yaşamın sıradanlığı içinde sıradan insanları gerçekçi bir bakışla ele alan modern bir türe dönüşmesi Jane Austenla gerçekleşmiştir. Austen, altı romanıyla, İngiliz toplumundaki orta sınıf yaşamını edebiyata yansıtmış, aile edebiyatının olanaklarını ortaya koymuştur. Austenın romanlarını 18. yüzyıl geleneklerinden çok, modernliğe yakın kılan da kadın kahramanları ile toplumsal çevreleri arasındaki gerilim üstünde yoğunlaşmalarıdır. Nükteli, gerçekçi ve her çağa seslenen üslubunun, böylesine ustaca anlatılan öykülerin ve böylesine güzel kurulmuş romanların verdiği doyumun yanı sıra o modern yaklaşım da Austenın yapıtlarının günümüzde bile her türden okura seslenebilmesinin nedenlerinden biridir. Austenın romanlarının sağlam yapısı ve dar çevrelerde yaşayan sıradan insanların trajikomik yaşamını tüm çıplaklığıyla sergilemesini sağlayan teknik yetkinliği, günümüz eleştirmenlerini de hayran bırakmaktadır.

******

Jane Austen, 18. yüzyıl romancılığına modern bir kimlik kazandıran ilk yazar olarak kabul edilir. Sıradan insanları, hayatın günlük telaşını incelikli, mizahiüslubuyla anlatır. Bu sebeple romanları günümüzde dahi okurların vazgeçemediği klasiklerden olmuştur.Batı Edebiyatının en çok ilgi uyandıran ve merak edilen kadın kahramanlarından birisidir Elizabeth Bennet. Aşk ve Gurur ise; orta sınıftan bir aileye mensup Elizabeth Bennett ile soylu ve varlıklı Fitzwilliam Darcy arasında geçen gerilimli bir aşk hikâyesini konu eder. Unutulmaz bir aşkın çerçevesinde aile, toplum, servet gibi kavramların insanın sosyal hayatındaki etkilerini de tartışan roman, okura lezzetli bir okuma keyfi yaşatıyor.

************

(1775 - 1817) Jane AustenBir köy papazının yedinci çocuğu olan yazar, İngilterede Hamshireda Steventon köyünde doğmuştur. Ailesi zengin olmasa da kendini çok geliştirmiş olduğu eserlerindeki nüktecilikten ve zekâ pırıltılarından anlaşılmaktadır.İlk romanı Lady Susanı 1793-97 yıllarında yazmıştır. En önemli romanı ise Sense and Sensibility, Pride and Prejudice, Mansfield Park, Emma, Norhanger Abbey, Persuasion, 1811-17 yılları arasında basılmıştır.Aşk ve Gurur yazarın en popüler romanıdır. Yazıldığı dönemde çok beğenilen bu roman günümüzde de klasikler arasında kabul edilmektedir. Romandaki ana tema evliliktir.

************

Aşk ve Gurur, İngiliz edebiyatında romantizmin sona erip realizmin başladığı bir dönemin habercisi olarak kabul edilmektedir. Romanda, oldukça sınırlandırılmış bir çevrede İngiliz aristokrasisinden ve alt tabakadan insan ilişkileri ince bir mizahla bir aşk öyküsünün fonunda sunulmaktadır. Yayımlandığı dönemde büyük bir ilgiyle karşılanan bu romanın İngiliz edebiyatında önemli bir yeri bulunmaktadır.Aşk ve Gurur: Önyargı ve gururun kıskacı.

******

Aşk ve Gurur, taşralı bir beyefendinin kızı olan Elizabeth Bennett ile varlıklı ve soylu toprak sahibi Fitzwilliam Darcy arasındaki çatışmayı anlatır. Gerçi Jane Austen bu iki karakteri birbirlerinin tuzağına düşmüş kişiler gibi sunar, ama ilk izleni... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 4 ay
Profil Resmi
aylindönmez kütüphanesine ekledi.
Madame Bovary

Ünlü İngiliz romancı ve eleştirmen Arnold Bennett, klasiği tanımlarken, Herkesin okuduğu sanılan ve herkesin okuduğunu sandığı kitap demişti. Italo Calvinoya göre de, klasik, ilk okunduğunda verdiği keşif duygusunu her okunuşunda yeniden veren kitaptır. Fransız edebiyatında gerçekçiliğin babası olarak kabul edilen Gustave Flaubertin Madame Bovarysi, bu iki ustanın klasik tanımlarına en uygun düşen yapıtların başında gelir.19. yüzyıl taşra burjuvazisinin yaşamını gerçekçi bir anlatımla sergileyen, ilk yayınlandığında ahlakdışılık suçlamasıyla dava konusu olan Madame Bovary, hem edebiyatta yeni bir çağın açılmasını sağlamış, hem de eskidikçe yenileşen, yaşlandıkça gençleşen pek az romandan biri olarak günümüze kalmıştır. Dünya edebiyatının bu kült kitabını, bir edebiyat ustamızın, Tahsin Yücelin çevirisiyle sunuyoruz.

******

Gustave Flaubert (1821-1880) Fransız edebiyatında gerçekçilik akımının başlatıcısı olarak tanınır. Karısının kendisini aldatması üzerine yıkılan ve kederinden ölen Eugéne Delamartın acıklı yaşamöyküsünden ve Madame Lodavica ‘nın Anıları adlı bir elyazması kitaptan yola çıkarak Madame Bovary adlı romanını yazdı. Roman; karakterlerin ruh halini ve öykünün mantıksal gelişimi içindeki rollerini aydınlatabilecek bütün özellikleri ya da olayları duygulara kapılmadan kaydeden katı nesnelliğiyle edebiyatta yeni bir çağın başlangıcını gösteriyordu. Beş yıllık bir çalışma sonucu ortaya çıkan roman 1856 yılında Revue dergisinde tefrika edildi. Burjuva yaşamını gerçekçi bir anlatımla sergileyen romanı Fransız hükümeti, ahlakdışı olduğu savıyla dava etti. Flaubert bu romanı üzerinde çalışırken şunları yazmıştı: Benim zavallı Bovaryim şu anda Fransa ‘da yirmiden fazla köyde acı çekiyor ve ağlıyor.

************

1821de Fransanın Rouen bölgesinde doğan Gustave Flaubert, gençlik yıllarında ibadet edercesine edebiyatla ilgilenmiştir. Kendinden kısa bir süre sonra yazmaya başlayan Zola tarafından sistematize edilen Natüralizm (Doğalcılık) akımının ilk yazarıdır. Gerçekçiliğe olan tutkusuyla, roman kahramanlarının hiçbirine yakınlık duymadan yazmıştır. Her karakteri ve her olayı titizlikle inceler, kişilerin ve olayların nedenini araştırır ve bunları mükemmel bir dille okuyucuya aktarır.1857 yılında Revue de Paris dergisinde tefrika halinde yayımlattığı ilk eseri Madame Bovary, hükümet tarafından toplumun ahlâki ve dini duygularına hakaret ettiği gerekçesiyle yasaklandıysa da beraat etti ve Flauberte ülke çapında büyük ün kazandırdı. XIX. yüzyıl romanının en başarılı örneklerinden biri olan Madame Bovary, hem ele aldığı konu hem de üslubu ile romanı çarpıcı hale getirmiştir. Anlatılan, Emma Bovarynin trajik hayat hikâyesi ve aşkları gibi görünmekle birlikte, 19. yüzyıl Fransız kadınının kısıtlanmış hayatını, evliliğin insan doğasına aykırılığını, toplumsal değer ve yargıları ile ahlâk ölçülerinin riyakârlığını ele alır. Romandaki her detayı gerçeklerle yoğurmaya önem veren Flaubertin, Emmanın intiharını anlatmak için arseniğin tadına bakacak kadar ileri gittiği ve bu yüzden hastalandığı söylenir. Madame Bovaryde Romantizm hareketinin duygularına kapılan ve onlan ciddiye alan boşkafalı bir kadının nasıl felakete sürüklendiğini gösterir. Bir küçük burjuva kadınının trajedisinin arkasında yatan bayağı, önemsiz ve küçük dünyayı gösterir.

******

Ünlü İngiliz romancı ve eleştirmen Arnold Bennett, klasiği tanımlarken, Herkesin okuduğu sanılan ve herkesin okuduğunu sandığı kitap demişti. Italo Calvinoya göre de, klasik, ilk okunduğunda verdiği keşif duygusunu her okunuşunda yeniden veren kitapt... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 4 ay
Profil Resmi
aylindönmez yarım bırakmış.
Madame Bovary

Ünlü İngiliz romancı ve eleştirmen Arnold Bennett, klasiği tanımlarken, Herkesin okuduğu sanılan ve herkesin okuduğunu sandığı kitap demişti. Italo Calvinoya göre de, klasik, ilk okunduğunda verdiği keşif duygusunu her okunuşunda yeniden veren kitaptır. Fransız edebiyatında gerçekçiliğin babası olarak kabul edilen Gustave Flaubertin Madame Bovarysi, bu iki ustanın klasik tanımlarına en uygun düşen yapıtların başında gelir.19. yüzyıl taşra burjuvazisinin yaşamını gerçekçi bir anlatımla sergileyen, ilk yayınlandığında ahlakdışılık suçlamasıyla dava konusu olan Madame Bovary, hem edebiyatta yeni bir çağın açılmasını sağlamış, hem de eskidikçe yenileşen, yaşlandıkça gençleşen pek az romandan biri olarak günümüze kalmıştır. Dünya edebiyatının bu kült kitabını, bir edebiyat ustamızın, Tahsin Yücelin çevirisiyle sunuyoruz.

******

Gustave Flaubert (1821-1880) Fransız edebiyatında gerçekçilik akımının başlatıcısı olarak tanınır. Karısının kendisini aldatması üzerine yıkılan ve kederinden ölen Eugéne Delamartın acıklı yaşamöyküsünden ve Madame Lodavica ‘nın Anıları adlı bir elyazması kitaptan yola çıkarak Madame Bovary adlı romanını yazdı. Roman; karakterlerin ruh halini ve öykünün mantıksal gelişimi içindeki rollerini aydınlatabilecek bütün özellikleri ya da olayları duygulara kapılmadan kaydeden katı nesnelliğiyle edebiyatta yeni bir çağın başlangıcını gösteriyordu. Beş yıllık bir çalışma sonucu ortaya çıkan roman 1856 yılında Revue dergisinde tefrika edildi. Burjuva yaşamını gerçekçi bir anlatımla sergileyen romanı Fransız hükümeti, ahlakdışı olduğu savıyla dava etti. Flaubert bu romanı üzerinde çalışırken şunları yazmıştı: Benim zavallı Bovaryim şu anda Fransa ‘da yirmiden fazla köyde acı çekiyor ve ağlıyor.

************

1821de Fransanın Rouen bölgesinde doğan Gustave Flaubert, gençlik yıllarında ibadet edercesine edebiyatla ilgilenmiştir. Kendinden kısa bir süre sonra yazmaya başlayan Zola tarafından sistematize edilen Natüralizm (Doğalcılık) akımının ilk yazarıdır. Gerçekçiliğe olan tutkusuyla, roman kahramanlarının hiçbirine yakınlık duymadan yazmıştır. Her karakteri ve her olayı titizlikle inceler, kişilerin ve olayların nedenini araştırır ve bunları mükemmel bir dille okuyucuya aktarır.1857 yılında Revue de Paris dergisinde tefrika halinde yayımlattığı ilk eseri Madame Bovary, hükümet tarafından toplumun ahlâki ve dini duygularına hakaret ettiği gerekçesiyle yasaklandıysa da beraat etti ve Flauberte ülke çapında büyük ün kazandırdı. XIX. yüzyıl romanının en başarılı örneklerinden biri olan Madame Bovary, hem ele aldığı konu hem de üslubu ile romanı çarpıcı hale getirmiştir. Anlatılan, Emma Bovarynin trajik hayat hikâyesi ve aşkları gibi görünmekle birlikte, 19. yüzyıl Fransız kadınının kısıtlanmış hayatını, evliliğin insan doğasına aykırılığını, toplumsal değer ve yargıları ile ahlâk ölçülerinin riyakârlığını ele alır. Romandaki her detayı gerçeklerle yoğurmaya önem veren Flaubertin, Emmanın intiharını anlatmak için arseniğin tadına bakacak kadar ileri gittiği ve bu yüzden hastalandığı söylenir. Madame Bovaryde Romantizm hareketinin duygularına kapılan ve onlan ciddiye alan boşkafalı bir kadının nasıl felakete sürüklendiğini gösterir. Bir küçük burjuva kadınının trajedisinin arkasında yatan bayağı, önemsiz ve küçük dünyayı gösterir.

******

Ünlü İngiliz romancı ve eleştirmen Arnold Bennett, klasiği tanımlarken, Herkesin okuduğu sanılan ve herkesin okuduğunu sandığı kitap demişti. Italo Calvinoya göre de, klasik, ilk okunduğunda verdiği keşif duygusunu her okunuşunda yeniden veren kitapt... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 4 ay
Profil Resmi
aylindönmez okumuş.
Denizler Altında 20 Bin Fersah

1866 yılında Amerika ve Avrupa gemicilerinin karşılaştıkları akıl almaz olaylar herkesin dikkatini çekmişti. Denizcilerin hiçbir şekilde açıklayamadıkları bu garip olaylar karşısında bütün ülkeler çeşitli önlemler alma gereğini duymuş, denizlerde arka arkaya meydana gelen kazalara karşı denizcilerini uyarmışlardı.
Bir süreden beri birçok gemi, balinadan daha büyük ve çevik bir cisimle karşılaşmaktaydı. Denizin üstünde ışık saçarak hızla giden bu şeye bir türlü anlam veremiyorlardı...
(Kitabın İçinden)

1866 yılında Amerika ve Avrupa gemicilerinin karşılaştıkları akıl almaz olaylar herkesin dikkatini çekmişti. Denizcilerin hiçbir şekilde açıklayamadıkları bu garip olaylar karşısında bütün ülkeler çeşitli önlemler alma gereğini duymuş, denizlerde ark... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 4 ay
Daha Fazla Göster

aylindönmez şu an ne okuyor?

Swann'ların Tarafı / Kayıp Zamanın İzinde (1. Cilt)

%0

Proust Yaşamınızı Nasıl Değiştirebilir

%0

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.