Ben o zamanlar on altı yaşındaydım, lise birde. İnce uzun bir oğlan. Saçlarım kirpi gibi dik duruyor; ne yana, ne geriye taranmıyor, beni deli ediyordu. Babam ''inatsın inat... İnatçı adamın saçı yatmaz. Dedeme çekmişsin besbelli. Keşke annene benzeseydin'' diyordu. Keşke...
Annemin lepiska gibi yumuşacık, sarı saçları vardı. En çok o mavi gözlerini özlüyorum. ''Benim oğlum okuyacak yüksek bir memur olacak'' der, sonra da göz ucuyla babama bakardı.... Devamı kitapta.
Ben o zamanlar on altı yaşındaydım, lise birde. İnce uzun bir oğlan. Saçlarım kirpi gibi dik duruyor; ne yana, ne geriye taranmıyor, beni deli ediyordu. Babam ''inatsın inat... İnatçı adamın saçı yatmaz. Dedeme çekmişsin besbelli. Keşke ann... tümünü göster
Ben o zamanlar on altı yaşındaydım, lise birde. İnce uzun bir oğlan. Saçlarım kirpi gibi dik duruyor; ne yana, ne geriye taranmıyor, beni deli ediyordu. Babam ''inatsın inat... İnatçı adamın saçı yatmaz. Dedeme çekmişsin besbelli. Keşke annene benzeseydin'' diyordu. Keşke...
Annemin lepiska gibi yumuşacık, sarı saçları vardı. En çok o mavi gözlerini özlüyorum. ''Benim oğlum okuyacak yüksek bir memur olacak'' der, sonra da göz ucuyla babama bakardı.... Devamı kitapta.
Ben o zamanlar on altı yaşındaydım, lise birde. İnce uzun bir oğlan. Saçlarım kirpi gibi dik duruyor; ne yana, ne geriye taranmıyor, beni deli ediyordu. Babam ''inatsın inat... İnatçı adamın saçı yatmaz. Dedeme çekmişsin besbelli. Keşke ann... tümünü göster
Sunay Akının tüm canlıları ve evreni kucaklayan yüreği gibidir kağıt gemisi de; benzersiz düşlerin, düşüncelerin ve adaletin taşındığı... Bu kez yolcuları insanoğlunun yıkıcılığından kaçan zürafalar, geyikler, gergedanlar, aslanlar ve daha bir çok hayvan. Kağıt gemisini Nuhun Gemisine dönüştürüyor Sunay Akın. Yolculuk boyunca hayvanların, insan yaşamına karışmış, ama hep gölgede kalmış öykülerine ulaşıyor yazar. Hayvanların soylu suskunlukları, karşılıksız dostlukları ancak bir Şairin çözebileceği antik bir dil gibi büyüyor sayfalar boyu... Kitaptaki her olay, tarihte yalnızca insanların değil, hayvanların da rollerinin önemine tanıklık etmektedir. Olayları birbirine bağlayan; hayvanların sevecen soluklarından dokunmuş görünmez bağlardır ve bir hayvanın dostluğunu yaşayan insan daha güçlü ve özgürdür diğerlerinden..!Bundan böyle lodosla her gece Sunay Akının yolunu bekleyip duracaklardır en saklı koylarda; foklar, yunuslar ve balinalar. Hep anlattığı o dingin masal denizlerine bir an önce götürmesi için onları..!
Sunay Akının tüm canlıları ve evreni kucaklayan yüreği gibidir kağıt gemisi de; benzersiz düşlerin, düşüncelerin ve adaletin taşındığı... Bu kez yolcuları insanoğlunun yıkıcılığından kaçan zürafalar, geyikler, gergedanlar, aslanlar ve daha bir çok ha... tümünü göster
Sunay Akının tüm canlıları ve evreni kucaklayan yüreği gibidir kağıt gemisi de; benzersiz düşlerin, düşüncelerin ve adaletin taşındığı... Bu kez yolcuları insanoğlunun yıkıcılığından kaçan zürafalar, geyikler, gergedanlar, aslanlar ve daha bir çok hayvan. Kağıt gemisini Nuhun Gemisine dönüştürüyor Sunay Akın. Yolculuk boyunca hayvanların, insan yaşamına karışmış, ama hep gölgede kalmış öykülerine ulaşıyor yazar. Hayvanların soylu suskunlukları, karşılıksız dostlukları ancak bir Şairin çözebileceği antik bir dil gibi büyüyor sayfalar boyu... Kitaptaki her olay, tarihte yalnızca insanların değil, hayvanların da rollerinin önemine tanıklık etmektedir. Olayları birbirine bağlayan; hayvanların sevecen soluklarından dokunmuş görünmez bağlardır ve bir hayvanın dostluğunu yaşayan insan daha güçlü ve özgürdür diğerlerinden..!Bundan böyle lodosla her gece Sunay Akının yolunu bekleyip duracaklardır en saklı koylarda; foklar, yunuslar ve balinalar. Hep anlattığı o dingin masal denizlerine bir an önce götürmesi için onları..!
Sunay Akının tüm canlıları ve evreni kucaklayan yüreği gibidir kağıt gemisi de; benzersiz düşlerin, düşüncelerin ve adaletin taşındığı... Bu kez yolcuları insanoğlunun yıkıcılığından kaçan zürafalar, geyikler, gergedanlar, aslanlar ve daha bir çok ha... tümünü göster
aysedemirhas şu anda kitap okumuyor.