süt ve bal
aşk
kayıp
travma
sömürü
sağalma
ve kadınlık hakkında
bir şiir denemesi
her biri başka bir amaca hizmet eden
başka bir acıyla uğraşan
başka bir kalp ağrısını sağaltan
dört bölüme ayrıldı bu kitap
süt ve bal
okuru hayatın en acı anlarına doğru
bir yolculuğa çıkarıp
o anların içindeki tatlılığı buluyor
çünkü
eğer görmek istersen
her acının içinde bir tatlılık vardır
Performans sanatçısı Rupi Kaur bir süre önce feminist hareketin simgelerinden biri haline geldi.
Kaur’un, “Her acının içinde bir tatlılık vardır,” fikriyle yola çıktığı ilk kitabı Süt ve Bal özellikle kadınlara ve tüm okuyuculara içinden geldiği gibi olmayı, yıkıcı ilişkilerin içinden çok daha büyük bir güçle çıkmayı ve bir kadının kendisiyle barışmaya başladığında nasıl özgürleştiğini anlatıyor.
“24 yaşındaki Kaur, kendi neslinin sorunlarını dile getiren büyük bir sese dönüştü.”
-USA Today-
“Rupi Kaur’un zihin dünyası, yaşının bir hayli ötesinde. Ortaya koyduğu eser çok güçlü ve hem evrensel anlamda insan olma deneyimini hem de özel olarak günümüz kadınlarının mücadelesini anlatıyor.”
-Huffington Post-
“Bu şiirler yalın, samimi ve her genç kadının kendi hayatından parçalar bulabileceği kadar kucaklayıcı.”
-Rachel Grate-
“Her defasında yeniden ayağa kalkabilmeyi ve umudu anlatan bir kitap.”
-Bustle-
“Rupi Kaur’un ilk kitabı Süt ve Bal her kadının yanı başında tutmak isteyeceği ufak ama derin bir çalışma. Yazarın kendi çizimleriyle görselleştirdiği şiirler, kadın olma deneyimine yoldaşlık ediyor.”
-Huffington Post-
Aşklar, kayıplar ve sonrasında muhakkak gelen iyileşme dönemi… Süt ve Bal her okuyucuyla derin bir bağ kurmayı rahatlıkla başarıyor.”
-Business Insider-
(Tanıtım Bülteninden)
süt ve bal
aşk
kayıp
travma
sömürü
sağalma
ve kadınlık hakkında
bir şiir denemesi
her biri başka bir amaca hizmet eden
başka bir acıyla uğraşan
başka bir kalp ağrısını sağaltan
dört bölüme ayrıldı bu kitap
süt ve... tümünü göster
Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos'un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zeze'nin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı "yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler.
Aydın Emeç'in, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalı'nın başkahramanı Zeze'nin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.
Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portaka... tümünü göster
ayseokkali şu anda kitap okumuyor.